Sizi En Çok Hangi Öğretmeniniz, Hangi Özelliğiyle Etkiledi?

Çevrimdışı sarnıç

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 8.385
  • 127.440
  • 8.385
  • 127.440
# 05 May 2011 17:21:35
Üniversite yıllarımdan aklımda kalan ve bana yön veren iki hocama çok şey borçluyum :
Naim ÜNVER ve Ünal İBRET

Lise yıllarımdan ise Erol NALÇACIOĞLU hocama sonsuz teşekkür ediyorum

Çevrimdışı sebnem35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.765
  • 26.587
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 2.765
  • 26.587
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 05 May 2011 17:24:55
sevgili ilkokul öğretmenim Hüsniye Saraçoğlu. onun öğrencisi olabildiğim için çok şanslıyım. bütün çalışmam onun gibi bir öğretmen olabilmek içindir. umarım yıllar sonra benim öğrencilerim de beni böyle hatırlar :)

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.795
  • 227.350
  • 28.795
  • 227.350
# 05 May 2011 17:39:57
İlkokul öğretmenim-Sevgi Yıldız,
Lise öğretmenim-Ahmet Yayla,
Üniversite-Ahmet Kökdemir
Allah onlardan razı olsun.

Çevrimdışı erman_kadirli

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 720
  • 487
  • Müdür Yardımcısı
  • 720
  • 487
  • Müdür Yardımcısı
# 05 May 2011 17:41:19
ben ilk öğretmenimi hiç unutamam.Beni çooook etkiledi.hala da etkiliyor.Çünkü o benim annem:)

Çevrimdışı gazoz89

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 97
  • 243
  • 97
  • 243
# 05 May 2011 17:52:51
örnek alacak öğretmenlerim de vardı ama bir bayan hocam vardı ondan nasıl öğretmen olmamam gerektiğini öğrendim her zaman onun gibi olma dedim kendime :)) ama çok şükür ibret oldu onun gibi değilim...

Çevrimdışı aysnoztpe

  • Üye
  • *
  • 4
  • 18
  • 4
  • 18
# 01 Şub 2013 14:12:32
Bir çok öğretmenim oldu şimdiye kadar . Elbette ki her biri birbirinden iyiydi. Ancak en son tanıdığım öğretmenlerimden biri olan Naim Ünver , bir oğretmen nasıl olmalı , ne şekilde durmalı hepsini ogrenmemi sağladı. Gözlerine her baktigimda içinde onlarca insan besleyen biri olmanın verdigi hazzı kibir ile degil de tevazu ile birlestirmesi bir öğretmenin mesleginde gelebileceği en güzel aşamalardan biri olsa gerek. Her bakışında hayatı barındıran bu değerli kişiliğe bana öğretmenligi sevdirdiği için , yazmam konusunda yeniden bana esin verdigi için, ve resmime her fırça darbesinde onun gözlerindeki merhametten faydalanmama izin verdigi icin kendisine müteşekkirim. Onun gibi değerlilerin çoğalması umuduyla ..   

Çevrimdışı aysnoztpe

  • Üye
  • *
  • 4
  • 18
  • 4
  • 18
# 25 May 2013 01:53:38
uzaktan uzağa gözlemlediğim kadarıyla tanımlamaya çalışıyorum naim öğretmen'i, övgüden uzak, övgülere yakın,, =)

hayat denilen şey, uzun soluklu bir koşturmadan başka bir şey değildi aslında. insanoğluna düşen, onu süslemekti yalnızca…
kimi sahte bakışlarıyla bezetiyordu hayallerini, kimiyse gözlerindeki gülümsemesiyle…
hiçbir yaşam sıradan değildi elbette… her biri kendince gizemini barındırıyordu derinliğinde. ancak bazısı vardı ki tüm yaşanmışlığı okunabiliyordu gözlerinden.
yüzündeki her ince çizgi kimliğe bürünmüştü beyinlerinde. onlar ki unutulmuşluktu, yaşanılmamış hayatları ve kayboluşlarıydı…
onlar için yere düşen her yağmur damlasının bir öyküsü vardı. acılarını omuzlarına gizlemiş, dik durmaya çalışırken içselleştiriyorlardı ertelenmiş umutlarını. dinlemek, beyinlerini yormuyordu, oysa konuşmak, paylaşmak ne de ağır geliyordu bedenlerine…
yalnızlık en iyi dostları, şarkılarsa duygularının yansımasıydı. unutulmuşluklar çoğaltıyordu yalnızlıklarını. kimi zaman en büyük huzuru sağlayan yalnızlık, derinleştikçe kayıp kimliklere bürünüyordu yaşamları.
her zaman böyle miydi acaba?
mutluluğu bulduğumuz yalnızlığımız, yeri zamanı geldiğinde acısıyla da bütünleşebiliyor muydu hayatımızda… değer verdiğimiz, belirlediğimiz, kendimizce önemsediğimiz bireyler ne oluyordu da sıradan bir benlik kazanabiliyordu? ikilemler beynimizde çoğaldıkça silik yüzlerle mi dolduruyorduk bilincimizi …
hiç beklemediğin anlarda rastlarsın bazı hayatlara. tesadüfi yansımalar dahil edersin yüreğindeki okyanuslara. artık yakamozların farklı anlamlarıyla selamlar ay ışığını, ve suların daha serin akar bakışlarında…
o saatten sonra gözlerini indirgersin kalbine ve tanımlama gereği hissedersin. bazen sıradan gelir düşüncelerin, kabullenmeye gerek görmezsin. oysa bazıları vardır ki derinlere sürükler seni, günlerce düşünsen de nitelendiremezsin...
ama düşündüğün her kavram yeni boyutlarıyla yerleşir bilincine. artık yalnızca kendi anlamlarını ifade etmiyorlardır senin için. onlarla yeni bir hayat kurarsın beyninin derinliklerinde. paylaşabildiğin tek yer kendi mahremiyetindir. dışa vuramazsın. hayat her zaman olduğu gibi, çeperlerini sunar düşüncelerine. öyle anlar olur ki, kendin de korkuverirsin kabullenmekten. ve yapabildiğin en kolay şeydir çoğu zaman düşlerini mantığınla örtmen…
tanımadığım birini tanımlamaya çalışırken başlıyordu serüvenim…
sebepsiz mutluluğunu istediğim bir yaşam duruyordu karşımda. bakışları derinlerde ince bir ufuk çizgisi üzerinde seyrediyordu. o farkında olmasa da dokunduğu her yeri beslediği yıldızların aksiyle kamaştırıyordu…
onca insan içinden neden seçilen oydu anlamamıştım ilk zamanlar. sonra fark ediyordum nedenini. eğer biri için bir şeyler yazılacaksa anlamlı olmalıydı, ait olmalıydı sahibine…
derin bakışları olmalıydı, ya da yaşanmışlıkları olmalıydı yüreğinde…
kahırları ile mutlu olmayı başarmalı, dolu dolu bakabilmeliydi hayata…
rüzgarın esişinde şiirler düşlemeliydi zihninde. her mısrasında yaşamı anlatmalıydı, anlaşılmaya zorlamadan kendini. anlamak isteyenin onu bulacağını bilerek koyulmalıydı seyrine…
toprağı nasıl soluyacağını bilmeliydi mesela… ama bunları önce kendi yaşamına sağlamalıydı ve övgüsünü ilk kendisi yapmalıydı gözlerine… oysa övgüden öylesine uzaktı ki…
gözlerinde kocaman bir gökyüzü barındırıyor olsa da yer bulamıyordu kendine. böyleleri vardı hala, yılmadan durabiliyorlardu amaçları doğrultusunda. öyleyse,
değer vermek için tanıyor olmak gerekmiyordu. menfaatler ile donatılmış dünyada çıkarsız da mutluluk sağlanabilir olmalıydı. o zaman daha yaşanılası olmaz mıydı dünya, ve o zaman farkına varmaz miydik sevginin bize yüklediği karmaşanın, aslında kendimizi bulmamızı sağlayan bulmacasında rol aldığımızı? çıkarların taştığı evrende bir kez olsun karşılık beklemeden vermek gerekirdi hak edilen değeri. ufak bir tebessümü, fırtına sonrası dalında kalmayı başarabilen çiçeğin zaferine eşdeğerdi çünkü…
o, benim için sıradan değildi biliyordum. bunu ifşa etmeden yaşam şeklini anlamayı deniyordum. ama her seferinde biraz daha uzaklaşıyordum... ve kimseyi onunla bağdaştıramıyordum.
onu var edenler; duruşundan, tavrından ya da konuşmasından ibaret değildi; nefes alıyordu, gülebiliyordu ve yaşamayı deniyordu. hala düşleyebiliyordu. arzularını yitirmeden veriyordu mücadelesini.
ince bir melodinin tınısında saklıydı serzenişleri. her duyduğunda ayrı bir kapı açılıyordu yüreğinde. bugününü geçmişi ile kıyaslama olanağı sunuyordu adeta, bazen mutluluklar çevreliyordu gözlerini, bazen ise umarsızlıklarla yürüyordu sonsuzluğuna..
yüklenmiştik umutsuzlukları, kurşundan ağır geliyordu bazen omuzlarımıza… öyle bir an gelirdi ki son verirdik olası tüm mutluluklara. yağmurdan önce gökyüzündeki bulutların valsi dahi anlamsız gelirdi o anda. oysa her şey tekdüze değildi yaşamda…
farkına varıldığında, yücelikler en güzel başlangıçlarıyla gelecekti gözlerin dokunduğu tüm ücralıklara.
paylaşmak güzeldi… nedenleri âyan ederdi insanlığa. ancak bazıları vardı ki, gözlerine bakıldığında anlaşılırdı yaşanmışlıkları. isteseler de öteleyemezlerdi düşüncelerini. aşkları iz bırakarak terk etmişti öylelerini. paylaşamayışları, kendilerine itiraf etmekten çekinmelerindendi. umursamadan yaşayışları ve farkında olmadan göz kaçırışlarıysa, sorgulayamadıklarındandı belki de…
bir zaman sonra anlayacaktı zamanın niceliğini yitireceğini, ve her geçen gün biraz daha sona erdiğini…
her yer ışıl ışıl tüm parlaklığını sunarken gözlerine, içindeki karanlık nitelendiriyordu yaşamın sıradanlığını. o yüzdendi belki, bu denli gizemli olması. her insan uzaklaşırken hayatından, o biraz daha yaklaşıyordu gökyüzüne.
o an görünür bir hal alacaktı işte tüm soyut kavramlar. ve anlamını bulacaktı eski zamanda yitirilen en karmaşık yaşamlar…
artık sadece dilemek geliyordu elimden; kendi sonuna gelmeden kabul etmeliydi değerini ve içtenlikle benimsemeliydi eşsizliğini…

çok uzun zamanlar ona ihtiyaç var,, geleceğin öğretmenlerine feyz olması dileği ile..

Çevrimdışı karamizrak40

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.149
  • 2.565
  • Öğrenci Velisi
  • 2.149
  • 2.565
  • Öğrenci Velisi
# 25 May 2013 02:04:35
Burhanettin Şener(Adı aklımda böyle kalmış) hocam. Sosyal Bilgiler öğretmenimdi Kız Meslek Lisesi'nde.
Bize bir gün sınıfta "Fetih Marşı"nı okumuştu. Hiç unutmam elini çenesine tutarak yarı gülümser vaziyette şiire bir başladı, hepimiz sus pus onu dinledik. Sonra yalvardık tekrar okuyun, diye.
Bana Peyami Safa'nın Sözde Kızlar'ını tavsiye etmişti,hemen alıp okumuştum. Eğer kendisini tanıyan bilen varsa çok selam eder ellerinden öperim hocamın.

Çevrimdışı atom111

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.653
  • 6.996
  • 1.653
  • 6.996
# 25 May 2013 07:55:04
Namık Kemal SÖNMEZSOY   ilkokul öğretmenim mavişim derdi bana sınıfta iki kişi aynı isimdeydik ve diğer arkadaşım daha çalışkandı.Hepimizi çok severdi ben insanlık dersini babamdan ve ondan öğrendim :Kim olursa ve ne yaparsa yapsın insan gibi davranabilmek.
   Törenlere hepimizi katardı güzel okuyanlar ı kıta şiir okur okuyamayanlar koro halinde okurdu.
Ne güzel ve sevgi dolu idi tam 41 yıl geçti ama her kızmak istediğimde o hep karşımda gülümseyen gözlerle makamı cennet olsun ...
   Kızım da anasınıfı öğretmeni geçen gün okuluna gittim velileri tek tek teşekkür ettiler annesi olduğumu öğrenince yıllar sonra yine Ayşe nin annesi oldum.
 Öğretmenlik bir hayat felsefesi sınıfta öğretmen dışarıda farklı davranamıyor insan ....çoğu zaman sokaktaki yanlış davranışları bile düzeltme ihtiyacı duyuyor insan bana neci olamıyor.
  Her türlü zorluğuna rağmen öğretmenliği çok seviyorum sınıfa girip minik yüreklerin gözleri ile karşılaşınca hayat benim için mutlulukla doluyor..Her türlü sıkıntımı unutuyor kendimi cennet bahçelerinden birinde hissediyorum ...
  İyiki öğretmen olmuşum...

Çevrimdışı omeruslu06

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.920
  • 61.793
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.920
  • 61.793
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 25 May 2013 08:56:29
Bir ilkokul öğretmenim vardı . sürekli içerdi zavallı adam . sayesinde içkinin ne kadar  kötü birşey olduğunu o zamnlar öğrenmiştim.

Çevrimdışı korAYsun

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 180
  • 466
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 180
  • 466
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 29 May 2013 16:48:48
benimde çok kötü bir 2.sınıf öğretmenim vardı kulakları çınlasın.bir problemi çözemedim diye beni döve döve benim okuduğum okulda memur olarak çalışan babamın yanına götürdü.bunu al eve götür evde otursun bu çocuk okumaz diye.sonrasında tabi kavgalar tartışmalar vs.sonuçta ben öğretmen değiştirip başka bir sınıfa geçtim.o sınıftaki öğretmenim ise babama cebindeki son kuruşa kadar bu çocuğun eğitimine harca dedi.çünkü çok zeki çocuk dedi.diyeceğim o ki öğretmen var öğretmencik var.

Çevrimdışı canlife35

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 249
  • 251
  • 249
  • 251
# 29 May 2013 16:52:17
benim de ilkokul öğretmenim CANAN SATAR çok sert disiplinliydi çoğu zaman okula gitmek istemezdim 6 dersin 3 ünün matematik dersi işlerdi sıkılırdık ama ne zaman üniversite sınavına girdim o  zaman kıymeti iyice ortaya çıktı öğretmen gibi öğretmendi.mekanı cennet olsun...

Çevrimdışı renas4747

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 495
  • 338
  • Müdür Yetkili
  • 495
  • 338
  • Müdür Yetkili
# 29 May 2013 17:56:00
ben ilkokulda 5 öğretmen değiştirdim.1 ve 2. sınıf öğr. allah rahmet etsin çok sevecen birisiydi okulu sevdirdi bana. 3.sınıf öğrtmnm köyde okula pek uğramazdı sohbetleri çok severdi:)4. sınıf öğremenim sönük geçen 1 yılımı da o yıla sığdırdı. her derste sürekli bizi şaşırtırdı. 5. sınıf öğretmenim ise bambaşkaydı hafta sonları çalışma kampları yapar sınav kültürünü yaşattırdı.araştırma inceleme ruhunu hissettirdi adeta burdan tüm öğretmenlerimin ellerini öpüyorum şehit olan öğretmenimn de Allah'tan rahmet diliyorum

Çevrimdışı hafız ahmet

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.068
  • 20.096
  • Okul Müdürü
  • 4.068
  • 20.096
  • Okul Müdürü
# 29 May 2013 18:01:58
ilkokul,ortaokul ve lise yıllarımda Allah razı olsun tüm öğretmenlerim beni severdi.. onların sevgisine layık olmak için çalışırdım derslerime..onlar sayesinde oldum öğretmen..

Çevrimdışı arya82

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.653
  • 1.477
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 4.653
  • 1.477
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 29 May 2013 18:04:08
Coğrafya ogretmenim sayın İffet Demirtaş'tan sınıf hakimiyetini.jest-mimik kullanmanın öğrencinin dikkat süresindeki önemini öğrendim.Teşekkür ediyorum kendisine..

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK