"Öğretmenlik, vicdan ile cüzdan arasında 657 sefer sayılı mengene ile sıkıştırılıp, 1739 marka kerpeten ile bükülmüş, sürekli değişen yönetmeliklerle boğulmuş, e-okul sistemiyle de üretici-yaratıcı-eğitici özelliklerinden arındırılarak, kes-kopyala-yapıştır yöntemine indirgenmiş, hiç bir yaptırım gücü kalmamış, bakanlık-idare-veli üçgenine paspas yapılmış, "24 Kasım Öğretmenler Günü" hariç saygınlığı kalmamış 'ulvi' bir meslektir.
Maalesef geldik gidiyoruz, kimse değişmeye çalışmıyor... Herkes gücünün yettiğini 'değiştirme'ye çalışıyor... (10 yıldır okul dışı satranç turnuvalarına öğrenci götürüyorum. Sonuçta ödül-madalya varsa idareciler hemen damlıyor. Sonuçlar kötü gidiyorsa ortalıkta öğrenciyle baş başa kalıyoruz.) Bakanlık aynen böyle; iyi bir şey olursa "biz yaptık"... Olumsuzluklarda fatura bize kesilir... Günah keçisiyiz ya !
Bu arada 657 sayılı DMK'dan özür dilemem gerekiyor sanırım.. Onu bile arar olduk...