Türkiye'yi İleri Götürecek Nasıl Bir Eğitim Sistemi Olmalı?

TÜRKİYEYİ İLERİ GÖTÜRECEK NASIL BİR EĞİTİM SİSTEMİ OLMALI?
Hepimiz bir şeylerden yakınıyoruz.
4 yılda veya 5 yılda eğitim sistemimiz sil baştan değişiyor.
madem o eğitim sistemi iyiydi, niye değiştiriliyor. her değiştiren, bu benim getirdiğim sistem daha iyi diye söylüyor. sonra gelen, o sistemi beğenmeyip yenisini getiriyor.
alan değişikliği,
öğretmen atamaları,
özür grubu atamaları,
ek ders alamayan branş öğretmenleri,
ilkokul, ortaokul, lise diye eğitimi ayırmalar,
1. kademe, 2. kademe diye ayrımcılıklar gerçi yeni bitti.
TÜRKİYEYİ DÜNYADA AMERİKA GİBİ, ÇİN GİBİ, RUSYA GİBİ, GÜÇLÜ KILMAK İÇİN NASIL BİR EĞİTİM OLMALIDIR. AMERİKAN EĞİTİM SİSTEMİNİ Mİ GETİRİP UYGULAMALIYIZ.?
Görüşleriniz. belki mükemmel bir fikri olan olabilir. belki bu fikirler birilerine yol gösterebilir.

Her şeyden önce Türkiye'de eğitimin ruhunu oluşturan ideoloji temelli eğitim felsefesi yerine insan odaklı bir eğitim felsefesi geliştirilmelidir ve eğitim faaliyetleri buna göre düzenlenmelidir.

Hocam eğitimimiz malesef yaz boz tahtasına döndü siyasilerin biri geliyor değiştiriyor öbürü geliyor değiştiriyor olan öğretmenlere, öğrencilere ve velilere oluyor. Dünyada başarı ile uygulanan çeşitli eğitim modelleri var incelensin en uygun eğitim modeli hangisi bize uyuyorsa bizim de kültürel özelliklerimize uygun hale getirilerek elbette uygulanabilir. bu yıl çıkan 4+4+4 eğitim sistemi tamamen siyasi maksatla altyapı oluşturulmadan pilot uygulama yapılmadan alel acele çıkarılmıştır. İşin garip tarafı bunu çıkarırken eğitim sisteminin 3 önemli sac ayağı olan öğretmen, öğrenci ve velilere danışılmadan mecliste bile çoğu milletvekilinin neye parmak kaldırdıklarını bilmeden içeriğinden haberi olmadan dayatılmıştır. Ben açıkça düşünen sorgulayan demokratik eğitim modeli olan Köy Enstitüleri tarzı bir eğitim sisteminden yanayım.

Türkiye’de eğitim sistemleri sık sık değişir ama eğitimin kalitesi hiç değişmez. O hep kötüdür. Sisteme yapılan değişiklikler eğitimin kalitesini yükseltmez çünkü amaç eğitsel değil ideolojiktir.

O kadar  çok  geriye gittik  ki   ileriye  gideceğine dair  ne umudum  ne  de  hevesim  kaldı  desem  bana  kızmazsınız  değil  mi? Birazcık düzelteyim   umudum  yok  ama  hevesim devam  ediyor.Çok badireler  atlatıldı.Umudunu  yitirme  diyor  gönlümün  bir  köşesi.

Amaç, gene, eğitimin kalitesini yükseltmek değil. Bundan bahseden kimse yok, böyle bir beklenti de yok.

Amaç “Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, kalbinin davacısı bir gençlik,” yetiştirmek.

eğitimi siyasetin güdümünden arındırmalı,eğitimcinin kalitesini artırmalı, önce veli eğitilmeli(yani veli eğitimli olmalı)özeller kaldırılmalı,öğrencinin okumak için bir hedefi olmalı.bunlar olursa eğitim sistemimizde değişiklik olur.şu anki eğitim sistemi zaten amerikanın eğitim sistemi değil mi?bakın davranış kalmadı,saygı kalmadı,eğitim kalmadı.sadece dört şıktan ibaret bir makine sistemi.bu eğitim de değil, öğretim de değil.bu para babalarına kazandırmaktan başka birşey değil.arkadaşlar yanılıyor muyum?bizler de kontrollü bakıcılık yapıyoruz.bu şekilde değil türkiyeyi ileri götürmek; uzun yıllar gerilere gidiyoruz.

8 yıılık eğitime geçildi bu 8 yıllık eğtim sisteminden ne zarar görüldüde 4+4+4 sistemine geçildi. alt yapı uygunmuydu değildi. ama yinede geçildi. öncelikle bize şu gerekli arkadaşlar: MİLLİ EĞİTİM diyoruz ama eğitim sistemimiz milli değil. öncelikle buradaki milli ifadesini iyi değerlendirip yerine getirmemiz gerekiyor. sonrasında da 5 yıllık 10 yıllık değil daha uzun ömürlü bir istem geliştirip uygulanmalı. kısa vadeli projelerle bu iş yürümez. ben şuan memnun değilim ama umutluyum. daha güzel günler gelecek inşallah.....

 Eğitim siyasetten ayrılmalı tabiki.Her iktidar döneminde yenilenen kadrolar,hak eden etmeyenin geldiği makamlar ve onunki kötüydü benimki iyi şeklindeki eğitim politikaları olmamalı.

okuma yazma süresi uzatıldı da ne ele geçecek?? çocuk yine en 69 aylık olduğunda harf öğrenmeye geçecek ki bu zaman bile tecrübelerimize göre erkendir. 60 aylık bir çocuğun 1.sınıfa daha kalem bile tutmadan başlaması ise faciadır.. normal yaşındaki bir çocuktaki olgunluk 66 aylıklarda yok... ne okul kütürü ne düzen, ne algı... hiçbiri yok...siz bir insana ömür boyunca sadece üç-beş şey öğretirseniz o insanı geliştirmezseniz duvardan farkı kalmaz.. geçmiş yıllar içinde müfredatın içini tamamen boşalttılar, fen, matematik ders saatlerini azalttılar.ama öğrencileri sınava alırken matematik fen sorudlar, bu derslerle test ettiler. şu serbest etkinlik dersi kadar saçma bir ders duymadım da görmedim de... kim uyguluyor??? hiç kimse... çünkü matematik dersleri saati, fen ders saati yetersiz kaldığı için bu serbest etkinlik dersinde bu eksiklikler gideriliyor. çünkü mateatikde sadece ders anlatmaya yetiyor. öğretmen yeterince soru ve farklı soru çözme olayını gerçekleştiremiyor. sonra öğrenciler dersaneye yöneliyor.... şimdi çıkmışlar dersanler kapansın diye... hayır kapanmasın... kimse gitmek zorunda değil... ihyitaç olmasa dersane sektörü bu kadar büyümezdi... 40-50 kişilik sınıflarda eksik kalan öğrenci için, başarılı bir öğrenci için fırsattır dersane.. bu seneden itibaren ihtiyaç daha da artacak.. çünkü bom boş yetişecek çocuklar.. yazık...

genelge

ücretli öğretmeni görevlendirmeyle başka okula aldıkları sistemde ne eğitiminden bahsediyoruz.

genelge 2

genelgenin devamı

dik duracağız, diklenmeyeceğiz.
doğruları yazacağız, yanlışların farkına vardıracağız.
bu ülkeyi seviyorsak bunu yapacağız. biz öğretmeniz.