Biz Türkçe derslerinde konuları işlemeden önce bol bol konuşuyoruz, benimkiler de maşallah çok geveze olduğu için bazen bir dersimizi bile alıyor:)
Konuları takip ettirerek okutuyorum, aralarda mutlaka durup sorular soruyorum. Zaten bir metni baştan sonra soru sormadan okuyunca anlamıyorlar ve sıkılıyorlar:) Etkinlikleri de okulda yapıyoruz ve doğru düzenli yapmalarına çok özen gösteriyorum, sadece boyama ve bulmacaları eve ödev veriyorum.
Bunun dışında dikte çalışması mutlaka yapıyoruz. Bizim sınıfça oynadığımız bir oyun var bunu çok seviyorlar. Ben bir cümleyi sadece bir kere söylüyorum herkes aklında kalanı yazıyor. Yazdıkları kadar puan alıyorlar. Bu bana matematikte falan da kolaylık sağlıyor, sürekli "Aliniiiin? üüüüç? taneee?" diye her kelimeyi sormuyorlar akıllarında tutuyorlar:)
Dil bilgisinde etkinlikler hoşlarına gidiyor. Her öğrenci bir noktalama işareti oluyor, tahtaya kocaman harflerle bir cümle yazıyorum. Nokta olan öğrencilerden biri gelip cümlenin sonuna tahtaya yapışıyor
Virgüller kelimenin arasına yapışıyor
Matematikte çöp şişler, küpler, oyun hamurları ve çeşitli şekiller benim kurtarıcım, materyalsiz anlatınca boş boş bakıyorlar sanki. Her matematik dersinde her birini mutlaka tahtaya kaldırıyorum. Bazen tahtada yarışmalar yapıyoruz, örneğin şu an çıkarma işlemindeyiz ve artık toplamada hızlılar. Tahtada ufak bir toplama işlemi turnuvası düzenliyoruz çok heyecanlı oluyor:)
Görsel sanatlarda hayal güçleri henüz çok gelişmemiş, serbest bıraktığımda çizdikleri şeyler belli:) Bir ev, ağaç, çocuklar, dağlar ve güneş:D Bu yüzden genelde ya bir masal okuyup onunla ilgili resim çizmelerini istiyorum ya da el becerisine yönelik çalışmalar yapıyoruz.
