Veliler : Dile Getirmek İstedikleriniz, Paylaşımlarınız

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
22 Oca 2008 23:31:39
Sitemiz öğretmen ağırlıklı olmasına rağmen, gün geçtikçe aramıza yeni öğrenci kardeşlerimiz ve saygıdeğer velilerimiz de katılıyor.

Paylaşımda bulunmak isteyen veya yanıtlanması istediği soruları olan velilerimiz, istek, dilek ve paylaşımlarınızı bu sayfada dile getirebilirsiniz.

Tekrar aramıza hoşgeldiniz.

Daha aydınlık ve umulası bir gelecek adına olan duyarlılığınız için sonsuz teşekkürler...

Çevrimdışı sitemkar45

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.871
  • 936
  • 1.871
  • 936
# 23 Oca 2008 07:40:45
Güzel bir bölüm.velilerin de söyleyecekleri eğitim sürecinin niteliği bkımından önemli..Teşekkürler...

Çevrimdışı AYŞENUR ARKIN

  • Yeni Üye
  • 8
  • 1
  • 8
  • 1
# 23 Oca 2008 09:48:59
Eğitimde başrolü 3 kişi paylaşıyor.Öğretmenlerimiz , öğrenciler ve onların aileleri. Aileler olmadan öğrencilerin bilimsel, sosyal ve ahlaki gelişmeleri başarılı olmaz. Eğitimciler(öğretmenler vb.) bu süreçte yalnız bırakılmamalı.Burdan tüm öğretmenlerimizden şunu rica ediyorum:çocuklarımızı yetiştirirken ilerde onların sizin çocuklarınızı yetiştirebileceklerini düşünerek hareket edin.Onların gelecek nesilleri oluşturacaklarını ve bu oluşan(sizin yetiştirdiğiniz çocuklardan oluşan) toplumda kendi çocuklarınızın yetişeceğini asla unutmayın.Nasıl bir toplum istiyorsanız öyle bulursunuz.Çocuklarımıza şu ideoloji, bu inanç öğretileri yerine, insan olmayı sadece insan olmayı öğretin lütfen.

Çevrimdışı eyşanali

  • Üye
  • *
  • 15
  • 18
  • 15
  • 18
# 23 Oca 2008 11:40:02
1. sınıfa giden bir kızım var.durumuda çok iyi.öğretmenimizden çok memnunuz.Ama site yetkilileri şahit saatlerce bu sitedeyim.Ben de kızıma daha verimli olabilmek için elimden geleni yapıyorum.Ama benim başka sorunum var kızım çooook çekingen açamıyorum bir türlü.... Çalışan bir anne olarak ihmal mi ettim acaba?

Çevrimdışı musaziya

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 10
  • 77
  • 10
  • 77
# 23 Oca 2008 12:49:11
Ben bir veli olarak düşüncem çok ders veriliyor.genelde çocuklar sıkılıyor.eskiden bu kadar dersler olmazdı ben ticaret lisesi mezunuyum.çocuklar hiç boş kalmıyorlar.sürekli ders çalışıyorlar.oynamaya vakit yok.ESMER

Çevrimdışı SİBELİM

  • Yeni Üye
  • 1
  • 0
  • 1
  • 0
# 23 Oca 2008 13:29:46
Merhaba Öncelikle Bu Siteyi Kuran Herkeze Çok Teşekkür Ediyorum. Benim İlkokul 1. Sınıfa Giden Bir Oğlum Var. Özel Bir Okula Gidiyor Sınıfı 15 Kişi Ve Tüm Günü Okulda Geçiyor. Ev Ödevleri Yüzünden Perişanları Oynuyoruz Resmen Hala Okuma Sorunumuz Var Ve Ben Hiç Mutlu Değilim. Öğretmeni Herhangi Bir Sorun Olmadığını İyi Olduğunu Söylüyor Ama Ben Bunu Göremiyorum. Hala Ll A= La Diyor Sudee Öğretmenimin Ve Diğer Öğretmenlerimizin Gönderdiği Alıştırma Sayfalarını İndirdim Ama Bunu Nasıl Oğluma Uygularım Bilmiyorum. Çalışan Bir Anneyim Ve Gerçekten Çok Bunaldım Hiç Böyle Olacağını Düşünmemiştim. Her Akşam Bir Ağlama Trafiği Yaşıyoruz Ben Hiç Dinlenemeyecekmiyim. Evet Kendince Çok Haklı Ama Bununda Bi Çözümü Yok Üniversite Mezunuyum Ama İlkokula Yeniden Başladım. Bende Okurken Oğlum Gibi Heceliyorum. Anlayacağınız Ben Hiç Mutlu Değilimmmmmmmmmmmmmmm. Herkeze Saygılarımla.

Çevrimdışı hamle_hamle

  • Üye
  • *
  • 15
  • 1
  • 15
  • 1
# 23 Oca 2008 23:11:49
Kısa bir zaman önce siteye üye oldum ve sizin gibi öğretmenleri gördükçe inanın gurur duyuyorum ve imreniyorum. Allah yar ve yardımcınız olsun. Kolaylıklar diliyorum.


(veli)

Çevrimdışı nikel

  • Uzman Üye
  • *****
  • 931
  • 184
  • 931
  • 184
# 23 Oca 2008 23:16:53
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
1. sınıfa giden bir kızım var.durumuda çok iyi.öğretmenimizden çok memnunuz.Ama site yetkilileri şahit saatlerce bu sitedeyim.Ben de kızıma daha verimli olabilmek için elimden geleni yapıyorum.Ama benim başka sorunum var kızım çooook çekingen açamıyorum bir türlü.... Çalışan bir anne olarak ihmal mi ettim acaba?

Çocuğunuz zeki sayın velim.

Madem kapanık gibi duruyor ama derslerinde çok başarılı, belkide boş konuşmaları sevmiyordur.

Bazı çocuk ağır abiyi oynar.Yani onlardan beklenmeyecek bir olgunluk ve ağırlık vardır.
Öyle çocuklar biliyorum ki, gözlem ve değerlendirmede, 50 yaşında ki adam, yanlarında çocuk kalır.

Çevrimdışı rdenizv

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.493
  • 1.980
  • 2.493
  • 1.980
# 23 Oca 2008 23:23:18
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Ben bir veli olarak düşüncem çok ders veriliyor.genelde çocuklar sıkılıyor.eskiden bu kadar dersler olmazdı ben ticaret lisesi mezunuyum.çocuklar hiç boş kalmıyorlar.sürekli ders çalışıyorlar.oynamaya vakit yok.ESMER

Ders ya da ödevi eğlenceli hale getirmeye ya da oyuna dönüştürmeye çalışın.Sürekli ödev öğrencilerde yılgınlığa yol açabiliyor.

Çevrimdışı efsunkar13

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.729
  • 4.028
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 2.729
  • 4.028
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 23 Oca 2008 23:29:30
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Merhaba Öncelikle Bu Siteyi Kuran Herkeze Çok Teşekkür Ediyorum. Benim İlkokul 1. Sınıfa Giden Bir Oğlum Var. Özel Bir Okula Gidiyor Sınıfı 15 Kişi Ve Tüm Günü Okulda Geçiyor. Ev Ödevleri Yüzünden Perişanları Oynuyoruz Resmen Hala Okuma Sorunumuz Var Ve Ben Hiç Mutlu Değilim. Öğretmeni Herhangi Bir Sorun Olmadığını İyi Olduğunu Söylüyor Ama Ben Bunu Göremiyorum. Hala Ll A= La Diyor Sudee Öğretmenimin Ve Diğer Öğretmenlerimizin Gönderdiği Alıştırma Sayfalarını İndirdim Ama Bunu Nasıl Oğluma Uygularım Bilmiyorum. Çalışan Bir Anneyim Ve Gerçekten Çok Bunaldım Hiç Böyle Olacağını Düşünmemiştim. Her Akşam Bir Ağlama Trafiği Yaşıyoruz Ben Hiç Dinlenemeyecekmiyim. Evet Kendince Çok Haklı Ama Bununda Bi Çözümü Yok Üniversite Mezunuyum Ama İlkokula Yeniden Başladım. Bende Okurken Oğlum Gibi Heceliyorum. Anlayacağınız Ben Hiç Mutlu Değilimmmmmmmmmmmmmmm. Herkeze Saygılarımla.
Sevgili velimiz...mesajınızı okuyunca gerçekten üzüldüm..size ve sizden daha çok minik öğrencimize..Önce bir nefes alın...o minik parmakları ile 4 aydır uğraştığını hatırlayın ve aslında ne kadar yol kat ettiğini düşünün...ona da bunu itiraf edin...
İşin aslı çok fazla alıştırma yapmak değildir okumayı hızlandıran ..önce mantığını kavramalı...aynı kelimeleri kullanarak hazırlanan kısa ve eğlenceli metinler üzerinde yoğunlaşın.Okumanın mantığı kavrandıktan sonra hecelere ve kelimelere aşina olmaları gerekir..Her gün 5 tane kısa cümle yeter...gülümsüyorlardı yazacağına güldü yazsın ve okusun...Çalışmanız saatler sürmesin.Yoksa kazanacağız derken baştan kaybederiz..birlikte küçük kartonlara hazırlayacağınız heceleri dolabına , kapısına yapıştırın...gördükçe okusun ...Hergün yatmadan önce ona kitap okuyun ..kısa ve kolay olsun kitaplar..Sonra o da size okusun...Keşke daha fazla yardımımız olsa...Öğretmeninden destek isteyin..sıkıntınızı kendisine anlattığınızda mutlaka önerileri olacaktır..

Çevrimdışı qvaxoly

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 91
  • 137
  • 91
  • 137
# 23 Oca 2008 23:46:21
Alıntı
Akşam Bir Ağlama Trafiği Yaşıyoruz Ben Hiç Dinlenemeyecekmiyim

Arkadaşım, ses temelli cümle yöntemiyle ilk kez bu yıl öğrenci okuttum.Çok bilimsel şeyler söyleyemeyeceğim. Ama öğrencilerimden öğrendiğim kadarıyla lı a - la diye okumak geçici bir dönem. Kimisi daha uzun sürede seri okuyor ve inanın nedenini tam olarak söyleyemem. Ama size şunu söyleyeceğim; özellikle 1. sınıfta en riskli, yıpratıcı durum, öğrencide stres.Samimi söylüyorum, çocuğunuzu biraz serbest bırakın, rahatlasın. Hele ki öğretmeni "iyi" diyorsa... Ders çalıştırıyormuş gibi çalıştırmayın. Kızım geçen yıl birinci sınıftaydı. Her gece yatağa birlikte girdik ve kendisi sıkılana kadar kitap okudu, ben de dinledim. Veli olarak söylüyorum, oldukça yararını gördüm.Hala aynı şekilde kitap okuyoruz. Hatta arada "ben dinlemek istemiyorum, uykum var" deyince daha da perçinleniyor okuma isteği ( bilirsiniz, anneye eziyet en büyük zevkleridir) ;) Uzun olacak ama, bir önerim daha var; okuyacağı kitapları siz seçmeyin. Kitapçıya birlikte gidin ve kitabını kendisine seçtirin, fazla müdahale etmeyin. Bir seferde birkaç kitap almayın. Aklı alamadığı kitaplarda kalsın. Kısacası, ders çalışsın diye strese sokmayın. Okumaktan zevk alabileceği yollar deneyin. Ve sık sık övün. Biraz rahat olun lütfen, çocuğunuza da size de yazık. Kolay gelsin.

Çevrimdışı eyşanali

  • Üye
  • *
  • 15
  • 18
  • 15
  • 18
# 24 Oca 2008 16:12:08
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Çocuğunuz zeki sayın velim.

Madem kapanık gibi duruyor ama derslerinde çok başarılı, belkide boş konuşmaları sevmiyordur.

Bazı çocuk ağır abiyi oynar.Yani onlardan beklenmeyecek bir olgunluk ve ağırlık vardır.
Öyle çocuklar biliyorum ki, gözlem ve değerlendirmede, 50 yaşında ki adam, yanlarında çocuk kalır.

çok teşekkürler Sayın "Nikel" Hocam,
Ben de bol bol tekerleme ve şarkı ezberletiyorum.Sağolsun öğretmenide tahtaya kaldırıp okutuyor.Öğretmenlerimizin hepsine Allah kolaylıklar ve bol sabırlar versin....

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 24 Oca 2008 17:12:19
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Merhaba Öncelikle Bu Siteyi Kuran Herkeze Çok Teşekkür Ediyorum. Benim İlkokul 1. Sınıfa Giden Bir Oğlum Var. Özel Bir Okula Gidiyor Sınıfı 15 Kişi Ve Tüm Günü Okulda Geçiyor. Ev Ödevleri Yüzünden Perişanları Oynuyoruz Resmen Hala Okuma Sorunumuz Var Ve Ben Hiç Mutlu Değilim. Öğretmeni Herhangi Bir Sorun Olmadığını İyi Olduğunu Söylüyor Ama Ben Bunu Göremiyorum. Hala Ll A= La Diyor Sudee Öğretmenimin Ve Diğer Öğretmenlerimizin Gönderdiği Alıştırma Sayfalarını İndirdim Ama Bunu Nasıl Oğluma Uygularım Bilmiyorum. Çalışan Bir Anneyim Ve Gerçekten Çok Bunaldım Hiç Böyle Olacağını Düşünmemiştim. Her Akşam Bir Ağlama Trafiği Yaşıyoruz Ben Hiç Dinlenemeyecekmiyim. Evet Kendince Çok Haklı Ama Bununda Bi Çözümü Yok Üniversite Mezunuyum Ama İlkokula Yeniden Başladım. Bende Okurken Oğlum Gibi Heceliyorum. Anlayacağınız Ben Hiç Mutlu Değilimmmmmmmmmmmmmmm. Herkeze Saygılarımla.

Sayın Sibelim, çalışan bir bayan olmanızın dezavantajı, çocuğunuzla yeterince ilgilenemediğiniz yanılgısı olsa gerek  :)

Öncelikle arkanıza yaslanıp derin bir nefes alın ve kendi çocukluğunuza doğru bir gezintiye çıkın. Siz bu kadar çok ders çalışmış mıydınız 1.sınıfta ?  :) Ben 1.sınıfta ders çalıştığımı bile hatırlamıyorum ki, şuan çevreden gördüğüm kadarıyla miniklerimiz fazlasıyla bu yükün altında eziliyorlar...

Her çocuğun anlama, kavrama kabiliyeti birbirlerinden farklı bunu hepimiz kabul ediyoruz ama akranlarıyla kıyaslama yanılgısına bazen biz öğretmenler de düşebiliyoruz malesef  :(

Ben geçen sene de 1.sınıf okuttum, bu sene de. Hiçbir zaman da çocuklara ağır gelecek, onu bıktıracak etkinliklere yer vermemeye çalıştım. Her etkinliği, her konuyu oyunlaştırarak vermeye çalıştığım için çocuklar farkında olmadan, kalıcı olarak öğrendiler, öğreniyorlar. Kendi hızımı çocukların durumuna bakarak belirledim. Gün oldu onlar istiyor diye gün boyu oyunlar oynadık; ama ben eğitsel amaçlarımı oyun içine yedirdiğim için müfredatan da geri kalmadım  :)

Söylemek istediğim, çocuğunuzun omuzlarına belki de zaman zaman taşıyamayacağı yükler biniyor olabilir. Bu herkesin yarış içinde olduğu maratonun bir tek biz farkındayız. Onlar zaten oyun çağında oldukları için, bu anlamsız yarışa anlam veremiyorlar ve daha okulla tanıştıkları ilk yılda bunca yük sebebiyle soğuma, boşverme davranışlarına meyillenebiliyorlar ister istemez.

Size naziçane tavsiyem, evde uygulayacağınız küçük ama eğlenceli,oyunlaştırılmış aktivitelerle hem çocuğunuzla ilgilenin, hem de bu aktiviteler sayesinde çocuğunuz farkında olmadan öğreneceği için, onun okul ve ders yükü azalsın.

Evde uygulayabileceğiniz birkaç öneriyi bir sonraki mesajımda yazayım, sizin ve çocuğunuz için de uygun olduğunu düşünüyorsanız,uygular, sonuçları bizlerle de paylaşırsınız  :)

Herşeyden önce umut etmeyi unutmayalım ama  :)

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 24 Oca 2008 17:37:10
Sayın Sibelim, evde uygulayabileceğiniz birkaç eğitsel amaçlı oyun örnekleri yazıyorum; umarım faydalı olur  :

:) * Bir " dilek " kutunuz olsun odasının bir köşesinde. Hergün okuldan sonra, günü hakkında konuşursunuz ve çabaladığı, ilerlediği her gün bu dilek kutusundan bir kart seçip, kartın arkasında yazan ödüle ulaşacağını söylersiniz.

( Bu ödüller belki bir öpücük, belki bir dilim pasta, belki de yarım saat parkta dolaşmak olabilir  :)  )

Her kartta bir kıta şiir veya tekerleme veya 1-2 cümle  yazılı olsun. Önce bunu size hecelemeden okuması gerektiği kuralını koyabilirsiniz ( lll- aa diye heceleri söylüyorsa, bunu içinden söylemesini, size söylerken direk "la" demesi gerektiği kuralını da hatırlatmayı unutmazsınız  :)  )

:) *  Veya bir oyun kutusu hazırlayabilirsiniz. İçinde emir cümlelerinin bulunduğu kartlar yer alır ve ailecek " hız oyunu " oynarsınız.

( * Burnuna dokun
  * karşıdaki sandalyeye otur.
  * Babanı öp, gel .
  * Hadi beni yakala ... gibi   :)  )

Bu hız oyununda aynı anda kartları seçip, kartta yazılı olan görevi ilk yapan bir yıldız alır ve oyun sonunda en çok yıldızı toplayan büyük ödüle ulaşır :)

Bu çalışma ile çocuğunuz hem hızlı okumaya alışacak, hem heceleme davranışını göz sekme hareketi gelişeceği için bırakacak, hem de okuduğunu anlama çalışmalarında arkadaşlarının bir adım önüne geçecektir. Tabi sizinle eğlenceli vakit geçirmesi de en büyük ödül   :)  )

:) *  Kitap boyutunda olan yazı tahtaları var kırtasiyelerde. 1 tane çocuğunuz, 1 tane de kendiniz için edinerek " suskunluk oyunu" oynayabilirsiniz  :)

Bu oyunun zamanı yok. Çocuğunuza birşey söylemek istediğinizde, söylemek yerine bu yazı tahtasına kısa cümleler halinde yazarsanız ve onu duymadığınızı, kulaklarınızın kısa bir süreliğine tatile çıktığı için söylemek istediğini yazmasını isterseniz. Böylece birçok eğitsel amacı oyunlaştırarak kazandırmış olursunuz  :)

Bu oyunlara baba da eşlik ederse, sonuç daha iyi olacaktır  :)

:) *  Duvara yapışan postitlere kullandığı eşyaların adını yazıp, üstlerine yapıştırırsanız ve bir kerede, şıp diye okuduğu her kelimede bu postitleri çıkarırsanız, okuması zamanla gelişip hız kazanacaktır  :)

Yapılabilecek daha birçok etkinlik var. Aklınıza takılan bir husus olursa sorun, yanıtlamaya çalışayım  :)

Çocuğunuz ve size başarılar diliyorum; umarım en kısa zamanda bu sıkıntılardan kurtulursunuz  :)

Çevrimdışı erdemc28

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.985
  • 443
  • 1.985
  • 443
# 24 Oca 2008 17:43:39
VELİLER İÇİN 10 ÖNERİ

1. Okula asla sinirliyken gitmeyiniz. Öfke öfkeyi doğurur. Çocuğu, okuldan geldiğinde, öğretmeninin ondan nefret ettiğini duyan her veli doğal olarak sinirlenir. Özel yetenekleri olan çocukların velileri için bu daha da kolaydır çünkü büyük bir olasılıkla velinin de özel yetenekleri vardır. Aynı yaşlarda okulda aynı davranışlara maruz kalmıştır. Bu olguyu kabullenirseniz geçmişten kalan acılarınızı çocuğunuzun öğretmeninden çıkarmazsınız.

Öfkeniz durulduktan sonra okulu arayarak çocuğunuzun öğretmeni ile görüşün; okul, bürokratik hiyerarşi sistemi ile yönetilir. Eğer sorun sınıf ortamında yaşanmışsa önce öğretmeni arayarak söylediklerini dikkatle dinleyiniz; açıklamaları sizin için yeterli değilse o zaman okul müdürünü arayarak, sınıf öğretmenin de bulunacağı bir görüşme talep ediniz.

2. Kırıcı olmamaya çalışınız. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Sendromu ve Kaynaştırma Eğitimi konusunda bilginiz arttıkça, zaman zaman rahatsız edici durumlarla karşılaşırsınız. Örneğin; çocuğunuzun öğretmeni, yeni araştırmalarla tersi ispatlanmış bilgilere atıf yapabilir. Bazı öğretmenler yeniliğe ve bilgi akışına açık olmalarına karşın bazıları bu konuda alınganlık gösterebilir. O zaman çocuğunuza yardımcı olabilmek için başka yollar denemelisiniz.

3. Kendinizin ve karşınızdakilerin kullandıkları sözcüklere dikkat gösteriniz. Çocuğunuzun öğretmeni anlamadığınız bir sözcük kullandığında açıklama isteyin. Kimi zaman farklı kişiler aynı sözcüklere farklı yorumlar getirirler ve bu da yanlış anlaşmalara yol açar. Aynı lisanı konuşmadığınız kişilerle bir anlaşmaya varmanız zordur.

4. Kendinize "Bu sorunu kim çözebilir?" sorusunu sorunuz. Bir sorunu çözmek için girişimde bulunmadan önce bu sorunun cevabını verebilmelisiniz. Eğer çocuğunuzun öğretmeni, çocuğunuzun sorunlarına çözüm getiremeyeceğini ifade ederse o zaman müdür, rehberlik öğretmeni, okul psikoloğu ya da okulda bu konuda bilgi ve yetki sahibi birisi ile bir toplantı önerip, öğretmene yardımcı olmalarını sağlayabilirsiniz.

5. Bir plan yapınız. Çocuğunuz için uzun vadede ve kısa vadede istediklerinizin bir listesini yaparak, bir hareket planı geliştiriniz. Planınızı bir takvime uygulayınız. Kendinizi bir yöntem uzmanı olarak görünüz. Bir sorunu çözümlemek için önce sorunu tanımlamak sonra olası çözümler için kafa yormak, en başarılı olacağını düşündüğünüzü seçmek ve çözümü denemek gerekir. Eğer bir çözüm işe yaramazsa o zaman bir ikincisini olmazsa bir üçüncüsünü denersiniz. Kararlı, planlı hareket ederek kendinizi amacınıza odaklayınız.

6.Yaptıklarınızı kağıda dökerek, saklayınız. Eğer birden fazla çocuğunuz, işiniz, eviniz, gönüllü bir göreviniz ve bir kaç tane de hobiniz varsa, çocuğunuzun öğretmeni ile en son ne zaman konuştuğunuzu, nelerden konuştuğunuzu ve ne kararlar aldığınızı hatırlamak zordur. Neler yaptığınızı yazarak hatırlayınız.

7. Öğretmenlere teşekkür etmeyi unutmamalısınız. Veli-öğretmen görüşmelerinin ertesi günü bir teşekkür notu gönderebilirsiniz. Görüşme iyi gitmemiş bile olsa, öğretmene size ayırdığı zaman için teşekkür edebilirsiniz. İletişim kanallarını daima açık tutmak çocuğunuzun yararına olacaktır.

8. Kendinizi bilgilendirin. Çocuğunuzun sınıfı, kanunlar ve "özel eğitim gerektiren çocukların hakları" konusunda araştırma yaparak bilgi sahibi olunuz. Çocuğunuzun öğretmeni ile en uygun görüşme zamanı, bir sorun yaşanmadan öncedir. Okul yılı başında öğretmenle arkadaşça bir ilişki kurunuz. Okulda yapılan toplantıların hepsine katılınız. Bu toplantıların sıkıcı olduğu doğrudur ama toplantılar sırasında başka hiçbir yerde öğrenemeyeceğiniz bilgiler edinirsiniz. Okul yönetimi ile konuşarak özel eğitim gerektiren çocuklar için ne gibi yatırırmlar yaptıklarını, yapacaklarını öğreniniz.

9. Diğer velilerle dayanışma içinde olunuz. Başkaları ile benzer sorunları paylaştığınızı bilmek, kendinizi iyi hissetmenize neden olacaktır. Anne baba olmak çok zor bir iştir. Farklı bir çocuğa sahip olmak çok çok zor bir iştir. Çocuğunuzun güçlü yanları olduğunu, dünyayı farklı olarak algıladığını, değişik bir bakış açısı olduğunu, duygularının kimi zaman çok güçlü olduğunu ve kendine özgü merakları olduğunu aklınızdan çıkarmamalısınız.

Başkalarının çocuklarınız hakkında yaptığı olumsuz eleştirileri en iyi karşılama yöntemi; eleştiriyi cevaplarken karşınızdakinin söylediği olumsuz düşünceyi olumlu hale getirmektir. Örneğin; eğer birisi size çocuğunuzun çevre edinemediğini söylerse ona şu karşılığı verebilirsiniz, "Evet. Oğlum her zaman bağımsız ve kendine yeten bir çocuk olmuştur." Bir başkası çocuğunuzun inatçı olduğundan sözederse, o zaman da "Her zaman kararlı ve ne istediğini bilen bir çocuk olmuştur" diyebilirsiniz. Eğer birisi tutup da çocuğunuzu "garip ve acayip" olarak tanımlarsa, sizde ona "Evet. Çocuğumun yaratıcı ve hayal gücü olan bir çocuk olduğunun farkındayım." demelisiniz.

Çocuklarının yarım kalmış projelerine gömülmüş olarak yaşayan anne babalar vardır çünkü çocukları ne yapılması gerektiğinden ziyade nasıl yapılacağı ile ilgilenirler. Bazı evlerde tek bir tane işleyen el feneri yoktur çünkü çocuklar nasıl yapıldığını anlamak için el fenerini son vidasına kafar sökmüştür. Bu çocukların anne babaları ile ahbaplık kurunuz, yalnız olmadığınızı anlamak sizi rahatlatacaktır.

10. Çocuğunuzun iyi öğrenim görmesinin size bağlı olduğunu anlamalısınız. Çocuğunuzun öğrenimi için en önemli kişi onun hayatındaki en önemli kişidir; bu da sizsiniz. Çocuğunuza bol bol kitap almalısınız. Ama kitapları onun eline verip okumasını söylemeyin. Kitapları görebileceği yerlerde el altına koyun, er geç ilgisini çekeceklerdir. Değişik radyo kanallarını ve televizyon kanallarını izleyerek, onu değişik kültürler, inanışlar ve fikirlerle tanıştırın. Aile bütçenizin sizi kısıtlamasına izin vermeyin, yaratıcılığınızı kullanmalı ve kaynaklarınızı diğer ailelerle paylaşmalısınız.

Çocuğunuzla sohbet edin. Onunla konuşurken sorularına kısa ve öz cevaplar vermeye çalışın. Çocuğunuzun her anını doldurmaya çalışmayın, herkesin düşünmeye, planlamaya ve herşeyden önemlisi hayal kurmaya ihtiyacı vardır.


 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK