Uzman Ve Başögretmenlik Süreci

Uzman ve başöğretmenlik için başvuru yapmak, 180saat dersi dinlerim sınava da girerim demekti zaten. Akıl başa başta gelecekti. Bu saatten sonra sızlanılmaz. Eleştirilmez. Muhtemelen anayasa mahkemesinsen döner. Bir KAHRAMAN doğar  sınava giren herkes uzman öğretmen olur.

Elektrikten tasarruf olsun diye gece lambaları açmıyorum.Çamaşır makinem bozuldu yenisini almam mümkün değil,tamir için de nerdeyse makine fiyatı para istiyorlar.Ağustos ayından beri elimde yıkıyorum çamaşırları...Ben bir öğretmenim 10 bin lira maaş 3500 kira ve yakında kira kontratım doluyor,5000 den ucuz ev yok,depozitosu,emlakçısı,nakliyesi...Hala öğrenci gibi yaşıyorum 2 bin zam alabilmek için sınav yapma ısrarında olanlara diyecek sözüm yok gerçekten de.

Hocam bu yazdıklarınıza 3500 liralık evde oturma, ne 5000 i ben sana 1500 liraya bilmem ne mahallesinde ev bulurum diyecek binlerce, milyonlarca insan bulabilirim.
Peşine ama ek ders söylemiyorsun, dünyanın ek dersini alıyorsunuz, bir maaşa yakın da ek dersiniz var falan eklenir.
Ardından ama çift maaş, ikiyle çarp iyi para derler. Eşim çalışmıyor desen neden calismayanla evlendin derler. Bekarım desen git evlen derler.
Yol masrafım var desen gidip köyde otur ne işin var sehirde derler. Lojman var begenmiyorsunuz derler. 3 ay tatiliniz var ama para begenmiyorsunuz derler. Derler de derler. Sonra 1994 ten falan örnek gösterirler. Hatta 1950 lere falan giderler. Şükret, asgari ücretliler ne yapsın diye devam ederler. Senin hayatına karışırlar da karışırlar. Arsızca, yüzsüzce yaparlar bunu.
Bu ülke insanındaki - buna öğretmenin oğretmene duyduğu dahil- öğretmen düşmanlığı üzerine tez yazılır. 

Hocam bu yazdıklarınıza 3500 liralık evde oturma, ne 5000 i ben sana 1500 liraya bilmem ne mahallesinde ev bulurum diyecek binlerce, milyonlarca insan bulabilirim.
Peşine ama ek ders söylemiyorsun, dünyanın ek dersini alıyorsunuz, bir maaşa yakın da ek dersiniz var falan eklenir.
Ardından ama çift maaş, ikiyle çarp iyi para falan derler. Eşim çalışmıyor desen neden calismayanla evlendin derler. Bekarım desen git evlen derler.
Yol masrafım var desen gidip köyde otur ne işin var sehirde derler. Lojman var begenmiyorsunuz derler. 3 ay tatiliniz var ama para begenmiyorsunuz derler. Derler de derler. Sonra 1994 ten falan örnek gösterirler. Hatta 1950 lere falan giderler. Şükret diye devam ederler. Senin hayatına karışırlar da karışırlar. Arsızca, yüzsüzce yaparlar bunu.
Bu ülke insanındaki öğretmen düşmanlığı üzerine tez yazılır. 

Hocam bu yazdıklarınıza 3500 liralık evde oturma, ne 5000 i ben sana 1500 liraya bilmem ne mahallesinde ev bulurum diyecek binlerce, milyonlarca insan bulabilirim.
Peşine ama ek ders söylemiyorsun, dünyanın ek dersini alıyorsunuz, bir maaşa yakın da ek dersiniz var falan eklenir.
Ardından ama çift maaş, ikiyle çarp iyi para falan derler. Eşim çalışmıyor desen neden calismayanla evlendin derler. Bekarım desen git evlen derler.
Yol masrafım var desen gidip köyde otur ne işin var sehirde derler. Lojman var begenmiyorsunuz derler. 3 ay tatiliniz var ama para begenmiyorsunuz derler. Derler de derler. Sonra 1994 ten falan örnek gösterirler. Hatta 1950 lere falan giderler. Şükret diye devam ederler. Senin hayatına karışırlar da karışırlar. Arsızca, yüzsüzce yaparlar bunu.
Bu ülke insanındaki öğretmen düşmanlığı üzerine tez yazılır. 

Aynen öğretmenim ne yazık ki böyle...😔

Hocam bu yazdıklarınıza 3500 liralık evde oturma, ne 5000 i ben sana 1500 liraya bilmem ne mahallesinde ev bulurum diyecek binlerce, milyonlarca insan bulabilirim.
Peşine ama ek ders söylemiyorsun, dünyanın ek dersini alıyorsunuz, bir maaşa yakın da ek dersiniz var falan eklenir.
Ardından ama çift maaş, ikiyle çarp iyi para derler. Eşim çalışmıyor desen neden calismayanla evlendin derler. Bekarım desen git evlen derler.
Yol masrafım var desen gidip köyde otur ne işin var sehirde derler. Lojman var begenmiyorsunuz derler. 3 ay tatiliniz var ama para begenmiyorsunuz derler. Derler de derler. Sonra 1994 ten falan örnek gösterirler. Hatta 1950 lere falan giderler. Şükret, asgari ücretliler ne yapsın diye devam ederler. Senin hayatına karışırlar da karışırlar. Arsızca, yüzsüzce yaparlar bunu.
Bu ülke insanındaki - buna öğretmenin oğretmene duyduğu dahil- öğretmen düşmanlığı üzerine tez yazılır. 

Fazlası var, eksiği yok👏

Bu da benim sendikanın her yetkilisine gönderdiğim dolmuşluğumdan bir kesit:

-Öğretmen hemen hemen her meslekten az maaş alıp mesleğini yapabilmek için cebinden her ay binlerce lira ödüyor. Bu da öğretmen maaşının alım gücünü iyice düşürüyor.
-Bir köy öğretmeni olarak 1 kuruş yol desteği ya da başka kalemlerden 1 kuruş iyileştirme bile alamıyoruz. Sendika olarak köy öğretmenlerinin bu zulüm altındaki çalışma şartlarına karşı hiçbir çalışmanız olmadı.

-Köy öğretmeni evinin yanındaki okula giden öğretmenle aynı hizmet puanı alıyor. Sendika olarak bu haksızlıkların hiçbirine ses etmediniz.

-Öğretmenin hakkı olan ücret artışını bile sınavla vermeye kalktılar, sendika olarak hiçbir şey yapmadınız. Aksine Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu bir müjde gibi duyurdunuz.
Benim gibi yüzbinlerce kıdem yılı 10 yılın altında olan, sınava başvurmayan ya da 70 puan altında kalacak olan öğretmenlerin de maaşında iyileştirmeye ihtiyacı olduğunu bildiğiniz halde onları yok saydınız.

-Her mesleğe verilen sadece öğretmenin ötekileştirildiği doğu farkı için hiçbir şey yapmadınız.

-Maaşının ciddi bir kısmını yol parası olarak geri harcayan öğretmenler için hiçbir şey yapmadınız.

-Sınıf öğretmenleri ve okul öncesi öğretmenlerinin 18 saat maaş karşılığı için hiçbir şey yapmadınız.
2 saat öğrenci kişilik hizmetlerini bile branş öğretmenleri yıllardır alırken bu branşlara 2022 Ocak itibariyle verilmesini kazanım olarak gösterip öğretmenlerle dalga geçtiniz. Halbuki öğrencilerle en çok ilgilenen branşlar sınıf öğretmenliği ve okulöncesi branşlarıydı.

-Köy öğretmenleri 5 gün nöbet tutarken haftada sadece 3 ek ders alıyor. 30 saat derse de kendileri girerken maaş karşılıkları hala 18 saat. Ama siz sendika olarak hiçbir şey yapmadınız.

-Öğretmen veli ve öğrenci karşısında pısırık duruma düşürüldü. Öğretmenin yetkisi bırakılmadı, maaşı kuşa döndü, her gelen yenilik öğretmenin üzerine iş yükü olarak geldi. Ama karşılığını asla ödemediler. Her önüne gelen öğretmeni şikayet etmeye başlandı. Ağzı olanın şikayeti değerlendirmeye alınarak öğretmen iyice korkaklığa itildi.

Sendika olarak siz neredeydiniz? Söyleyeyim kendi koltuk derdinizdeydiniz.

Biz üyeler iyice kuşa dönen maaşlarımızla ay sonunu getiremezken bizim aidatlarımızla gününü gün eden, öğretmenin hakkını özellikle de köy öğretmenlerinin hakkını zerrece umursamayan bu sendika görünümlü kuruluştan istifa ediyorum.

En son olarak da ÖMK garabetine sessiz kaldınız. Hatta ÖMK’yı müjde diye duyurdunuz!
Her mesleğe koşulsuz verilen zamlar öğretmene bin bir şartla ve sınavla, 10 yıl altı öğretmenler yok sayılarak verilmeye çalışılıyor. Ama siz sendika olduğunuzu iddia edip üyelerinizi iştahla sınava sokma gayretine giriştiniz.

Sendikacılığı flash bellek ya da kahve kupası vermekten öteye taşıyamadınız. Kişisel çıkarlarınızı ve koltuk sevdanızı yüz binlerce öğretmenin önünde tuttunuz.

Yazacaklarım daha da uzardı. Ama vebal kelimesinden bihaber insanlara bir şeyleri anlatmak için daha fazla vakit kaybetmeyeceğim.

İstifa ederken de çürümüş bir parçamdan kurtulmuş gibi hissediyorum.

Hakkım asla helal değildir. Benim gibi düşünen yüz binlerce öğretmenin hakkı da üzerinizde.

Mehmet Akif İnan’ın ve arkadaşlarının kemiklerini sızlattınız!

                                                           
 -Eski bir ... üyesi

ÖMK'e şükretmek mi? Allah'a verdiği nimetler için şükredilir benim bildiğim.

44 yaşındayım. Üniversitede yurda ilk yerleştirilenlerdenim. Hani maddi durumu çok kötü olanlardan. Babamın yolladığı parayla büyük şehirde tiyatroya da gittim, sinemaya da, konsere de. Yemeğimi de yedim, istediğim kitapları da aldım. Yetiyordu. Atandım, maaşımla ev kirası elektrik, su vb. ihtiyaçlarımı giderebiliyor, her öğlen arasında dışardan yemek yeyip okuluma iki otobüsle ulaşıyor, her hafta sonu eve gidiyordum. İstediğim kıyafetleri, kitapları herşeyi aldıktan sonra maaşımın yarısı kalıyordu. Şimdi eşim emekli. Büyük çocuk üniversitede okuyor, küçüğü lgs öğrencisi. Küçük şehirdeyim, bahçem var ekip dikiyorum, kışlıklarımı hazırlıyorum. Evim kira değil. Okulum yakın. Önceden biriktirdiklerimiz, büyüklerden kalan miraslar vb. olmasa geçinemeyiz, mümkün değil. Elimizde olanı en iyi şekilde değerlendirmeye uğraşıyoruz. Yine de herşeyden kısmamız gerekiyor. Böyle bir fakirlik hiç yaşamadım, ne seksende ne doksanda. Arabam da yoktu araba alacak param da. En azından et alıp yiyebiliyorduk fakir halimizle. Hadi ben memleketimdeyim. Büyük şehirdeki ne yapacak? Aileden kalan yoksa, kiradaysa, eşi çalışmıyorsa ne yapacak? 10 yıldan az çalıştı diye, sınavdan 70 alamadı diye arkadaşlarımızdan çok maaş alacağız diye sevinecek miyiz? Nereden biliyoruz sınavı kazanacağımızı, nasıl bu kadar eminiz kendimizden? Bilgilerimizi tazeleyelim, yeni şeyler öğrenelim, buna kimse itiraz etmez. Her yıl seminer dönemi belli oranda kurs açılır, kendimizi geliştiririz. Yaptığı projelerin sayısını hatırlamayan arkadaşım sınava girmeyecek, onunla aynı işi yapacağım, hepimizi motive eden o olacak ama maaşa gelince az alacak. Hazmedemiyorum. Aklım almıyor.

Bir öğretmen maaşı 10 bin lira, pedikürcü maaşı 10 bin lira ise ben niye 45 kişilik sınıfta kahır çekiyorum. Artık mesleğimi, kendimi sorgulamaya da başladım. Ne ödev veriyorum, ne fotokopi ne de kaynak kitap aldırdım. eskiden resim müzik dersinde matematik yapardım hani özelde okuyan öğrencilere yetişme imkanları belki olur diye. artık resim ise resim yapıyorum. ne kadar ekmek o kadar köfte. törenlere gösteri çıkarmıyorum. benim işim bu değil parayla hoca tutup çalışsınlar. Ders kitabında 2 örnek mi var üçüncüyü yazmıyorum artık herşeye öfkeliyim. ve kırgınım. 8 yıl eşimle dağda yaşadık keşke istifa edip başka birşeyle hayatımı kursaydım diyorum. verdiğim emeği, alın terini helal etmiyorum.

Sosyal Güvenlik Uzmanı Ersin Konar, tv100'de katıldığı canlı yayında asgari ücretle ilgili heyecanlandıran açıklamalarda bulundu. İşte Ersin Konar'ın konuyla ilgili sözleri:

"Bazı otoriteler yüzde 90 civarı beklenti yapıyor. Belki de ilk defa benden duyacaksınız ama asgari ücretli arkadaşlarımızı sevindirecek bir rakam üzerinde onay alındığını düşünüyorum. Ben asgari ücretin ocak ayı içerisinde 5 bin 500 liradan 10 bin liraya sabitleneceğine inanıyorum. Asgari ücret için yeterli bir rakam değil. İşverenlerimizin sırtına çok büyük bir yük. Hükümetimizin elini taşın altına koyacağına ve işverene büyük oranda destek getireceğine ve asgari ücretin 10 bin lira olacağını tahmin ediyorum."
Şükürcülere selam olsun. Artık asgari ücretliyiz. 70 i geçene de 2 bin lira hava parası verirler. Adam 10 bini asgari ücretli için beğenmiyor bizimkiler şükür diyor.

Sosyal Güvenlik Uzmanı Ersin Konar, tv100'de katıldığı canlı yayında asgari ücretle ilgili heyecanlandıran açıklamalarda bulundu. İşte Ersin Konar'ın konuyla ilgili sözleri:

"Bazı otoriteler yüzde 90 civarı beklenti yapıyor. Belki de ilk defa benden duyacaksınız ama asgari ücretli arkadaşlarımızı sevindirecek bir rakam üzerinde onay alındığını düşünüyorum. Ben asgari ücretin ocak ayı içerisinde 5 bin 500 liradan 10 bin liraya sabitleneceğine inanıyorum. Asgari ücret için yeterli bir rakam değil. İşverenlerimizin sırtına çok büyük bir yük. Hükümetimizin elini taşın altına koyacağına ve işverene büyük oranda destek getireceğine ve asgari ücretin 10 bin lira olacağını tahmin ediyorum."
Şükürcülere selam olsun. Artık asgari ücretliyiz. 70 i geçene de 2 bin lira hava parası verirler. Adam 10 bini asgari ücretli için beğenmiyor bizimkiler şükür diyor.

Emekli ve asgari ücretli kesim hocam. Şu andaki hedef bunlar zaten. Öğretmen filan şu an umurlarında değil zaten. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez

Özellikle emeklilerin maaşları çok yükseltilmelidir.4-5 bin alanlar var.Su an bu insanların maaşları 10 bin olsa ne güzel kombiyi açar, istediği gibi market alışverişi yapar.Ben babama yardım ediyorum buradan biliyorum.

60 Yaş üstü genelde bazı TV Kanallarını izledikleri için size bir sürü zam yapıldı hala nankörlük yapıyorsunuz diyor bizim bordrolarımızda hiç görmediğimiz rakamlara inanıp yok öyle bir şey dediğimizde de inanmıyorlar.
Esnaf ve daha genç kesimin büyük kısmı küçümseyerek bakıyorlar. Bir kuaför, bir çiğ köfteci vallahi bizim kazandığımızın 3 katını kazandıklarını söylüyor, size de ayıp ediyorlar hoca bu paraya çalışılır mı diyor. Dün birisi yeğenim belediyede temizlik şirketinde işe başladı 12 bin TL Maaş+yemek alacakmış dedi güldü.
Para pul işleri bir kenara da. Hemen hemen her meslektaşımda bu kırgınlığı bu gönül yorgunluğunu gözlemliyorum.
Bundan sonra verilecek hiçbir sözün ve zammın da sınavın iptal edilmesi dahil, bu kırgınlığı telafi edeceğini sanmıyorum...

arkadaşlar ben her şeyi geçtim kazanamaz isek psikolojisi çok sıkıntı olacak (bu sınav bir daha yapılmayacak çünkü) .Kimse bu boyutun farkında değil

Maaş yüksek olsa, ek ders artsa inanın sinavmis, kursmus onemsemezsiniz.
Benim çizgi roman aldığım birisi var.Adam evden çalışıyor bir yerden alıyor bize satıyor aylığı 20 bin lira.Evden yolluyor.

60 Yaş üstü genelde bazı TV Kanallarını izledikleri için size bir sürü zam yapıldı hala nankörlük yapıyorsunuz diyor bizim bordrolarımızda hiç görmediğimiz rakamlara inanıp yok öyle bir şey dediğimizde de inanmıyorlar.
Esnaf ve daha genç kesimin büyük kısmı küçümseyerek bakıyorlar. Bir kuaför, bir çiğ köfteci vallahi bizim kazandığımızın 3 katını kazandıklarını söylüyor, size de ayıp ediyorlar hoca bu paraya çalışılır mı diyor. Dün birisi yeğenim belediyede temizlik şirketinde işe başladı 12 bin TL Maaş+yemek alacakmış dedi güldü.
Para pul işleri bir kenara da. Hemen hemen her meslektaşımda bu kırgınlığı bu gönül yorgunluğunu gözlemliyorum.
Bundan sonra verilecek hiçbir sözün ve zammın da sınavın iptal edilmesi dahil, bu kırgınlığı telafi edeceğini sanmıyorum...

aman hocam şükredin halinize. Allah şükredin demiş. günaha girmeyin.