Yalan Nedir?

İnsanın gerçekten kaçış yoludur...

gezmediği dereden ,tepeden, görmediği, duymadığı şeylerden bahsetmek yalandır.

çocukları terbiye ederken kullanılır !

söylendiginde önce insanın kendisinin sonra da baska insanların fark ettiği seydir

Bir gün çobanın biri koyunları otlatmak için dağları tepeleri aşar.En sonunda bir yere varır.Bir ağacın altına oturup koyunları otlatmaya başlar.Koyunlar otlarken bu çoban da başlar kavalını çalmaya...
Bir süre sonra sıkılır ve kendi kendine der ki:şu köylülere nasıl bir oyun oynasam?sonra aklına bir fikir gelir.Başlar bağırmaya:yetişin köylüler yetişin kurt koyunlara saldırıyor!der demez köylüler koşa koşa gelirler ve etraflarına bakarlar.Ve derler ki:biz kurt murt göremiyoruz derler ve ayrılırlar oradan.Çoban bir kaç kere daha böyle yalan söyler en sonunda da der ki:siz ne aptal köylülersiniz.Ben sizin gibi köylü görmedim yuh size nasıl da inandınız.der ve herkez çok sinirlenir.Başka bir gün koyun sürüsüne gerçekten kurt saldırır.Çoban başlar bağırmaya...:yetişin köylüler yetişin sürüye kurt saldırdı yetişinnn!der ama kimse aldırış etmez çünkü önceden de yalan söylediği için bir daha inanmazlar vekurt sürünün yarısı yer yarısını götürür çoban ise oturup ağlamaklıdır.Eee ne demişler yalan söylersen başına geleceklerini bilemezsin...


Bu hikayeden hangi ders çıkarılmalıdır sizce...

Yalan Çeşitleri

İnsanların birbirlerine söyledikleri yalanları dört grupta değerlendirmek mümkündür.

Birinci grupta kişinin söylediği yalanın, karşısındaki tarafından bilindiği fakat karşı çıkılmadığı ortak-yalanlar vardır. Kendisine yapılan akşam yemeği önerisinden hoşnut kalmayan hanım, daveti yapan kişiye "işim var veya "başkasına sözüm var" der. Bunu söylerken karşısındakinin söylediği yalanı anladığını bilir. Ancak iki taraf için de durumun bu şekilde algılanması uygundur. Daveti yapan kişi, konuyu mazeret yönünde geliştirebilir ve şehir hayatında herkesin programının kaçınılmaz olarak çok yüklü olduğunu söyler. Bu şekildeki ortak-yalanlar insanların gündelik hayatlarında önemli bir yer tutar.

İkinci grupta yer alan yalanlar, doğrusu ortaya konamayacağı için karşı çıkılmayan yalanlardır. Buna örnek eşi kendisini terk eden birinin bir kokteyl partide mutlu bir görüntü sergilemesidir. Bu kişi beraberliğini bitirmekten ötürü çok mutlu olduğunu ifade eder ve dinleyenler bunun doğru olmadığını bilirler. Ancak buna kimse karşı çıkamaz. Bu kişi gece boyunca izlenecek olursa, söyledikleriyle iç dünyası arasındaki çelişkiyi ortaya koyacak birçok açık verebilir. Ancak bu yalanın ortaya çıkması kimseye yarar sağlamayacağı için, kimse konunun üzerine gitmez.

Üçüncü grupta profesyonel yalancıların söyledikleri. yalanlar bulunur. Burada "profesyonel yalancı" tanımı "mesleği gereği yalan söylemek zorunda olan" anlamında kullanılmaktadır. Diplomatlar, politikacılar, avukatlar, reklamcılar, halkla ilişkiler şirketlerinin temsilcileri, falcılar, sihirbazlar, eski eşya satıcıları (antikacılar) için yalan bir hayat biçimidir. Bu kimseler, karşılarındaki kişilere konuyla ilgili olarak sadece onların hoşlarına gidecek olanları söylemekte çok ustadırlar.Bu kimseler yalan söyleme becerilerini öylesine geliştirip parlatırlar ki, insanlar bu yalanları duymak için can atarlar, teşvik ederler ve bundan mutluluk duyarlar. Bu grupta yer alanlar yalan işaretlerinin çok azını gösterirler.

Dördüncü grupta ise, işi yalan söylemek olmayan sıradan insanların söyledikleri ve kendilerine yarar sağlayan küçük veya büyük yalanlar gelir. Bunlar fark edildiği zaman "yalan" diye adlandırılan adi yalanlardır. Kitapta daha önce yer verdiğimiz önemli bir gerçeği burada bir kere daha hatırlatalım: "İnsan ağzıyla yalan söyleyebilir ancak bedeniyle asla". Bu sebeple söylediğinde dürüst olmayan birinin, davranışlarıyla sözlerinin doğru olmadığı konusunda bazı ipuçlarıyla kendisini ele vermesi kaçınılmazdır...
Alıntıdır...

bir kaçıştır yalan..ama gerçeklerden kaçmak mümkün değil...eninde sonunda bulur seni...
Allah herkesi yalanlardan uzak tutsun...

yalan, insanların sevdiklerini kaybetmemek için kullandığı en kötü yöntemdir bence.

yalan makinasında alarmın çalmasını sağlayacak olan en önemli unsurdur...

Öğrencilerime üzerine basa basa anlatırım Yalan söylemenin ne kadar kötü ve üzücü olduğunu...
Ödev yapmayan öğrencilerime sorduğumda neden yapmadıklarını söylerler genelde. Birgün ödev kontrolü yapıyorum yine, öğrencim ödevi yaptığını fakat defterini evde unuttuğunu söyledi, malum köyde olduğumuz için, hadi git defterini al da gel dedim. Matematik dersiydi ve defterine yazması gerekenler de olduğu için böyle bir istekte bulundum. Tamam öğretmenim dedi, evi okula yakın bir yerdeydi. Yavaş yavaş yürüse en fazla 5 dakika sürerdi, ki okuldan koşarak gitti eve doğru. Öğrencim tam 45 dakika sonra geldi. Nerdeydin neden geç kaldın dediğimde ise, öğretmenim defteri evde aradım, o yüzden geç kaldım dedi. Ki ikimizde biliyorduk eve gittiğinde ödevini bitirip geri geldiğini. Birşey demedim ben. Ondan sonraki derste yine matematik yapmayı düşünüyordum ama 1 ders saatimi yine yalan üzerine konulara ayırma gereği duymuştum o gün...

Bir kandırmacadır yalan.... başkalarını yanıltma ve saptırma yöntemidir ama günün birinde açığa çıkar tümü... yaşadığın dünya sevimsiz hale gelir etrafında yalanlar dönüyorsa, güven ve samimiyet azalır. En önemlisi de dürüstlüğü siler götürür o masum denilen yalanlar bile.  

yalan söylemek ne kadar kötü ise, karşındakini de yala sözyletmeye mecbur etmek o kadar kötü bişey.. çevremdeki tüm insalara söylerim, bana karşı asla yalan söylemeyin..belki o an sözleyeceğiniz şeye kızabilirim..ama arkadaşlığımız dostluğumuz asla bundan zarar görmez.aksine daha da güçlenir..

yalan söyleyen kendini kandırır...karşısındakini inandırdığını zanneder..malesef kimse kimseyi kandıramaz....

yalan nedir?
büyük günahlardan biridir!!!

aslında herkezin kullandığı ama kendine itiraf edemedikleri bir tür savunma mekanızması bence doğruluğu tartışılır ve tartışılıyorda