Öğretmenliğimin 2.yılı.Urfa Akçakale'deyim.Gider gitmez 1.sınıf verdiler bana.Sınıf 55 kişi içlerinde bir tane Türkçe bilen yok.Orada çocuklar genelde 2. veya 3.sınıfta okumaya geçerler.2.dönem,nisan ayı ve ben 50 kişiyi okumaya geçirdim.Ama 1 sene boyunca çocuklar ne şarkı öğrendiler,ne resim yaptılar,ne beden eğitimi...Ama ben kendimden emindim.Müfettiş gelir,bana teşekkür eder,çıkar.Müfettiş geldi,hemen resim defterlerine baktı,bomboş.Hangi şarkıyı öğrendiniz dedi,ses yok.Beden eğitiminde hangi oyunları oynuyorsunuz dedi,cevap vermediler.Müfettiş küplere bindi,çocukları mahvetmişsiniz,köreltmişsiniz diye bağırmaya başladı.O bağırdı ben ağladım.O gün okadar çok ağladımki,müfettiş bile susturamadı.
Çünkü ben kendimden emindim,teşekkür alacaktım.Şimdi 10.yılımı çalışıyorum.O günü düşündükçe gülüp geçiyorum.
Benzer bir olay da ben yaşadım.
Ordu'nun bir ilçesine atandım.180 mevcut.Tek öğretmenim.Canla başla 180 öğrenciyle çalıştım.7 ay gelen giden olmadı.Adım deli öğretmene çıktı.
Müfettiş geldi ve 180 öğrenci içinde 1.sınıflara bir matematik cümlesi sordu.Haliyle çocuklar bilemedi.Daha doğrusu müfettişten korktular.Ben de müdahale edeyim dedim.
Bana 'sen kafayı yemişsin,seni açığa alacağım'demez mi?Bir kavga...seni sürdüreceğim,deyince benim şarteller attı.Müfettişi sınıftan kovdum.
Sonuç mu?7 ay tek çalışıp vatanı kurtarmanın bedeli 60 teftiş notu ve çocuklar öğretmensiz kalmasın diye ertelediğim askerliğimin 18 aya çıkması.