Yalan Nedir?

hm,okudum şimdi az önceki linkten bir alıntı yapıp,soru soracağım ,cevaplanırsa sevinirim,diyor ki:
"Mesela erkeğin hanımına ihsanda bulunacağını, falan kumaştan alacağını vaadetmesi ve bu sırada "Allah takdir ederse" diye niyetlenmesi gibi."
Şimdi sorum şu:adam geleceğe yönelik vaad ediyor;ancak durumu kötü ve bundan sıyrılmak için "Allah nasip ederse"diyor,doğal olarak bu elbise alma olayı hiç gerçekleşmiyor,eşi de bunu anlayışla karşılıyor(da) şimdi buradaki yalan oluyor mu,yoksa alan razı veren razı ,birşey olmaz mı? sadece yorum

Valla öğretmenim bu konuda tam donanımlı değilim. Ben cevaplandırmak isterdim ama sonuçta burda yorum yapmak bence doğru olmaz. Yani en azından kendi bilgilerim dahilinde. Ama bu soruyu sizin için danışacağım ve en kısa zamanda cevap vereceğim...

Valla öğretmenim bu konuda tam donanımlı değilim. Ben cevaplandırmak isterdim ama sonuçta burda yorum yapmak bence doğru olmaz. Yani en azından kendi bilgilerim dahilinde. Ama bu soruyu sizin için danışacağım ve en kısa zamanda cevap vereceğim...

sağol;)farklı 1 yorum olacak mı diye düşündüm.Benim şablonumda önemli değildir bahsi geçen durum yani yalan sayılmaz,gönül alma olayıdır

yalan denince valide sultanlar geliyor aklıma.padişahı padişah yapan valide sulatanlar.sultandan çok sultan olmaya can atan,güç ve iktidar tutkunu valideler...oğullarını ve eşlerini taht kavgalarının ortasına atanlar..tabii bu süreçte de çevrilen binbir çeşit entrikalar...

 Kişinin, başkalarını kandırdığını düşünerek söylediği, aslında kendisini kandırdığı gerçeklerdir.

konuşmayı öğrenmek için 2 yıl susmayı öğrenmek için 60 yıl gereklidir...susmayı öğrenemeyenlerin konuştuklarının çoğu yalandır...

 Aslında yalanın ne olduğuyla değilde niye söylendiğiyle ve amacıyla ilgilenilmeli bence..Zaman zaman çoğumuz kendimizi korumak,veya insanlar arasındaki olumsuzlukları gidermek veya bir öğrencimizi sevindirmek için pembe yalanlar söylemek zorunda kalabiliyoruz.Sonucunda bir mutluluk ve güzel bir oluş varsa zararsız gibi geliyor bana ,tabi bu benim şahsi fikrim.ama dediğm gibi yalanın NİYE si önemli..Diğer yalanlara karşıyım...

YALAN:Söyleyenin zavallılığının aynası...

 pembesi var incesi var hocası var,ucu var sonu yok.

yalan sözün köpüğüdür.

Zalim bir vali vardı. Bu vali bir gün adamlarını göndererek Hasan Basri Hazretleri'ni yakalatmak istedi. O da bir vakit ders verdiği Habib-i Acemi Hazretleri'nin kulübesine gelip saklandı. Valinin adamları geldi ve hışımla: 
- Hasan Basri'yi (r.a.) gördün mü? diye sordular. 
O gayet sakin:
- Evet, dedi.
- Nerede?
- İşte şu kulübemde...
Adamlar kulübeye daldı, fakat bir türlü Hasan Basri Hazretleri'ni bulamadılar. Dışarı çıkınca tehdit edip: 
- Ya şeyh, niçin yalan söylüyorsun? dediler.
- Ben yalan söylemedim, dedi. Siz göremedinizse, benim suçum ne? 
Tekrar girdi, aradı, fakat bulamadılar. Onlar gidince, Hasan Basri Hazretleri: 
- Ey Habib! Biliyorum ki Rabb'im senin hürmetine beni onlara göstermedi. Fakat yerimi niçin söyledin, hocalık hakkı yok mudur? dedi.
Hazreti Habib mahcub bir şekilde:
- Ey Üstadım! Sizi bulamamaları benim hürmetime değil, doğru söylediğimizdendir. Çünkü bilirsiniz ki, Doğruların yardımcısı Allah'tır. Eğer yalan söyleseydim, sizi de beni de götürürlerdi, dedi...

yalan konuşulanların fazlalık kısmıdır...

Bir gün, oduncunun teki nehrin hemen üzerinde, bir ağacın dallarını keserken, kazara baltasını suya düşürür.  Kederinden ağlamaya başlayan oduncunun haline üzülen Tanrı aşağı iner ve "Niye ağlıyorsun?" diye sorar.  Oduncu durumu anlatır ve baltası olmazsa aç kalacağını söyler. Tanrı hemen suya dalar ve dipten altın bir balta çıkarır.

"Bu mu senin baltan?" diye sorar tanrı.

Oduncu "Hayır" diye cevap verir.

Tanrı tekrar suya dalar ve bu sefer dipten gümüş  bir balta çıkarır.

"Bu mu senin baltan?" diye sorar tanrı.

Oduncu "Hayır" diye cevap verir yeniden.

Tanrı tekrar suya dalar ve bu sefer demir bir balta ile çıkar "Bu mu senin baltan?"
Oduncu sevinçle, "Evet" der.

Tanrı adamın dürüstlüğünden memnun olur ve üç baltayı da ona verir.  Oduncu baltalarını alır ve mutlulukla evine döner.

Aradan zaman geçer bir gün oduncu karısı ile birlikte nehir kenarında yürürken, karısının ayağı takılır ve suya düşer.  Baltacı üzüntü ile karsının ardından ağlamaya başlar. 

Tanrı yeniden görünür ve oduncuya sorar, "Niye ağlıyorsun?"

"Tanrım lütfen yardım et bana, karım suya düştü!"diye yakarır oduncu.  Tanrı suya dalar ve yukarıya Jennifer Lopez ile çıkar. Bu mu senin karın?" diye sorar. "Evet," diye bağırır adam.

Tanrı adamın yalan söylemesine çok kızar. Oduncu hemen açıklamaya çalışır, "Tanrım lütfen beni affet, beni yanlış anladın. İşin gerçeği eğer sana Jennifer Lopez için hayır demiş olsaydım, bu sefer Catherine Zeta-Jones ile gelecektin.  Gene hayır deseydim karımı getirecektin ve ben bu sefer evet dediğimde üçünüde bana verecektin.  Ama tanrım ben fakir bir adamamım ve üç kadını birden bakmam mümkün değil.  İşte bu yüzden ilk seferinde evet dedim."
  yalan bazen çaresizlikten söylenir ama bilinmez ki ;yalan çaresizliği arttırır.

timsahın gözyaşlardır

Yalan
Küçük kafesten çıkış,büyük kafese dalış...

yalan MEB ta kendisi,neresi dogru ki.......