Ücretli Öğretmen Eğitimi Olumsuz Etkiliyor

     Kadroludan daha iyisi de var.Hele de ziraatçi öğretmenlerle kıyaslarsak pek bir fark yok.Ama adamlar bir yerdeki kadroyu kapalı gösterip oraya tayin hakkımızı elimizden alıyorlar.Niye?Çünkü oraya torpilli bir iki, yıllık mezunu atanacak diye....

     Kadroludan daha iyisi de var.Hele de ziraatçi öğretmenlerle kıyaslarsak pek bir fark yok.Ama adamlar bir yerdeki kadroyu kapalı gösterip oraya tayin hakkımızı elimizden alıyorlar.Niye?Çünkü oraya torpilli bir iki, yıllık mezunu atanacak diye....

Torpil meselenize katılıyorum.Ama ziraatçi tabirinize katılmadım.Geçmişte böyle uygulamalar oldu.Son 10 yıldır böyle bir uygulama yok.Başka alanlarda öğretmen olsa da vicdani sorumluluğun farkında bu işi layıkıyla yapan,kendini günden güne yenileyen,geliştiren arkadaşlar da var.Ama kadronun dolu gösterilmesi endişenizi paylaşıyorum.bİRE bir şahit olmuştum bu duruma..Yazıkk..Ne diyelim..İnşallah bir gün her şey daha güzel olur...Size de ii çalışmalar diliyorum..

bizim kasabada farklı okullarda birçok ücretli çalışıyor ve büyük bir kısmı buralı olup yüksekokul bitirenler.
sizce hiç fakülte mezunu başvurmadığı için mi onlar çalıştırılıyor yada buralı olup burda iş yaptırılacak insanları tanıdıkları için mi?

pınar hocam benim burada da aynı şekilde...Ücretli öğretmen kaynıyor burasıda... adamlar hem geliyorlar torpille hemde oranın müdürünü afedersiniz sallamıyorlar...ee adamlara birşey yaparsan milli eğitim diyorki yapma yada sana cephe alıyorlar...Sonra eğitim açısından değerlendirirsek mesela benim okula bir bayan atadılar 5. sınıf öğretmeni bir bayan asıl branşı sosyal matematik dersinde öğrenciye bölmeyi anlatamıyor,geçenlerde ben anlattım...işte şimdi burada şu soruyu kendimize sormak zorundayız suç kimin? başımızda bizi yönetiyor gibi görünenlerin mi? O öğretmenin mi? Velinin mi ? siz karar verin....ama benim bildiğim birşey var o çocukların günahı ne neden yaşıtlarından daha cahil bu seneyi bitirsi.Aslında herkes konuşur bunları ve bunu yapanlarda biliyorlar durumun böyle olduğunu ama sor kimse bunu kabullenmez....Ben çok kızıyorum ve şunu söylüyorum hep bugün bu ülkede terör,şiddet,bölücülük varsa bu ne amerikanın ne avrupanın ne rusyanın ne ırakın bu sadece bizim suçumuz neden mi? Biz zamanında yetiştirmedik halkımızı çocuğumuzu eğitmedik dünün çocukları bugün bölücü oldu terörist oldu....neden Mi çünkü biz hariç onları herkes yetiştirdi tabiki kendi ideolleri doğrultusunda...Şimdi o öğretmenim matematiği fiziği Türkçe'yi ve eğitimi veremiyorsa yarın mutlak birileri o çocuğa bişeyler verecektir kendi menfaati doğrultusunda....Saygılarımla

arkadaşlar ben çevre mühendisiyim 8 yıldır ücretli olarak çalışıyorum ve pek çoğunuzun beğenip gitmediği yerlere gidiyorum ve işimi vicdanımla yapan sorumluluk sahibi bir insanım bende mesleğimi yapmak isterdim ama bazı özel şartlardan dolayı yapamadım ama şu bi gerçekki artık müfettişler bile hoca hanım iyiki varsınız diyorlar en önemlisi çocuklarım ve velileri allah razı olsun hoca hanım diyorlarmış hala arkamdan özetle işin özü çocukları sevmek öğretmeyi sevmek ve daima birzamanlar öğrenci olduğunu hatırlamak

her  eğitim mezunu öğretmen niteliklerine sahip mi acaba bence bu insanın özünde var olması gereken bir özelliktir ben çoooook eğitim mezunu ama öğretmen olamayacak insan bilkiyorum

fındıklı yavuz hocam kjatılıyorum dediğinize ben o sözleri sadece ücretliler için söylemedim öğremenlik adı altında çalışan ama alakası olmayan kişilere sözüm...Kadrolu olupta yatan çok insan var eğer insan sayarsak tabi onları....Kusura bakmayın sitedeki arkadaşlar ben bu konuda çok gerginim ve şehit haberi gördükçede dahada geriliyorum...Hepinizden çok çok özür dilerim ama ben bunu hep eğitime ve öğretmenlere bağlıyorum.kendimde öğretmen olduğum için çok üzülüyorum...

arkadaşlar ben çevre mühendisiyim 8 yıldır ücretli olarak çalışıyorum ve pek çoğunuzun beğenip gitmediği yerlere gidiyorum ve işimi vicdanımla yapan sorumluluk sahibi bir insanım bende mesleğimi yapmak isterdim ama bazı özel şartlardan dolayı yapamadım ama şu bi gerçekki artık müfettişler bile hoca hanım iyiki varsınız diyorlar en önemlisi çocuklarım ve velileri allah razı olsun hoca hanım diyorlarmış hala arkamdan özetle işin özü çocukları sevmek öğretmeyi sevmek ve daima birzamanlar öğrenci olduğunu hatırlamak

söylediklerinize katılıyorum fakat bir eğitimci olarak eğitimin hiç önemi yok diyemem.
yani bazen sadece sevgi yetmez.ben de çevreyi çok seviyorum.bu benim çevre mühendisi olmam için yeterli mi?yıllarca öğrendiklerinizi bilmiyor olmam hiç önemli değil mi?

Siz Hiç Branşı Olmadığı Halde Vekil Sağlık Elemanı Olarak Atanan Veya Vekil Avukat Yada Vekil Mühendis Vs. Duydunuz Mu Eğitim Fakültesi Mezunu Her Öğretmen Öğretmenlik Tabiki Yapacaktır Yapıyor Da Kadrolu Vekil Ücretli Herneyse ...ama Sözümüz İki Yıl Halı Kilim Bölümü Okuyup Ta Onca Öğretmen Atama Beklerken Bunlara Öğretmenlik Yaptıranlara  Öğretmenlik Mesleğini Sırf İş Bulamadım Para Kazanayım Diye Yapanları İşe Alıp Onlara Öğretmenlik Yaptıranlara Sonuç Mu : " Tabiki Avrupa Ülkelerine Göre Eğitimde Çok Gerilerde Kalmış Bir Türkiye "

Forum üyelerimizden eski bir eğitimci Av.Anıl Deniz'in öğretmenlik mesleği ile ilgili yazısı...

Ortalama 70 kişilik sınıflarda ders yaparlar. Oysa bu bir köy nufusü bile değildir.
Aslında günde 6 saat derse girdiği zaman 400 kişilik küçük bir köy ile tanışmış kabul edilebilir. Ama sorarsanız O yalnızlıktan şikayet edecektir.

İşlerini okulda bitiremez. Beceriksizdir. Sınav, plan, vs. işlerini evine taşır. Mesleğinin kutsal tarafını görmez. Bu işi parasız yapması gerekirken kucak dolusu para alarak hazineyi zarara sokar.

Takım elbise, ayakkabı, kitap vs. gibi lüks alışkanlıkları vardır.

Dayak yediği zaman, canı yanınca bağırır. Gürültü yaparak çevreyi rahatsız eder. Öğrencilerin bu gibi savunma sporu çalışmalarına güçlük çıkarır. Bu nedenle bazen veli ve okuldışı kişilerin aynı amaçla okula kadar yorulmasına sebeb olur.

Çok sevimli bir bakanları vardır. Onun her lafının altında artniyet veya para ararlar. Öğrencilerin gözlerinde sevgi saygı ışığı yerine dolar işaretleri görürler. Sosyal etkinlikler düzenleyerek hafta sonu ve mesai saatleri dışında öğrencileri rahatsız ederler. Her biri bir Einstein olan genç beyinlere zayıf not verirler.(Sonra da bakanlığı af çıkarma ile uğraştırırlar.)

Okul önlerindeki çete ve serseri denilen (aslında çok efendi olan) gençlerden korkarlar. Onların bıçak silah uyuşturucu vs. taşıdığını iddia ederler. Bu çocuklara iftira atarak onları rencide ederler. Öğrencilerin şaka amaçlı küfür, dayak ve tacizlerini anlayacak espiritüel zekaları yoktur.

Arabalarına zarar veren öğrencileri suçlarlar. Onları kazanmayı düşünmezler. Bencildirler. Arabalarını satarak bu gibi küçük sorunları çözmeyi bilmezler.

TKY çalışmalarında kaynak yokluğundan şikayet ederler. Ceplerinde akrep vardır, çok zengin olmalarına karşılık ellerini ceplerine atıp okula parasal destek yapmayı hiç düşünmezler. Binlerce kitap, döküman, yazılı kağıdı vs. okudukları halde okuduklarını anlamazlar.Anlayışları kıttır.

 Her gün yüzlerce öğrenci ile uğraşıp 2 ay tatil yaparlar. Çocukları bu süre zarfında eğitim hakkından mahrum bırakırlar. Yaz tatillerinde de rahat durmazlar. Bodrum, Marmaris, Antalya gibi yabancı turistlerin yoğun olduğu bölgelere giderek onları rahatsız ederler. Onların ahlakını bozarlar. (Bu yüzden bakanlık aldıkları kucak dolusu parayı azaltmaya çalışmaktadır)

Paraya ihtiyaç duymazlar. Hayır sahibi Bakkal, manav ve kasaptan veresiye alışveriş yaparlar. Hayrı bilmezler. Söylenirler. Aşevi gibi kurumlardan ücresiz yemek alma imkanları olduğu halde gereksiz yere utanırlar.

  Velilere çocuklarının dedikodusunu yaparak ana-baba ile evladın arasını açarlar. Bu iş için yetişmiş harika okul idarecileri vardır. Onları her fırsatta üzerler, kırarlar, ağlatırlar. Lisedeki minimini yavruları muhatap alırlar. Her fırsatta onların kalbini kırarlar. Bazen bir yerleri kırıldığı veya bıçaklandıkları zaman bu minimini yüreklerin sevgi gösterilerini bile haftalarca rapor alarak kötüye kullanırlar.

Okuldan gece 12 bile olmadan çıkarlar. Hafta sonları dinlenmeye çalışırlar. İşportacılık, esnaflık gibi işlerle uğraşarak zengin olmaya çaışırlar. Fakir esnafa rakip olurlar.

Üniversite mezun olmaları bile suçtur. Memurlar arasında eğitim eşitliğini bozarlar. Akşamları ve hafta sonları düzenlenen hizmetiçi eğitim çalışmalarına katılmak istemezler.

Bakanlık yöneticilerine soruşturma işi çıkarırlar. Büyüklerimizi çok uğraştırılar. İlköğretimde önce okuma yazma öğretirler. Böylece bazı öğrencilerin zararlı yayınları okuyup ileride hainleşmelerine zemin hazırlarlar. Oysa böylelerini önceden tahmin etmeleri gerekir. Öngörüleri yoktur yani. Alicenap vatandaş böyle durumlarda "seni yetiştiren hocanın .............." diyerek hakkını teslim eder ama buna da kızarlar.

İlksan gibi kurumlara para ödemek istemezler. Onlar için memleketimin dağlarına yatırım yapılır, itiraz ederler. Torunlarının torunlarına arsa bırakmak istemezler. İlerigörüşlü değillerdir, bin yıl sonraki yatırımı görmezler. Üstüne üstlük skandal çıkarıp, Memleketin huzurunu bozarlar. Hepsi son derece mutludur.

Bakanı yıpratmak için anketlerde hep bir ağızdan mutsuzuz derler. Bakanı her fırsatta üzerler. Onların sıkılmamak için bir çok nedenleri vardır:
Okulda kütüphane memurluğu yaparlar. Şikayet ederler.
Okulda temizlik yaparlar. Şikayet ederler.
Okulda soba yakarlar. Şikayet ederler.
Okulda fakir öğrenciler şahsi yardım ister. Şikayet ederler.
Köylü şikayet eder. Şikayet ederler.
Köylü dayak atar. Şikayet ederler.
Köylü görücü olmak ister. Şikayet ederler.
6 ay yollar kapanır, uludağ kapısına gelir. Şikayet ederler.
Eşkiya gelir ziyaret eder. Şikayet ederler.
Hep şikayet ederler. Hiç memnun değillerdir.
Öğretmen bu ülkenin çıbanbaşıdır.
EĞİTİM SORUNU denilen şey esasında budur.   

   Ücretli doktor veya pilot var mı?Kim çocuğunu ücretli öğretmende okutmak ister samimi olarak söylesin.Gitmek istemeyenlerin yerine mi gidiyorlar?Artık eskisi gibi değil bu işler millet araya torpil koyuyor da gidemiyor.Manisa'lı bir ücretli Erzurum 'a gitmiyor.Gölmarmara'ya gidiyor.

aynı fikirde değilim sevgili hocam. ücretli görev yapmak zorunda kalıp da çok kaliteli olduğuna inandıım arkadaşlarım var onlara haksızlık yapmış olmuyor musunuz?? bir kaç puan fazla alıpta ii öğretmen olunur die de bir kural olduunu zannetmiyorum.. torpil konusunda ise hemfikirim

           Ya ücretli öğretmenler için yazılan  yazıların bir çoğu neden bu kadar kötü.....N e demek ben ücretli öğretmene çocuğumu vermem demek....Yazdıklarımı bir kez daha tekraralıyorum....Böyle bir genelleme yapmak yanlış bence.... Nice ücretli çalışan öğretmenlerimiz var, ama gayet mesleklerine sadıklar ve hakkıyla yapıyorlar... Kadrolu veya sözleşmli öğretmenlerimiz içinden de öğretmen olduğuna inanamadığımız arkadaşlar var....

          O yüzden öğretmeni önce bir insan olarak, sonra da bir öğretmen olarak değerlendirmeliyiz.....Önemli olan yaptığı işin hakkını vermek....


          Öğretmenleri sınıf sınıf ayıranlar utansın...Zaten yanlış olan da   bu...Yok sözleşmeli, yok kadrolu, yok ücretli, yok vekil.... Ya bunların hepsi öğretmen...Hepsi aynı saatlerde göreve başlayıp aynı saatlerde okuldan çıkıyor... Herkes AYNI GÖREV YERİNDE  eşit şartlarda çalışıyor...E ne anlamı var o zaman bu ayrımın?....Yanlışlık zaten burdan başlıyor......


         

hiç tasnif etmiyorum bölümleriyle alakasız sınıflara girmeleri zaradan başka ne getirebilir otomotiv mezunu sınıf öğretmenliğinden ne anlar yazık çok yazık..

Aynı fakülteden, aynı sınıftan ve hatta aynı diploma notuyla mezun olan insanlar ...
Birisi kadro alsın, birisi vekil öğretmen olsun, birisi sözleşmeli çalışsın, birisi de ücretli öğretmenlik yapsın. Sonra da sen mezunlarına doğru dürüst iş imkanı sağlayamıyorken yeni fakülteler aç; yeni umut yolcuları, idealist insanlar vs. Sonra emeklilerini tekrar göreve çağır, sonra daha önce açığı doldurmak için aldığın yoldan geçenleri tasfiye edeme .. Sonra birileri birilerinin yükünü birilerinin asılsız ithamlarıyla birlikte yüklensin.. İş mi bu ?