Sözleşmelilerin Kadroya Alınacağına İnanıyor Musunuz?

kadro yok arkadaşlar bu kesinleşti artık.

kadro yok arkadaşlar bu kesinleşti artık.

artık verilen yada söylenen sözlere kimse inanmıyor hocam.yapacak birşey kalmadı. kimse oyalayamaz artık. yalan dolan herşey. ders çalışmaktan başka çare yok. yoksa ölene kadar ücra köylerde çalışacaz

Kadro kime vermek kısmet olacak bakalım.Ama hiç dillerden düşmeyecek.Sözleşmeliye kadro.Oyalama uzmanlarıyla dans etmek kolay mı.

aynen katılıyorum hocam diğer bakanların işleriyle yürüyacek işlerimiz.en başta sağlık bakanı taraf değil olmaz bu iş ben de ümidimi yitirdim artık.işe yaramazmış gibi kadroların karşısında aşağılanmaktan bıktım.hiç bir hakkın yok müdür bile olamıyosun para kesintisi ona keza ....

YA SÖZÜNÜ TUT YA DA İSTİFA ET!

Sözleşmelilerin kadroya geçeğine dair bilgi verdiğini, ancak bunun bir “söz” olarak algılandığını söyledi. Çubukçu, “öğretmenlerin farklı istihdam edilmelerinin bir zaruret olduğunu bilmenizi isterim” dedi.

Öğretmenler artık kime güveneceğini, kime inanacağını şaşırmıştır. Ancak kimsenin kuşkusu olmasın ki; sözleşmeli öğretmenlere umut tacirliği yapanlar, bu yalanlarının bedelini mutlaka ödeyecektir.

Kadro sözünün Bakan’ın ağzından çıktığı ilk gün olan 24 Haziran 2009 tarihinden bugüne dek tam 506 gün geçmiştir. Milli Eğitim Bakanı’nın son açıklamasıyla birlikte sözleşmeliler, kadro sözünün aslında bir aldatmacadan ibaret olduğunu anlamıştır.

Biz Türk Eğitim-Sen olarak, kadro sözünün peşini bırakmayacağız. Çubukçu; ya bu sözü yerine getiremediğini söyleyerek istifa edecektir, ya da Türk Eğitim-Sen sözleşmeliler kadroya geçirilene kadar Çubukçu’ya sözünü her fırsatta hatırlatacaktır.

devamı: [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Daha geçen gün,milli eğitim şurasında kadroluların sözleşmeliye geçirilmesi falan konuşulmuş.Ellerine kalsak kesin kadrodan da alacaklar!
Kaldı ki;sözleşmelilerin kadroluya geçirilmesi hayal gibi.

Kadroluyu da sözleşmeli yapacaklarmış,
bencede hayal gibi...

24 KASIM YAS GÜNÜMÜZDÜR...

EĞİTİMSÖZSEN: 70 bin iş güvencesiz sözleşmeli öğretmenlerin sesi,sözü olarak 24 Kasım’ı ‘YAS GÜNÜ’ ilan ediyoruz.Gerekçemiz ise şunlardır;

1.Eski Milli Eğitim Bakanımız Sayın Hüseyin Çelik 27 Aralık 2008’de 3.hizmet bölgesinde 3 yılını dolduran aynı gün kadrolu olacak sözü vermiş ancak 5 yılını çalışan arkadaşlarımız olmasına rağmen verilen söz tutulmamıştır.



2. Maliye Bakanı Şimşek 12 Mart 2010 tarihinde bir gazeteye verdiği demeçte ‘’Maliye Bakanlığı olarak Sözleşmeli Öğretmenlerin kademeli kadroya geçişi onayladık’’ açıklaması yapmıştır.



3. Sayın Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nimet Çubukçu 13 Mart 2010 tarihinde yaptığı açıklamada ‘’Maliye Bakanlığından onay alındığını ,     kadroya geçiş taslağının da hazır olduğunu ilk bakanlar kurulu toplantısında onaylanıp, TBMM’ ye geleceğini ve Meclis tatile girmeden Nisan ya da Haziran 2010’da yasalaşıp, uygulamanın başlayacağını ifade etmiştir.



4. MEB Bürokratlarının Verdikleri Sözler: Şubat ve Mayıs 2010 tarihleri arasında Personel Genel Müdürü Necmettin Yalçın ,     Personel Genel Müdür Yardımcısı Hikmet ORMAN , MEB Müsteşar Yardımcısı Salih Çelik tv programlarında yaptıkları açıklamalarda ‘’2010 yaz döneminde kadroya geçişlerin kesinlikle başlayacağını ‘’ ifade etmişlerdir.



5. Milli Eğitim Bakanlığı ve AK Parti İletişim Merkezi kadroyla ilgili sorulan sorulara cevap olarak ‘’Kadroya geçişin 2009 yılında uygulanmaya başlanacağını’’ duyurmuştur.



6.CHP Milletvekili Muharrem İNCE,MHP Milletvekili Mustafa KALAYCI,BDP Milletvekili Sebahat TUNCEL  Millî Eğitim Bakanlığında Sözleşmeli Statüde Çalıştırılan Öğretmenlerin Memur Kadrolarına Atanması Hakkında Kanun Teklifi sunmuşlardır.Fakat Kanun Teklifleri meclisten geçmemiştir.



Biz sözleşmeli öğretmenler yıllardır ‘Müjde Sözleşmeli Öğretmenler Kadroya Geçiyor’ sözlerinin havada kalması,gerçekçi bir yaklaşımla bu sorunun çözülmemesi,her 24 Kasım da verilen sözlere istinaden beklenti içinde olmaktan maddi ve manevi yıprandık.



Her 24 Kasım da kendimizi kadrolu öğretmen gibi hissetmek adına umutla bekledik.Her 24 Kasım da kadrolu arkadaşlarımız görev yemini ederken bizlerin çoğu salonlarda onları izleyip,içerlenerek onlara alkış tuttuk.Her 24 Kasım da boynumuz bükük,onurumuz kırılmış şeklinde öğrencilerimize sezdirmeden onların günümüz olduğunu sandıkları 24 Kasım’ı kutladık.Her 24 Kasım da yeniden umutlandırılan kadro haberleriyle oyalandık,uyutulduk ve gerçeklerle yüzleşmekten hep kaçtık.Biz her defasında kadrolu öğretmen gibi öğretmeniz ,emsaliz desek de onlar her seferinde ,tüm resmi yazılarında siz sözleşmelisiniz dediler.Kamuoyuna ise kadroluyla arada bir fark yok dediler.



 -Siz ne gibi farklar olduğunu kanser hastası olduğu için sözleşmeleri fesih olan Metin KURTCU,Elif AYBAÇ arkadaşlarımıza sorun farkı!!!
-Siz sözleşmeliliğin ne demek olduğunu ; gerçekten sözleşmeliliği bilene sorun …
-Siz sözleşmeliliğin ne demek olduğunu 70 binin ailesine sorun …Evet onlarca fark var…
Bu farkın kurbanları olmak iş istihdamı yaratıyoruz sözleriyle geçiştirilemez.



Bu farkı biz yaratmadık.Eğitimde geleceğin nesillerini yetiştirme görevi öğretmenlere verilmişse,Anayasamız öğretmenlik süreklilik gerektiren kariyer mesleğidir diyorsa, MEB bize 1.öncelik olarak yılların yıpranmışlığını da hesaplayarak manevi-maddi kayıplarımızı telafi ederek hem kadromuzu hem öğretmenlik mesleğinin onurunu fazla geç olmadan kurtarmalıdır.



Biz; 70 bin sözleşmeli öğretmenlik dayatmasına, işsizlik durumu kullanılarak mağdur edilmişleriz. Kendi iradesi dışında kanser hastalığına yakalanmış arkadaşlarımızın işine son verilmesi kamu vicdanında neresinde dir?Arkadaşımız Metin KURTCU 25 Kasım günü kan ve hücre nakli  için 24 Kasım da  operasyon hazırlığına başlanacak. Biz; 24 Kasım’ı YAS GÜNÜ ilan ediyoruz.Arkadaşımız ölümle pençeleşirken,görevine elinde olmayan bir hastalık sonucu son verilmişken bizim 24 Kasım’ı öğretmenler günü olarak kutlayamayız.24 Kasım Günü tüm sözleşmeli arkadaşlarımızın bulundukları yerde siyah giyinmesini ,siyah giyinemeyenlerin ise siyah kurdela takarak bizlere,kendine,geleceğine destek versin istiyoruz.Biz tüm sözleşmeliler ne zaman kadroya geçer ve özlük haklarımıza da kavuşursak,gerçekten kendimizi bir öğretmen gibi hissedersek 24 Kasım da tüm öğretmenlerce anlamlı şekilde anılır ve kutlanır.



24 Kasım Çarşamba günü; biz, Metin KURTCU arkadaşımız nezdinde  kanser hastası olan kemoterapi tedavisi gören Okay YAŞAR ve Elif AYBAÇ arkadaşlarımıza da aynı duygularla geçmiş olsun diyeceğiz. Maddi gücümüz olmasa da   yüreğimizin manevi gücüyle yanlarında olduğumuzu gösterip Ankara Üniversitesi Cebeci Tıp Fakültesi Hematoloji bölümünde yeniden ziyaret de bulunacağız. Açıklamalarımız içinde bulunduğumuz durum ve kadro sözlerine isnat yapılıp ,arkadaşımıza da destek mahiyetinde MEB’e gönderme olacaktır. Bu anlamlı günde tüm sözleşmeli arkadaşlarımızı yanımızda görmek istiyoruz.Ziyarete ve basın açıklamalı protestomuza siyahlarınızla tüm sözleşmeli ve duyarlı kadrolu-kadrosuz arkadaşlarımızı dayanışmaya çağırıyoruz.


haber: [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

duygularımızı çok güzel anlatmışsınız sözleşme ile kadro arasında  fark yoksa o arkadaşlarımızın neden sözleşmesi fes edildi?
  arkadaşlarımıza acil şifalar diliyor her zaman yanlarında olduğumuzu tüm dünya bilsin istiyorum....
   öğretmen ünvanı almış tüm arkadaşlarımın gününü kutluyorum bu mesleği ücretli, sözleşmeli, kadrolu, özel ya da başka mesleklerde çalısan çalışamayan.........

1 sene sözleşmeli öğetmen olarak çalışmış biri olaraak; başta köylü olmak üzere herkeze sözleşmelinin ne olduğunu anlatmanın bile ne kadar sıkıcı olduğunu,'' yok abi ben sözleşmeliyim ''dediğimde o acıyan bakışlarının ne gıcık olduğunu çok iyi biliyorum.acınızı paylaşıyor hepinize şu mübar ek günde kadro temenni ediyorum. 

YorumsuzduR ...

Arkadaşlar bende öğretmenler arasındaki ayrıma karşıyım,kimin ne çıkarı var bu işte bilmiyorum ama bu çalışmalar pek bitecek ğibi degil,bu atamalarda kadroya geçen sözleşmeli arkadaşların yerine yine sözleşmeli alaçaklar.

Umarım bu yanlıştan en kısa zamanda dönerler.

bugün yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum okula sevinçle gittim çünkü bu gün öğretmenler günüydü...
senede bir olsada biz fedakar öğretmenleri hatırlıyorlar...
 arkaşlarımızla birbirimizi kutladık (ben sözleşmeli olarak çalışıyorum ve okulumuzda ücret karşılığı derse giren arkadaşlarımız var bende bir zamanlar ücret karşılığı çalıştım o zaman bize ücretli de denmiyordu sigortalılar deniyordu) o zamanlardan bu zamana birçok şeyin değiştiğini düşünüyordum. biz birimizi kutlarken müdürümüz geldi onunkinide kutladık bize verdiği cevap inş. sizde birgün bu günü kutlarsınız... bizde öğretmen ünvanıyla mezun olduk ucretli sözleşmeli aynı işi yapıyoruz bize sen kadrolu değilsin o işi yapma denilmiyo. öğretmen ünvanının hak eden bizlerin günü bile yok... ben daha üniversite birinci sınıfta iken ailem ve sevenlerim benim öğretmenler günümü kutlıyordu...beraber çalıştığımız bize destek verdiğini söyleyen bir arkadaşımız böyle düşünürse... yor

bugün yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum okula sevinçle gittim çünkü bu gün öğretmenler günüydü...
senede bir olsada biz fedakar öğretmenleri hatırlıyorlar...
 arkaşlarımızla birbirimizi kutladık (ben sözleşmeli olarak çalışıyorum ve okulumuzda ücret karşılığı derse giren arkadaşlarımız var bende bir zamanlar ücret karşılığı çalıştım o zaman bize ücretli de denmiyordu sigortalılar deniyordu) o zamanlardan bu zamana birçok şeyin değiştiğini düşünüyordum. biz birimizi kutlarken müdürümüz geldi onunkinide kutladık bize verdiği cevap inş. sizde birgün bu günü kutlarsınız... bizde öğretmen ünvanıyla mezun olduk ucretli sözleşmeli aynı işi yapıyoruz bize sen kadrolu değilsin o işi yapma denilmiyo. öğretmen ünvanının hak eden bizlerin günü bile yok... ben daha üniversite birinci sınıfta iken ailem ve sevenlerim benim öğretmenler günümü kutlıyordu...beraber çalıştığımız bize destek verdiğini söyleyen bir arkadaşımız böyle düşünürse... yor

sizin o kendini adam zanneden müdüre söylenecek bir çift söz var ama burası yeri değil.

kadro bence hayal bile değil. sadece kandırmaca politikası... normalde aşağı yukarı herkese hakkımı helal ederim. ama şu politikacılar öte tarafta benden kurtulamayacaklar gibi. adam gibi çık söle almıcam de. sende kurtul bizde başımızın çaresine bakalım.....