süleyman hocam şaşırtıyorsunuz beni Hyatın bir ucundan yakalamak gerek yeni nesil fazlasıyla bunların içindeyken bir eğitimcinin sosal medyadan bir haber olması üzücü olur.
Öyle ki artık bilgiye saniyesinde ulaşır olur insanlık.dünyanın bir ucundaki bir olay sosyal medya sayesinde anında sizinle..tabi bu durum ihtiyaca görede şekilleniyor.
Twitter ya da Facebook üyeliğinin olmaması, büyük bir kayıp ya da eksiklik değildir. Sadece bunlar sosyalliğin ölçütü de değildir, en temel gereksinimi de. Genel olarak bakarsak, bu sosyallik siteleri en büyük zaman kaybıdır. Faydasının olduğu yanlar muhakkak vardır ama götürdükleri daha fazladır. Artık dünyanın büyük bir kısmı, sanal ortamda yaşamaktadır.
Eskiden tek bir tv kanalı vardı. Radyo kanallarının da sayısı aynı şekilde azdı. Gazete ve dergiler de. Bugün ise binlerce tv kanalı, radyo kanalları, gazete ve dergi çeşitliliği ve en önemlisi internetin çok büyük zenginliği.
Artık bilgiye her çeşit kaynaktan kolayca ulaşabiliyoruz.
Ulaşabiliyoruz fakat bu bilginin ihtiyaç olup olmasından çok sürü psikolojisine uyarak bunu yapıyoruz. Facebook ya da Twitter'e çoğunlukla birileri üye diye üye oluyoruz. Eksik kalmayalım diye üye oluyoruz. Sosyal siteler o kadar çoğaldı ki, hepsi aynı işi yapmasına rağmen sadece birine üye olmak yetmiyor çünkü diğerlerine, ulaşmak istedikleriniz üye olabiliyor. Bu kez de 1 zaman harcayacağınıza, bunu 3-4 katına çıkarmış oluyorsunuz. Bir ara ne yapardık? Her cep telefonu operatörü ayrı imkanlar tanıdığı için 2-3 hat kullanırdık. Bu sayede faturamızı 2-3'e katlardık.
Facebook'ta bugün yapılan nedir?
-Yüzlerce, binlerce kişiyi eklemek,
-Özlü sözler paylaşmak (Genelde hepsi Can Yücel'e aittir.
)
-Komik karikatür ve fotoğraflar paylaşmak,
-Söz, nişan, düğün, sünnet, tatil-gezi fotoğrafları paylaşmak. (Tatil ve gezilerde çoğunlukla amaç, "Ben oradaydım!" demek oluyor artık. İllaki fotoğrafta kafa uzatılacak.
)
-Siyasi yönünü belli eden paylaşımlarda bulunmak, duyarlı bir vatandaş olduğunu ispatlamak,
-Dini paylaşımlar yapmak ve bu konuda da ne kadar duyarlı ve ilgili olduğunu göstermek,
-Komik videolar ve beğendiği ve de ruh halini yansıtan şarkı-türkü paylaşmak,
-Çevrimiçi olduğunu kimse görüp yazmasın diye çevrimdışı girmek,
-Çoğu eklediği kişiye bir Allah selamı bile vermemek,
-Facebook'taki yaşantılara bakıp depresyona girmek, kıskanmak vb.,
-Sözün özü sanal ortamda yapay bir dünya kurmaktır.
Twitter'de çoğunlukla yapılan ise;
-140 karakterle zeki olduğunu göstermektir. Herkes böyle yapıyor diye o sürüye uymaktır. Kendini farklı göstermektir.
Anlık olarak yazdığım için karışık ve kopuk olmuş olabilir. Genel gözlemlerimi yazdım. Hep mi olumsuzdur? Hayır çok güzel yanları da var muhakkak. Çoğumuzun bildiği gibi.
Bugün iletişim araçlarının çeşitliği ve kolaylığı çok fazla fakat gerçek anlamda iletişim neredeyse sıfırdır. Bu global özenticilik, tüm dünyayı bir bütün olarak sürüklemektedir.
Neleri kullanıyoruz?
Cep telefonu,
Messenger,
E-posta adres(ler)i,
Facebook,
Twitter,
Google Plus,
Bloglar,
Forumlar,
vb. vb.
Bu kadar sosyal iletişim araçlarının hepsini takip edersek (ve kullanırken hakkını da vermeye çalışırsak), nerede kalır bizim gerçek dünyamız?
Üzerinde durulması gereken önemli bir konu gerçekten...
Ayrıca Sevooş Hocam, bunu genel olarak yazdım. Sadece sizin mesajınıza cevap olarak değil.