Eğitimimizin en önemli sorunu farkındalık ve bakış açısıdır.
Çok güzel bir hususa temas etmişsiniz.
Geçen sene yeğenimi üniversite imtihanına hazırlık için dershaneye gönderdik.
İnternete bağlanma imkanının olmasının üniversiteye hazırlanmasında olumsuz etkisi olacağını düşünerek evdeki internet bağlantısını kestirdim.
Dershane öğrencimizin çalışması için çok güzel, kaliteli ve bol miktarda basılı yayın verdi.
Öğrencimiz sadece soru bankası niteliğindeki basılı yayınları kullandı konu anlatımlı yayınların kapağını dahi açmadı.
Herhangi bir konuyu öğrenmek istediği zaman internet cafeye gidip, internet ortamında yayınlanan görsel malzemeleri flash diske kaydedip, evde izleyerek çalışıyordu.
Sürekli takip ettiği 4-5 site vardı. Web sitelerinin FARKLI anlatım teknikleri konuyu anlamasını kolaylaştırıyordu.
Sürekli takip ettiği sitelerin yanısıra ihtiyaç hissettiği durumlarda Google de araştırma yaparak çok daha değişik materyallere ulaşabiliyordu.
İnternet ortamındaki çeşitlilik ve zenginlik FARKINDALIĞIN artmasına paralel olarak BAKIŞ AÇISINDA değişikliklere vesile olmaktadır.
Öğrenciler şu anda Milli Eğitim Bakanlığının dağıttığı kitaplara BAĞIMLI olarak öğrenim görmektedirler.
Tablet bilgisayarlar Milli Eğitim Bakanlığının sağlayacağı içerikten bağımsız olarak
Digi Protein ve Digi English
Discovery ilköğretim ve Ortaöğretim Sistemleri
Çizgi-Tagem
Morpa Çocuk ve Morpa Kampüs
Okulistik
TTNET Vitamin
Zambak Yayıncılık
firmalarının içeriklerine ulaşma imkanı da verecektir. Zaman içerisinde bu içerikler daha da çeşitlenecektir.
İnternet ortamında halen ulaşılabilen içerik çeşitlerini de hatırlatmadan geçemeyeceğim.
Bir öğrencinin her hangi bir konuda 5 sitede 5'er dakika ZAMAN GEÇİRDİĞİNİ varsayalım.
O konu hakkında asgari düzeyde bir şeyler öğrenmemesi mümkün olabilir mi?Öğrencinin zaman geçirmek yerine öğrenmek gayesiyle hareket ettiğini düşünecek olursak sonuç ne olur?