ya bazen bu meslekte insan bunalıma giriyor.düşünebiliyormusunuz öğretmen sanki sihirli değneği olan biri.yada üstün özellikli bir robot.düşünsenize herkes sizden birşey istiyor her gelen br akıl veriyor ve gidiyor.velisi,idarecisi,müfettişi,yeri geliyor hizmetlisi veriyor da veriyor.okul açılalı 2 ay oluyor hala gelmeyen öğrenci var gelen müfettiş 30 öğrenciden her birine ayrı ayı program yap diyor bunu yaparken bir taraftanda dersini müfredata göre bitir diyor diğer taraftan sana 40 dakika veriyorum diyor.çocuk öğrenemeyince suçlu yine biz.çünkü öğrenemeyençocuk yokmuş öğretemeyen öğretmen varmış.ha bu arada çocuğa kızmak sinirlenmek yok.yani bir çocuk sınıfta her türlü haylazlığı yapar hesap sorarsan senden hemen hesap sorarlar.vay efendim öğretmensin ne biçim insansın.sonrada en çok tatil yapan yata yata iş gören meslek sahipleride biz oluruz.hep merak ederim teoride anlatılanlar pratikte nasıl gösterilir.kitabi manada öğretmen olan hiç kızmayan hiç bağırmayan,her öğrencisne seviyelerine uygun ayrı ayrı program uygulayan .bunları yaparkende bir taraftanda tüm resmi evrakları tutan biri varmı söyleyin ellerinden öpeyim.
eğitimin 2 ögesi var.
1. öğrenci
2. öğretmen
gayrısı teferruat. o akıl verenler, çok biliyorlarsa kendileri niye öğretmenlik yapmıyor.
gayrısı bizim sırtımızdan para kazanıyor.