4 Yıllık Temel Eğitim'e Ne Dersiniz?

Tefoo hocam çok güzel dediniz de belki öğrenciler açısından iyi olacak ama 8 yıllık mecburi eğitimde göndermeyen yine göndermiyor.okulumda hala gelmeyen vardı aralık ocak gibi gelip mart nisan gibi gidior ve hiçbir şey yapılamıyor.valla hocam göndermeyen yine göndermiyor.bence bir tarafgtan iyi ir taraftan kötü.artı çocuk 12 yıl mecburiyi bitirdikten sonra okumazsa ne yapacak? meslek yok hiçbir şey yok boşa geçen koskoca 12 hadi 8 yılı çık 4 sene.bence biraz sakıncalı olabilir.

8 YILDAN ne kadar verim aldık ??  4+4+4 olacakmış  o olur sonra bakan değişir 3 5 2 sistemine döneriz  birde yabancı öğretmen bulduk mu tamam tadından yenmez . ama önce kaç yabancı ile oynayacağımızı bilmemiz gerekir  

Sınıf öğretmenleri ve sınıf öğretmeni adayları için çok kötü bir uygulama olur. Bir çok norm fazlası öğretmen ve kapısına kilit vurulma noktasına gelinen sınıf öğretmenliği ana bilim dalları ortaya çıkacak.
Sınıf öğretmenlerini kısır bir döngüye itecekler. 4. ve 5. sınıf öğretmenlerin kendi öğrencilerini daha iyi gördüğü ve emeklerinin karşılığını tam anlamıyla aldığı sınıflardı.
Ülkemizde açılan yetişkinlere yönelik okuma yazma kurslarıyla okuma-yazma bilmeden dağıtılan onlarca diploma ve 8. sınıftan mezun olan okuma yazma bilmeyen on binlerce öğrenci varken şimdi 12 yıllık bir eğitim bize zorla kabul ettirilmeye çalışılıyor. Sistem baştan yanlış. Temel eğitim 5 yıl olmalıdır. Eğitimde arzu ve istek olmadan verim elde edilemez. 5 yıldan sonra okuyacak öğrenci zaten ailesinn isteğiyle istediği yere gider ve okur. Sen 12 yıl bir çocuğu zorla eğitirsen 12 yılın sonunda da ona iş imkanlarını sunabilmelisin. Ülkenin geleceğini yok etmenin en kolay yollarından birisi işte bu icraat.

ee sınıf öğretmenlerinin bir kısmı norm fazlası durumuna mı düşecek.. bu durumda!!

Hocam son tahlilde hedef bizi hep ortadan kaldırmak emin olun!Ben bu kadar yazıyorum(yazabiliyorum).Bakanlıkta ki A.B.D danışmanları yön veriyor bizim ülkenin eğitimine siz artık milliliğine karar verin!!!

         Bizim alınterimizle kazandığımız kazançtan alınan vergilerlede dolu dolu danışmanlık ücretlerinide unutmayalım tabi,adamlar yıkmak için bir de üste para alıyorlar iyi mi???

şu eğitim sistemimize bir çözüm bulamadılar ya helal olsun.... yaz boz tahtasına döndü... ne yapacaklarını şaşırdılar artık.... yeni birşey olsun da ne olursa olsun.... bakalım göreceğiz neticesini....

Hocam son tahlilde hedef bizi hep ortadan kaldırmak emin olun!Ben bu kadar yazıyorum(yazabiliyorum).Bakanlıkta ki A.B.D danışmanları yön veriyor bizim ülkenin eğitimine siz artık milliliğine karar verin!!!

         Bizim alınterimizle kazandığımız kazançtan alınan vergilerlede dolu dolu danışmanlık ücretlerinide unutmayalım tabi,adamlar yıkmak için bir de üste para alıyorlar iyi mi???

Sayın hocam,fikirlerinizde çok haklısınız.Bakanlığımızın adı milli ile başlıyor ama millilikle alakası yok.Açıkçası milli bir eğitim politikamız yok.Oktay Sinanoğlu'nun"Bay Bay Türkçe"adlı eserinde 1946 yılından beri  ABD'li uzmanlar Türk eğitimine yön verdiğini beyan ediyor.gördüğüm kadarı ile eğitim hiç ileri gitmiyor hep geri gidiyor.

Hemen herşeye olduğu gibi buna da muhalefet etmişiz.Bekleyip görmek lazım.

 Ben çocukların 4. veya 5. sınıftan itibaren ayrı olmaları gerektiğini düşünüyorum.Büyük çocuklar küçüklerin ahlakını bozuyor.Ayıracaklarsa okulları da ayırsınlar..

Hayırlı günler dilerim.

Genel değerlendirme - 1

Konuda şu ana kadar yazılmış tüm mesajları okudum ve tüm mesajları DİKKATE ALARAK bir dizi değerlendirme yapmayı uygun gördüm.

Albert Einstein diyor ki:
Sorunlar, onları yaratanların (sorunun parçası olanların) mantığı ile çözümlenemez.

Divan Şairi Hayali'nin şu beyti çok meşhurdur:

“Cihan-ara cihan içindedür arayı bilmezler
Ol mahiler ki derya içredür deryayı bilmezler”

Açıklaması:
“Dünyayı süsleyen aslında dünyanın içindedir ancak süsleyeni (ve/veya süsleyeni aramayı) bilmezler
O denizin içindeki balıklar da denizi bilmezler.”

Bir yapının içindeyseniz, yapının tamamını görememeniz normaldir.
Yapının dışında olanlar (Genellikle) yapıyı daha OBJEKTİF gözlemleyebilirler.

Okuduğum mesajlardan edindiğim izlenim, genellikle konunun tam içeriği dikkate alınmadan, görülebilen kadarıyla değerlendirilmeye tabii tutulmuş olduğu.

DEĞİŞİM MECBURİDİR

Mesajlarda genel olarak eğitim sisteminin yapboz tahtasına döndürüldüğü ifade edilmeye çalışılmış.
Tartışılan konuda yap boz olan her hangi bir şey göremiyorum.

Zorunlu eğitimin 12 yıl olması 1960 lı yıllardan beri bilinen ve tartışılan bir husustur.
1997 yılında bu düşünce fiiliyata dökülmek istenmiş, ekonomik ve sosyal sebeplerle aşamalı olarak 12 yıla çıkarılmasına karar verilmiştir.
Bu çerçevede ilk aşama olan 8 yıl KESİNTİSİZ eğitim sistemi uygunlanmaya başlamıştır.
1997 yılında da 8 yıllık eğitimin KESİNTİSİZ olmasının mahzurları tartışılmıştır.
Fakat zorunlu eğitimin 8 yıl olması konusunda ciddi bir muhalefet olmamıştır.
Mahzurları bilinmesine rağmen 8 yıl zorunlu eğitim uygulaması başlatılmıştır.

Gelişim için değişim şarttır. Eğitim sistemimiz değişmesin demek eğitim sistemimizde gelişme olmasın demekle eş anlamdadır.

Hayırlı günler dilerim.

Genel değerlendirme - 2

EĞİTİM MİLLİ (Mİ) OLMALIDIR

Bazı arkadaşlar eğitim sistemimizin milli olmadığını belirterek milli bir eğitim sistemi uygulanması gerektiğini belirtmektedir.
MİLLİ bir eğitim sisteminden kastedilen nedir bilmiyorum. Arkadaşlar bu konuda bir açıklama yaparlarsa memnun olurum.

İletişim araçlarının yaygınlaşması ile dünya için haklı olarak GLOBAL KÖY tanımlaması yapılmaya başlanmıştır.
Hemen her konuda EVRENSEL STANDARTLAR gelişmeye başlamıştır.
Bu evrensel standartlara uymadığınız zaman GLOBAL KÖY'de yaşama şansınız kalmaz.
Osmanlı Devleti'nin yıkılma sebepleri arasında gelişmelere ayak uyduramaması da sayılmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin de yıkılmaması için  EVRENSEL STANDARTLAR'a uygun bir eğitim sistemi uygulaması zorunludur.
Üniversitelerde denklik belgesi adında bir uygulama vardır.
Bu belgenin amacı herhangi bir ülkede alınan eğitimin başka bir ülkede geçerli hale gelmesini sağlamaktır.
Eğer geçerli hale getiremiyorsanız üniversite okumamış statüsüne giriyorsunuz.
Benzer uygulamanın alt derece öğrenimler içinde uygulanması zorunlu hale gelmiştir.
EVRENSEL STANDARTLAR'a uygun bir eğitim sistemimiz olmadığı zaman başka ülkelerde eğitimsiz insan kategorisinde değerlendirilmemiz kaçınılmazdır.
Uluslarası iletişimin hızlanması ve yoğunlaşması bu tür sorunların büyümesine sebep olmaktadır.

Hayırlı günler dilerim.

Genel değerlendirme - 3

ETİ SENİN KEMİĞİ BENİM

Bazı arkadaşlar, okumak istemeyen / okumakta zorlanan öğrencilerin zorla okutulmasının anlamsız olduğunu ifade etmişler.
Bu tür öğrencilerin bir meslek  sahibi yapılarak erkenden iş hayatına atılmalarının sağlanması gerektiğini belirtmişler.

Bir çocuğu sanayiye / ustaya götürüp eskilerin dediği gibi
- Al usta, eti senin kemiği benim...
derseniz, sanayici/usta size  bir deneyelim bakalım demez / diyemez.
Diyeceği şudur:
- Çocuğun meslek lisesi diplomasını getir.

Yeğenim geçen yıl Anadolu Meslek Lisesinden mezun oldu.  Diploma ile birlikte bir belge daha verdiler.
- İşyeri açma belgesi -
Bu belge olmadan bir işyeri açamıyorsunuz.
Çocuğuma iş mi yok, işyeri açamıyorsa bir market açarım geçinir gider mi diyorsunuz.
- Çocuğunuzun perakende satış mağazası açma / işletme belgesi var mı?
O da olmadı o zaman ziraatle uğraşsın.
Hipermarket sahibi:
- Malını alırım ama önce tarım eğitimi aldığını görmem lazım. Tarlayı suladığın suyun analiz belgesini de bir göreyim.
Kullandığın tohumun genetik belgeside var değil mi?
O da olmadı öyleyse hayvancılıkla uğraşsın:
- Hayvan yetiştirici belgen var mı? Hayvanının sağlık kontrolleri göreyim. Yok mu? O zaman kusuna bakma hayvanını alamam.
En iyisi emlakçılık :
- İşyeriniz AB standartlarına uygun değil, bir hafta içinde eksiklerinizi tamamlamazsanız işyerinizi mühürlemek zorudayız.
...
Değişen/gelişen dünyada her türlü mesleğin EĞİTİMİNİ okulda alarak BELGELEMEK zorundasınız.

Hayırlı günler dilerim.

Genel değerlendirme - 4

EĞİTİM 12 yıl mı?

Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Gazi üniversitesinin ortak bir çalışması olarak düzenlenen BELTEK kursları var.
Bu kurslarda 140'dan fazla mesleğin eğitimi veriliyor.
Bu kursların büyük bir kısmına katılabilme şartı lise mezunu olmaktır.
Az sayıda kurs için ilköğretim şartı mevcuttur.
Bazı kurslar için daha önce bazı ön bilgilerinizin olduğunu BELGELEMENİZ gerekiyor.
Bir üniversite imkanları çerçevesinde verilebilen meslek eğitimi çeşidi  140 dan fazla ve bu meslekler için gereken asgari özellik
ilköğretim mezunu olmak.
İlköğretim mezunu olmayanların yapabileceği meslek türleri hangileridir?
Bu mesleklerin eğitiminin verildiği yerler nerelerdir?
Bu meslek kurslarına katılanların yaşları kaçtır?

Zorunlu eğitimin 8 veya 12 yıl olduğunu söyleyenler yanılıyor.
Resmi kayıtlara geçmiş olmasa da zorunlu eğitim ömür boyudur.

Mükemmel bir karar binalarıda ayırsınlar.

Hayırlı günler dilerim.

Genel değerlendirme - 5

8 Yıllık eğitim başarılı(mı)dır

Yazılan mesajlarda 8 yıllık eğitim sisteminin başarısız olduğu yönünde KANAATLER belirtilmiş.

8 yıllık eğitim sisteminin başarısız olduğunu gösterir OBJEKTİF bir belge gösterilmemiş.

1) 1980 yılında Ticaret lisesinden mezun oldum. İlk üniversite sınavına 1982 yılında girdim.
Sınav sonucumu halen saklıyorum. Türkçe başarı yüzdem Türkiye genelinde ilk % 5.
Nereyi kazandınız diye soracaklara cevap vereyim.
- Hiç bir üniversiteye yerleşemedim.
4-5 kez üniversite sınavına girdim. Hiç bir sınava da hazırlanmadım.
Zaten o yıllarda üniversite sınavına hazırlanmak diye bir kavram yoktu.
Sadece genel kültür bilgim ile üniversite sınavında önemli bir başarı gösterebiliyordum.
Sonraki yıllarda sürekli genel kültürümü artıracak çalışmalar içinde bulundum.
Eğitim/öğretim alanımdaki faaliyetlerim nedeniyle bilgilerimi sürekli taze tuttum.
Fakat hiç bir zaman ilk üniversite sınavımdaki başarıyı gösteremedim.
Şu anda bir üniversite sınavına girecek olsam Türkçe başarımı Türkiye genelinde ilk % 50 olarak belirleyebilirsem büyük bir zafer kazanmış hissederim.
Kendimi geliştirecek çalışmalar içinde bulunmama rağmen başarı seviyemin düşümüş olması ne ile açıklanabilir?
Ortaya çıkan rekabet nedeniyle günümüzde öğrenciler daha çok çalışmak zorundalar benim çalışmalarım onların gerisinde kalıyor.

2) Bir çok dershane öğretmeni hemen her yıl üniversite imtihanına girer ve branşları ilgili soruları cevaplamaya çalışır.
Çalışır diyorum çünkü hepsini DOĞRU cevaplamakta zorlanır.
Bir insana eğitimini verdiği bir konuda zorlanabilir mi?
Üniversite sınavlarımız eleme yapabilmek için öğrencileri YANILMAYA zorlayacak sorular içermektedir.
Üniversite sınavında şu kadar kişi 0 çekti şeklindeki haberler 8 yıllık eğitimin başarısız olduğunu BELGESİ olabilir mi?
1982 yılında yapılan üniversite sınavının sorularını 8. sınıf öğrencilerine sormayı deneyin bakalım başarı oranı kaç çıkıyor.

3) 5 yıl zorunlu eğitim ile 8 yıl zorunlu eğitimde alınan ULUSLARARASI başarıların bir kıyaslamasını yapabilir misiniz?
5 yıllık zorunlu eğitim döneminde alınmış ULUSLARARASI başarılardan benim haberim yok.
Bilgilendirecek arkadaşlara teşekkür ederim.
5 yıllık zorunlu eğitim dönemi ile 8 yıllık zorunlu eğitim dönemi arasında okullararası yarışmalarda bir azalma mı yoksa artış mı vardır?

4) 8 yıllık zorunlu eğitime geçilmesi ile kötüleşen durum nedir?

- Okulların fiziki şartları mı kötüleşmiştir?
- Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı mı artmıştır?
- Okullarımızda teknolojiden yararlanma oranı mı düşmüştür?
- Denetimler mi azalmıştır?
- Okula ulaşım şartları mı kötüleşmiştir?
- Öğrenciler daha az mı çalışmaya başlamışlardır?
- Öğretmen ücretlerinde azalma mı olmuştur?
- Bakanlığın bütçesi mi azalmıştır?
...
Gözlemlerime göre eski uygulamada mevcut sorunlar azalarak devam etmektedir.

5) Bir konuda başarıyı ölçmede yöntem ne olmalıdır?
Başarı konusunda yaptığım bir tanımlama şu şekildedir:
Pozitif ve Negatif değerler toplamında sonuç pozitif çıkıyorsa sonuç başarılıdır.
8 yıllık zorunlu eğitimin pozitifleri olduğu gibi negatifleri de olmuştur.
Objektif değerlendirmeler dikkate alınırsa sonucun pozitif olduğu görülür.
12 yıllık KESİNTİLİ egitiminde olumlu ve olumsuz etkileri olacağı muhakkaktır.
Mevcut durum dikkate alındığında  12 yıllık KESİNTİLİ egitimde BAŞARILI olunamayacığını söylemek için bir sebep göremiyorum.