Ana Sayfa
Dosyalar
Forum
Haberler
Giriş yap
Üye ol
Şifremi unuttum
Egitimhane.Com
»
Genel Konular
»
Müze
»
Trt 3 Canlı Yayın Raporu - 2010
Sayfa: [
1
]
2
3
Aşağı git
Trt 3 Canlı Yayın Raporu - 2010
58SERVET
Uzman Üye
1.607
1.731
4. Sınıf Öğretmeni
1.607
1.731
4. Sınıf Öğretmeni
24 Haz 2010 12:35:51
GELECEK EĞİTİMLE GELECEK TRT 3 CANLI YAYIN RAPORU
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM 24/06/2010
Konuk: Remzi İNANLI
Okul Öncesi Eğitim Genel Müdürü
Okul Öncesi Eğitim Genel Müdürü Remzi İNANLI 3-6 yaşlarında okul öncesi eğitimin öneminden söz etti.Okul Öncesi Eğitimi alan çocuklar daha paylaşımcı oluyor,saldırgan olmuyor,yaşam seviyesi daha yüksek oluyor.Okul öncesi eğitim almayan çocuklarda ise bu durum tam tersi oluyor.Önceleri veliler okul öncesini çalışan ailelerin çocuklarının bakıldığı bir yer olduğu görüşündeydiler.Şimdi aileler ana sınıflarına yoğun bir ilgi göstermektedir.
Okul öncesi eğitimdeki okullaşma oranı ne durumda?
R.İNANLI : Eğitim insanın temel hakkıdır. Bu alana gerekli önemi verirsek çocuklarımızın geleceğini garanti altına almış oluruz. Ülkemiz çocuk sayısı bakımından zengin. 1997’ de genel müdürlüğümüz kurulmuştur. 2003’ ten bu yana da bu alanda oldukça iyi bir seviyeye geldik ; fakat yine de Avrupa Birliği ülkelerindeki okullaşma sayısı bakımından geriyiz.5 yaşına kadar olan çocuklarda okullaşma oranı %61
4-5 yaş gurubunda ise bu oran %39’tur. Okul Öncesi Eğitim ülkemizde şu an 32 ilde başlatıldı.Kademeli olarak bu sayının 57 ile ulaşmak hedefleniyor. Okul Öncesi Eğitime öğretmen olarak meslek yüksekokulundan mezun olanlardan lisans tamamlamaları sağlanarak ihtiyaç karşılanacak.
60- 70 ay arasındaki çocukları beş yaşında olarak kabul ediyoruz. Bu yaş ilköğretime hazırlık yaşıdır. Her yaş gurubunda 1 milyon 200 bin öğrenci var. Bunları okullaştırmak da kolay değil. Doğu ve güney doğuda çocuklarımız Türkçe konuşamıyor.
Dil okulöncesi eğitimdeki kazanımlardan biri. Sosyal gelişim sürecinde çocukların bakımı var. Bir yandan da okulöncesiyle çocukların eğitime hazırlanması süreci söz konusu. Okulöncesi eğitim alanla almayan arasındaki fark nedir?
R. İNAN : Okulöncesi eğitimi alan çocuklar daha uzun süre eğitim sisteminde yer alıyor. Kavgacı olmuyor, paylaşımcı oluyor. Yaşam seviyesi yükseliyor, beslenmesi düzenli ve normal oluyor. Üniversite hayatında daha başarılı oluyor.Almayanlar ise bilgisayar bağımlısı,okulda devamsızlık problemli, kavgacı, paylaşmayı bilmeyen bireyler olarak toplumumuzda yer alıyor.
Okul öncesi eğitim temeldir.Dünyada bu alanda büyük bir yarış var. ABD bu konuda büyük bir yarış ve çalışma içerisinde. Biz bu alana geç yöneldiğimiz için geri kalmış durumdayız. Eğitim ve donanım bakımından Avrupalı ülkelerden bir eksiğimiz bulunmamaktadır. Hatta eğitim kalitesi bakımından Avrupa’ya göre daha ilerideyiz. Okullarımız Avrupa standartlarının üzerinde. Doğal ortamda eğitim veriyoruz. Yalnız velilerimizden bir ricamız çocuklarımızın üzerlerine fazla düşmemeleridir. Aman çocuğum terlemesin, çocuğumun üstü kirlenmesin gibi serzenişlerden uzak durmaya çalışalım. Çocuklarımız doğal ortamda eğitim alıyorlar. Bahçelerinde ekip biçip hazırlanan pazarlarda ürünlerini satıyorlar.Okullaşmanın sağlanması için 500 bin liraya ihtiyaç duyulmaktadır.Bazı anasınıfları olarak liselerin binası kullanılmaktadır.
MEB “7 ÇOK GEÇ!” Sloganını kullandı.Okul öncesi Eğitimde temel sorunumuz nerede?
R.İNANLI : Tüm üniversitelerle, sivil toplum kuruluşlarıyla, basınla iyi bir diaya loğumuz var . zoru başardık. Bütün veliler artık çocuklarını okulöncesi eğitime kayıt ettirmek için birbiriyle yarışıyor. Artık bina ve öğretmen yetiştiremiyoruz. Talep çok fazla. Hayırseverler anaokullarına geçmişte pek sıcak bakmıyordu. Sebebi de işlevini ve içeriğini bilmemeleriydi. Artık hayırseverlerimiz okulöncesi eğitime de önem vermektedir. Biz okul öncesi eğitimle temel eğitimi vermiş oluyoruz.
m_murathan
Tecrübeli Üye
135
628
135
628
#
24 Haz 2010 17:11:49
Teşekkürler öğretmenim.
ececikkk
Bilge Üye
1.814
5.351
Öğrenci Velisi
1.814
5.351
Öğrenci Velisi
#
24 Haz 2010 17:35:17
Bu seminer programını raporlaştıran var mı arkadaşlar ?
ısparta32
Yeni Üye
1
0
1
0
#
24 Haz 2010 17:45:32
Rapor için teşekkürler süper olmuş.Emeğinize sağlık
e-muallim
Uzman Üye
1.298
2.102
Okul Müdürü
1.298
2.102
Okul Müdürü
#
24 Haz 2010 17:52:58
öğretmenleri lüzumsuz işlerle uğraştırın bakalım eğitime muhtaç MEB yetkilileri.
AYNALI
Bilge Üye
3.281
21.083
3. Sınıf Öğretmeni
3.281
21.083
3. Sınıf Öğretmeni
#
24 Haz 2010 18:21:21
tv den eğitim çok faydalı olur herhalde..........!!!!!!
nergis_ozata
Uzman Üye
465
1.619
3. Sınıf Öğretmeni
465
1.619
3. Sınıf Öğretmeni
#
25 Haz 2010 10:22:55
yazı dün geldi bizim okula hocam. izlemiyoruz.
umarım son anda sıkıştırıp bi rapor falan istemezler..
combo_joy
Çalışkan Üye
67
62
67
62
#
25 Haz 2010 11:25:31
KONUK : MAHMUT TÜNCEL 22/06/2010
M. TÜNCEL : Yeni bir çağın arifesinde ülkemizi yeni bir çağa taşımak amacımızdır.
4 temel faaliyet alanımız vardır :
1) Bilişim hizmetleri
2) Sınav hizmetleri
3) Uzaktan Öğrenim
4) Yayıncılık
Nasıl bir EĞİTEK olmalı, hedefleriniz nedir?
M. TÜNCEL : Bütün kurumlar teknolojiyi kullanmalı. Eğitek’ in kullanım alanı çok geniş. Toplumumuzu bilgi toplumu haline getirmeliyiz. Bilgi toplumunun unsurlarından biri internetin geniş kitlelere ulaştırılmasıdır. Hemen hemen bütün okullara internet ulaştırılmış durumda. Uydu internetini tüm okullara ulaştırmaya çalışıyoruz.Amacımız eğitimde fırsat eşitliğini yakalamaktır.Çağdaş uygarlığın üzerine çıkmak için en ileri standartlara çıkmak istiyoruz.Bu konuda bir çok ülkeyi geçmiş durumdayız.
Veli bilgilendirme sistemimiz var. Bu sistemi daha da ileriye götürmeye çalışacağız.
Türkiye’ deki kaç sınavın sorumluluğu sizde ?
M. TÜNCEL : yüzlerce sınav yapıyoruz. Sadece SBS değil kamu kurum ve kuruluşlarında yükselme, özel sektör, belelediyeler vs. Bu yıl sadece 130’ a yakın sınav yaptık. Talep fazla ve yorucu bir iş. Dikkat gerektiriyor. Sınav güvenliğine önem veriyoruz. Bu nedenle sorun yaşamamak için de çoğu sınavı geri çeviriyoruz.
Geçmemiz gereken iki aşama var. Laboratuarlarda etkili kullanım.Öğretmenlerin bilgi teknolojilerini kullanarak ders işlemelerini sağlamalıyız.her sınıfta internet ve projeksiyon olmasını sağlayacağız.39000 derslikte bilgisayar ve projeksiyon var. Bunu yaymalıyız. Herkes bu fırsattan yararlanmalı. Projemiz tüm kurumları kapsayacak.
FİLM GÖSTERİMİ YAPILDI.
SORU CEVAP YAPILDI.
SBS kalkacak mı, planlama ne aşamada ?
M. TÜNCEL : Sayın bakanımızın talimatı ile SBS ile ilgili çalışmalar yapıldı. Çalışmalar tamamlanınca gerekli açıklama kamuoyuna yapılacaktır.
Okullardaki ADLS hızı çok düşük bununla ilgili ne gibi bir çalışmanız var?
Zaten bu talepleri karşılamazsak sıkıntı yaşarız. En kısa zamanda bu sorunu çözeceğiz.
İBRAHİM KOYUNCU ( İZLEYİCİ) : Sosyal Bilgiler öğretmeniyim. Soru bankası oluşturarak bize kullanımımıza sunmanız mümkün mü?
M. TÜNCEL : Soru bankamızı zenginleştirmek istiyoruz. En kısa zamanda zenginleştirerek öğretmenlerimizle paylaşma amacındayız. Bu konuda yeni politiklarımız var.
Ülkemizde e sınav çalışmsı var mı *
M. TÜNCEL : geçen hafta uzman bir ekibi yurtdışına gönderdik. Uygulama alanındaki bazı eksiklerimizi tamamlamak için çalışıyoruz. E sınavı kalıcı bir uygulama olarak faaliyete geçireceğiz. Ülkenin her tarafında bu sınavların hızlı ve rahta bir şekilde yapılmasını istiyoruz. Motorlu Taşıtlar Sınavı önceliklerimiz arasındadır.
İnteraktif soru cevap yöntemiyle ilgili çalışmalarınız neler ?
Televizyon en çok izlenen iletişim aracı. Eğitimde rolü çok büyük. TRT 4 DE çocuk kanalına dönüştürüldü. TV eğitimde geride kaldı. Bunu aşmaya çalışıyoruz. Yakın zamanda büyük akademisyenlerin katıldığı bir konferansta televizyonun eğitimde aktif kullanımına ağırlık verilmesi gerektiğinde hemfikir kaldık. TV üzerinde çok duracağız.Diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla bu konuda temastayız.
combo_joy
Çalışkan Üye
67
62
67
62
#
25 Haz 2010 11:29:15
ORTA ÖĞRETİM GENELMÜDÜRLÜĞÜNÜN ÇALIŞMALARI 23/06/2010
Ortaöğretim Genel Müdürü Emin GÜRKAN bugünkü canlı yayın konuğumuz.
Ortaöğretim Genel Müdürü olarak ne kadar öğrenci, öğretmen ve yöneticinin sorumluluğu sizde?
E.GÜRKAN: Yaklaşık 3 milyon 500 bin öğrencinin sorumluluğu bizde. Bunların %50 si genel ortaöğretim, meslek liseleri ve özel okullarda. Ayrıca 200 bine yakın öğretmenin sorumluluğu da bizde.
Türkiye’nin ortaöğretime bakışı nedir, stratejisi nasıl?
E. GÜRKAN: Cumhuriyet kurulduktan sonra ortaöğretime ağırlık verilmeye başlandı.Genel liseler ve meslek liseleri kuruldu.Gelişen Türkiye şartlarına göre program birleştirildi, değiştirildi. Günümüzde ise ticaret, kuaförlük…vb. liseler şeklinde liseler açıldı.3-4 sene öncesine kadar 79 farklı okul vardı. Bakanımızın kararı ve tavsiyesi ile okul çeşitliliği azaltıldı. Esas olarak iki çatı altında mesleğe yönelik ortaöğretim okulları genel ortaöğretim kurumları adı altında toplandı. Yeniden yapılandırma çalışması ile okul çeşitliliği azaltılmaya çalışılıyor. Örneğin; genel liseler ile Anadolu liselerinin programları arasında yabancı dil dışında çok fazla değişiklik yok. Bu nedenle bu tür liselerin Anadolu Lisesi seviyesine çıkartılarak okul çeşitliliğinin azaltılması çalışmaları sürüyor. Bakanımız da bu konu üzerinde oldukça ilgili.
Okul çeşitliliğinin 79dan aşağıya çekilmesinin amacı nedir?
E.GÜRKAN: Bugüne kadar Türkiye’de genel ortaöğretime talep çok fazla idi ve amaç herhangi bir yükseköğretime devam edip iş bulma idi. Avrupa’da ise bu tam tersine ve mesleğe yönelik okullara gidiş daha fazla.
3-4 yıllık süre içerisinde mesleki ortaöğretim kurumlarına gidenlerin oranını %52’ye genel ortaöğretim kurumlarına gidenlerin oranını %48 ‘e çıkartmaktır.
Ortaöğretimde okullanma oranı nedir?
Okulöncesinde son 7 yılda okullaşma oranı %7-8 iken %40lara çıktı. Zorunlu olarak %50 lere çıkarılması amaçlanıyor.
İlköğretimde %85 iken günümüzde %99’u aştı.
Mesleki genel ortaöğretimde %75-85 iken %90’a ulaştı.
Ortaöğretim öğrencilerinin son birkaç yıldır devamsızlıklarının artması konusunda neler düşünüyorsunuz?
E.GÜRKAN:Bu konuyla ilgili çalışma ve önlemlerimiz devam ediyor.İlköğretimde sorun yok. Lise son sınıflarda yükseköğretime geçişle ilgili sınav ve hazırlık aşaması nedeniyle devamsızlıklar yapılıyor. Öğrencilerin 20 güne kadar devam etmeme şansı var. Gerçek nedenlerle bunu kullanabilirler. Bir öğrencinin bu 20 günlük süreyi aşmaması gerekiyor. Sağlık sorunu nedeniyle rapor alan öğrencilerimiz var.
Fiilen mevzuatta öğrencilerin sağlık sorunları nedeniyle rapor alma hakları var. Son 10-15yıldır bu kullanılıyor. Öğrencilerimizin raporlu olarak 25 günlük bir devamsızlık yapma şansı var. Bunu kullanan öğrencilerimiz var. Öğrenciler velilerinin isteği ile bu hakkı kullanıyorlar. Bunun dışında devamsızlık oranı oldukça düşük. Okul, veli ve yöneticilerle yaptığımız görüşmeler doğrultusunda öğrencilerimizin okulda daha fazla vakit geçirmeleri nedeniyle ilgili çalışmalar devam ediyor.
Madde Bağımlılığının önlenmesi ile ilgili gösteri.
Selma AYDIN: Anadolu lisesi öğretmeniyim. Genel liselerin Anadolu seviyesine getirilmesi sürecinde öğretmenler nasıl korunacak?
E.GÜRKAN: Bu bir çalışma ve uzun vadeli bir gelecek içinde kademeli bir şekilde geçiş yapılacak. Personel Genel Müdürlüğü’nün çalışmaları doğrultusunda öğretmenlerimizin statüleri ve hakları korunacak.
Okullardaki başarının yükselmesini kolaylaştırıcı nedenlere mi bağlıyorsunuz?
E.GÜRKAN: Bunu buraya bağlamak doğru değil. Kalabalık sınıflarda eğitim-öğretim oldukça zordur. Son yıllarda okul ve derslik sayısı arttı.Bu ortamlarda başarının yükselmesi gayet normal.Bu doğrultuda başarı yaklaşık %90’lara çıktı. Program ve ders kitaplarının içerik, ders anlatım metotları ve öğrenci kavrama metotları değişti.Bu da öğrenci başarısını arttırıyor.
Uluslararasında yapılan değerlendirmelere göre öğrencilerimizin öğrenme düzeylerinin ve başarılarının düşük olması konusunda neler düşünüyorsunuz?
E.GÜRKAN: Değişikliklerle son yıllarda ilerlemeler oldu. Yapılan uluslar arası yarışmalarda metot, beceri, teknik ve yöntemlerle hak ettiğimiz yeri alacağız.Birçok öğrencimiz uluslar arası yarışmalarda bireysel başarılar elde ettiler.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki sıkıntılar nedeniyle ortaöğretime devam edemeyen öğrencilerle ilgili neler yapmayı planlıyorsunuz?
E.GÜRKAN:Türkiye’nin her yerinde ekonomik olarak gelişmemiş ya da az gelişmiş yörelerimiz var. Okula gitmek istiyorum diyen öğrencilerimizin eğitimlerine devam etmelerini sağlıyoruz. Kalacak yer sorunu yaşayan öğrencilerimiz için pansiyonlar yapılmaya devam ediyor. 2002 yılında pansiyon sayısı 230 iken günümüzde bu sayı 600’e çıktı. Yine öğrenci kapasitesi 2002 yılında 35-40 bin iken günümüzde 90 bine çıktı.Yani 5-6 yılda önemli bir artış meydana geldi ve buralar oldukça kaliteli olduğu için öğrencilerimiz de memnun.
Pansiyonlarda yemek ve temizlik konusunda sorunlar yaşanıyor mu?
E.GÜRKAN: Yemek ücreti 1,5 liradan 6 liraya çıkarıldı. Temizlik alanında da yardımcı sayısı arttırıldı. Pansiyonlardaki hayat standartlarını yükseltmeye çalışıyoruz. Kız ve erkek öğrencilerimizin ayrı ayrı konaklayabilecekleri pansiyonlarımız var.
9. sınıf öğrencisiyim ve Anadolu Lisesinde okuyorum Sağlık Meslek Lisesi’ne geçebilir miyim?
E.GÜRKAN: Sistemde her şey açıklanmıştır. Yeni yapılanma doğrultusunda 9. Sınıf konuları ortak olduğu için istekleri doğrultusunda istedikleri liseye geçiş yapabilirler. Puan sistemi ile öğrenci alan okullarda ise puanlarının yeterli olması gerekiyor.
Sosyal Bilimler Liselerinin sonu ne olacak,Yükseköğretim sınav puanları doğrultusunda değerlendirebilir misiniz?
E.GÜRKAN: Uzun çalışmalar sonucunda bu liseler açıldı.25’e yakın Sosyal Bilimler Lisesi var. İki sene önce ilk mezunlar verildi. Sınavlarda bu liselerden mezun olan öğrencilerimiz başarıları oldukça yüksek. Okullarımızın geleceği çok parlak. Bu nedenle öğrencilerimiz buralara yerleşebilirler.
EMRAH GÖÇMEN: Fransızca öğretmeniyim.Seçmeli derslerde not uygulaması kaldırıldı bunun değiştirilmesine yönelik bir çalışma var mı, yeni Fransızca öğretmeni alımı ile ilgili çalışmanız var mı?
E.GÜRKAN: Bakanlığımız yabancı dile önem veriyor. Önceleri sadece 3 dil okutulurken günümüzde 8ê çıktı. İhtiyaç durumuna göre öğretmen alınacak.Bakanlık olarak yaygınlaştırmak amacımız.
Notla değerlendirme bir sorundur.Beden Eğitimi, Resim, Müzik gibi dersler beceri isteyen derslerdir. Uzmanlarımız ne diyorsa biz buna göre davranıyoruz.
Liselerin 4 yıla çıkarılmasındaki amaç nedir?
E.GÜRKAN: Liselerde hazırlık artı üç yıl eğitim verdiğimiz ve yurtdışında eğitimine devam etmek zorunda kalan öğrencilerimizde sorun yaşanıyor hazırlık süresi dikkate alınmıyordu. Bu nedenle liseleri 4 yıla çıkarttık.
Müfredatta bir değişiklik olmadığı halde liseler neden 4 yıla çıkartıldı?
E.GÜRKAN: Çalışmalar devam ediyor. Ders kitapları hazırlandı ve basıma hazır. Bu kitaplarla yeni yöntem ve teknikler uygulamaya konulacak.
combo_joy
Çalışkan Üye
67
62
67
62
#
25 Haz 2010 11:36:34
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM 24/06/2010
Konuk: Remzi İNANLI
Okul Öncesi Eğitim Genel Müdürü
Okul öncesi eğitimdeki okullaşma oranı ne durumda?
R.İNANLI : Eğitim insanın temel hakkıdır. Bu alana gerekli önemi verirsek çocuklarımızın geleceğini garanti altına almış oluruz. Ülkemiz çocuk sayısı bakımından zengin. 1997’ de genel müdürlüğümüz kurulmuştur. 2003’ ten bu yana da bu alanda oldukça iyi bir seviyeye geldik ; fakat yine de Avrupa Birliği ülkelerindeki okullaşma sayısı bakımından geriyiz.
60- 70 ay arasındaki çocukları beş yaşında olarak kabul ediyoruz. Bu yaş ilköğretime hazırlık yaşıdır. Her yaş gurubunda 1 milyon 200 bin öğrenci var. Bunları okullaştırmak da kolay değil. Doğu ve güney doğuda çocuklarımız Türkçe konuşamıyor.
Dil okulöncesi eğitimdeki kazanımlardan biri. Sosyal gelişim sürecinde çocukların bakımı var. Bir yandan da okulöncesiyle çocukların eğitime hazırlanması süreci söz konusu. Okulöncesi eğitim alanla almayan arasındaki fark nedir?
R. İNAN : Okulöncesi eğitimi alan çocuklar daha uzun süre eğitim sisteminde yer alıyor. Kavgacı olmuyor, paylaşımcı oluyor. Yaşam seviyesi yükseliyor, beslenmesi düzenli ve normal oluıyor. Üniversite hayatında daha başarılı oluyor.Almayanlar ise bilgisayar bağımlısı,okulda devamsızlık problemli, kavgacı, paylşamyı bilmeyen bireyler olarak toplumumuzda yer alıyor.
Okul öncesi eğitim temeldir.Dünyada bu alanda büyük bir yarış var. ABD bu konuda büyük bir yarış ve çalışma içerisinde. Biz bu alana geç yöneldiğimiz için geri kalmış durumdayız. Eğitim ve donanım bakımından Avrupalı ülkelerden bir eksiğimiz bulunmamaktadır. Hatta eğitim kalitesi bakımından Avrupa’ya göre daha ilerideyiz. Okullarımız Avrupa standartlarının üzerinde. Doğal ortamda eğitim veriyoruz. Yalnız velilerimizden bir ricamız çocuklarımızın üzerlerine fazla düşmemeleridir. Aman çocuğum terlemesin, çocuğumun üstü kirlenmesin gibi serzenişlerden uzak durmaya çalışalım. Çocuklarımız doğal ortamda eğitim alıyorlar. Bahçelerinde ekip biçip hazırlanan pazarlarda ürünlerini satıyorlar.
MEB “7 ÇOK GEÇ!” Sloganını kullandı.Okul öncesi Eğitimde temel sorunumuz nerede?
R.İNANLI : Tüm üniversitelerle, sivil toplum kuruluşlarıyla, basınla iyi bir diaya loğumuz var . zoru başardık. Bütün veliler artık çocuklarını okulöncesi eğitime kayıt ettirmek için birbiriyle yarışıyor. Artık bina ve öğretmen yetiştiremiyoruz. Talep çok fazla. Hayırseverler anaokullarına geçmişte pek sıcak bakmıyordu. Sebebi de işlevini ve içeriğini bilmemeleriydi. Artık hayırseverlerimiz okulöncesi eğitime de önem vermektedir. Biz okul öncesi eğitimle temel eğitimi vermiş oluyoruz.
FİLM GÖSTERİMİ YAPILDI.
ÇİZGİ FİLM GÖSTERİLDİ.
SORU CEVAP YAPILDI.
combo_joy
Çalışkan Üye
67
62
67
62
#
25 Haz 2010 11:41:22
GELECEK EĞİTİMLE GELECEK PROGRAMI 25/06/2010
KONUK : İbrahim ER
İlköğretim Genel Müdürü
Engelli çocukların eğitime kazandırılmasına dair müdürlüğünüzün ne gibi çalışmaları var?
İ.ER : Çocuklarımızı mutlaka okula kazandırmalıyız. Engelli çocukların evlerine öğretmen göndererek eğitime dahil ediyoruz.
Öğrencilerin devamsızlık nedenleri nelerdir?
İ.ER : Devamsızlık sürelerinin takip edilmesiyle bunun nedenlerini tespit etmeye çalışıyoruz.çocuk üç gün okula ard arda gelmiyorsa bunun takip edilmesi gerekir. Çünkü bu çocuğun okulu terk etme riski artmıştır. Öğrencinin devamsızlığını takip için bir sistem geliştirildi. Çocuk bir gün okula gelmediğinde e okula işleniyor ve okul aileyi bu konuda bilgilendiriyor. İki üç gün gelmediğinde neler yapılması gerektiği, beş veya on gün gelmediğinde neler yapılması gerektiği aşamalı bir dizi yöntem ve metotla okula bildiriliyor.
Mevsime dayalı göçle ilgili politikalarınız nelerdir?
İ.ER : Mevsime dayalı göçle ilgili bir politika geliştirilmeli. Her bölgenin gerçekleri farklı. Esnek olmayan politikalarla çok fazla mesafe alınamaz. Ama okullar kendi bölgelerindeki çocukların okullara geliş gidişiyle ilgili politikalar geliştirebilirler. Şanlı Urfa’ da çocuklar kasım ayında okula gelir nisanda göçerler. Nisan itibariyle haziran ayı boyunca ve eylül itibariyle kasım ayına kadar mağdur olurlar. Bu çocuklarla ilgili tüm değerlendirmeler e okulla karşı taraftaki okula aktarılabilir. Ailenin göçünü engelleyemeyiz. Bunu engellemek için gerekli alt yapıya sahibiz. Eğitime standart getirilirse çocuklar eğitime kaldığı yerden devam edecektir.
İlköğretimde standartlarla ilgili neredeyiz?
Okullarımız bir çok iş yapıyor. Bu işlerle ilgili temel bir standart olsun istedik. Bunlardan önemli bir kısmını çocuğun nitelikli bir eğitime erişmesi oluşturuyor.Okulu üç bölüme ayırdık : aile –yönetim – güvenlik.
Her alan için temel standartlar ve alt standartlar geliştirdik. Bunun kanıtlanabilir göstergelerini ortaya koyduk. Eğitime ilişkin mutlak doğrular yoktur. Bu da hata yapmaya sebep olabilir. Temel standartlarda asgari bir tutarlılık sağlamayı amaçlıyoruz.
2010-2011 Eğitim öğretim yılına başlarken öğretmenlerimiz bu standartları görebilecekler mi ?
İ. ER : Evet, yeni eğitim öğretim döneminde pilot bölgelerde bu uygulamaya başlıyoruz. İllerde bu işin koordinesini yapacak sorumlular da eğitiliyor. Okullar sorunlarının farkına varacak ve çözümüne ilişkin çalışmalarda bulunacak. Halledebileceği sorunları halledecek.
“ŞİDDET” konulu film gösterimi yapıldı.
İZLEYİCİ Fuat METİN –Malatya- : SBS’ ye yönelik ne gibi çalışmalarınız var?
İ.ER : SBS’ nin ne olacağına ilişkin net bir durum yok. Fakat çalışmalar devam ediyor. En kısa süre içinde MEB tarafından n açıklama yapılacaktır.
İZLEYİCİ Nermin KILIÇ –Isparta- : Türkçe öğretmeniyim. Ortaöğrenime geçiş şimdiye kadar sınavla yapıldı. Bu geçişlerde öğrencilerin yetenekleriyle ilgili bir çalışma var mı ?
İ. ER : Güçlü bir yönlendirme sistemi olması gerekiyor. Daha alt sınıflardan başlayan profesyonel yönlendirme çalışmaları var. Yakında bununla ilgili açıklamalar yapılacak.
Yibolarda çeşitli olaylar meydana geliyor. Bu konuya yaklaşımınız nedir*
İ.ER : YİBO bir zorunluluk olarak ortaya çıktı. İstenilen , çocuğun ev ortamında bulunmasıdır. Yaşadığımız coğrafya çocukların evlerinde eğitimlerine devam etmelerine imkan tanımıyor. İlköğretimin sekiz yıla çıkmasıyla birlikte bu tür okullar açıldı. Türkiye’ de refah düzeyinin yükselmesiyle birlikte bu okullara ihtiyaç da azalmaya başladı. Yeni eğitim öğretim döneminde bir beş arasındaki çocukların taşımalı sistemle eğitimlerine devam etmelerini sağlamaya çalışacağız.
Soru cevaplarla program sonlandırılmıştır.
21 haziran olan varsa eklerse evinirim saygılar
livan08
Tecrübeli Üye
155
417
155
417
#
25 Haz 2010 11:45:01
butondan ve buradan çok teşekkürler
58SERVET
Uzman Üye
1.607
1.731
4. Sınıf Öğretmeni
1.607
1.731
4. Sınıf Öğretmeni
#
25 Haz 2010 11:51:01
“Gelecek, Eğitimle Gelecek" 25 Haziran 2010 Canlı Yayın Programı Raporu
Konuk: İlköğretim Genel Müdürü İbrahim ER
Programın başında öğrencilerin okula devamsızlık nedenleri konuşuldu. İlköğretim Genel Müdürü İbrahim ER üç gün devamsızlık yapan öğrencinin psikolojik ve sosyal açıdan okuldan uzaklaştığını söyledi. Devamsızlığın arttığı dönemlerde öğrencilerin okullara gelmelerinin sağlanması için okullardaki idarecilerin çözüm önerileri geliştirmeleri gerektiğini ifade etti.
Her yörenin kendine özgü gerçekleri olduğunu ifade eden İlköğretim Genel Müdürü İbrahim ER şunları söyledi:”Adana’nın ,Rize’nin ,Hakkari’nin gerçekleri farklı.Esnek olmayan politikalarla çözüm bulmak zor.Urfa’nın nüfusu pamuk işçiliğinde çalışmak üzere Adana’ya gider.Başka bir yörede şeker pancarına dayalı göç olur.”dedi.
Okullarda nitelikli eğitime ulaşmak için çalışmaları odlunu vurgulayan İlköğretim Genel Müdürü İbrahim ER okulu üç bölüme ayırdık dedi.1.Eğitim –öğretim işleri 2.Güvenlik işleri 3.Erişim işleri
Örneğin Erişim işleri içerisinde okula öğrencilerin devamlarını sağlamak için yapılan çalışmalardan bahsetti.Eğitime ilişkin mutlak doğruların olmadığını ifade etti.Bir takım hataların olabileceğini ifade etti.
İbrahim ER ilköğretimde standartlar geliştirdiklerini ifade etti. Sorunların çözümünü kademeli olarak çözeceklerini ifade etti. Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürü İbrahim Er, bu standartları açıklayarak, "Okullar; müfettişler, öğretmenler, veliler ve öğrenciler tarafından denetlenecek. Okul başarısını artırmayan, temizliğe dikkat etmeyen, yangın merdiveni yaptırmayan, öğrencilere ders araçlarını kullandırmayan, sosyal ve kültürel etkinlikler düzenlemeyen, okul güvenliği ve şiddetin önlenmesi için çalışmayan, servis araçlarını ve kantinleri denetlemeyen okul yöneticilerinden veliler ve öğrenciler hesap soracak" dedi. Uygulamanın, bu ay pilot okullarda başlayacağını açıklayan Er, "Velilerden ve öğrencilerden seçilen komisyonlar okulların her türlü çalışmasında söz sahibi olacak. E-kayıt sistemi ile okulların standartları takip edilecek. Hatalar kolaylıkla görülecek. Hatası bulunan yöneticiler derhal soruşturmaya tabi tutulacak" diye konuştu.Okullar sorunların çözümüne yönelik çaba gösterecekler.Sorun çözülmezse kademeli olarak ilçe örgütü , yada il örgütü sorunu çözecek bunlarda çözemezse merkezi teşkilat sorunu çözecek.
SBS’ ye yönelik sorular soruldu.SBS ne durumda? Üç yıl önce konan bir sınav olduğu söylendi.Şu an MEB ‘te bu konuya ilişkin çalışmaların yapıldığını ifade etti.
Nermin Kılıç adlı bir seyirci Orta öğretime geçişte sınavın yerine yeteneğe dayalı bir çalışmanın yapılması daha doğru olmaz mı? Şeklinde bir soru sordu. İlköğretim Genel Müdürü İbrahim ER buna yönelik bir çalışmamız var.Alt sınıflardan başlayarak çocuğun ilgisine ,yeteneğine yönelik bir çalışma yapılacak dedi.MEB’in bu konuyla ilgili çok kapsamlı bir çalışması var dedi.
YİBO’lardan söz edildi. Yatılı okulların bir zorunluluk sonucunda doğduğundan söz edildi.Esas önemli olan eğitim sürecinde çocuğun anne ve babasının yanında olması gerektiğinden söz edildi.Öğrenci sayısının 5 ve 10 olduğu yerler var buralardaki sorunları gidermek amacıyla böyle bir çözüm geliştirdiklerini ifade etti.
Şiddet konusu konuşuldu. Ailenin şiddetin önlenmesinde en önemli kurum olduğ söylendi.
Son olarak İlköğretim Genel Müdürü İbrahim ER seminer döneminde öğretmenlerin birbiriyle yapacakları çalışmanın öneminden söz etti.İyi bir çalışma dönemi geçirmeleri temennisiyle program sona erdi.
koprü55
Tecrübeli Üye
131
216
131
216
#
25 Haz 2010 12:34:47
arkadaşlar.., çok teşekkür ediyorum emeği geçen herkese..,
filiz40
Tecrübeli Üye
234
365
2. Sınıf Öğretmeni
234
365
2. Sınıf Öğretmeni
#
25 Haz 2010 13:08:31
raporlaştıran arkadaşlara çok teşekkürler....
Sayfa: [
1
]
2
3
Yukarı git
Egitimhane.Com
»
Genel Konular
»
Müze
»
Trt 3 Canlı Yayın Raporu - 2010
Giriş yap
Üye ol
Her Şeyi Ara
Dosya Ara
Forum Son 100 Konu
Yeşil Pasaporta Kavuşmak İsteyenler
Bırakın Kalsın
Uzman Ve Başögretmenlik Süreci
Genel Sohbet Günlüğü
Anlamlı Yazılar
Bunları Biliyor Musunuz?
Son Eklenen Dosyalar
10 Kasım Atatürk Rozetleri
4. Sınıf Fen Bilimleri 2. Ünite Değerlendirme Etkinliği
Belge Defteri
Standart Dosya
Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği
Şu an
2.185
kişi ve
74
üye var.
Aktif üyeler için tıklayınız.
Egitimhane.Com
©2006-2023
KVKK