Teog Yerine Yeni Modeli Biz Tartışalım!

Türk eğitim sistemi, sen plan yapmaya çalışırken, aniden başına gelenlerdir.Gülse BİRSEL..

Köy Enstitüleri model olarak bence Türkiye'de gelmiş geçmiş en iyi modeldi. Bugün Finlandiya'ya baktığınızda bu modele çok yakın bir sistem uygulandığını görebilirsiniz.
Orta sona kadar buradan temel yaşam becerilerini edinen çocuklar ilgi ve yeteneklerine göre uygun liselere sınavsız olarak yerleştirilebilirler. Ve tabii liseler de ayni donanıma sahip olmalı. Sayısal seçen düz lise öğrencisi de labaratuvara girmeli mesela.
Ayrıca erdem ve ahlak toplumdan kopuk değildir.  Toplumun erdem ve ahlakının da doğru eğitimle ileriye taşınacağına inancım tamdır. Ancak maalesef eğitim sistemi kevgire dönmüş gelen gideni aratır hale gelmiştir. Acilen eğitimin içinden gelen ne yapacağını bilen, yüzü modern dünyaya dönük bir bakanın gelip işe kimsenin tesiri altında kalmadan el atması gerekmektedir.
Toplumda suç oranı gün geçtikçe artıyor ve bu suçlular bizim sıralarımızdan geçiyorsa komple başarısız olduğumuzu kabul etmek gerek.

Bir işin ehli olmayıp hoyratça o işe soyunmak, hele ki bu iş eğitim ise, geleceği ilgilendiriyor ise cehaletten başka bir şey değil. Daha açık söylemek gerekirse Türkiye'de eğitim, siyasetle bir yerlere gelince, kendini her şeye yeter sanan cahillerin elinde karalama kağıdına döndü. Evvela bunların elini eğitimden çekmesi şart...

Diğer yandan benim aklım hala almıyor; bir insan hem Savunma Bakanı, hem de Milli Eğitim Bakanı olabilecek meziyetlere nasıl sahip olabiliyor? Hoş, meziyet aranıyor mu? Bakanlık özgülünde meziyetler aranıyor mu? Onu da bilemiyoruz. Acaba aslolan bürokrasi midir? Yani aslında bakan bu işlerden anlamasa da, bu işin içinde pişen bürokratlar, memurlar işi götürüyor mu acaba?

Bazı arkadaşlara, "bu konu başlığı altında, bu yazılanlar ne alaka?" diye sorabilir. Çünkü aşılması gereken ilk engel bu bahsi geçen "cehalet"...