Üstad Necip Fazıl'ı Anma....

Denizle toprak,yalnız onda ermiş visale,
 Ve kavuşmuş rüzgar onda ,onda misale
 
İstanbul benim canım;
 Vatanım da vatanım ...
 
İstanbul, İstanbul.....
 

Necip Fazıl Kısakürek

"Namaz Camiiden çıkınca, Hac Mekke'den dönünce, Ramazan Oruç bitince başlar."

- Necip Fazıl Kısakürek

" Sabır incecik sırat, Murat içinde murat, Sabır Hakk'a tevekkül, Sabır Hakk'a itimat.."
                                     ~ [ NecipFazıl KISAKÜREK ] ~

Bizler açlıktan karnına taş bağlayan peygamberin doymak bilmeyen ümmetiyiz..! [24]

N.F.K

Her şeyin ilacı " ZAMAN " diyenler, bir de bu kelimeyi tersten okumayı deneseler.
N.F.K.

Adam olmak cinsiyet meselesi değil, şahsiyet meselesidir.

N.F.K.

Güzele bakmak değil,
Güzel bakmak sevaptır.

» » N.Fazıl Kısakürek

" Edison'un ampulünü anlata anlata bitiremediler.
- Allah (c.c )'ın güneşinden haberleri yok !"

- N.Fazıl Kısakürek

"Çok sıkıldıysan hayattan, bir mezarlığa git. Ölüler iyi bilir; Yaşamak güzeldir.."

- Necip Fazıl Kısakürek

Beklenen

Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.

Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme, artık neye yarar?
 
 Necip Fazıl Kısakürek
 

Utansın

Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!

Hey gidi Küheylan, koşmana bak sen!
Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!

Eski çınar şimdi Noel ağacı;
Dallarda iğreti yaprak utansın!

Ustada kalırsa bu öksüz yapı,
Onu sürdürmeyen çırak utansın!

Ölümden ilerde varış dediğin,
Geride ne varsa bırak utansın!

Ey binbir tanede solmayan tek renk;
Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!

"Ne gelirse başımıza Hak’tandır; fakat geliş sebebi, Hak’tan ayrılmaktandır."

Necip Fazıl Kısakürek

Ne azap, ne sitem bu yalnızlıktan..
Kime ne?
Aşılmaz duvar bendedir.
Süslenmiş gemiler geçse açıktan;
sanırım gittiği diyar bendedir...

Necip Fazıl Kısakürek

Hep nefis çıkar karşıma,
Ölüp ölüp dirilsem,
İnsandan kaçmak kolay,
Kendimden kaçabilsem.

N.F.K.

Necip Fazıl Kısakürek'ten Bir Ramazan Hatırası | Ördek

Çocuktum. 6-7 yaşlarında var yoktum. Bir Ramazan günüydü.

Çemberlitaş'ta oturduğumuz büyük Konaktan sokağa çıktım. İleride, bir sehpaya oturttuğu tablasından çoluk çocuğa seker meker satan birini gördüm. 10 para mi, 20 para mi, ne verdiğimi hatırlayamadığım bir horoz şekeri satın aldım.

Şekeri eme eme Konağa dönmek üzereydim ki, üzerime hamal kilikli bir adam çullandı. Yari ciddi, yarı sakacı bir edâ ile haykırdı:

-Su bacaksıza da bak! Sokakta, elâlemin karşısında yiyor!

Ödüm patlamıştı sanki… Şekeri yere attım ve evime doğru koşmaya basladım.

Adam beni kapıya kadar kovaladı. Konağın açık kapısını bu herifin suratına çarparcasına kapatıncaya kadar adeta baygınlık geçirdim.

Simdi, masum çocuklara değil, Ramazan günü açıkça ve iftihar edercesine sigaralarını tüttüren her vasıf dişi insanlara o hamal kılığı içindeki saffet ve hassasiyetle hitap etmek istiyorum:

-Günahınızı niçin Allah'la aranızda bırakmıyor ve sanki onun reklamını yaparcaıina, zedelediğiniz Allah hakkına kul hakkını da ekliyorsunuz? Eskiden Ermenisi, Rumu, Yahudisi bu kul hakkına tecavüz etmemek için Ramazanlarda müslümanların karşısında oruca aykırı bir harekette bulunmazlardı. Düşünün, sizin derekeniz ne olmalı!

Hamalın kovaladığı çocuk bugün 75 yaşında ama, kovalayanın soyundan kimse kalmadı.

21 Temmuz 1980