Papatya 21 öğretmenim, mesajınızdan önce de müfredatı hakkıyla yetiştirme kaygısıyla hareket eden öğretmenlerimizin neden sunuma zaman ayıramadıklarını sorgulayıp duruyordum. Yani öğrencinin aktif kılındığı ders anlatımları. Önümüzdeki onlarca öğrenci, sanki beyinleri bloke olmuş gibi ısmarlama hazırlanmış çalışma kitaplarındaki etkinliklerle adeta boğuşuyor. Geçen Türkçe dersinde ‘Aile Ocağı’ metnine ait sebep-sonuç etkinliğini yapıyoruz. Metin zaten soyut bilgilerle doldurulmuş, dönüp dolaşılmış müthiş genellemelere gidilerek içinden çıkılmaz hale sokulmuş. Öğrenciye içinde kaybolduğu bu metinden birde sebep-sonuç ilişkileri kurdurulmaya çalışılıyor. Böyle boş bilgileri uzun uzun sıraya koyana kadar öğrencinin önüne öyle bir metin koy ki çocuk ailenin, akrabalığın ayakta kalmasının faydasını o metnin içine sızdırılan manadan, ruhtan çıkarsın. O metni kaleme alan Nezihe Araz sana sesleniyorum. Niye böyle gereksiz, yorucu yazılarla uğraşmak yerine oradaki vermeye çalıştığın bütünlükten yoksun, karmaşık mesajlarını tarzını değiştirerek bir kısa öykü ile vermiyorsun? Biz öğretmenler bu etkinliklerle öğrencinin zihnine ufacık bir bilgiyi akıtmak için akla karayı seçerken beyin dağılmış ve dumur olmuş vaziyette kalkıp zaman kalırsa ölçmelere girişeceğiz. Öğrencinin yaz tatilinde yan gelip yatmasıyla oluşan açığı, boşluğu aylar süren çabalarla ancak telafi edebiliyorken zavallı yavrular, değerlendirme tablolarında nefes alınmaksızın sürekli yer alarak geleceğe bin bir çilelerle ağır aksak yürüyorlar. Gelin ilgililer, yetkililer bu formatı değiştirelim. Proje ve performans öğretmen rehberliğinde yapılacaksa ben zaten çalışma kitaplarını sınıfta kullanırken yaptığının ayırdında olamayan çocuklarla karşı karşıyayım. Ya bu çalışma kitaplarını bir kenara bırakalım ya da dediğiniz projelerin, performansların yürütülmesine bakalım. Adı proje olunca ve yıllar böyle geçtikçe ülkemize yığınla bilim adamı mı kazandıracağız?
Evet arkadaşım sıkıntı zaten burada bana göre. Y ani programın ölçme ve değerlendirme ayağı tekrar değerlendirilmeli . ÇAlışma kitapları başlı başına öğrencinin performansı zaten verilen konu üzerinde gösterilen çabanın tümü . Asla yetişmeyen bu çalışmalardan hiç söz edilmemesini anlayamıyorum. Bende senelerdir eğitimle iç içeyim . Beceremediğimi sanmıyorum. Şu an hayat bilgisi kitabında 1 . tema sonu öğrendiklerimiz etkinliğinde verilen sözcüklerle " proje, duygu, saygı , dini bayramlar , yardım, nezaket, sağlık, paylaşım" hikaye yazmaları istenmiş ve onu yazıyorlar. Yani haerkez yazar olacak . Bir çoğu kıvranıyor ,birbirlerine bakıyor, sadece 5-6 kişi yoğunlaşmış yazıyor. üstelikte 5 satıra .