Türkiye'nin Kitap Okuma Karnesi

Oğuz Atay 70 li yılların yazarı ve yine o yıllarda ölmüştü.Yeni nesil pek tanımaz.Bazı eserleri de tiyatroya uyarlanmıştı.İyi bir yazar.Ben 1978 yıllarında bazı kitaplarını okumuştum.Yanılmıyorsam 6veya 7 kitap ancak yazabildi.Hatırladığım kadarı ile yazdım.Hata varsa affola.....

Evet hocam haklısınız. Yeni nesil pek bilmez. Gerçi ben de pek eski nesil sayılmam ama herkesin kendi dönemindeki yazarları okuması gerektiği gibi bir takıntı içinde değilim. Bu arada Oğuz Atay'ın hayatını çok güzel bir şekilde anlatan "Kurmaca Dünyanın İpliğinde Bir Koza Oğuz Atay" adlı TRT yapımı belgeseli herkese tavsiye ediyorum. Ayrıca annesi de cumhuriyetin ilk öğretmenlerindenmiş...

Hiç okumuyorum diyebilen bir öğretmen nasıl çocuklara okumayı öğütkeyebilir ben de bunu anlayamıyorum arkadaşlar bağışlayın.

Okumadan geçirdiğim bir günü kayıp sayıyorum ben.Hatta çok okumayı isteyip de okuyamadığım bir dünya kitabın sayısını düşündükçe ömrümün buna yetmeyeceğini düşünmek bile rahatsız ediyor beni.
Abarttığımı düşünebilirsiniz yada içtenliğimden şüphe duyabilirsiniz,ama ben bunu en çok kendim içinsöylüyorum.Konu başlığı ilgimi çekti doğrusu.
Annem sağolsun,biz  çocukken bize doğum günlerinde oyuncak falan almazdı aldığı mutlaka bir kitap olurdu ,annem hala imza günlerine katılır ve bana sevdiğim yazarların kitaplarını almaya devam eder.
Okuma sevgisi sadece okulda olmaz ailede başlar arkadaşlar,çok şanslıyım böyle bir annem olduğu için,..
Okuduklarımıza gelince okuduğum kitapları sınıflarım .Bir kaç kitabı beraber okurum.Beğendiğim satırların altını çizerim.Kimisi yabancı dilde olur.Şiir kitaplarına hele bayılırım.Felsefe tarih siyaset yanı sıra inceleme ve denemelere de yer ayırırım.
Yakın tarih kitapları da ilgimi çekiyor bu aralar.
Köy öğretmeniyim.Okulum 35 km uzakta günde en az 70 km yol gidip geliyorum çantamda hep iki kitap oluyor,günde hiç okuyamazsam en az 20  sayfa okuyorum yanısıra egitimhane de sevilen yazıları ve şiirleri de takip ediyorum.
Ben kendimle okuma yarışındayım.
Belki bu nedenle çocuklarımda nbiri dönem başından beri 38 kitap okumuş.
Okumak bende bir tutku,salgın bir hastalık gibi yayılmasını dilerim bu tutkunun..
saygı ve dostlukla kalın.

Zonguldak'ta, lise öğrencileri okuma alışkanlığı kazanılmasına dikkat çekmek için kent merkezinde 1 saat kitap okudu.

Kilimli beldesindeki Anadolu Lisesi öğrencilerinin başlattığı ''Okuyarak Okumayanları Okumaya Teşvik Ediyoruz'' kampanyası çerçevesinde, kent merkezinde toplanan 10 öğrenci ve 3 öğretmen ile kendilerine destek veren bazı vatandaşlar, yanlarında getirdikleri kitapları, hava sıcaklığının 4 derece olmasına aldırmadan 1 saat okudu.

Öğrenciler, üzerlerine giydikleri paltolar ve atkılarla korundukları soğuk havaya rağmen kampanyalarının amacına ulaşması için çaba harcadı.

Kilimli Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni Kerim Özdemir, gazetecilere yaptığı açıklamada, insanların okuma alışkanlığı kazanmalarına dikkati çekmek amacıyla etkinliği düzenlediklerini söyledi.

Türkiye'de kitap okuma oranının çok düşük olduğunu anlatan Özdemir, ''İnsanlarımızı okumaya teşvik etme amacıyla toplandık. Bilgi çağında ülkemiz insanlarınında hak ettiği yere gelmesi en büyük arzumuzdur. Okumadan istediğimiz hedeflere ulaşmamız da mümkün değildir'' dedi.

Öğrencilerden İrem Ömür de insanların her türlü bilgiyi kitaplardan öğrendiğini belirterek, okuma alışkanlığının artmasına katkı sağlamayı istediklerini kaydetti.

Ben kendimden biliyorum benim zamanımda Cin Ali'nin serilerinden başka kitap görmedim. MaşAllah şimdi sınıflar kitaplarla dolu ve her öğrenci bu kitaplardan okuyor. Geçmişte belki okuyan bir nesil yetişmedi ama şimdi okuyan bir kitle var. Meyvelerini İnşAllah toplayacağız.

Türkiye'de kadınlar arasında bir araştırma yapılmış ve en çok okunan kitap "AVON" kataloğuymuş!!

bizim ilçemizde de bir kampanya var.
ama keşke olmasaydı.
kitapları e okula girmek dertti zaten bir de bu listeye tek tek giriyoruz.
geri dönüşü oluyor mu derseniz tabi ki hayır.

Okulumuzda,bazı tenefüslerde diğer öğrencilerin göreceği bir alanda oturup okuyarak, kitap okuma eylemi yapıyoruz.

Türkiye'nin okuma haritası çıkarılıyor
ASLIHAN AYDIN - ANKARA   -   22.01.2011    

Türkiye çapında yürütülecek olan bilimsel bir araştırma ile ülkemizin 'okuma haritası' çıkarılacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanacak olan araştırma ile Türklerin ne kadar kitap okuduğu, neleri okumaktan hoşlandığı ya da neden kitap okumadığı gibi sorulara cevap aranacak.

Türkiye, Avrupa ülkelerine göre daha az kitap okunuyor olmasını yıllardır tartışıyor. Ancak, Kültür ve Turizm Bakanlığı ilk kez bilimsel bir çalışma ile Türklerin neden daha az kitap okuduğunu anlamaya çalışacak. Ülkenin 'okuma haritası' denilebilecek bu çalışma ile 'kim ne kadar kitap okuyor, ne zaman, nerede okuyor, neden okumuyor, neleri okumaktan hoşlanıyor' gibi soruların cevabı bilimsel olarak aranacak.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürü Onur Bilge Kula, Türkiye'nin okuma haritasını çıkaracaklarını söylüyor. Bunun için ihaleye çıkacaklarını açıklayan Kula, ihale şartnamesinin hazırlanma aşamasında olduğunu dile getiriyor. Araştırmanın, tüm Türkiye genelinde yapılacağını, çok yönlü ve çok denekli olacağını aktaran Kula, bu sebeple ihaleye büyük kamuoyu araştırma şirketlerinin katılımını beklediklerini ifade ediyor. Kula'nın verdiği bilgilere göre; yaşa, eğitim durumuna, gelir düzeyine, kır-kent ayırımına, doğu-batı, kuzey-güney bölgelerine göre Türkiye'deki okuma yoğunluğu, okuma düzeyi çıkarılacak.

Türkiye'de yılda ortalama 4 milyon kitap basıldığına işaret eden Kula, bu kitabın 2 kişi tarafından okunması durumunda, Türkiye'nin 8 milyonunun kitap okumuş olacağını belirtiyor. Kula, bu rakamın Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında az olduğunu vurgulayarak, araştırma sonuçlarının bu azlığın sebeplerini net bir şekilde ortaya koyacağına dikkat çekiyor. "Güvenilir veriler olacak. Spekülasyonlara gerek kalmayacak." diyen Kula, araştırma sonuçlarının nisan ayında kamuoyu ile paylaşılabileceğini söylüyor.

  Test çözme karnemiz nasıl acaba ?Bizim ülkemizde en çok okunan kitaplar test çözme kitapları sanırım

Bir okul düşünün, velisi, öğrencisi, öğretmeni hatta hizmetlisiyle bir araya gelip kitap okuyor.

Kimi romanın ilk sayfalarında kimi heyecanla kalan son birkaç cümleyi bitirmeye çalışıyor. "Buraya gelene kadar, elime kitap almamıştım." diyor Tuğba Karlı (36). İkinci kez gelmesine rağmen tuğla gibi kalın kitabının son sayfalarını okurken, bir sonrakini düşünüyor: "Acaba bundan sonra ne okusam?"

Kitabın, ihtiyaç listesinde 235'inci sırada yer aldığı ülkemizde, Bağcılar Kurtdereli İlköğretim Okulu, örnek bir çalışma başlattı. Haftada 1 gün, 2 saat boyunca öğrenci, öğretmen, veli ve hizmetlileri bir araya getiren okul, üç ayda 7 bin 2 yüz kitabın okunmasını sağladı. Okulun hedefi, haziran ayına kitap sayısını 15 bine çıkarmak. 'Kurtdereli Okuyor' kampanyasının fikir babası okul müdürü Hayati Mantı, "İstanbul'a yakışan kültürlü nesiller yetiştirmek için yola çıktık." diyor. Evine hiç gazete, kitap girmeyen aileler olduğunu ifade eden Mantı, öğrencilerin kendi modelini okuyarak belirlemesi gerektiğine dikkat çekiyor: "Okuma kültürü olan öğrenci, kendi modelini kendisi belirler. Televizyonda gördüğü değil de kitapta okuduğu karakter ona model olur. Okuyan insanın hayata bakışı farklıdır."

Hem İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün gönderdiği hem de kendilerinin getirdiği kitapları okuyan veliler kampanyadan memnun. Evde, işten güçten okumaya vakit bulamadığından yakınan Tuğba Karlı, "Kampanya sayesinde her gün değişik yüzler görüyoruz. Konuşmamız, cümlelerimiz değişiyor. İnsan bir kere başlayınca bırakmak istemiyor. Aile ile ilgili kitaplar okuduğumuz için iletişimimiz de kuvvetleniyor." diyor.

Kitap okuma günlerine katılan bir diğer veli de Hamide Karadağ. "Çocukları kitap okumaya özendirmek adına bu kampanya iyi oldu." diyor ve devam ediyor: "Kızıma bugün okulda kitap okuyacağımı söyleyince çok mutlu oldu. Eve gelince 'Hadi beraber okuyalım. Yarış yapalım' diyor." Kitap okuma günlerine katılımın her geçen gün arttığını anlatan Okul Aile Birliği Başkanı Esra Arıcı, sayılarının 30'un altına düşmediğini kaydediyor.

Burda biraz eleştirim olcak.Çünkü biz türkler birinin bir kitabı varsa onu alıp okuruz.Yani bir kitabı bir kişi alıyor fakat 10 kişi okuyor.ayrıca korsan kitap basımının çetelesini tutamadıklarından ve halkımız korsan aldığından okumuyor anlamına gelmez.

Yani kitap basım istadistiklerinden çıkarılacak bir durum değil.Mesela ben.Bu yıl hiç 4 kitap satın almama karşın 20 yakın kitap okudum şu ana kadar.Diğer kitapları okul kütüphanesinden temin edip okudum.Şimdi istatistiklerde 4 kitap gorunuyor.Ama 16 kitaba ne oldu.O yüzden  daha derilemesine araştırma yapılmalı bu konuda

Yani kitap basım istadistiklerinden çıkarılacak bir durum değil.Mesela ben.Bu yıl hiç 4 kitap satın almama karşın 20 yakın kitap okudum şu ana kadar.Diğer kitapları okul kütüphanesinden temin edip okudum.Şimdi istatistiklerde 4 kitap gorunuyor.Ama 16 kitaba ne oldu.O yüzden  daha derilemesine araştırma yapılmalı bu konuda

sayın öğretmenim çok ama çok haklısınız. bende sürekli okuyanlardanım fakat sürekli kitap alamıyorum. bazı kitap fiyatları olmuş 20-25 lira her ay 10 kitap nasıl alabilirimki??? bu yüzden bazen korsana bazen de olan arkadaşlara yönelmek zorunda kalıyorum....

ortalama alınırsa, ülkem insanı  kitap okumuyor diyebiliriz.
kitap okumayı çok seviyorum. en büyük alışverişlerimden biri de kitaplardır.

  Ben kitap okumaya bayılıyorum. En büyük zevkimdir kitap. Sınıfımda şöyle bir uygulama yapıyorum. Ben kitabımı bitirince sınıfa anlatıyorum. Onlar da bana. Anlatamayan taraf yeniden okur kitabı. Çocuklarım bu uygulama sayesinde çok kitap okuyorlar.
  Ayrıca ben kimseden kitap alıp okumam. Okuduğum kitap bana ait olmalı. Bir diğeri de orijinal kitap ne kadar pahalı olursa olsun onu alırım.