Ücretli Öğretmen Eğitimi Olumsuz Etkiliyor

Şimşek, Bitlis Eğitim-Sen Şubesinde düzenlediği basın toplantısında, personeli kadrolu çalıştırma yerine, parça zamanlı, sözleşmeli, ücretli, vekil, baş uzman, stajyer öğretmen gibi çok farklı gruplarda çalıştırmanın doğru olmadığını söyledi.


Sorunların çözümü konusunda somut adımlar atılmasını beklediklerini belirten Şimşek, şöyle konuştu:
“Bu durum eğitim ve öğretimi çok olumsuz etkiliyor. Bakanlık 25 bin öğretmen açığı olduğunu söylüyor. Oysa bizim elimizdeki istatistiklere göre Türkiye'de 165 bin öğretmen açığı var. Örneğin, Bitlis'te 419 aday, 1770 asıl, 66 vekil, 426 sözleşmeli, 465 ek ders karşılığı öğretmen görev yapıyor. Buna rağmen Bitlis'te tüm branşlarda, 1244 öğretmen açığı olduğu belirlendi.


Bu durum tüm ülke için aynı. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde vekil, stajyer, ücretli öğretmen çalıştırılması, bu bölgelerdeki eğitim ve öğretimi de olumsuz etkilemekte.”
Ekonomik olarak tam bir yoksullaşma süreci yaşadıklarını anlatan Emirali Şimşek, şöyle devam etti:
“Alım gücümüzde 2002 yılına oranla yüzde 9'luk bir erime söz konusu. Öte yandan öğretmenler ek derslerini de zamanında alamıyor. Bu hep gecikmeyle alınabiliyor. Bunun yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Türkiye ekonomisinde bir büyümenin olduğu söyleniyor. Bu doğru, ama dar gelirliler lehine ya da Türkiye'de sosyal adaleti sağlayacak bir büyüme değil.”
Kadrolaşma, idari baskı, soruşturmalar gölgesinde eğitim öğretim sürdürüldüğünü öne süren Şimşek, okullara idari personel atanmamasının bir başka eğitim sorunu olduğunu vurguladı.

Sorunların çözümü konusunda beklenen somut adımlar... Bana bir adım gel bin geleyim sana ...
Bu farklı gruplarda çalıştırma teranesi de bir an önce son bulsa... Off

Ücretli, sözleşmeli, kadrolu hiç farketmiyor. Farkeden kişinin kendisi ve vicdanı.

Öğretmenlikte önemli olan vicdandır.Kadrolu çalışıldığında geleceğe daha garantili bakıldığı için daha rahat olunur belki bide şöyle düşünmek lazım kadrolu olunca nasıl olsa işim garanti deyip azda çalışılıyor olabilir.
   Yani herşey vicdana bağlı

evet Tamer öğretmenim size katılıyorum;ama benim çalıştığım yerde ücretli çalışan öğretmenler var eğitim fakültesi mezunu değiller,mühendisler.karı koca köyde okulun lojmanında oturuyolar,dersle filan öle pek ilgilendikleri de yokmuş.müdürleri şikayetçi ama yapcak bişeyi yok çünkü çok ii yerlerden torpilleri varmış.okulun lojmanında kadrolu öğretmeni bile kalamazken hem de onların yüzünden onlar kalıyo..torpillerine güvenip bir de o kadar rahatlar ki anlatamam..araba ve evlerini de almışlar.(4 yıldır ücretliler bu arada) sıra da ne var bilemiyorum... milli eğitim müdürü bile bişey diemiyo.

Vekil öğretmenlik yapanların çoğu alakasız bölümlerden.2 Yıllık tıbbi sekreterlik bölümünü bitiren biri bile vekil öğretmen olarak atanabiliyor.Kadrolu öğretmenlerimiz 4 yıl boyunca öğretmenliğin gereklerini, nasıl öğretmen olunacağını öğrencilere bilgiyi öğretme yollarını vs. öğretilirken konuyla hiç alakası olmayan ve ne yapacaklarını dahi bilmeyen insanlar öğretmen diye atanıyor.Bir de 4 yıl boyunca üniversitesini başarıyla bitirmiş ama KPSS belası yüzünden atanamayan öğretmenlerimiz ne yapıyor evde bekliyorlar bu adalet mi bence değil      gene sinirlendim 

sadece şunu sormak istiyorum ücretli öğretmene çocuğunuzu verirmisiniz

hayır vermem

Ben 2002 yılında sınıf öğretmeni olarak mezun oldum.Aradan geçen zamanı hesaplayın.Ücretli,vekil ve şimdi sözleşmeliyim.Arkadaşlar vicdanınız varsa öğretmenlik her yerde ve zamanda öğretmenliktir.Yoksa zaten Allah'a havale...Atanamıyorum diye evde mi oturayım sorarım size...ümmügül öğretmen

Öğretmenlik profesyonel iş görenler tarafından yapılan bir iştir.
 
Vekili, ücretlisi olmaz. Hakimin, savcının, mühendisin, oto tamircisinin vekili var mı?

İnsan mühendisliği yapan öğretmenliğin de vekili olmamalı.....

Mesleğimize sahip çıkalım .....
(Branşına uygun olarak vekil, ücretli ve sözleşmeli olarak çalışan öğretmenlerimi tenzih ederim. )

(Branşına uygun olarak vekil, ücretli ve sözleşmeli olarak çalışan öğretmenlerimi tenzih ederim. )
Teşekkürler

Sevgili öğretmenlerim,
İnsanları öğretmen olmak için seçerken çoktan seçmeli denilen bir ölçme yöntemi ile seçiyorlar. Yani türkçeyi, matematiği, tarihi vs. iyi yapan öğretmen oluyor. 
Yani kişiliklerine, karekterlerine, insani meziyetlerine, sabrına, fedakarlığına bakarak öğretmen yapmıyorlar.
Malesef
Rasgele seçiyorlar...
Bilmem yanılıyor muyum?

Sevgili öğretmenlerim,
İnsanları öğretmen olmak için seçerken çoktan seçmeli denilen bir ölçme yöntemi ile seçiyorlar. Yani türkçeyi, matematiği, tarihi vs. iyi yapan öğretmen oluyor. 
Yani kişiliklerine, karekterlerine, insani meziyetlerine, sabrına, fedakarlığına bakarak öğretmen yapmıyorlar.
Malesef
Rasgele seçiyorlar...
Bilmem yanılıyor muyum?

Yanılmıyorsun öğretmenim. Söylediklerine canı gönülden katılıyorum.

7050 sınıf öğretmeni alınıyor ama ben tembelliğimin bedelini ödüyorum ve sözleşmeliler yerlerine ulaştığında onca emek verdiğim öğrencilerim  olmayacak elimde...Çoktan seçmeli yöntemi eleştirsek de, kınasak da o barajı aşmadan rahat yok bize, durmak yok yola devam felsefemiz oldukça(!) Şimdiden öğrencilerimi olası bir öğretmen değişikliğine hazırlacağım, bu ne kötü bir duygudur bilemezsiniz hem o minik yürekler hem de o minik yürekleri saran öğretmenler için...