Bugün kendime ve çalışkan öğrencilerime haksızlık ettiğimi fark ettim. 21 öğrencimden 1 tanesi ciddi manada sıkıntılı 3 tanesi sıkıntınlı diğerleri iyi ve çok iyi düzeyde. Ben her ders bu 4 çocuk üzerinden gidiyormuşum meğer anlıyorlar mı dinliyorlar mı kendimi parçalamışım. Her verdikleri yanlış cevapta yıkılmışım her ilgisiz davranışlarında üzülmüşüm. Ailelerinin de umurlarında değiller peşlerinde koşmaktan çok yoruldum. Artık onları kendi haline bırakıp sınıfın kalanıyla daha fazla ilgileneyim diyorum. Yapabilirim inşallah
Öğretmenim,ben de "önce güç anlayanlar" diyenlerdenim.Çok zor,çok yıpratıcı,sınıfta at gibi koşturman gerekiyor onlar yüzünden ama asıl öğretmeniği onlarla öğreniyoruz.Zehir gibi çocukla ,zehir gibi veliyle uğraşmaya ne var.Bu tür çocuklar içi dolu dolu geliyor zaten.
Diyeceğim o ki,sakin sakin o bozulmuş kamyon gibi zor gelen çocuklarla çalışın.Zehir gibi çocuk dağda kalsa yine okur,yine belli bir yere gelir.Belki sürüne sürüne ama gelir.Siz asıl hiçbir yere gidemeyenleri birlikte çalışıp tıngır mıngır da olsa gittiğinizi düşünsenize.Ben de bocalıyorum bazen,o geride kalan öğrencilerle çok ilgilenmekten,çok iyilere doğru dürüst zaman ayıramaktan.Veliyi de boşverin lafını sözünü.Yanınıza çekebiliyorsanız çekin,biraz kolaylaşıyor işler.Emin olun bizim gibi ülkelerde hissettiklerinizi her birimiz hissediyoruz.Aynı şeyleri yaşıyoruz farklı farklı yerlerde.Ne olursa olsun,olana takılıp kalmadan yürümeye devam edin.Hep aynı yoldan gitmek bazen bezdirir,yolları arada değiştirin.Önce kendinizin sonra çocukların motivasyonunu arttırıcı şeylere daha çok önem verin.Bu yazdıklarımı kendime de dedim.Kendini hoş tut,sonra çalış,çalış,çalış.Kendini hoş tut.Çocuklarla çalışın ,çalışın,asla vazgeçmeden çalışın.