Ömür boyu ”yorgun” olduklarını, bu dertlerine kimsenin çare bulamadığını söyleyen kişilerin (ya da hastaların) sayısı hiç de az değildir.
Özellikle kadınlarda sürekli (kronik) yorgunluk yakınmaları daha sıktır. Bu tür yakınmaların çoğunda yorgunluğun nedeni psikolojik olarak tanımlanmaktadır.
Bir kısım hastalarda hafif depresyon durumu da sözkonusudur. Halsizlik, kuvvetsizlik, dermansızlık, bitkinlik, kesiklik, kolay yorulma hastalarda sıklıkla raslanılan yakınmalardır. Pek çok hastalığın seyrinde, özellikle ateşli hastalıklarda halsizlik ve bitkinlik bulunur. Bunun teşhiste bir önemi yoktur. Benim burada anlatmak istediğim şey; bir süreden beri devam eden ve nedeni hemen anlaşılamayan aşırı yorgunluklardır. Aşırı yorgunluk diyebilmek için günlük yapılan işlevlerin (aktivitenin) en az yüzde 50 oranında kısıtlanmış olması gerekmektedir. En basit hareket bile hasta için yorucu olmaktadır.
Uzun süren istirahat dönemleri, kasları hantallaştırıp atrofi denilen kas liflerinde gerilemeye yol açacağı için, yorgunluk hissini daha da artırırlar. Bunun en açık örneği tatil dönüşlerinde işte geçirilen ilk bir kaç günün hemen her zaman çok yorucu hissedilmesidir.
Depresyondaki hastaların en önemli yakınmaları yorgunluk ve bitkinliktir. Kişi, özellikle sabahları kalkmak, işe gitmek veya ev işlerine başlamak istemez. Gece rahat uyuyamadığını sebep olarak gösterir.
Öğleye doğru yorgunluk azalır. Yürüyüp çalıştıkça da hissedilen yorgunlık azalır. Hafif vakalarda akşama doğru hemen hemen kendini normal hisseder. Depresyondaki hastalarda yorgunluktan başka dikkat azalması, cinsel isteksizlik, uyku bozuklukları (aşırı uyku veya uykusuzluk) ve baş ağrıları da bulunur.
Yaygın kas ağrılarıyla seyreden ve daha çok kadınlarda ortaya çıkan Fibromyalji´de, kas ağrılarından başka, baş ağrısı, uyku bozuklukları, depresyon ve kronik yorgunluk bulunur. Depresyon tanısı konulan hastalarda da kas ağrıları ve yukarıda belirttiğimiz gibi uyku bozuklukları bulunur, ama bu belirtiler verilen antidepresan ilaçlarıyla kaybolur.
Bu iki temel nedenden başka kansızlıklar da aşırı yorgunluk durumuna neden olurlar. Kansızlıklarda, aşırı yorgunluktan başka, çarpıntı, baş dönmesi, konsantrasyon yeteneğinde azalma, uyuklama ve tansiyon düşüklüğü bulunur. Sürekli kullanılan bazı ilaçlar; örneğin idrar söktürücüler, bazı tansiyon ve kalp hapları, yatıştırıcı bazı ilaçlar yorgunluktan sorumlu olabilirler.
Yukarıda açıklamaya çalıştığımız ana nedenlerin dışında bir çok sinirsel kökenli hastalıklarda, kalp ve akciğer, böbrek hastalıklarında, geçirilen bakteriyel veya virus enfeksiyonleri sırasında ve sonrasında ve ayrıca kanserde kronik aşırı yorgunluk görülmektedir. Normalde yapılacak bazı kan tahlilleri sonucunda aşırı yorgunluğa neden olabilecek hastalıklar kolayca bulunabilmektedir. Burada hem hekin ve hem de hasta için zor olan nokta, aşırı yorgunluğun nedeninin bir hastalık sonucu mu olduğu ya da psikolojik nedenlerden mi kaynaklandığının bulunmasıdır.