İktidara cevap veremeyenler yine muhalefete sallamış. İki hafta bekleyin demişti bu beyefendi o günde geldi. Hadi ne yapacaksın görelim.
***Pazartesi’den Pazartesi’ye***
•••CHP, HEP AYNI!•••
CHP, ÖMK’nın iptali için AYM’ye başvurdu. Peki, neden? Yaptıkları açıklamaya bakılınca kanun, görevdeki 1.2 milyon öğretmenin, 18 milyon öğrencinin ve atama bekleyen bir milyon öğretmen adayının problemini çözmüyormuş!
Gerekçe bu, yürütmenin durdurulması ve iptali için dava açılan hususlar ise aday öğretmenlerin yetiştirilmesi ve akademi ile ilgili maddeler. Yani bakanlık, aday öğretmenleri yetiştirme usulünü değiştirir ve akademi kurmaktan vazgeçerse, eğitimin bütün problemleri çözülecekmiş.
Peki, gerçekte durum nasıl? Öğretmenlerin böyle bir gündemi yok ve onlar bugünlerde bir an önce yönetmelik çıksın, unvanlarımızı alalım ve ocak ayında maaşlarımıza yansısın diye yoğun kampanya yürütüyor. Değil aylar yıllar sürecek beklemeyi, bir aylık gecikmeyi bile kimse kabul etmiyor.
CHP ve zihniyeti, bu ülkede iktidara ortak oldukları dönemde çıkardıkları kanunlar, yönetmelikler ve uygulamalarıyla; muhalefette oldukları dönemdeyse AYM kararları ile çalışanlara hep mağduriyetler yaşatmış, yasaklar koymuş ve özgürlüklerin önünde engel olmuştur.
Bir muhalefet partisinden tam aksine iktidarın sağladığı hakları yetersiz bulan ve kapsamı genişletmek, özgürlükleri artırmak için davalar açması beklenir.
Daha önce 2006 yılında çıkarılan kanunu, çok önemsiz bir gerekçeyle iptal ettiren, kayıp on altı yıldan sonra çıkarılan kanunu tekrar uygulanamaz hale getiren, toplu sözleşme ikramiyesini iptal ettirerek aylarca mağduriyet üreten, bu süreçlerde neye dava açtığını dahi bilmeyen bir parti yine AYM kapılarında ve iptal peşinde koşuyor.
Buradan bütün öğretmen arkadaşlarımızla şu bilgileri paylaşayım: AYM, öğretmenlik mesleğinin aday öğretmen, öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen şeklinde kademelendirilmesini iptal etmedi, Anayasaya uygun buldu.
CHP’nin, açtığı davadan akademi ile ilgili iptal kararı çıksa bile bu kariyer sistemini doğrudan etkilemez. Eğitimi, akademi yerine yeni düzenleme yapılıncaya kadar bakanlığın başka bir birimi verir.
Öğretmenlere ayda beş bin ile on bin lira gelir demek olan kariyer sisteminin iptali veya gecikmesi, normal bir ülkede sadece muhalefet etmenin aracı olarak kullanılmaz. Ancak bizim ülkemizde, ana muhalefet partisi, son dönem geliştirmeye çalıştıkları iletişim çabasına rağmen huyundan vaz geçmeyeceğe benziyor.
Onlar ne yaparsa yapsın, biz sendika olarak kariyer yönetmeliğinin bir an önce en geniş kapsam ile yayınlanmasını ve unvanların ocak ayına yetişmesi için takibimizi sürdürüyoruz.
Ücretli öğretmenlik, askerlik, doğum sonrası aylıksız izin, sendikal izin, öğretmenlikten önce memur olarak çalışılan sürelerin, süre hesabına dahil edilmesini istiyoruz. Bu taleplerin karşılanmasını, mahkemelerin değil devletimizin ilgili birimlerinin bize sağlamasını bekliyoruz.
Biz dava açarsak hak gaspı için değil yeni haklar ve kazanımlar için açarız. Farkımız budur.
Talat YAVUZ
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri
yavuztlt@hotmail.com