Soma'da Maden Faciası

bir avuç kömür için can verenler

vay be ne kadar cesaretliler

Bir de bu hazin olayın seçimlerden önce olduğunu düşünsenize! Siyasetçilerimiz ne kadar marifetli olduklarını bir bir ortaya dökerdi! Acıya tuzu o zaman daha iyi anlardık.

 Benim babam hep simsiyah gelirdi  Eve Annıın Teriyle  Elinde helal ekmeğiyle.  bugün babamneden beyaz giyinmiş anne

Hani bir ipi farkli yonde tum gucleriyle cekelerse iki kisi ip sonunda kopar ya, isi siyasete dondurmekte boyle geliyor bana.kimi o fikrini savunuyor kimi bu fikrini...herkes kendince tamamen hakli (!) mahvolansa halk iste...
adamin biri kalkip sirf iktidar cephesine nefret kusacam diye hayatini kaybetmis vatandaslarimiza dil uzatabiliyorsa siyaset anlayisimizda buyuk bir yanlis vardır zaten,yazik... normal zamanlarda biktirma derecesinde siyasi atismalara sahit ediliyoruz zaten,birakinda acimizi tertemiz yasayalim. kayiplarimiza dil uzatan sahis keske avuclarini acip bir fatiha okusa ruhlarina. amayok bu dedigimde "iman reklami " olarak algilanir.demedim sayalim demedim...

Okuyalim ogretmenim, Allah razi olsun.  El Fatiha...

Yılmazın yazılarını hiç okumazdım.İyi ki de okumamışım.Hiç bir şey kaybetmemişim.

Halk tv'de canlı yayına bağlanan Özdil, Soma'daki faciayı yorumlarken kullandığı "O işçiler için bu kaza normaldir hatta müstehaktır, Türkiye layığını buldu" sözü her kesimin kanını dondurdu.
Özdil, o işçiler Başbakan Erdoğan'ın Manisa ve İzmir'deki mitinglerine para karşılığı katıldıklarını ve Başbakan Erdoğan'a sevgi gösterilerinde bulunduklarını bu sebepten dolayıda bu kazanın onlara müstahak olduğunu söyledi. 'Alıntı' Bu adam neyin kafası.İnsan görünümlü şeytan.Türkiye'nin en çok okunan köşecisi.Bu ne kin , bu ne düşmanlık.Ateş düştüğü yeri yakıyor gerisi boş.
  Allah kazada şehit olan madenci kardeşlerimizin mekanını cennet  eder inşallah.

Adamın söylemediği şeyleri, söylemiş gibi yazıp hedef gösterme hastalığından ne zaman vazgeçeceksiniz? Uğur Mumcu, Hrant Dink, diğerleri bu öfke, bu kin yüzünden öldürülmedi mi?

Çok uzun zamandır köşe yazılarını takip ederim.Söz konusu  kişinin bazıları yazar da derler,yazılarını da okurum.Bir konu hakkında nasıl bir analiz yaptığını merak ettiğimden değil, Acaba kendisine gösterilen ilgiyi hak edecek bir yazıyı ne zaman kaleme alacak diye,her seferinde beklentim boşa çıkar, Orta son öğrencisi düzeyinde kelime dağarcığından çıkanlarla  kahvehane ortamından topladığı argoyu harmanlayıp servis yaparak   her defasında beni yanıltır.Sonuçta Recep İvedik filminin gişe rekoru kırdığı bir ülkede yaşıyoruz. Bu yazarın yazılarının takip edilmesi,ülkenin en çok satan gazetelerinden birisinde yazıyor olması kabul edilebilir bir durum.Ama insanlık adına utanç verici cümleleri kullanan birisine hala destek olunması kabul edilebilir bir vaziyet değil.

Eğer sizin iddia ettiğiniz gibiyse yeraltında ceset kaldıysa bunların aileleri sizden daha duyarlı olacaklardır merak etmeyin.
Kimi okuduğunuz da siyasi görüşünüz de kimseyi ilgilendirmiyor.Okumaya devam edin.

  Sayın hocam bende tasvip etmiyorum bir vatandaşın tekmelenmesini,veya yumruklanmasını.
   Şayet iddia ettiğiniz gibi madenin içinde hala kalanlar varsa ,bu içeride kalan kişilerin hiç mi dışarıda akrabaları yok,Adamlar avaz avaz bağırmazlar mı bizim yakınlarımız nerde diye.Orada hala bir sürü gazeteci televizyoncu var.Ev ev geziyorlar nasıl asparagas haber yaparız,nasıl ortalığı karıştırırız diye.O köşeciye gelince insan değilmiş o .İnsan yüzlü bir şeytanmış. Ordaki şehit madencilere  oh olsun demeyecekti.Bu kadar alçalmayacaktı.

Soma'daki madende hayatını kaybeden işçilerden İsmail Coşkun'un babası, Halil Coşkun, gazeteci Yılmaz Özdil'in açıklamalarına tepki göstererek, "Yılmaz Özdil televizyona çıkmış 'Bunlara lanet olsun' demiş. Biz bundan şikayetçiyiz. Bu, bütün dünyanın yüz karasıdır" dedi.

   Sayın hocam bende tasvip etmiyorum bir vatandaşın tekmelenmesini,veya yumruklanmasını.
   Şayet iddia ettiğiniz gibi madenin içinde hala kalanlar varsa ,bu içeride kalan kişilerin hiç mi dışarıda akrabaları yok,Adamlar avaz avaz bağırmazlar mı bizim yakınlarımız nerde diye.Orada hala bir sürü gazeteci televizyoncu var.Ev ev geziyorlar nasıl asparagas haber yaparız,nasıl ortalığı karıştırırız diye.O köşeciye gelince insan değilmiş o .İnsan yüzlü bir şeytanmış. Ordaki şehit madencilere  oh olsun demeyecekti.Bu kadar alçalmayacaktı.

Hocam size katiliyorum.bende hukümetin özelleştirme,kriz yönetimi,sömürü vs vs vs biçok sebeple karşısındayım.ama içerde işçi kardeşlerimizoldugunu sanmıyorum.orada şu anda yogun bir örgutlenme var ve boyle bisey olsaydi aileleri mutlaka ortaya çıkardı.ayrıca  adı geçen köşe yazarını ve onun gibilerinin rezidanslarında  deri koltuklarında viskilerini yudumlayarak yazdıklarını da okumuyorum.

Havuz medyası yine kendisine verilen görevi yapıyor. "2 saat içinde 301 insan nasıl katledildi", bunu araştırmak yerine gazetecinin söylemediklerini söylemiş gibi göstererek "cambaza bak" diyor.

Görüyorum ki bazıları da buna çanak tutuyor.

11 Mart 2012 ...  Marmara AVM'nin inşatında çalışan 11 işçi yanarak can verdi. Kömürleşen cesetleri gördüğümüzde tuhaflaşmıştık. Televizyona çıkan birileri işçilerin can güvenliğinin olmadığından, denetlemelerin yetersiz olduğundan,sigortasız olduğundan falan bahsetmişti. Değişen ne oldu? Koca bir hiç. Üstelik bu AVM daha sonra da ödül de aldı. Tepkisiz bir milletiz. Burada insanların hiçe sayılmasından 11 işçi yanarak öldü diye alışveriş yapmayalım diyen yok. bu olaydan gerekli dersi çıkaracak bir devlet yetkilisi zaten bulunmaz.

NTV 'de okuduğum habere göre 4000 kişi madenlerde çalışmak üzere başvuru yapmış. Bu katliam gibi kazayı görmelerine rağmen hala geçim derdi var. Mecburen ölümü bile göze alarak madenlerde çalışmaya razılar.

Kazadan çıkanlar yine aliesini geçindirmek zoru ile tekrar madene inecek.

Birilerinin kısa  yoldan zengin olmaları için birilerinin insan yerine konmadan üç kuruşa çalışmaları gerekiyor.

Kapitalizm canavarının dişlileri arasında yine  çalışmaya mecbur insanların ezilmelerini yine göreceğiz ve yine üzüleceğiz.

Allah,  bu vatanın belki de tam anlamıyla evine helal lokma götüren canını feda eden madenci işçilerimize rahmet etsin.
Hiç sanmıyorum ama İnşallah gerekli dersler çıkarılır ve böyle bir  kaza bir daha yaşanmaz.

Arkadaşlar Somada İnsanlar Öldü. Bir Kaç Gündür Tüm Türkiye Bu Olaya Kilitlendi. Yorumlar Yapıldı. Ama Hepsi Okadar. En Geç Çarşamba Günü Bu Olaylar Artık Daha Konuşulmayacak. Sonuç; Ölen Öldüğü İle Kalacak. Bundan Önce Yaşanan Olaylarda Olduğu Gibi.

Maliple etmek olayı bu kadar basit.
Ben bu ülkenin başbakanından daha duyarlı açıklamalar beklerdim, yapmadı. Sevindim mi ? Desteklemiyorum diye bu tavrından mutlu mu oldum ? Asla. Seçeyim seçmeyeyim bu ülkeyi temsil ediyor. Bence bu olaydan çıkarılacak derslerden biri de başbakanın etrafında iyi bir temzliğe gitmesi. İktidar oluşlarının ilk dönemine bari geri dönmesi. Cumhurbaşkanının samimi olsun olmasın - ki samimi olduguna inanıyorum - tavrı insanlara yaklaşımı takdiri hak ediyor. Başbakandan da bunu beklerdim. İnsanlar tabii ki sorumlu tutacak yetkilileri, protesto da edecekler. İnanın tecrübelerime dayanarak söylüyorum, hoşgörülü davranılsaydı belki münferit birkaç olaydan başka olay çıkmaz, gazlar tomalar havada uçuşmazdı.
Şirket yetkililerinden bunun hesabını soracağız deseydi, hibir vatandaşım hak gaspına uğramayacak deseydi, protesto edildiğinde sukunetini korusaydı, gerekiyorsa enerji bakanı bir gelenek yaratmak adına istifa etseydi, madenin kapısını duvarla kapattırmam, hiçbir şaibe kalmayacak bu olayda deseydi, oraya giden avukatlara karışamazsınız, yarası olan vocunur biz her şeyi açıkça konuşmaya hazırız deseydi, ihmali olan babamın oğlu olsa affetmem deseydi, birlik brraberlik günüdür geçmiş kırgınlıkları bir tarafa bırakalım bu olayı iktidarı muhalefeti sivil toplum örgütleri hep birlikte aşalım, çözelim ,deseydi.......
Hepimizi gerçekten kucaklasaydı ne iyi olurdu. Bu gerginlikten çıkar Soma için çok daha iyisini yapabilirdik.
Kurtarma ekibi iceri gaz maskesiyle girseydi 140 arkadaşım kurtulurdu diyor bir işçi kardeşim. Bunları konuşalım.
Gaz sensörleri yeterli olsaydı, yaşam odaları olsaydı, tavandaki destek ahşap değil çelik olsaydı belki hiç ölen olmayacaktı bunları konuşalım.
Rödövans mıdır ne haltsa ürettiğin her gram kömürü alacağım denmesiyle patronun yine bir işçinin demesiyle " gelsin kömür gitsin kömür " anlayışını, para hırsını konuşalım ve beraberinde getirdiği katliamı.
Koltuk değnekleriyle senelerdir kazandığı tazminatı alamayan işçiyi konuşalım.
Şirket avukatlarının imzalatmaya çalıştığı, bakan Faruk Çelik'in imzalamayın dediği kağıtlarda neler olabilir bunları konuşalım.
Gerçekten sosyal bir devlet olabilseydik yardım kampanyaları düzenlemek zorunda olmazdık, bunu sorgulayalım.
Ve tüm bunları konuşurken, sorgularken sadece insan kimliğimizi kullanalım.