Öğretmen sicili kabarık çıktıHalil Serkan Özü kıyafetleri nedeniyle azarlayarak sınıftan kovan Vali Selim Cebiroğlunun, kaymakamlık yaptığı dönemde de birçok öğretmenin açığa alınmasına ve sicil puanlarının düşürülmesine neden olduğu öğrenildi...
Yalovada bir okul ziyareti sırasında matematik öğretmeni Halil Serkan Özü kıyafetleri nedeniyle azarlayarak sınıftan kovmasının ardından Öz, kendisi için düzenlenen destek yürüyüşünde kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmişti. Cebiroğlunun, 2004-2008 yılları arasındaki Zeytinburnu Kaymakamlığı döneminde de ilçedeki öğretmenleri de benzer sebeplerle azarladığı, hatta zaman zaman olayların öğretmenlerin açığa alınması, sicil notlarının değiştirilmesine kadar uzandığı ortaya çıktı.
Zeytinburnu Büyükelçi Galip Balkar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde görev yapan Seyfi Güzel, 2007 yılında Cebiroğlu ile ilk defa kendisi gibi öğretmen olan eşinin ani ameliyatı nedeniyle karşı karşıya geldi. Güzel, eşinin çalıştığı okuldan sevk alamayınca önce İlçe Milli eğitime ardından da dönemin Zeytinburnu Kaymakamı Selim Cebiroğluna gitti. Cebiroğluna eşinin durumunu anlatan Güzel Seninle mi uğraşacağım? Çık dışarı cevabını aldı.
97 olan puanı 65e düşürdüOlaydan bir süre sonra okulda müdür yardımcılığı müracaattında bulunan Güzel sicil notunun orta olduğunu öğrendi. Zayıf sicil notunun sebebini araştıran Güzel, okul müdürünün kendisine sicil notu olarak 97 verdiğini ancak 3. sicil amirinin yani Kaymakamın kendisine Eğitimciye yakışmayan hal ve davranışlardan kendisini kurtarması gerek diyerek düşük not verdiğini öğrendi. Bunun üzerine Güzel dava açtı. Mahkeme yaptığı inceleme sonucunda, İncelenen sicil raporunda davacının sicil notunun (65) orta olarak düzenlenmesi nedenlerinin somut olaylara ve belgelere dayandırılmadığı, sicil raporunun düşük düzenlenmesini gerektiren bir sebep ortaya konulmadan objektif olarak düzenlenmediği gerekçesiyle Güzelin 2007 yılı sicil raporunun iptaline karar verdi.
Açtığı 4 davayı kazandıZeytinburnu Kaymakamı olduğu dönemde Zeytinburnu Endüstri Meslek Lisesi Müdürü Mehmet Ağırsoy da Cebiroğlu tarafından mağduriyete uğratıldı. Ağırsoy ikisi doğrudan Zeytinburnu Kaymakamlığına, diğer ikisi atanmasını öngören kararlara itiraz ettiği için Milli Eğitim Bakanlığına olmak üzere 4 dava açtı; 4ünü de kazandı. Ağırsoy, müdürlüğü döneminde bir öğrencinin kafasına sıra düşmesinin ardından, gerekli tedbirleri almamakla itham edildi ve görevden uzaklaştırıldı. O sırada Kahramanmaraşa atandığına dair bir bildirim alan Ağırsoy 23 Mart 2007de gerçekleştirilen atama işleminin iptali için dava açtı. İdareye tanınan takdir yetkisinin kullanılarak işlemin gerçekleştirildiğini belirten mahkeme takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünde hukuka uygun olarak kullanılmadığına hükmederek; tesis edilen atama işleminin sebep ve maksat yönlerinden hukuka aykırı olduğu sonucuna vardı. Diğer yandan Ağırsoy da sicil notunun haksız düzenlendiği konusunda açtığı davayı aynı gerekçelerle kazandı.
Kadın başına ne işin var, emekli ol dediDava sonuçlarının yanı sıra Cebiroğlunun kaymakamlığı döneminde Zeytinburnunda öğretmenlik yapanların iddiaları da oldukça dikkat çekici. Güzel, bir okul müdürünü Cebiroğlunun okul girişinde yerde gördüğü portakal kabuğunun ardından, Sen ne biçim müdürsün diyerek açığa aldığını iddia etti.
18 kişi görevden alındıAynı dönemde Zeytinburnu Trisad Triko Örme ve Konfeksiyon ve Meslek Lisesinin kurucu müdürü olarak görev yapan Ayşe Yazıcıoğlu da o dönem Cebiroğlu ile yaşadıklarını şöyle anlattı:
Hatırlamak istemediğim dönemler ama bizim dönemimizde yanlış hatırlamıyorsam 18 idareciyi birden görevden aldı. İlk geldiklerinde okulda küçük tadilat çalışmalarım vardı. İhalemi gerekli bütün incelemleri yaptıktan sonra başlattım. Onayları da almış ve başlamıştım. Bir telefon geldi. Hoca Hanım, şu kanuna göre ihale yapmışsınız uygun değil dedi. Nasıl olur efendim, uygun olması lazım dedim. Hayır, derhal iptal ediyorsun dedi. Efendim uygun yaptım dedim ama bu kadar konuşabiliyorsunuz. Seni görevden alırım dedi. Fikir size ait, arzu ediyorsanız alabilirsiniz dedim. En son ayrılırken de yine imza için yanındaydım, Hocam biliyor musun? O zaman seninle ters düştük, o ihaleyi iptal edip benim dediğimi yapsaydın bunlar olmayacaktı dedi. O dönem kanser tedavisi de görüyordum bir de bana, Hocam zaten hastasınız, bir de karşıdan gidip geliyormuşsun. Ne gerek var? Emekli ol gitsin. Kadın halinle ne çalışıyorsun demişti. Zaten emekliliğim gelmişti, ben de emekli oldum.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] Aslında bir yandan da kayıp milli eğitim bakanını aramak gerekiyor. Kendisi ortada yok. Öğretmenini öldüren valiye karşı tek bir sözünü duymadık. Gerekli gereksiz her konuda açıklamasını okuduğumuz bakanın öğretmenin öldürülmesiyle ilgili bir sözünü henüz duyamadık.
Bize bir bakan lazım o da bu seçimde lazım.
Kesinlikle katılıyorum. Bizim bir bakanımız var değil mi öğretmenlerini canı pahasına koruyan !!!