14 Şubat 2005 de atandım 22 Şubat 2005 de sabah 8 de göreve başladım saat 10 da müfettiş geldi.. şanssızlığım o günden başladı, her teftişte gruptaki en ince eleyen sık dokuyan müfettiş bana denk gelir.
yıl 2006 , 1. sınıf okutuyorum, 2. dönem.. müfettiş girdi sınıfa öğrenciler o sırada sessiz okuma yapıyorlar, kitapların isimlerine baktı, sınıfın en çalışkan öğrencisi hüseyin'in kitabına baktı: Örümcek Adam..
müfettişle hüseyin arasındaki diyalog:
müf: demek örümcek adam okuyorsun.
hüseyin: evet öğretmenim.
müf: peki sen örümcek adam gibi damdan dama uçabilir misin?
hüseyin: (şaşkın şaşkın müfettişe bakar, sonra bana döner) öğretmenim nasıl uçayım yaaa.. her tarafım kırılır, derken yüzünde böyle saçma soru olur mu ifadesi..
müfettiş: (ısrarla) peki örümcek adamın elbiselerini giysen uçabilir misin?
hüseyin: (bu kez net ve sert) u-ça-mam
müfettiş: allah allaaaahh peki benim oğlan niye uçabileceğini zannediyor.. derken yüzünde acı bir ifade..
ve aynı teftişte aynı hüseyin müfettiş yanından ayrıldıktan sonra ayakkabılarını ayağından çıkardı tek bacağını altına katlayarak oturdu ki daha önce sınıfta hiç böyle bişey yaşanmamıştı. oğlu hüseyinin karşısında 1-0 yenik olan müfettiş yakaladığı fırsattan yararlanıp bi güzel azarladı hüseyinciği
)