Merhaba zümrelerim 27 Aralıkta geçirdiğim teftişte şunları yazmışım
--------
merhaba zümrelerim, sonunda müfettişimiz geldi, ne geliş ama...
3. ders saatindeyiz "Cumhuriyet" konulu dinleme metnini işliyoruz akabinde ffff sesini sesini vereceğim, kapı çalındı içeri girdi en arka sıraya oturdu, bir işaretiyle ders anlatmaya devam ettim, tüm öğrencileri ben ders anlatırken tek tek okuttu, 1 FİREYLE TÜM SINIF DOĞRU OKUDU( türkçe matematik kitabından rastgele metinler açtı, şurayı şurayı oku dedi). sonra defterlerine baktı, defterine durmadan birşeyler yazıp karaladı.
Çocuklar hiçbirşeyin farkında değil, bir öğrencim durmadan arkasına dönüyor; AĞBİ SİZ DE OKUMA YAZMA MI ÖĞRENMEYE GELDİNİZ DİYOR.
İKİNCİ DERS TÜM EVRAKLARIMA BAKTI,
ders anlatmaya devam ediyorum, harf öğretimi sırasında ses, hece, sözcük, cümlerye yönelik çalışmalar yapıyoruz bana dur diyor, anlamıyorum...
bu anlatım yönteminizin planı var mı diyor, sonra öğretmen klavuzunu göstererek oku diyor ,bu nu yaptınmı diyor, şunu yaptın mı diyor, satır satır çizerek, BANA BUNUN GİBİ ANLATACAKSINIZ, SİZİN PLANINIZ BU, ÖĞRETTİĞİNİZ YÖNTEM ZAMAN KAYBI DİYOR, sesi de kısık, itiraz ediyorum, benim yöntemim bu, bakın tüm sınıf okudu ve yazıyor diyorum ZAMAN KAYBI DİYOR...
Sonra dereceli performans değerlendirme ölçeklerinden, gözlem formalarına, fortfolyo dosyalarından, sınıfta yaptığımız tüm etkinliklere tek tek bakarak yine defterine sayfalar doludu yazılar yazarak gitmek için benden izin istiyor.
açıklamayı tüm zümrelerimi teftiş yaptıktan sonra açıklayacakmış...
akşam diğer zümrelerimden birine teftişinin nasıl geçtiğini sorduğumda gözünden ateşler fışkırıyordu,
anlayamadığım bu kadar özveriyle çalışırken, teneffüslerini bile öğrenciye feda etmişken, 24 öğrencinin 23 ü okuyup yazıyorken, nasıl oluyor da hala memnuniyet ifade eden en ufak bir söz, bir jest ,belki bir bakış sarfetmeden çekip gidebiliyor an-la-ya-mı-yo-rum, demek ki ne yapacakmışız, klavuz kitabını elimize alacak, satır satır, harf harf okuyup uygulayacakmışız, gerisi entipüften boş işler....
-------
bugün teftiş sonuçları geldi 90 (!) almışım, zümrelerimin üçü 90, biri 95 ve biri de 71 almış.
beni üzen;
anlayamadığım bu kadar özveriyle çalışırken, teneffüslerini bile öğrenciye feda etmişken, 24 öğrencinin 23 ü okuyup yazıyorken, nasıl oluyor da hala memnuniyet ifade eden en ufak bir söz, bir jest ,belki bir bakış sarfetmeden çekip gidebiliyor an-la-ya-mı-yo-rum dediğim anlar,
acaba diyorum sadece acaba(?) memnuniyet ifade eden, bir bakış, bir jest, belki bir söz...
-----
bugün beni çok duygulandıran bir olay oldu, paylaşmak isterim. yetişkinlere okuma yazma kursunda en yaşlı öğrencim defterine, uzaktaki 1. sınıfa giden torununa mektup yazmış. Kontrol etmemi istedi, daha sonra kağıda yazıp yollayacakmış.Torununun hafta sonu doğum günüymüş.
Şöyle başlıyordu mektup:
Canım torunum , ben okuma yazma öğrendim, doğum günün kutlu olsun...
62 yaşındaki ninemin, 1. sınıftaki torununa mektup yazması, hayatında yazdığı ilk mektup olması...
işte bu diyorum, öğretmenlik hayatımda aldığım en büyük ödüllerden biri, iyi ki öğretmen olmuşum...
tüm zümrelerime çalışmalarında kolaylıklar diliyorum...