Peki ya bayanlar? Siz hiç kadınların aşık olduğunu gördünüz mü? Koskoca dünya tarihinde meşhur olmuş bir 'Kadın Aşık' gösterin bana. Maşukunu ölesiye sevmiş ve gece gündüz düşünüp hüzünlenmiş. Vuslat anının saadetini hayal ederek mesut olmuş. Bir kere o güzel yüzü görebilmek, bir kere sesini duyabilmek için dünyalardan geçmiş. Çok garip değil mi? Belki de dünyanın kanunlarından birisi de budur: Hep erkekler aşık olacaklar! Hep kadınların peşinden koşacaklar.
Yanıp bitip tükenecekler. Kadınların onları kabul edip etmeme yetkisi olacak. Kadınlar onları süründürüp her türlü nazı ve cilveyi yapacaklar. Ve en sonunda bu sevgiyi bitirebilme yetkisi kadınlarda olacak. Şayet kadın kabul ederse: Hep erkek sevecek ve sevgisini ispatlamaya çalışacak ( Hani kadın sevgisini ispatlamak zorunda değil ya). Otobüs, sinema, yemek, çerez ve dondurma parasını hep erkek -diğer masrafları ödediği gibi- ödeyecek. Her türlü şeyi -görüşme saatleri gibi- kadın tespit edecek ve bütün kararları OKEY! liyecek. HADİ ORDAN! Bu kurallar kim koymuşsa halt etmiş! Artık toptan değişmesinin zamanı geldi! Yani artık kadınlar da aşık olmalı, birazda onlar sevmeli, yanmalı ve sürünmeli.
kesinlikle katılmıyorum.
kadınlar erkeklerden mecnun olmalarını, aşklarını dağa, taşa haykırmalarını ya da ferhat gibi dağları delmelerini istemezler. biraz ilgi, sıcak bir bakış, içten, samimi davranışlar... tüm istedikleri budur.
kadınların aşık olmasına gelince, asıl aşık olan kadınlardır( tabi aşk diye bir şey varsa). erkeklerin aşka inandığına inanmıyorum. sadece elde etme arzusu. elde ettikten sonra da o kişiyi malı olarak görmeye başlarlar, sahiplenme olur. hani "Otobüs, sinema, yemek, çerez ve dondurma parasını hep erkek -diğer masrafları ödediği gibi- ödeyecek." deniyor ya, kadınlar böyle bir şey istemiyor ki, kendilerini bunu yapmaya mecbur hisseden erkekler... bütün bunlar da elde etme çabası...
ben aşk diye bir şeyin varolduğuna inanmam aslında, hele de günümüzde. ama umarım yanılıyorumdur, her şeye rağmen...