N. HÜLYA öğretmenim 5 günlük seminerden bahsetmişsiniz. Biz geçen birinci dönemin sonunda, tam da karnelerin doldurulduğu iki hafta boyunca toplam 30 saatlik ‘Özel Eğitim Semineri’ aldık. Seminerin zamanlaması çok kötüydü. Okulda öğlenci olduğumuzdan sabah 10’da hazır oluyorduk ve akşamın beş buçuğunu zor ediyorduk. Açık ve net söyleyeyim verilen ‘Seminer Belgesi’ süs güzeli bir şey. Bundan onlarcası duvarları süslese ne olacak? Güya bütün özel eğitimlik çocukların profesyonel uzmanı yaptılar bizi. İlk önce belge veriyorlar, arkasından görme özürlüler de normal okullara sevk edilecekse ek sorumlulukları da sırtımıza sarıyorlar böylece. Belgeyi hak etmediğimi düşünüyorum. Bütün katılımcı öğretmenler bir kere zamanında hazır olamadılar. Bölük pörçük olduğu için zaman, verim düştü birde okul derslerinin yorgunluğuyla motivasyon düşüktü. Okulların bin bir sorunları ve yükü varken yukarıdaki sorumlular, en alttaki sorumlu öğretmeni hiçe sayaraktan böyle orijinal kararlara imza atıyorlar. Ben de tam kaynaştırma olarak raporu gelmiş bir öğrenci var. Seminerin bu çocukla ilgili tek somut katkısı yok. Okuldaki bep birimi işlemiyor. Bu öğrencinin kısa ve uzun vadeli amaçlarını hazırlamak bana düşüyor. Bu ülke gerçeklerinden uzaklaştıkça, alt yapılar sağlam oluşturulmadıkça daha çok seminerlere katılırız biz.
sarmal Öğretmenim, biz sabahçıyız, seminer 13.30 da başlıyor 15.30 gibi bitiyor. Öğretmenimiz görme engelliler okulunda çalışıyormuş. Bize verdiği örnekler daha çok görme engelliler için. Okulundan verdiği örnekler dün beni biraz ürkütmüştü doğrusu. Çok fazla, gerçekten çok fazla sabır ve sorumluluk gerektirecek. Zira bizim okulda hemen her sınıfta kaynaştırma öğrencisi var. Bugün ben biraz endişelendiğimi belirtip, görme engelli çocuklar geldiğinde bizim de alfabelerini okuyup yazmamız gerektiğini söyledim. Öğretmenimiz buna gerek olmadığını bildirdi. Görme engelliler okuluyla iletişim halinde olacakmışız. Ve 2010 yılından itibaren, görme engelliler, işitme engelliler bizlerin okullarına gelecekmiş. Şu anda da giden çocuklardan örnekler verdi, hatta çok başarılı oluyorlarmış. Müfredatları da tamamen bizimle aynıymış. Sadece seviyeye uyarlanacakmış. Bu şekilde hem çocukların ve dolayısıyla toplumun, hem de engelli çocukların topluma alışmaları hedefleniyormuş. Zaten bu çocuklar lisede normal liseye gidiyorlarmış. Bu durumda yapmak istedikleri, bu yaşantının daha küçük yaşlara çekilip çocuğun uyum sürecini daha kolay atlatmasıymış. Benim anladığım bunun yapılmasının en önemli nedeni toplumun acıma duygusunu azaltmak ve onlara birey gözüyle bakılmasını sağlamak. Öğretmenimiz kaynaştırma öğrencilerinin normal çocuklara, normal çocukların da kaynaştırma öğrencilerine fayda sağladığını düşünüyor.
Yalnız benim aklıma gelen, bu öğrenciler için şu an okudukları okullarda öğretmen sayılarının artırılıp, sosyal etkinlik yapabilecekleri, kendilerine güvenin geliştirilebileceği tesisler yapılsa, eğitim gördükleri yerde güzel imkanlar verilse çok daha iyi olmaz mı?
Cuma günü öğretmenimiz bizi görme engelliler okuluna davet etti. O günkü semineri orada yapacağız ve çocuklarla tanışacağız...