Ücretli öğretmen (kısmi zamanlı geçici personel) istihdam edilebilmesi için ilgili kamu kurumunda personel ihtiyacının kadrolu personel (DMK, md. 4/A) ve sözleşmeli personel (DMK, md. 4/B) istihdamı ile kapatılamaması gerekmektedir. Kısmi zamanlı geçici personel uygulamasının yasal dayanağını 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4. maddesinin (C) fıkrası oluşturmaktadır. Söz konusu maddede “Geçici Personel; Bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet olduğuna Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığı’nın görüşlerine dayanılarak Bakanlar Kurulu’nca karar verilen görevlerde ve belirtilen ücret ve adet sınırları içinde sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan kimselerdir.” açıklaması ile kısmi zamanlı geçici personeli tanımlamaktadır.
Kısmi zamanlı geçici personel çalıştırılmasına yönelik usul ve esaslara ilişkin, “Milli Eğitim Bakanlığı Taşra Teşkilatında Öğretmen İhtiyacının Karşılanması Bakımından Alanlar Bazında Öğretici Görevinde Kısmi Zamanlı Geçici Personel İstihdamı İle Bu Personele Ödenecek Ücretlere İlişkin Ekli Karar”ın(1) yürürlüğe konulması; Maliye Bakanlığı ile Devlet Personel Başkanlığı’nın görüşlerine dayanan Milli Eğitim Bakanlığı’nın 25.08.2005 tarihli ve 52332 sayılı yazısı üzerine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4. maddesinin (C) fıkrasına göre, Bakanlar Kurulu’nca 26.08.2005 tarihinde kararlaştırılmıştır.
2005 yılında yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı’yla, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı eğitim kurumlarının öğretmen ihtiyacının karşılanması amacıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4. maddesinin (C) fıkrasına göre bir öğretim yılında 10 ayı geçmemek üzere kısmi zamanlı geçici öğretici çalıştırılabilmektedir. Burada öğretmen ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak kadrolu ve sözleşmeli personelden farklı iki unsur dikkat çekicidir. Bunlardan birincisi söz konusu bu uygulamanın geçici bir uygulama olması yani Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilanihaye öğretmen ihtiyacını kısmi zamanlı geçici personel ile karşılamasının mümkün olmamasıdır. Devlet Memurları Kanunu’nun 4. maddesinin (C) fıkrası gereği açıkça bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet olduğuna dair ilgili kurumların görüşü üzerine sözleşme ile çalıştırılmaları mümkündür. İkinci olarak ise bu uygulamaya başvurulabilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen ihtiyacını kadrolu veya sözleşmeli öğretmen ile kapatamamış olması gerekmektedir. Aksi durum 2005/9345 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın 12. maddesinde “Kurumda, ilgili ders için yeterli öğretmen bulunması veya bu Karar’da belirlenen şartlara aykırı olarak geçici personel istihdam edilmesi … halinde sorumluluk müteselsilen eğitim kurumu müdürü ve ilçe/il milli eğitim müdürüne aittir. Bunlar hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri uyarınca işlem yapılır.” denilmek suretiyle hükme bağlanmıştır.
Kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlerin aksine ücretli öğretmen (kısmi zamanlı geçici personel) olarak atanacaklarda öncelikli olarak yüksek öğretim kurumlarının Milli Eğitim Bakanlığı’nca öğretmenliğe kaynak olarak tespit edilen lisans düzeyindeki programlarından mezun olmaları şartı aranmakta ama bu şekilde ihtiyacın karşılanamadığı durumlarda Milli Eğitim Bakanlığı’nca belirlenecek kriter ve öncelik sırasına göre diğer yüksek öğretim kurumu mezunları da öğretici olarak çalıştırılabilmektedir. Dolayısı ile öğretmenlik mesleği dışında da diğer meslek mensupları kısmi zamanlı geçici personel olarak çalışabilmektedir.
Bunlar haricinde ayrıca ücretli öğretmenlik için aranılan genel şartlar ise;
“…
1. T.C. vatandaşı olmak
2. Kamu haklarından mahrum olmamak
3. Son altı ay içerisinde alınmış sağlık raporu ile sağlık durumunu belgelendirmek
4. Askerlikle ilişkisi bulunmamak,
5. Herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olarak çalışmamak…”
Kısmi zamanlı geçici personel ile akdedilecek sözleşme süresi 10 ayı geçmemek üzere gerçekleştirilir. Uygulamada ay içerinde eğitim öğretim faaliyetinin gerçekleştirilmediği Tem-muz ve Ağustos dönemi hariç diğer ayları kapsayacak şekilde gerçekleştirilmektedir. Ücretli öğretmenler ile akdedilecek hizmet sözleşmesinin feshinde ihbar, kıdem veya sair adlar altında herhangi bir tazminat ödenmemektedir. Ayrıca her iki taraf da bir ay önceden yazılı ihbar ile sözleşmenin feshini isteyebilirler.
III- ÜCRET VE SİGORTA PRİMİ UYGULAMASI
Ücretli öğretmene (kısmi zamanlı geçici personel) verilecek ücret, verilen ders saati dikkate alınarak hesaplanmaktadır. Devlet Memurları Kanunu’nun 89. maddesinde “Her derecedeki eğitim ve öğretim kurumları ile üniversite ve akademi (Askeri Akademiler dahil), okul, kurs veya yaygın eğitim yapan kurumlarda ve benzeri kuruluşlarda öğretmen veya öğretim üyesi bulunmaması halinde öğretmenlere, öğretim üyelerine veya diğer memurlara veyahut açıktan atanacaklara ücret ile ek ders görevi verilebilir. Ücretle okutulacak ders saatlerinin sayısı, ders görevi alacakların nitelikleri ve diğer hususlar ilgili Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu’nun kararı ile tespit olunur.” hükmü ile dışarıdan açıktan atanmak suretiyle kendileri ile sözleşme akdedilen kısmi zamanlı geçici personelin ücreti ek ders ücreti üzerinden hesaplanacağı belirlenmiştir.
Kısmi zamanlı geçici personel için ne kadar ek ders ücreti ödeneceğine ilişkin olarak Devlet Memurları Kanunu’nun 176. maddesinde “Bu Kanun’un 89. maddesine göre kendilerine ders görevi verilenlere, ders saati başına gündüz öğretimi için 140, örgün ve yaygın eğitim kurumlarında yarıyıl ve yaz tatillerinde, cumartesi ve pazar günleri ile saat 18.00den sonra başlayan öğretim faaliyetleri için 150 gösterge rakamının bu Kanun’a göre belirlenen aylık katsayısı ile çarpımından oluşan miktar üzerinden ek ders ücreti ödenir…” hükmü yer almaktadır.
Buna göre 2009 yılının Eylül ayında işe başlayacak olan kısmi zamanlı geçici personele brüt (140x{2009 yılı devlet memurları aylık katsayısı=0.05592} = 7.8288 TL) tutarında bir ek ders saati ücreti ödenmektedir. Kısmi zamanlı geçici personelin aylık ücreti, eğitim kurumunda girdiği ders saati toplamı ile bir ek ders saat ücretinin çarpılması suretiyle belirlenmektedir. Bu şekilde belirlenen ücret üzerinden sosyal güvenlik mevzuatına göre kişiden yapılacak kesintiler ile gelir ve damga vergisi dışında herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulamayacağı ve sözleşmede yer alan ücret dışında herhangi bir ad altında ödeme yapılamayacağı ve sözleşmelerine bu yolla hüküm konulamayacağı 2005/9345 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile hüküm altına alınmıştır.
Kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlerden yine farklı olarak kısmi zamanlı geçici personelin aylık ücreti aylık görevini ifa ettikten sonra tahakkuk ettirilmektedir. Bir ay çalışan ücretli öğretmenin aylık ücreti takip eden ayın 15’inde yapılmaktadır.
Kısmi zamanlı geçici personel olarak görev yapan ücretli öğretmenlerin sigortalılık durumu, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4. maddesinin ikinci fıkrasının (f) bendi kapsamında “…Birinci fıkranın (a) bendi gereği sigortalı sayılanlara ilişkin hükümler; …Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen kurslarda usta öğretici olarak çalıştırılanlar, kamu idarelerinde ders ücreti karşılığı görev verilenler ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4. maddesinin (c) bendi kapsamında çalıştırılanlar, hakkında da uygulanır.” hükmü ile 4/a sigortalısı (eski SSK’lı) olarak uygulanmaktadır. Ücretli öğretmenler 5510 sayılı Yasa kapsamında hak ve yükümlülükler açısından 4/a sigortalılık hükümlerine tabidir.
Ücretli öğretmenlerin, sigorta primlerine esas kazançları 5510 sayılı Yasa’nın 80. maddesine göre aylık kazançlarının brüt toplamıdır. Yani ücretli öğretmenin prime esas kazancı, bir ay içerisinde girdiği ders saati toplamı ile brüt bir ek ders saat ücreti çarpımı kadardır.
Örneğin; 01.10.2009 tarihinde ayda 100 saat gündüz derse girecek olan kişi;
Bir saatlik ek ders ücreti = 140 x 0,05592 = 7.8288
Aylık Brüt Ücreti = Sigorta Primine Esas Kazancı = 100 x 7,8288TL = 782,88 TL’dir.
Prim ödeme gün sayısının hesaplanmasında ise farklılıklar bulunmaktadır. Ücretli öğretmenler, kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlerle aynı saat ve gün kadar çalışsalar bile hiçbir zaman tam ay 30 gün üzerinden sigortalı olamazlar. Ek ders saat ücreti karşılığı sözleşmeli olarak çalıştıkları için prim ödeme gün sayıları 5510 sayılı Yasa’nın 80. maddesinin (h) bendine göre “Sigortalıların günlük kazançlarının hesabında esas tutulan gün sayıları, aynı zamanda, bunların prim ödeme gün sayılarını gösterir. Ancak, işveren ve sigortalı arasında kısmî süreli hizmet akdinin yazılı olarak yapılmış olması kaydıyla, ay içerisinde günün bazı saatlerinde çalışan ve çalıştığı saat karşılığında ücret alan sigortalının ay içindeki prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saati süresinin 4857 sayılı İş Kanunu’na göre belirlenen haftalık çalışma süresine göre hesaplanan günlük çalışma saatine bölünmesi suretiyle bulunur. Bu şekildeki hesaplamada gün kesirleri bir gün kabul edilir.” belirlenmektedir.
Böylece ücretli öğretmenlerin saat ücreti üzerinden hesaplanan brüt aylık ücretlerinin 4857 sayılı İş Kanunu’na göre belirlenen haftalık çalışma süresi 7,5 saate bölünmesi suretiyle elde edilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken bir unsur ücretli öğretmenlerin hafta sonu tatil günleri, bayram günleri vs. çalışılmayan günler sigorta prim gün sayısına dahil edilmeyecek olmasıdır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile getirilen çok önemli bir yenilik ücretli öğretmenlerin emeklilik süresinin hesaplanmasında dezavantajlı durumdan kurtulmalarına olanak sağlamaktadır. 5510 sayılı Yasa’nın 50. maddesinde isteğe bağlı sigortalılık şartları arasında “…ay içerinde 30 günden az çalışanlar…” ifadesi ile kısmi çalışanlara isteğe bağlı sigorta koluna başvurma hakkı tanınırken aynı Yasa’nın 51. maddesinde “…Ay içerisinde 30 günden az çalışan veya 80. madde uyarınca prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saatinin 4857 sayılı Kanun’a göre belirlenen günlük normal çalışma saatine bölünmesi suretiyle hesaplanan sigortalıların aynı ay içerisinde isteğe bağlı sigortaya prim ödemeleri halinde, primi ödenen süreler zorunlu sigortalılığa ilişkin prim ödeme gün sayısına otuz günü geçmemek üzere eklenir ve eklenen bu süreler, 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilir…” denilmek suretiyle esasları açıklanmıştır.
Ücretli öğretmenler, en fazla bir ayda 17 gün sigortalı olabilecekken 5510 sayılı Yasa ile ay içerisindeki eksik günlerini isteğe bağlı sigortalılık ile tamamlayarak 30 tam sigorta gününe sahip olmalarına olanak tanınmıştır. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken ufak bir ayrıntı ay içerisinde 17 gün ücretli öğretmenlik görevinden dolayı sigortalı olan bir öğretmenin kalan günlerini isteğe bağlı sigortalı olarak değerlendirmesi halinde; 17 gün için 4/a sigortalısı, 13 gün için ise 4/b sigortalısı kapsamında değerlendirilecektir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kısmi süreli çalışanlara eksik günleri isteğe bağlı sigortalı olarak değerlendirerek tam ay sigortalı olma hakkı getirirken 80. maddesinin (j) bendinde önemli bir ayrımcılığı beraberinde getirmiştir. 5510 sayılı Yasa’nın 80. maddesinin (j) bendinde “Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında ilgili mevzuatı çerçevesinde uzman ve usta öğretici olarak çalıştırılanların prim ödeme gün sayısı 30 günü aşmamak kaydıyla, bir takvim ayı içerisinde hak kazandıkları brüt ek ders ücreti toplam tutarının, prime esas günlük kazanç alt sınırına bölünmesi sonucu bulunur. Bu şekilde yapılacak hesaplamalarda tam sayıdan sonraki küsuratlar dikkate alınmaz.” ifadesine yer verilmektedir.
Bu Kanun hükmünde açıkça ek ders ücreti karşılığı çalışan sadece uzman ve usta öğreticilerin isimleri zikredilerek ücretli öğretmenler kapsam dışında tutulmuştur. 5510 sayılı Yasa’nın 80/j maddesi gereği ek ders ücreti karşılığı çalışan uzman ve usta öğreticilerin prim gün sayısı, bir ay içerisinde girilen toplam ders saatinin 4857 sayılı Kanun’a göre belirlenen günlük normal çalışma saatine (7,5 saate) bölünmesi suretiyle değil de ücretli öğretmenin aylık brüt ücretinin günlük asgari ücrete bölünmesi suretiyle belirlenmektedir.
Örneğin; 01.10.2009 tarihinde ayda 120 saat gündüz derse girecek olan kişi;
Ücretli Öğretmen ise; aylık 16 gün sigortalı olabilirken
Bir saatlik ek ders ücreti = 140 x 0,05592 = 7.8288
Aylık Brüt Ücreti = Sigorta Primine Esas Kazancı = 120 x 7,8288TL = 939,45 TL
Prim gün sayısı = 120 / 7,5 = 16 gün
Usta Öğretici ise; aylık 30 gün sigortalı olabilir.
Bir saatlik ek ders ücreti = 140 x 0,05592 = 7.8288
Aylık Brüt Ücreti = Sigorta Primine Esas Kazancı = 120 x 7,8288TL = 939,45 TL
Prim gün sayısı = 939,45 / 23,10 (bir günlük asgari ücret) = 40,06 ~ 30 gün
Yasa koyucu burada usta öğreticiler ile ücretli öğretmenler arasında önemli bir farklılık meydana getirerek ücretli öğretmenler açısından bir ayrımcılığa sebep olmuştur.
IV- SONUÇ
Milli Eğitim Bakanlığı temel eğitim ve öğretime yönelik olarak her derecedeki eğitim ve öğretim kurumlarında norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacını 2005/9345 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile usul ve esasları belirlenen ek ders ücreti karşılığı çalışan ücretli öğretmenler ile gidermektedir. Uygulama açısından eğitim ve öğretim faaliyetinin temel düzeyi değişmezken aynı hizmeti gören kamu görevlileri arasında (kadrolu, sözleşmeli, ücretli, usta öğretici vs.) özlük hakları açısından farklılıklar meydana getirmek suretiyle ayrımcılığa sebep olunmaktadır.
Ücretli öğretmenler, gerek kısmi süreli iş sözleşmesi akdetmeleri yönünden gerekse sigorta prim gün sayılarının hesaplanması yönünden diğer öğretmenlere göre dezavantajlı durumda kalmıştır.
Son yıllarda ücretli öğretmen uygulaması, Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen ihtiyacını karşıladığı temel kaynaklardan birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in, MHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un yazılı soru önergesine verdiği yanıtta 30 Aralık 2008 tarihi itibariyle 48 bin 986 sözleşmeli, 55 bin 786 ücretli öğretmenin görev yaptığını ifade etmiştir. Bu yönüyle ücretli öğretmenlerin atanmaları, kısmi süreli hizmet sözleşmeleri, ücretleri, sigorta hak ve yükümlülükleri ilgili farklı uygulamaların yeniden gözden geçirilmesini zaruri kılmaktadır. Aksi takdirde aynı temel eğitim hizmetini veren öğretmenler arsında ciddi farklılıklar meydana getirilmektedir.
Yazar: Selim AKDENİZ