Yorumsuz! : Haberler

Örnek öğretmenlerden muhteşem taktik   
 
 
A.A.
 
 
 
Muş'un Malazgirt ilçesinde Adaksu Köyü İlköğretim Okulu'nda görevli öğretmenlerce yapılan çalışmalar sonucunda, köyde okul çağındaki tüm kız çocukları eğitime kazandırıldı.


Malazgirt ilçesine bağlı 270 hane ve 3 bin nüfuslu Adaksu Köyü İlköğretim Okulu'nda eğitim gören 415 öğrencinin 200'ünü kız öğrenciler oluşturuyor.
Okul Müdürü Yasin Çetin, 10 derslikli okulda, 18 öğretmenin görev yaptığını belirterek, kız çocuklarının eğitime kazandırılması için ailelerin bilinçlendirilmesine yönelik yaptıkları çalışmaların olumlu sonuç verdiğini söyledi.

Bazı ailelerin kız çocuklarını okula göndermede isteksiz olduklarını belirten Çetin, “Aileleri okul hakkında bilinçlendirdik. Şimdi aileler daha bilinçli ve bize desteklerini hiç esirgemiyorlar. Çalışmalarımız sonucunda köyümüzde okul çağına gelmiş, okula gönderilmeyen kız çocuğu kalmadı” dedi.

Sınıf öğretmeni Duygu Yıldırım ise sınıfındaki 34 öğrencinin 21'ini kızların oluşturduğunu ifade ederek, “Köyümüzde babalar büyük şehirlere çalışmaya gittiği için özellikle anneleri okul konusunda bilinçlendirdik. Çocukların okullu olmalarındaki faydalar üzerine annelerle konuştuk. Şu an köyümüzde eğitimden yoksun kalan kız çocuğunun bulunmaması bizleri mutlu ediyor” diye konuştu.
 

İşte Eğitimci.....Tebrikler..

25 Nisan 2008 16:28

Aksaray'da bir lise öğrencisi arkadaşları ile gezmek için çıktığı Kılıçarslan Tepesi'nde dengesini kaybedince yuvarlandı. Başını kayaya çarpan Kılıçarslan öldü.

Edinilen bilgiye göre, Kurtuluş Mahallesi'nde bulunan 75. Yıl Endüstri Meslek Lisesi Bilgisayar Bölümü 2.sınıf öğrencisi Alper Demiray öğretmenlerinin sevkli olması nedeniyle boş geçen ders saatinde okuldan bir grup arkadaşı ile okula yakın olan Kılıçarslan Tepesi Kırkkızlar mevkisine çıktı.

Televizyon ve radyo vericilerinin bulunduğu tepenin yüksek bölümlerinde gezinen lise öğrencileri inişe geçtikleri sırada Alper Demiray ayağının kayması sonucu dengesini kaybederek hızla yuvarlanmaya başladı. Demiray'ın yanına gelen arkadaşları durumu polis ve 112 acil servise haber verdi. Aksaray Devlet Hastanesine kaldırılan Demiray'ın başını kayaya çarpması sonucu hayatını kaybettiği öğrenildi.

Olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği bildirildi.

Anadolu Ajansı -ALINTI

Olmaz Olmaz Demeyin . Sizin  Dersinizde Veya Nöbetçiliğinizdede Olabilir. Lütfen Dikkatli Olalım Arkadaşlar.

Harvard 1’incisi oldu, 8 bin kişi onu dinledi   
 
Harvard Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni birincilikle bitiren Can Yeğinsü, mezuniyet töreninde 8 bin kişi önünde konuşma yaptı.

Yeğinsü, konuşma yapmak için, en başarılı 10 öğrenci arasından pop star yarışmalarını andıran bir elemeyle, dekan ve diğer profesörlerden oluşan bir jüri tarafından seçildi. Can, 8 bin kişiye hitaben yaptığı konuşmasında, tüm başarısını annesine borçlu olduğunu söyledi.

Harvard Üniversitesi’nin bu yılki mezuniyet töreni, bir Türk genci için çok büyük bir onura sahne oldu. Harvard Hukuk Fakültesi’ni birincilikle bitiren Can Yeğinsü, mezuniyet töreninde 8 bin kişi önünde konuşma yaptı. Yeğinsü’nün konuşması, en başarılı 10 öğrenciden istenilen konuşma metinleri arasından, pop star yarışmalarını andıran bir elemeyle seçildi. Yeğinsü, konuşmasını Harvard Hukuk Fakültesi Dekanı ve profesörlerden oluşan jüriye bir video hazırlayarak gönderdi.

Can, 8 bin kişiye hitaben yaptığı konuşmasında, tüm başarısını annesi Ömür Yeğinsü’ye borçlu olduğunu şöyle anlattı:

İçimdeki yıldız

"Annem olmasaydı, buraları benim için hayal olurdu. Daha küçükken en iyi okullarda okumam için İstanbul’daki hayatını geride bırakıp Londra’ya yerleşen annem, içimdeki yıldızın dışarlarda parlayacağına inandı. Annem, hiçbir zaman köklerimden, kültürümden kopmama izin vermedi. Burada bize bu başarıyı sağlayan tüm aile ve dostlarımıza şükran borçluyuz. Siz olmasaydınız belki içimizdeki yıldız parlamayacaktı."

Harvard’da okuduğu dönemde Boston Red Sox’un uğursuzluğu kırıp şampiyon olduğunu, Harvard’ın ilk defa bir kadın rektöre sahip olduğunu söyleyen Yeğinsü Can, "Senatör Barack Obama’nın da bu kürsüye öğrenciyken çıktığını, bugün ABD’nin başkan adayı olarak bu ülkeye umut fırsatı sunduğunu" belirterek Harvard’ın kendilerine sunduğu vizyona değindi, tüm öğrencileri ve velileri tebrik etti.

Tony Blair’in şirketi

Henüz 27 yaşında olmasına rağmen Harvard’dan önce İngiltere’de Oxford ve yine ABD’de Princeton Üniversitesi’ni üstün başarılarla bitiren Can Yeğinsü, İngiliz Yüksek Mahkeme avukatlığı olan "Barrister" unvanına da sahip. Harvard Hukuk Fakültesi’ni birincilikle bitiren Yeğinsü, eski İngiltere Başbakanı Tony Blair ve Cherie Blair’in hukuk kariyerlerinde zirveye çıktığı, insan hakları ve milletlerarası ticaret konularında İngiltere’nin bir numaralı hukuk bürosu olan 11 King’s Bench Walk’da önümüzdeki Eylül ayından itibaren çalışmaya başlayacak. Yeğinsü, en büyük arzusunun, İngiltere ve Amerika’da aldığı başarılı eğitim sayesinde edindiği tüm birikimini, uluslararası platformda kullanarak Türkiye’yi temsil etmek olduğunu söylüyor.

Obama da konuşmuştu

ABD’de Demokrat Parti’nin başkan adayı olan siyah senatör Barack Obama ve Cumhuriyetçi Parti başkan aday adayı Mitt Romney de Harvard’daki öğrencilik yıllarında mezuniyet konuşması yapmışlardı. Barack Obama, Can Yeğinsü gibi Harvard Hukuk Fakültesi mezunu.

Oxford’da da birinciydi

Harvard’ı birincilikle bitirmesi Can Yeğinsü’nün ilk basarısı değil. Can, Oxford Universitesi İngiliz Edebiyatı Bölümü’nü de birincilikle bitirdiğinde, Dekan Lord Butler, Can’ın bu bölümde okuyan ilk Türk genci olduğunu kendisine söylemiş. Bu yıl Harvard Hukuk Fakültesi’nden mezun olan bir Türk öğrenci daha var: Annesi Alman, babası Türk olan İnci Ataman Figanmeşe, İstanbul Hukuk Fakültesi’nde göreve başlayacak. 

OKUMA YAZMA ÖĞRETİMİ KAMPANYASI" 
ANKARA - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ''tüm zamanların en büyük okuma yazma öğretimi kampanyasının başlatıldığını'', bu kampanyanın amacının 4 yılda, okuma yazma bilmeyen 4 milyon 848 bin 707 kişinin 3 milyonunu okur-yazar duruma getirmek olduğunu bildirdi.
Çelik, ''Okuma-Yazma Öğretimi Kampanyası'' ile ilgili bir genelge yayımladı.
Genelgede, kırsal kesimde, büyük şehirlerin varoşlarında yaşayan özellikle kız çocuklarının eğitimine anne ve babalar tarafından yeterince önem verilmediğinin görüldüğünü belirten Çelik, kadınların yetişkin bireyler olarak kendilerini ifade edebilmeleri ve toplumsal ihtiyaçlarını bağımsızca karşılayabilmelerinin, okuma-yazma becerisi kazanmalarıyla mümkün olduğunu kaydetti.
Çelik, kampanya kapsamında kurslara katılan vatandaşları üst öğrenime yönlendirici ve temel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik teşvikler sağlayıcı programlar uygulamaya konulacağını bildirdi.
Genelgede, kursları başarı ile bitirenlere Halk Bankası Genel Müdürlüğü tarafından buzdolabı, çamaşır makinesi, televizyon, elektrik süpürgesi, fırın gibi hediyeler verileceği de belirtildi.
Kampanya kapsamında açılan kursların vali, kaymakam il ve ilçe milli eğitim müdürleri ve ilköğretim müfettişlerince titizlikle izleneceğini kaydeden Çelik, genelge hükümlerinin yerine getirilmesinde duyarsız davranan sorumlular hakkında yasal işlem yapılacağını duyurdu.
 

Sudan'da uçak pistten çıkarak yandı: 33 ölü

Sudan Havayolları'na ait yolcu uçağının dün Hartum Havaalanı'nda geçirdiği kazada, uçaktaki 217 yolcu ve mürettebattan ilk belirlemelere göre 33 kişi yaşamını yitirdi, 114 kişi kurtuldu.

Sudan polis sözcüsü Muhammed Abdülmecid El Tayyip, kazanın ardındanu çakta çıkan yangının bu sabah tamamen söndürüldüğünü, sivil savunma yetkililerinin artık kazanın nedenini saptamaya çalıştıklarını söyledi.
 
Yetkililer, dün gece yarısına kadar hastane morguna 28 ceset getirildiğini, arama ve kurtarma ekiplerinin gün ağardıktan sonra uçağın enkazından 5 ceset daha çıkardığını kaydetti.
 
Enkaz kaldırma ve arama çalışmalarının sürdüğü ifade edildi. Sivil Havacılık İdaresi, kazadan 11'i mürettebat, 103'ü yolcu toplam 114 kişinin kurtulduğunu saptadıklarını, birçok kişinin de yetkililere bilgi vermeden olay yerini terk ettiğine dikkat çekti.
 
Yetkililer, kaç yolcunun öldüğü hakkında henüz kesin bilgi veremiyor. Havacılık İdaresi, orjinali kazada yok olan yolcu listesini uçağın kalkış yeri Amman'dan istedi.
 
Uçak kazasının ardından farklı bilgiler verilirken, yolcuların milliyetleri de henüz tam olarak kesinleşmedi, fakat çoğunun Sudanlı olduğu belirtiliyor.
 
Sudan televizyonu, uçağın Sudan Havayolları'na ait olduğunu ve 14 mürettebat ile 203 yolcu taşıdığı bilgisini aktardı. Uçağın tipi ile ilgili bilgi verilmedi.
 
Ulaştırmadan sorumlu Devlet Bakanı Mebruk Mübarek, uçağın sağ motorunun olduğu yerde bir patlama olduğunu söyledi. Mübarek, kazayla ilgili henüz bir tahminde bulunamadıklarını, ancak hava koşulları üzerinde durduklarını belirtti.
 
Uçak, kum fırtınasının olduğu bölgedeki kötü hava koşulları nedeniyle Hartum'dan önce Kızıl Deniz kıyısındaki Sudan Limanı'na yönlendirilmiş, bir saat sonra Hartum'a geri dönmüştü.
 
Yolculardan biri de, Hartum'a inişin normal olduğunu, uçak indikten iki ya da üç dakika sonra sağ kanatta patlama olduğunu söylemişti.
 
Ölü sayısı hakkında farklı açıklamalar
 
Sudan televizyonu daha önce kazada 100 kişinin öldüğünü, sağlık ekipleri ise sayının 120'ye çıktığını duyurdu.
 
Havaalanı Tıp Hizmetleri Başkanı Tümgeneral Muhammed Osman Mahcub ise, 120 kişinin öldüğü yönündeki açıklamanın yanlış olduğunu söyledi.
 
Sudan Havayolları'na ait uçağın, Ürdün'ün başkenti Amman'dan havalandığı öğrenildi.
 
203 yolcu ile 14 kişilik mürettebatın bulunduğu uçak, Hartum Havaalanı'na inişinden sonra pistten çıkarak yanmaya başladı. Kazanın nedeni bilinmiyor.
 
'Motorlardan biri patladı' iddiasında bulunan havaalanı yetkililerine göre, sebep teknik arıza.
 
İniş sırasında hava koşullarının kötü olduğu da gelen bilgiler arasında.
 
Kurtarma ekipleri olay yerinde
 
Bu arada, Sudan devlet televizyonu çok sayıda kurtarma ve itfaiye ekibinin olay yerine gittiğini belirtti.
 
Çok sayıda yaralının hastanelere götürüldüğü belirtilirken, havaalanındaki yolcu ailelerinin panikte olduğu bildirildi. Uçağın pilotunun uçağın havalanmasından yaklaşık 10 dakika sonra "teknik sorunlar" olduğunu haber verdiği öğrenildi.
 
Sudan Havayolları'nın Şam bürosu müdürü Rakıp Abdüllatif ise Airbus-310 tipi uçağın 203 yolcu ve 14 kişilik mürettebatla Suriye'nin başkenti Şam'dan havalandığını, uçağın Amman'da 34 yolcu daha aldığını söyledi.
 
Abdüllatif, yolculardan çoğunun Sudanlı olduğunu belirtti. Hartum Havaalanı müdürü Yusuf İbrahim de Sudan TV'sine yaptığı açıklamada, uçağın "güvenli bir şekilde indiğini", hatta pilotun kontrol kulesiyle temasa geçerek iniş rotası konusunda direktifler aldığını, o sırada uçağın motorlarından birinin patlayarak yandığını anlattı.
 
İbrahim, kazanın teknik nedenlerle meydana geldiğini kaydederek, kötü hava koşullarıyla ilgisi olmadığını söyledi. Kazadan kurtulanlar bulunduğunu ifade eden İbrahim, sayı vermedi.
 
Sudan Emniyet Müdürü Muhammed Necib, elverişsiz hava koşulları nedeniyle uçağın sert iniş yaptığını ve ikiye bölünen uçağın alev aldığını söylemişti.
 
Sudan'da Temmuz 2003'te iç hatlar seferini yapan Sudan Havayolları'na ait uçağın ülkenin doğusunda düşmesi sonucu aralarında üst düzey askeri bir yetkili ve 8 yabancının bulunduğu 115 kişi ölmüştü. Kazadan sadece bir çocuk kurtulmuştu.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

yorumsuzz!!!!

Merhametsiz vicdanı enik sızlattı!


Irak'ta köpek yavrusunu uçuruma atan Amerikalı deniz piyadesi donanmadan ihraç edildi. Bu insani açıdan iyi de sivilleri katleden askerlerin hâlâ orduda olması şaşırtıcı!  

Deniz Piyadelerinden yapılan açıklamada, onbaşı David Motari'nin, köpek yavrusunun uçuruma fırlatılması sırasında 17 saniyelik görüntü çekilmesinde oynadığı rolden ötürü ihraç işlemlerinin başlatıldığı belirtildi.

Görüntü, internette YouTube'da yayımlanmış ve geçen mart ayında hayvan hakları savunucularının büyük tepkisini çekmişti.

Açıklamada, bu olayın, Amerikan deniz piyadelerinden beklenen yüksek standartlarla uyuşmadığı ve buna hoşgörü gösterilemeyeceği kaydedildi.

Motari'nin olaydaki rolüne ilişkin bilgi verilmezken, konuyla ilgili olarak çavuş Crismarvin Banez Encarnacion'a da disiplin cezası verildiği açıklandı.

YouTube'da binlerce kez izlendikten sonra geri çekilen görüntüde, iki deniz piyadesinin köpek yavrusunu uçuruma atmadan önce şakalaştıkları görülüyor ve hayvanın havadayken bağırdığı duyuluyordu.

Plüton'un adı bundan sonra 'plütoid'

Uluslararası Astronomi Birliği, gezegen statüsünden 2006'da çıkarılan Plüton ile diğer benzeri cüce gezegenlere "plütoid" adı verilmesini kararlaştırıldı.

Uluslararası Astronomi Birliğinden yapılan açıklamada, kararın, birliğin idari komitesinin Oslo'da yaptığı toplantıda alındığı bildirildi.

Karara göre, Güneş'in yörüngesinde Neptün'den daha uzakta bulunan göksel cisimler "plütoid"ler olarak adlandırılacak. Bu gezegenlerin "plütoid" adını alabilmeleri için hemen hemen küresel bir biçime sahip olmaları gerekiyor.

Şimdilik bilinen iki "plütoid"in Plüton ve Eris olduğu belirtildi.

Fanatik imam, zaferin ardından, Hırvatistan için 'Sela' okudu!
22 Haziran 2008 09:25

Kütahya'da bir cami imamı, Türkiye-Hırvatistan maçının hemen ardından camide sela okudu, "Hırvatistan vefat etmiştir Allah rahmet eylesin" dedi.

Türkiye'nin Hırvatistan'ı penaltılarla yenerek yarı finale yükselmesi tüm yurtta olduğu gibi Kütahya'da da sevinçle karşılanırken Yıldırım Beyazıt Mahallesi'ndeki Hacı Halit Güzen Camii imamı Kazım Filiz, hakemin bitiş düdüğünün ardından camiye gelerek minareye çıktı ve sela okudu.

İmam Kazım Filiz selanın sonunda "Hırvatistan vefat etmiştir, Allah rahmet etsin" dedi.

Kütahyalılar, gece saat 01.00 sıralarında camide sela okunmasına şaşırdıklarını belirtti. Vatandaşlar, "sela okununca çok şaşırdık. Ancak daha sonra imamın Hırvatistan'ın vefat ettiğini söyleyen sözlerini duyunca cami imamının Türkiye'nin zaferiyle aşka geldiğini anladık" diye konuştular.

607 memur ve ziraat mühendisi alımı için 10 bin müracaat



Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği (TTKMB)'nin merkez ve taşra teşkilatlarında çalıştırmak için açtığı memur ve ziraat mühendisi sınavına rekor başvuru geldi.

Sınav müracaat süresi olan 2-16 Haziran 2008 tarihleri arasında 451 memur alımı için 7 bin 723, 156 ziraat mühendisi için ise 2 bin 330 olmak üzere toplam 10 bin 53 aday müracaatta bulundu. Sınavı kazanan adaylar daha sonra mülakata çağrılacak. Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü Bedrettin Yıldırım, memur ve ziraat mühendisi için açılan sınavın son derece adil olarak yapılacağını söyledi. Nitelikli personel seçimine de özen göstereceklerini belirten Yıldırım, "Bu kriterler doğrultusunda bünyemize katacağımız personel seçimine büyük özen göstereceğiz. Sınav son derece adil bir şekilde yapılacaktır. Adaylarımızın içi rahat olsun." dedi. TTKMB geçen yıl da 500 ziraat mühendisini işe almıştı.

 

Artık öğrencilerin de “günü” var
 
Bakanlığın bu sürpriz kararıyla ilköğretim okulları ve liselerde 'Öğretmenler Günü' gibi 'Öğrenciler Günü' de kutlanacak. Okulların açılışı ve dolayısıyla İlköğretim Haftası'nın her yıl farklı tarihlere denk gelmesi sebebiyle 'Öğrenciler Günü' için net bir tarih koyamayan bakanlık, bunun yerine 'okulların açıldığı haftanın son günü'nde karar kıldı. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 'eğitim öğretimin devam ettiği bütün günlerin öğrenciler günü' olduğunu vurgularken, özel bir günü de 'Öğrenciler Günü' olarak belirlediklerini söyledi. Yeni bir eğitim öğretim yılının başladığı haftada öğrencilere 'öğrenciliğin farkında olmalarını sağlayacak' etkinlikler düzenleyeceklerini anlatan Bakan Hüseyin Çelik, Öğrenciler Günü'yle öğrencilerin hem eğlenmeleri hem de yeni yıla heyecanla başlamalarını sağlamayı amaçladıklarını kaydetti.

 

Avrupa'da hava ay yıldızlı!

Hollanda'nın Eindringen kentinde bulutların ay yıldızı andıran görüntüler oluşturması, gurbetçilere büyük heyecan yaşattı. Türk vatandaşlar, gökyüzünde beliren görüntünün, bu sıra dışı anını görüntüledi.

Kene biyolojik silah mı?
Bugün, 17:02
Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Turan Buzgan, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına neden olan kenenin, Türkiye’de biyolojik silah olarak kullanılma ihtimaline yönelik iddialar üzerine şunları söyledi:

--------------------------------
 
Ankara - "Bu tür şeyleri biyolojik silah olarak kullanmak mümkün ama elde ettiğimiz bulgular ve bunların değerlendirilmesi sonucunda, Türkiye’de şu anda biyolojik bir silah olarak ortaya çıktığı kanaatinde değiliz" dedi.

Buzgan, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker ile Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun dün gerçekleştirdiği KKKA ve Kene konulu zirvede alınan kararları, Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında açıkladı.

Kenelerin, yaklaşık 200 hastalığın insanlara ve hayvanlara bulaşmasında aktif rol oynadığını anlatan Buzgan, Türkiye’de hastalıkla ilişkili bulunan "Hya/omma marginafum marginafum" isimli kene türünün, yaban hayatı ile yakından ilişkili olduğunu, kenenin genç ve küçük formlarının küçük yabani hayvanlara, erişkin evrelerinde ise büyük yabani ve evcil hayvanlara yapışarak kan emdiğini ve virüsü naklettiğini kaydetti.

Hastalığın tedavisinde ve korunmada uygulanabilecek, etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış bir ilaç ve aşı bulunmadığını hatırlatan Buzgan, "25 Haziran 2008 tarihi itibarıyla 2008 yılı vaka sayısı 492, kaybedilen hasta sayısı 30’dur. 2002 yılından günümüze kadar bin 100 köyde 2 bin 312 KKKA vakası tespit edilmiş, bu hastaların 122’si kaybedilmiştir" dedi.

Zirvede alınan kararlar

Buzgan, Sağlık Bakanlığının ev sahipliğinde dün yapılan zirvede, teknik çalışma gruplarının hazırladığı raporların bakanlara sunulduğunu, sorunun tüm yönleriyle ele alındığını belirterek, alınan kararları şöyle sıraladı: -Riskli bölgelerde kene popülasyonunun azaltılması amacıyla büyükbaş hayvanlarda, Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca tedarik edilmiş ilaçların ücretsiz kullanımına devam edilecektir. -Riskli köylerde ev ev dolaşılarak vatandaşın bilgilendirilmesine ve Sağlık Bakanlığınca tedarik edilen ve elbiselere sürülerek koruyuculuk sağlayan ilaçların riskli köylerde ücretsiz dağıtımına devam edilecektir. -Aşı ve koruyucu immün serum çalışmalarında her türlü destek sürdürülmeye devam edilecektir."

Buzgan, bir başka gazetecinin, "Daha geniş alanlarda bir ilaçlama yapılması kararı alındı mı?" sorusunu, "Riskli bölgedeki hayvanlar ilaçlanacak. Hayvanlara yapılan ilaçlama, gerektiği takdirde 3-4 kez tekrarlanacak" diye cevaplandırdı.

Buzgan, kene kovucu bir spreyin de kıyafetlere nasıl uygulanacağını, bir giysi üzerinde gösterdi.

Aşı çalışmalarının, ilk olarak 1970’li yıllarda Bulgaristan’da başladığını ancak hastalığın etkinliğinin az olması üzerine çalışmaların devam etmediğini belirten Buzgan, "Dünyanın bu konuda Türkiye’den beklentisi var. Çünkü, hastalığın görüldüğü en gelişmiş ülke Türkiye" dedi.

Buzgan, geliştirilecek olan aşının, insanlarda ve hayvanlara kullanılacağını ifade ederek, çalışmaların, Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Veteriner Fakültesi ile GATA’da yapıldığını söyledi.

Çalışmalar sonucunda "virüsün laboratuvar şartlarında üretildiğini, antijenleri elde edildiğini ve antijenlere dönük antikorların oluşturulması yönünde testlerin devam ettiğini" belirten Buzgan, "Çalışmaların 1 yıl içinde sonuçlanmasını umuyoruz. Özellikle hayvanlar için kullanılacak. Aşının elde edilmesinden sonra riskli bölgelerdeki hayvanlar aşılanacak" dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
 

 
     
'Türkiye'nin potansiyeli farkında olmadığı kadar büyük' 
 

(ANKA) - Coca Cola İcra Başkanı Muhtar Kent, birçok ülkeye ziyaretler gerçekleştirdiğini ve buralar piyasaya ilişkin dinamikleri anlamaya çalıştığını belirterek, "Bizim potansiyelimiz farkında olmadığımız kadar büyük" dedi.
Kent, "Türkiye'nin, küreselleşen ortamda, rekabet gücünü artırması ve uluslar arası arenada saygı duyulur bir yer edinmesi açısından geleceğini çok parlak görüyorum" açıklamasını yaptı.
Coca Cola İcra Başkanı Muhtar Kent, Rekabet Kurumu'nda "Küreselleşen Dünyada Sürdürülebilir Rekabet" konulu konuşma yaptı. Kent yaptığı konuşmada, özellikle teknoloji, iletişim ve ulaşım alanlarındaki ilerlemelerin, ülkelerin rekabet edebilirlik performansında ciddi etkiler yaptığının gözlendiğini söyledi. Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan "2007-2008 Küresel Rekabetçilik Raporu"na dikkat çeken Kent, söz konusu raporda Türkiye'nin anılan dönemde dünyanın en rekabetçi 53. ülkesi olarak konumlandırıldığını kaydetti. Kent, belirtilen sayının 2006'ya göre 5 basamak ilerlediğini ve bunun cesaret verici bir gelişme olduğunu dile getirdi. Kent, "Tabi başarının resmini yakalayabilmek için daha çok çok yolumuz var" diye konuştu.
-EĞİTİM VE SAĞLIKTA İLERLEME ŞART
Türkiye ekonomisinin rekabetçilik gücüne en önemli etki yapan unsurun piyasa büyüklüğü olduğunu vurgulayan Kent, Türkiye'nin rekabet gücünün tüketim kapasitesinin büyüklüğüyle yakından ilgili olduğunu kaydetti. Kent, "Ortalamanın gerisinde kalan unsurlarımız ise maalesef eğitim ve sağlık ile finansal piyasalarda derinlik ve çeşitlilik bakımından zayıf olmamız. En kötü olduğumuz iki alan ise hepimizi şaşırtabilir: makroekonomik istikrar açısından 83. sıradayız" dedi. Kent Türkiye'nin iş gücü piyasalarının gelişmesi açısından ise 131 ülke arasından 126'ıncı sırada bulunduğunu belirtti.
-İŞ DÜNYASININ GEREK DUYDUĞU BİLGİ VE BECERİ YETERİNCE YOK
Kent, Türkiye'nin lise ve üniversite düzeylerinde okullaşmanın yanı sıra iş dünyasının gerek duyduğu küresel kalitedeki bilgi ve becerilerin yeterince sağlanamadığının ortaya çıktığını söyledi. Kent, gençlerin meslek yaşamına kolayca uyum sağlayacak bilgi ve becerilerle donatacak meslek okullarının geliştirilmesine daha fazla önem verilmesi gerektiğini kaydederek, "Bahsedilen engeller konusunda hızlı ve cesur adımlar atmamız gerektiği çok açık. Ama bunları iyileştirmeye yoğunlaşırken bir taraftan da mevcut avantajlarımızı en iyi şekilde kullanmamızın önünde hiçbir engel yok" dedi. Kent, Türkiye'nin iş dünyasında rekabetçilik açısından benzersiz avantajlarını da çok iyi kullanabilmesi gerektiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
-PLANLAR YENİ UNSURLARA GÖRE YAPILMALI
"Yarının liderleri, küresel ekonomik güç dengelerinin ciddi şekilde değiştiği bir ortama hazırlıklı olmalı. Bu yeni dengede belirleyici olan yeni unsurlara göre planlar yapılmalı. Nedir bu yeni unsurlar? Yükselen petrol fiyatları, yükselen gıda fiyatları, orta sınıf düzeyinde tüketim miktarının artışı ve giderek daha da hızlanan bir şehirleşme. Uzmanlar artık petrol fiyatlarının hiçbir zaman eski düzeylere dönmeyeceği konusunda fikir birliği içindeler. Talep arttığı, enerji kaynaklarına ulaşım kolaylaşmadığı sürece bu durum böyle devam edecek."
Kent, şimdiden petrol zengini ülkelerin, 4 trilyon dolar düzeyinde ek yatırım yapma şansını ellerinde tuttuğunu belirtti. Kent, artık anlık yükselmelerin değil, ciddi, somut kazanımlar ve kazanılan paranın ciddi yatırımlara yönlendirilmesinin söz konusu olduğunu dile getirdi. Kent, sürdürülebilir rekabette önemli bir oyuncu olmak için az hizmet götürülen bölgelere ve tüketicilere yönelik stratejileri bugünden geliştirmek zorundalığının bulunduğunu kaydetti.