Yeni Maaş Sisteminin Öğretmenlerdeki Karşılığı

Benim öğretmenim işini bilir...

24 Kasım öğretmenler günümüz de geliyor ne olurdu bir iyilik yapsalardı. bu maaşı kendilerine verip 1 ay ev geçindirmelerini denetmek gerek.benim eşemin maaşı güzel Allah'a şükür geçen ay o kursa gitti ve ben tek maaş idare ettim.Akla karayı seçtim .iyi ki çift maaşız ya olmasaymışız

kesilen ağacın, baltaya söylediği sözü geçiriyorum içimden.

Sene 1923 "Paşam vekil maaşlarını düzenleyeceğiz ne kadar verelim?" Mustafa Kemal Atatürk: "Öğretmen maaşlarını geçmesin."

ne kadar alacakmışız?
neye göre yorum yapıyorsunuz anlamış değilim

Dün inşaat mühendisi arkadaş aldığımız paranın fazla olduğunu hatta hak etmediğimizi söyledi. Çünkü çocuklarını dersaneye göndermek zorunda kalıyorlarmış. Peki dedim siz bina yapıyorsunuz en ufak depremde dahi yıkılıyor, hastaneye doktora gidiyoruz beğenmeyip para vererek özeline seve seve koşuyoruz vs. Her meslekte olan şeyler sadece öğretmenlikte milletin gözüne batıyor. Sanki diğer tüm meslek grupları tertemiz öğretmenler yatıyor.

sendikasını yaptığı işe göre değil siyasi duruşuna göre seçen, küçücük okullarda bile guruplara ayrılıp birbirini yemeyi başarabilen ( burada dahi yapıyoruz) biz öğretmenler "size maaş yok hadi gidin kardeşim" deseler bile hakkımızı savunmayı beceremeyeceğiz maalesef.
 bizler "aynı partiye oy veren" değil "aynı mesleği icra ederken aynı haksızlıklara uğrayan" kişiler olmayı başaramıyoruz.
diye düşünüyordum ki yahu bu memurlar şefler müstahdemler bizden daha mı örgütlü ki böyle işler sadece bizim başımıza geliyor diye bi kurt düştü içime ve de kafamda türlü komplo teorileri gelişiverdi.
evet arkadaşlar tehlikedeyiz başımıza daha da gelecek var. Allah yardımcımız olsun.

Dün inşaat mühendisi arkadaş aldığımız paranın fazla olduğunu hatta hak etmediğimizi söyledi. Çünkü çocuklarını dersaneye göndermek zorunda kalıyorlarmış. Peki dedim siz bina yapıyorsunuz en ufak depremde dahi yıkılıyor, hastaneye doktora gidiyoruz beğenmeyip para vererek özeline seve seve koşuyoruz vs. Her meslekte olan şeyler sadece öğretmenlikte milletin gözüne batıyor. Sanki diğer tüm meslek grupları tertemiz öğretmenler yatıyor.

okulla dersaneyi bir tutmamak gerektiğine inanıyorum. okulda öğretimle birlikte eğitim vardır. dersanede sadece öğretim vardır. sınav maratonu, o kadar. hangi öğrenci dersane hocasına gidip arkadaşını şikayet ediyor veya öğretmenine unutup anne diyor?

kesilen ağacın, baltaya söylediği sözü geçiriyorum içimden.

İçinizden söylemeyin öğretmenim...

Ağaç demiş ki baltaya: ''Sen beni kesemezdin ama ne yapayım ki sapın benden.''

Ölen ben, öldüren benden... Ama değil

ne kadar alacakmışız?
neye göre yorum yapıyorsunuz anlamış değilim

 
Bu mesajdaki eklentiyi indirin hocam ve inceleyin...

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Atatürk'ü saygı ve sevgiyle anıyorum. Ata'mız  kalbimizde sonsuza kadar yaşayacak. Ve bunu hiçbir şey değiştiremeyecek!

14 Gün Sonra Hikayeleri Dinlemeye Hazırlanın!!!

Severek başladığım ve sırf sevdiğim için devam ettiğim öğretmenlikten, etrafımdan "yata yata para kazanıyorsunuz" cümlelerini duymak beni bıktırıyor... İstifa etmeyi bile ciddi ciddi düşünüyorum... Nerede, "Bana bir harf öğretenin ben kırk yıl kölesi olurum" diyen Hz. Ali'nin sözü, nerede "yata yata para kazanıyorsunuz" inancı... Tam bir zıtlık... Ben öğretmenliğe peygamber mesleği derken, karşıdaki zihniyet yatış mesleği diyor... Tam bir zıtlık...

Sene 1923 "Paşam vekil maaşlarını düzenleyeceğiz ne kadar verelim?" Mustafa Kemal Atatürk: "Öğretmen maaşlarını geçmesin."

Öğretmen ne yaptı ki  ne istiyor?

1.Bin bir sıkıntıyla üniversiteyi bitirip göreve başladı.

2.İdealleri vardı vatana memlekete sahip çıkacak nesli yetiştirecekti.

3.Maaş diye eline tutuşturdukları paranın bir kısmını gözünü kırpmadan öğrencilerine harcadı.

Siz hiç müşterisi için para harcayan bir meslek gördünüz mü?

4.Minik yürekleri karşısında görünce onlar gibi heyecanlandı. Çocuk gibi sevindi.

Siz hiç müşterisini görünce sevinçten uçacak gibi olan bir meslek erbabı gördünüz mü?

5.Çocuklar ağlayınca gözleri sildi. Hatta burnunu sildi. Temizlik adabı öğretti. Bunu yap diye kimse ona söylemeden.

Siz işi icabı karşısına gelenle dertlenen onun her şeyi ile ilgilen gördünüz mü?

6.Sabırla her gün biraz daha biraz daha geliştirdi öğrencisini. Gece niye daha çok başarılı değiller diye kahrından bazen uyuyamadı.

Siz kaç tane uykusu kaçan meslek sahibi biliyorsunuz?

7.Gün geldi evlendi ama öğrencilerini kendi çocuğundan önce çocuk bildi. Çocuğu ateşler içindeyken emanet bırakıp öğrencisine koştu.
Kaç meslek sahibi ciğer paresini işi için feda eder?

8.Öğrencileri için her yıl bıkıp usanmadan kilometrelerce yazı yazdı.

9.Yüzlerce kağıt dosyaladı.

10.Bilgisayarın başında geceledi birkaç çalışma daha hazırlamak için.

11.Okulda her yıl olur olmadık komisyonlarda görev aldı.

12.Müdüre ha bire evrak yetiştir. Değerlendirme raporları, zümre şube tutanakları veli tutanakları, kulüp evrakları daha anlamlı anlamsız pek çok yazı.

13.Defalarca teftişten geçti. Müdürün, velini, müfettişin teftişinden. Hepsi öğrenmeni cahil yerine koyup ha bire nasihat ettiler gün geldi şamar oğlanı muamelesi gördü.

14.Bunların yanı sıra ne yazık ki geçim derdi her gün onu gerdi. Ev kirası, yol parası derken kredi kartlarına düçar oldu. Bir evim olsun dedi kötü yatı bir arabam geleceğinden boğazından kısıp 10-15 yıllık krediler çekti aldı. Herkes boğazına düğümledi.

Siz hiçbir doktor yada mühendis ev araba aldı diye eleştirildiğini, yadırgandığını, israfla suçlandığını duydunuz mu?

Her dönemde biraz daha küçüldü öğretmen yıprandı. Artık öğrenci bile takmaz oldu.

Ayağını yorganına göre uzatacakken yorgan bile nerdeyse elinden gidecek.

15.Her yıl dalga geçer gibi hamaset laflarıyla avutuldu.

16.Bu arada nice doktor ve siyasetçinin yetişmesi için emeğini canını göz yaşlarını harç etti.

Şimdi ne oldu dersiniz. Kendilerini yetiştiren öğretmenlerine söylemedik laf bırakmadı.

Hey hat nerde Fatih Sultan nerde?
Hocası Ak Şemseddin’in atının ayağından üstüne sıçrayan çamuru bile yüce gören o kadirşinas Fatihim nerde?
Şimdi bize çamur atan atana.
Yazıklar olsun!

bu fikirde olanların sanırım çocukluğuna inmek gerek sanırım orda bir yerde öğretmenlere