2. Sınıf Öğretmenlerinin Günlüğü 2

Çevrimdışı e.selyn

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.701
  • 4.434
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 2.701
  • 4.434
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 27 Mar 2013 22:13:41
iyi geceler arkadaşlar

sınıfıma başka ilçeden bir öğrenci geldi. elince sene ortasında yapabileceğim bir seviye tespit sınavı olan var mı???
öğretmeninin konuları nasıl işlediğini tam anlayamadım. kitaplar aynı, benim bulunduğum konudan ileride çarpmaya geçmişler ama ne yuvarlamayı ne de nesne grafiğini falan biliyor çocuk. :S

Çevrimiçi AYŞE 55

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.422
  • 3.591
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.422
  • 3.591
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 28 Mar 2013 00:02:31
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
türkçe ayçiçeği bitti
matematikten bütün yarım çeyrek bitti
hayat bilgisinden liderler konusu bitecek yarın
geride miyim??
Türkçe - Sağlık ve Çevre teması bitti
Hayat Bilgisi - Evdeki kaynakları bilinçli kullanma
Matematik- gizem yayınları-  Onluğa yuvarlama ve Tahmini çıkarma işlemi

Çevrimdışı küçükağaa

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 206
  • 6.755
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 206
  • 6.755
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 28 Mar 2013 00:35:40
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Türkçe - Sağlık ve Çevre teması bitti
Hayat Bilgisi - Evdeki kaynakları bilinçli kullanma
Matematik- gizem yayınları-  Onluğa yuvarlama ve Tahmini çıkarma işlemi
Türkçeden dişlerin öfkesi
hayat bilgisi evdeki kaynakların bilinçli kullanılması
matematik gizem yayıncılık çıkarmada verilmeyeni bulma ve problemlerdeyim hepinize iyi geceler....

Çevrimdışı FTM40

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.361
  • 5.985
  • 1.361
  • 5.985
# 28 Mar 2013 11:14:43
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
öğretmenlerim meb kitaplarını takip eden arkadaşlar hangi konulardasınız??


Merhaba zümrem.
Matematik çarpma konular bitti.Haftaya bölmeye geçeceğim.
Türkçe Selim'in Çürük Dişleri etkinliklerini dün bitirdim.Yeni metin haftaya.
Hayat Bilgisi doğa olaylarını bitirdim.
İyi çalışmalar.

Çevrimdışı osmancicili

  • Yeni Üye
  • 1
  • 2
  • 1
  • 2
# 28 Mar 2013 11:47:28
hayat bil:doğal afetler
mat;nesne grafiği

Çevrimdışı CNNS

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 146
  • 275
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 146
  • 275
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 28 Mar 2013 11:52:30
Türkçede hangi  dilbilgisi konularını işlediniz?

Çevrimdışı deryagül

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 99
  • 268
  • 99
  • 268
# 28 Mar 2013 12:19:48
Matematik 1 ve 0 ile çarpma
Türkçe Selim in çürük dişleri
Hayat Bilgisi Benim Güzel Ülkem.Yarın temayı bitiriyoruz.
FTM40 hocam matematikte çok hızlı gitmişsiniz sanki.Yoksa ben mi geriyim?

Çevrimdışı teachergokce

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.262
  • 24.476
  • Müdür Yardımcısı
  • 5.262
  • 24.476
  • Müdür Yardımcısı
# 28 Mar 2013 13:19:50
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
iyi geceler arkadaşlar

sınıfıma başka ilçeden bir öğrenci geldi. elince sene ortasında yapabileceğim bir seviye tespit sınavı olan var mı???
öğretmeninin konuları nasıl işlediğini tam anlayamadım. kitaplar aynı, benim bulunduğum konudan ileride çarpmaya geçmişler ama ne yuvarlamayı ne de nesne grafiğini falan biliyor çocuk. :S

kendisi özel plan yapıp ona göre gimiştir ::) :) :)

Çevrimdışı zeynepgulsu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 23.288
  • 42.288
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 23.288
  • 42.288
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 28 Mar 2013 14:38:02
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Merhaba zümrem.
Matematik çarpma konular bitti.Haftaya bölmeye geçeceğim.
Türkçe Selim'in Çürük Dişleri etkinliklerini dün bitirdim.Yeni metin haftaya.
Hayat Bilgisi doğa olaylarını bitirdim.
İyi çalışmalar.

Hemen hemen aynı konulardayız Hocam.Türkçeden Atabarının öyküsü yarın bitiyor benim.
Matematikte haftaya bölemeye geçiyorum.Hayat Bilgisinde doğa olayları bugün bitti.
Zambak 4. deneme sınavında en iyi sonuç 3 yanlış.İlçede de 5. sırada öğrencim. İstediğim gibi olmasada sonuçlar,ilk sınavları olmasına bağlıyorum.

Çevrimdışı serdemcakin

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 544
  • 2.092
  • 544
  • 2.092
# 28 Mar 2013 15:27:46
Zümrelerim Elinde Tüm Derslerden Sınıfta Yaptırabileceğimiz Performans Ödevi Olan Var Mı?

Çevrimdışı FTM40

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.361
  • 5.985
  • 1.361
  • 5.985
# 28 Mar 2013 22:06:21
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Matematik 1 ve 0 ile çarpma
Türkçe Selim in çürük dişleri
Hayat Bilgisi Benim Güzel Ülkem.Yarın temayı bitiriyoruz.
FTM40 hocam matematikte çok hızlı gitmişsiniz sanki.Yoksa ben mi geriyim?

İyi akşamlar  zümrelerim.
Öğretmenim evet matematikte planın biraz ilerisindeyim.Çarpma işlemi ile ilgili tüm konulara değindim.Öğrenciler de kavradılar.Ben de artık bölmeye geçip bir an önce genel tekrar ve problemler yapalım diyorum.

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 28 Mar 2013 22:21:05
BÜTÜN ANNE BABALARIN VE ÖĞRETMENLERİN OKUMASI GEREKEN BİR HİKAYE


 Bir gün seminere başlamadan önce kısa boylu güler yüzlü birisi geldi, Hocam elinizi öpmek istiyorum, dedi. Ben el öptürmekten pek hoşlanmadığım için, yanaktan öpüşelim, dedim, öpüştük. Aramızda şöyle bir konuşma yer aldı:
- Hayrola, neden elimi öpmek istedin?
 - Hocam, üç yıl önce sizin bir seminerinize katıldım. Hayatım değişti.

 O seminerden sonra daha mutlu bir ailem var ve size teşekkür etmek istiyorum; onun için elinizi öpmek istedim.
- Ne oldu, nasıl oldu?
- Üç yıl önce şirketimizin organize ettiği iki günlük bir seminerde bizimle beraberdiniz. O seminerin bitişine doğru dediniz ki, "Bir insanın ana vatanı çocukluğudur. Çocukluğunu doya doya yaşayamamış bir insanın mutlu olması çok zordur. Bir annenin, bir babanın en önemli görevi, çocuklarının çocukluğunu doya doya yaşamasına
 olanaklar yaratmaktır."Bir süre sustu, bir şey hatırlamak ister gibi düşündü, sonra konuşmaya devam etti:
- Hatta daha da ilerisi için söylediniz; dediniz ki, "Bir ulusun en önemli görevi çocuklarının çocukluğunu doya doya yaşamasına
 olanaklar yaratmaktır." Ben bir baba olarak sizi duyduğum zaman kendi kendime düşündüm: Ben bir baba olarak çocuğumun çocukluğunu doya doya yaşamasına fırsatlar yaratıyor muyum? Böyle bir sorunun o zamana kadar hiç aklıma gelmediğini fark ettim. Ben ne yapıyorum, diye düşündüm.
 Benim yaptığım sanırım birçok babanın yaptığının aynısıydı. Dokuz yaşındaki oğlum ben işten eve gelince beni görmemeye, benden kaçmaya çalışıyordu. Neden kaçmaya çalışıyordu, biliyor musunuz, Hocam?
- Hayır, neden?
- Çünkü onu görünce hemen şu soruyu soruyordum. "Oğlum bugün ödevini yaptın mı?" Tuhaf tuhaf bakıyor, gözünü kaçırıyor, daha da
 *sıkıştırınca, hayır anlamına gelen, "cık" sesini çıkarıyordu.* Kızıyordum, söyleniyordum, "Niye yapmıyorsun ödevini!" diyordum.
 Aramızda sürekli tartışmalar, sürtüşmeler oluşuyordu. Tabii bunun sonucunda bütün aile huzursuz oluyordu.
 Burada biraz sustu, soluklandı. Sanki hatırlamak istemediği anılar vardı; onların üstesinden gelmeye çalışıyordu. Sonra konuşmaya devam etti:
- Ben sizin seminerinizden çıktıktan sonra düşünmeye başladım. "Ben ne biçim babayım," diye kendime sordum. Seminer için geldiğim*
İstanbul'dan çalışma yerim olan Kayseri'ye gidinceye kadar düşündüm; otobüste bütün gece düşündüm ve sonra kendi kendime dedim ki, eşimle konuşayım, biz birlikte bir karar alalım. Diyelim ki bu çocuk isterse beş yıl sınıfta kalsın, ama doya doya çocukluğunu yaşasın.
 - Radikal bir karar!*
- Evet, uçta bir karar, ama bu karar içime çok iyi geldi, Hocam.
 Gerginliğim, üzüntüm gitti, içim rahat etti. Ben eve gelince eşime dedim ki, hadi gel otur, konuşalım. Yemekten sonra oturduk konuştuk, çocuklar yattı biz konuşmaya devam ettik. Seminerde anlatılanları aktardım, böyle böyle böyle diye izah ettim ona ve en nihayet dedim ki, ya benim gönlümden ne geçiyor sana söyleyeyim. Bizim oğlumuz var ya bizim oğlumuz, o isterse beş yıl sınıfta kalsın, ama çocukluğunu yaşasın! Şimdiye kadar onun çocukluğunu yaşamasıyla ile ilgili pek bir çaba göstermedik, bir bilinç göstermedik, oluruna bıraktık. Gel şimdi değiştirelim bunu.
- Eşiniz ne dedi?
 - Hocam biliyor musun ne oldu?
 - Ne oldu?*
- Karım hayretle bana baktı ve dedi ki, "Bu ne biçim seminer be! Kim bu adam? Öyle şey mi olur; yok bizim ki çocukluğunu yaşayacakmış!
Bizim çocuk çocukluğunu yaşarken öbürküler sınıflarını geçecek ilerleyecek! Öyle şey olmaz."

- Anlıyorum; anne olarak çocuğunun geride kalmasını istemiyor, kaygılanıyor!
- Fakat hocam ben pes etmedim, bırakmadım, mücadeleye devam ettim.
 Her gün, her akşam gece yarılarına kadar karımla konuştum. Üç gecenin sonunda bana, peki ne halin varsa gör, dedi.
- Pes etti, yani. Peki, sen ne yaptın?
- İşte onu dediği günün sabahı eşofmanımı, ayakkabımı şöyle kapının yanına bıraktım işe gittim; işten dönünce oğlumun gözüne baktım ve dedim ki, oğlum bugün doya doya oynadın mı? Bana hayretle baktı ve "Hayır!" anlamına gelen "cıkk" dedi. O zaman, hadi gel beraber aşağıya ineceğiz, oynayacağız, dedim. Eşofmanımı giydim, ayakkabımı giydim, onunla beraber sokağa çıktık. Pencereden arkadaşları bakıyorlarmış, onlar da sokağa çıktılar; birlikte sokakta oyun oynadık. Akşam saat altıdan sekiz buçuğa kadar sokaktaydık. Eve gelince toz toprak içindeyiz, beraber banyoya girdik, duş yaptık. Havluyla kuruladım, çok mutluyduk ve o günden sonra işten dönünce her gün onunla oynamaya başladım. Her gün, her gün, her gün oynadım.

 Yedi gün sekiz gün sonraydı galiba, bir gün banyodan çıkarken onu kuruluyorum havluyla, kolumu tuttu, bana döndü ve dedi ki, baba ya, ben seni çok seviyorum. Hocam nefesim durdu, gözüm yaşardı, konuşamadım. Çünkü farkına vardım ki, şimdiye kadar sevdiğini hiç söylememişti. Düşündüm, şimdiye kadar hiç söylemediğinin farkında değildim; belki ömür boyu söylemeyecekti.

 "Ne büyük tehlike!" diye düşündüm. Ömür boyu onun bana bu cümleyi söylemediğinin farkında olmayacaktım.
- Demek farkına vardın, seni kutlarım. Senin farkına vardığın bu durum birçok anne ve babanın farkında olmadığı gizil, örtük ama önemli bir tehlike!
- İçimde bir şükür duygusu, havluyla çocuğumu kuruladım ve giydirdim ve artık her gün oyun oynamaya devam ettik. Zaman geçti, iki hafta sonra okul, öğretmen veli buluşması için okula davet etti. Daha önceki veli buluşmalarında öğretmen, "Sizin oğlunuz akıllı bir çocuk, ama ödevleri kargacık burgacık yazıyor, dikkat etmiyor. Sınıfta arkadaşlarını rahatsız ediyor, onları itiyor kakıyor, lütfen onunla konuşun. Ödevlerine ilgi gösterin, sınıfta arkadaşlarını rahatsız etmesin. Ödevlerini doğru dürüst yapsın," demişti. O nedenle öğretmen buluşmasına gitmekten çekiniyordum. Bu davet gelince ben eşime dedim ki, hadi okuldaki buluşmaya beraber gidelim!
 Yok, dedi, sen tek başına gideceksin, ben gelmeyeceğim.
- Eşiniz gelmek istemedi!*
- Hayır istemedi. Ya beraber gidelim, diye ısrar ettim hayır hayır sen yalnız gideceksin dedi. Ben yalnız gittim ve diğer veliler geldikçe sıra bende olduğu halde sıranın arkasına geçtim, sıranın arkasına geçtim ki başka kimse olmadan öğretmenle konuşayım, diye.
 Mahcup olacağımı düşünüyordum. Her şeyin daha kötüye gittiğini düşünüyordum. En nihayet bütün veliler öğretmenle konuşmalarını bitirip gittiler.
 Sıra bende! Öğretmenin karşısına geçtim, bana baktı gülümsedi, siz ne yaptınız bu çocuğa, dedi. Hiç cevap vermedim, önüme baktım. Lütfen söyleyin ne yaptınız bu çocuğa, dedi. "Çok mu kötü hocam?" diye sordum. Gülümsedi, hayır, kötü değil, dedi. "Artık sınıfta arkadaşlarını hiç rahatsız etmiyor, ödevleri iyileşti, tam istediğim öğrenci oldu. Ne yaptınız bu çocuğa siz?"

- Herhalde bir baba olarak çok mutlu oldunuz?
- Hocam biliyor musunuz öğretmenin karşısında ağlamaya başladım.
İnanamıyordum kulağıma, içimden, vay evladım, biz sana ne yaptık şimdiye kadar, duygusu vardı. Eve geldim, karım yüzüme baktı, gözlerim ağlamaktan kıpkırmızı. "O kadar mı kötü?" diye sordu. Ona da cevap veremedim Hocam, ona da cevap veremedim! Ağladım. Daha sonra anlattım.
 Hocam onun için sizin elinizi öpmek istedim, teşekkür ediyorum.Benim oğlumun ve onun küçüğü kızımın hayatını kurtardınız. Ailemin mutluluğu kurtuldu. Hakikaten bir insanın anavatanı çocukluğuymuş. Anavatanı mutlu olan bir çocuk çalışmasını, okulunu her şeyini bütün gücüyle yapar ve orada başarılı olurmuş.
 "Gel seni yeniden kucaklayayım!" dedim. Kucaklaştık.
 "Çocuklar Gülsün diye!" yaşayalım. Çünkü insanın anavatanı çocukluğudur.
 Çocuklar gülerek, oynayarak büyürse, sonunda büyükler güler.
 Büyükler mutlu olup gülümseyince tüm ülke, tüm insanlık güler.
 Çocukların gülmesine hizmet veren herkese selam olsun!

 Doğan CÜCELOĞLU

Çevrimdışı materrazi

  • Bilge Üye
  • *****
  • 9.788
  • 27.152
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 9.788
  • 27.152
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 28 Mar 2013 23:16:19
münzeviçığlık öğretmenim,teşekkür ederiz çok etkileyici gerçekten,bazen onların çocuk olduğunu unutuyoruz  :(
yarın öğrencilerime hiiç ödevlerini sormayacağım,biraz rahatlasınlaar kuzular  :D

iyi akşamlar zümrelerim  :)

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 28 Mar 2013 23:21:39
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
münzeviçığlık öğretmenim,teşekkür ederiz çok etkileyici gerçekten,bazen onların çocuk olduğunu unutuyoruz  :(
yarın öğrencilerime hiiç ödevlerini sormayacağım,biraz rahatlasınlaar kuzular  :D

iyi akşamlar zümrelerim  :)

:) çocuğuyla zaman geçirmek noktasında anne-babalara da görevler düşüyor ama öğretmenim :)

Çevrimdışı papatya253

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 138
  • 183
  • 138
  • 183
# 28 Mar 2013 23:28:48
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
:) çocuğuyla zaman geçirmek noktasında anne-babalara da görevler düşüyor ama öğretmenim :)
Çığlık öğretmenim yazı çok uzundu ama yinede okudum, çok etkileyici bir hikaye gerçekten. Bir daha ki veli toplantısında bu gerçek hikayeyi velilerimle paylaşsam iyi olur herhalde...

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK