80'li Yıllarda Çocuk Olmak

Çevrimdışı eyşanali

  • Üye
  • *
  • 15
  • 18
  • 15
  • 18
# 31 Mar 2008 11:59:28
ne güzel anlatmışsınız.okurken gülümsememek imkansız.beni de tarif etmişsiniz.ellerinize sağlık

Çevrimdışı mvural

  • Aktif Üye
  • **
  • 57
  • 13
  • 57
  • 13
# 31 Mar 2008 13:03:27
çok güzel hocam birkaç tanede ben ekleyeyim
commodore64,amiga 500 atari oyunları river raid ,dig dug;kara şimşek,zagor ,tom mıks,modern talking,life is live,gazoz kapağı ile oyunlar,andersenden masallar,video kaset kiralama,bisiklet kiralama,komşu amcanın topunuzu keserim demesi hey gidi yıllar...şimdiki çocuklardan daha şanslıydık herhalde.

Çevrimdışı tarıköğretmen

  • Uzman Üye
  • *****
  • 930
  • 1.354
  • Biyoloji Öğretmeni
  • 930
  • 1.354
  • Biyoloji Öğretmeni
# 31 Mar 2008 23:54:09
70li yıllar doğumum,bebekliğim
80 li yıllar çocukluk yıllarım
90lar gençliğim
2000 li yıllar üniversiteyi bitiriş, askerlik, mesleğe başlangıç, nişanlılık- evlilik, baba olmak,
10lu yıllar.........
20li yıllar............
30 lu yıllar.........
40lı yıllar.........
50Li yıllar (Allah ömür verirse tabi)
60 lı yıllar ve sonrası.... Allah bana rahmet eylesin

Çevrimdışı fguclu

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.386
  • 1.409
  • 1.386
  • 1.409
# 01 Nis 2008 12:07:06
yukarıda yazdığınız çoğu şeyi yapmmışm biri olarak okadar duygulandım ki kendimi zor tuttum.hayatımın en güzel yılları...belki şimdiye göre çok eksikliği var ama en özgür en başıboş en muhteşem ve insanın çocukluğunu yaşayabilmesi için son yüzyıldaki en elverişli yıllar...ziyareçiler  filmini seyretmek için annemin bizi bıraktığı ananemden kaçışlarımı,arkdaşlarımla az sayıdaki filmler için bendaha çok seyrettim,sen az seyrettin tartışmalarımı hatırladım.Bryan Adams lı yıllarda dilini bilmediğimiz şarkıları uydura uydura söylediğimiz günleri özledim...şimdi herşey değişti ama ogünler ne güzeldi.......

Çevrimdışı rizab

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.057
  • 2.798
  • Özel Eğitim Öğrt.
  • 2.057
  • 2.798
  • Özel Eğitim Öğrt.
# 01 Nis 2008 18:05:03
Gençlik Yıllarım. Ayrıca Oyıllarda Aile Fertlerimin Aramızdan Ayrılması. Ümitsizlik. Yaşama  Nasıl Devam Edeceğini Tek Başına Mücadeleni  İlk Aşkını ,bankerler Faciası . Yalçın Nereye Koşuyor, Banker Bako, Kastelli, Askerlik  İş Kurman Başarılı Yıllar 80 Yılların Sonuna Doğru İlk Çocuk .........sonra Arada Ufak Ayrıntılar.  Boşver Yarın Daha İyi Olacak.

Çevrimdışı fowers

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 57
  • 38
  • 57
  • 38
# 01 Nis 2008 18:34:36
ok urken bir an çocukluğumu yaşadım sanki. Sokakta seksek oynayışım,pembe okul çantam...vshepsi bir film şeridi gibi gözümün önünden geçti.Teşekkürler öğretmenim

Çevrimdışı GÖKSEL DENİZLİ

  • Yeni Üye
  • 7
  • 1
  • 7
  • 1
# 02 Nis 2008 03:05:18
çok şahane günlerdi

Çevrimdışı kera

  • Uzman Üye
  • *****
  • 296
  • 1.363
  • 296
  • 1.363
# 02 Nis 2008 06:01:53
Benim de en güzel yıllarımdı 80'li yıllar.Kabarık permalı saçlar. kelebek tokalar, kocaman fosforlu küpeler, taytlar, streç kotlar, converse ve adidas ayakkabılar, Fosforlu yün kazaklar,Madonna,ev dışında arkadaşlarla paylaşılan sıcacık anlar......
 Anket yapmak ve kimin kime aşık olduğunu çıkarmak,
-seninle biri çıkmak istiyo!
-Kim?
-Asansör
gibi saçma sapan espiriler yapmak.
Daha saymakla bitmez..... yaşamımın en güzel yıllarıydı!
Tabii bir de ilk aşkımı bıraktım o yıllarda...

Çevrimdışı tamerr

  • Uzman Üye
  • *****
  • 363
  • 60
  • 363
  • 60
# 02 Nis 2008 17:05:14
Bir de o yılların plastik topları vardı tek oyunluk.
O topa sahip olmak büyük bir zenginlikti.

Çevrimdışı şans

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 197
  • 65
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 197
  • 65
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 02 Nis 2008 17:17:17
Walla teşekkür ederim öğretmenim... Bayıldım bayıldım.. Okurken birden kahkahalara boğuldum.. Sonra da gözyaşlarına.. Bu ne özlemmiş de haberim yokmuş.. Yeniden yaşamak çok hoştu.. Kalemine sağlık.. Yada parmaklarına.. :)

Çevrimdışı semih53

  • Yeni Üye
  • 4
  • 3
  • 4
  • 3
# 02 Nis 2008 17:40:05
80′li yıllarda çocuk olmak

1980li yıllarda hayatının ilk tecrübelerini yaşamış, ilkokula gitmiş,
Kenan Evren´i, Erdal İnönü´yü, Özal’ı tanımış olmak,
Ajda Pekkan´ın Alo, Michael Jackson´ın Pepsi reklamlarını hatırlayacak kadar şanslı olmak demek.

Voltran Voltran Voltran demek , depozito toplamak adına kola şişesi
biriktirmek demek , Adile Naşit`ten masal dinlemek demek.
Korhan Abay, Cenk Koray, Metin Milli, Ersen ve Dadaşlar demek.
Clementine, He-man, She ra, Transformers demek.

Okula siyah önlükle gitmek demek. Kayahan, Nilüfer, Sezen Aksu,
Barış Manço ile büyümek demek.

Köle İzaura demek, Ziyaretçiler demek!

Moruk demek,
Herild yani demek,
Hey corc versene borc demek,
olmaz maykil bende de yok cevabını işitmek demek,
geriye dönüp baktıkça iç geçirmek demek…

Yüzyıl içindeki en iyi, en kıyak kuşak. Hem eski hem yeni olmak demek.
Biraz gözü açık bir 80′li, yüz yıllık nesil kültürünü bir porsiyonda almış demek.

edi mörfiiiiiii huuuuuuuuuuuuuu şörli makleeyynn yeeeeeee diye bağırıp
en az bir technotronic kasetine sahip olmak demek.

Mahalle çeşmelerinden su içmek, bayramları iple çekmek, cumhurbaşkanı
denince Kenan Evren’i hatırlamak demek

Koltuk altında topla okul bahçesine yalnız giderken “nasılsa oynıycak
birileri vardır” diyebilmek demek

Eti kemik geçiyor demek;

Evden çıkmayan bilgisayar bebeleri haline gelmeden çocukluğunu
yaşayabilmiş,son dönemin bir üyesi olmak,

Ne sorusuna zonk cevabı vermekten zevk duymak, büyüteç ile kağıt yakmak ve
siyah kağıtların beyaza oranla daha kolay yandığını keşfetmek, 9 voltluk
pile dilinle dokunup o ekşi anı yaşamak,

Televizyon konserlerini teybe çekerken odaya giren anneyi hemen susturmak,
23 nisan çocuk şenliğinde gelen yabancı çocuklara 5 dakikada aşık olmak demek

Son dersin son 5 dakikasında parkeleri giyip zilin çalmasını beklemek,
hurraa kapıya doluşmak, dışarıya pestil olarak çıkmak demek,

sinek ilacı arabalarının arkasında bıraktığı bulutta deli gibi dolaşmak demek.

Kutu kolayı açtıktan sonra kapağını çekip çıkarıp atmak demek

Tipe bak demek,

Bakkala gitmenin, sokakta oynamanın, harçlık toplamanın geçerlisayıldığı,
Havuç´un olmadığı yıllar demek… her şeye rağmen temiz ve el değmemiş bir hayat demek…
Sonrasında biz büyüdük ve kirlendi dünya demek.

Pazar akşamları mecburen yıkanmak ve erken yatmak demek

Sesi açıp kısmak için televizyonun dibine kadar gidip üstündeki düğmelere
basmak zorunda olmak demek

Şehirlerarası yolculuklara çıkarken otobüsün 302s olması için dua etmek.
Bilet alırken arka kapının önü ve tekerlek üstü olmasın demek.

Resimli futbolcu kartları demek, süper babaanne demek, fantayla kolayı
karıştırmak demek, mahalle kavramı demek.

Anket ve hatıra defterlerinin olması bunlara seviyorum ama kimi diye
başlayan maniler yazmak, içinde biri sabunlu iki ıslak bez olan
mustili beslenme çantası, dantel yaka, yenen kokulu silgi, leblebi tozu
çekerken atlatılan ölüm tehlikeleri, hulohop, ayak bileğine takılarak
çevrilen top, sek sek oynamak, bayramda mahalleye dağılıp şeker
toplamak,
müsaitseniz annemler size gelecek demek.

TRT´nin yayın akışının bitmesiyle çalan İstiklal Marşı için ayağa
kalkıp, marşı hazır olda bangır bangır söylemek ve marşın bitiminden sonra çıkan tiz
“biiiiiiiiiiiiip”sesine rağmen televizyonu kapatmamak demek.

Zerrin Özer demek. Nasıl da geçmişti bütün bir yaz demek.
Bu şarkıya kafanda klip çekmek demek.

Annelerin Çernobil yüzünden çay içirmemesi, gofret yedirmemesi demek..
Challenger’ın olduğu günkü haberleri hatırlamak demek..
PKK saldırılarında her gün mutlaka birilerinin öldüğünü duymak ama anlamamak demek.
Veronica Castro’yu güzel zannetmek demek.
Kenan Evreni Atatürk zannetmek demek.

Gorbaçov´un kafasındaki kırmızılığın ne olduğunu merak etmek, anneye
“Zeki Müren´e teyze mi diyim amca mı diyim” diye sormak,

Kenan evren´in cumhurbaşkanlığı görevinden ayrılırken Çankaya köşkü
basamaklarından yavaş yavaş inip sekreteriyle vedalaşmasını hatırlamak.
breyk breyk arkadaş arıyorum demek
Eve lazım olur diye fazlaca pul almak demek
ho ho ho hoover demek
Zeki Müren’in size alo diyoruuuum demesi demek

İlkokulda Halley, Petrol ve Komancero şarkılarını uydurma sözlerle
söyleyerek dans eden Tolga Han özentisi sefil dans grupları kurmak okul
sonrasında ise her gün koşturarak eve gidip; bu toprağın sesi programında
kımıl zararlısı ile mücadele yöntemleri, orman köylüsünün sorunları ve
yüksek randımanlı durum bugdayı türleri ile ilgili verilen faydalı
bilgilerin ardından Kamber ağa ile uyanık skeçlerini büyük bir ilgi ile
izlemek demek küçük yaşta bilinçli bir çiftçi kadar ziraat bilgisine sahip
olmak demek sinemalarda the Lord of the rings, Harry Potter vs. izlemek
yerine Jules Verne romanları okumakla geçirilen bir çocukluk demek

Aldım çantamı kolumaaa,
çıktım Dallas yoluna,
ben Babi´yi beklerken
Ceyar girdi koluma
şarkısını dansıyla birlikte bilmek demek.

Kimler geliyo kimler?
sana ne, sana ne?
Ama bunu söylemenize gerek yok ki,
ben yapınca alışverişi, zaten alıyorum satış fişi replikleri barındıran
Ali-Ayşegül Atik reklamı ve bakkal amca, bir pergel, bir kalem, bir de
çikolata alacağım.
Erooooolll, Eroooolll (mahallede çocuklardan biri) buraya gelin dedim
size
buraya !
fişini de al oğlum´daki Meşhur Erol,
hadi hep birlikte, hep birlikte,
biz biz olalım
yemeklerden önceeee,
lavaboya koşalım,
hafta da bir kere tırnakları keselim,
fırçalayıp onları tertemiz olalım diye şarkılar ezberleyen bir nesil
olmak

İcraatın içinden izleyip Özal´ın kalemine bakıp hipnotize olmaya
çalışmak
Çok güzel bir ülkenin son yıllarını hayal meyal hatırlamak, sonra da
çivisinin çıkışını görerek büyümek demek

Hava durumlarının eksi değil de “sıfırın altında bilmem kaç” denildiğini bilmek demek
Apartmanın çatısına 5 metrelik anten takıp üstüne de tencere kapağı
Bağlayan bir abinin sizi TV önüne oturtması ve çatıdan oldu mu diye bağırıp
Anteni ayarlamaya çalışması .
Yunanistan kanallarını görüntülemek adına .. oldu
oldu diye camdan kafayı çıkarıp bağırmak ve kimsenin buna şaşırmaması demek.
Siyah beyaz ve karlı bir görüntü de olsa ..
Üstelik Yunanca tek kelime anlamasanız da gündüz vakti çizgi film
İzlemek için az debelenmemiş olmak demek…
Muhtemelen hayatımız boyunca yaşadığımız en güzel 10 yıl demek…

TRT 1´de oluşan sorunlar sonucu yayına bir süre ara verildiğinde ekrana
getirilen donuk ağaç, dağ bayır resmine 10 dakika hareketsiz bakabilmek
demek,

Türkiye’de yaşamış son mutlu kuşak olduğunu hüzünle hissetmek
demek…….

Çevrimdışı mynameis

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 90
  • 15
  • 90
  • 15
# 02 Nis 2008 17:45:26
çok güzel

Çevrimdışı handsome

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.263
  • 3.457
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.263
  • 3.457
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 Nis 2008 17:53:14
Bir de o yıllara İbrahim Sadri'nin gözüyle bakalım isterseniz...

KUŞ HATIRALARI

 

Benim çoculuğumda soframıza kuşlar konar

rüyalarımıza melekler uğrardı.

Kapımızdan yoğurtçu

bahçemizden ishakkuşu

kalbimizden yeni çıkan şarkılar geçerdi.

 

kışın bir sobamız olurdu

sobanın yanında kedimiz

kedinin önünde yün yumağı

bir Hayat Bilgisi fotoğrafı gibiydik.

 

Yerli malı kullanan

yurdunun üç tarafı denizlerle çevrili

kuruincir üzüm fındık

tütün çay narenciye kavun-karpuz yetiştiren

kuruüzüm inciri satan

karşılığında

çamaşır makinesi radyo ve otomobil alan

bir toprağın fertleri...

Biraz yoksul biraz mütevekkil

biraz mahcup biraz kırılgan

biraz naif ama hep umutlu...

 

Özlerdik.

Memleketteki halamızı

ince doğranmış bir dilim pastırmayı

yurttan sesler korosunu

akşam komşuluklarını

radyo tiyatrolarını

sabah ezanını

kalaycıyı bozacıyı

münir nurettin şarkılarını

orhan boran yarışmalarını

kandil gecelerini

duvarlarımızın sarmaşıklarını

bakkalımızın utana sıkıla veresiye hatırlatmalarını

okulönü kozhelvalarını

akşam oturmalarını

ve hayatı...

 

Top oynardık

ip atlar kedi kovalar

taşlarla birbirimizin başını yarar

mahalle savaşları çıkarır

gece olunca da tutar babalamızın elinden

yazlık sinemaya gider

Sadri Alışık Vahi Öz

Belgin Doruk Cüneyt Arkın seyreder

Olimpos gazozlar içer

güler eğlenir bağırır çağırır

dönerken yıldızları sayardık.

Sıkı çocuklardık.

 

Hepimizin birer yıldızı vardı

onlara isim takardık

onlar da bize isim takardı

pus ve dumandan önce bu şehrin

geceleri gözkırpan ve isimler takılan yıldızları vardı.

 

Benim yıldızıma Mehlika adını vermiştik

biz kimseden yana değildik.

 

Kimsenin de kendinden yana olmasını istediği birileri

olmazdı.

Bir değirmendeydik

öğütülen

öğütülürken türküler söyleyen

buğday başaklarına benziyorduk.

Ben

çorbalardan tarhanayı

yemeklerden kurufasulyayı

sigaralardan harmanı

belki bunun için çok sevdim.

 

Yollar bozuk musluklar bozuk

ziller bozuk paralar bozuk

ama adamlar sağlamdı.

 

Bu şehrin yıldızları vardı.

Saçlarına kurdelalar takan

çivitle yıkanmış beyaz çoraplarına

leke bulaşmasın diye su birikintilerinden sakınan

gözleri önlerinde

yürekleri ve beslenme çantaları ellerinde

küçük çocukları vardı bu şehrin

bu şehrin yıldızları vardı.

 

Ben Fenerbahçeyi amcam Vefayı tutardı.

Konya tahıl ambarı Mersin muz cennetiydi.

Taksim'den Fatih'e troleybus kalkar

Şişhane'de mutlak raydan çıkardı.

Vallahi hayat zor ve fakat çok matraktı.

 

Muammer Karaca adına bir tiyatro binası yoktu

bizzat kendisi vardı.

 

Başımız ağrırdı komşumuz vardı

gönlümüz daralırdı komşumuz vardı

Çorbamızı umutlarımızı

memleket kadar kalbimizi paylaştığımız komşularımız

vardı.

 

Geceleri bekçimiz

gündüzleri sütçümüz

bizim kadar zayıf da olsa

nohuta makarnaya alışmış da olsa

Sarman adında bir kedimiz

ceperimizde kırık misketlerimiz

çamur bulaşığı ellerimiz

ve gülümseyen bir yüzümüz

göstermekten utanmayacağımız bir içimiz

bir araya gelerek çektirebileceğimiz

bir aile fotağrafımız vardı.

 

Bir sabah bütün iyi şeylerin

Ayvansaray iskelesinden

hayal ülkesine doğru demir alan

bir şirket-i hayriyye vapuru gibi

aramızdan ayrıldığını gördük.

Sonra Ayvansaray'ın suları çekildiğini yazdı

gazeteler

Süheyla hanımın Raci beyin

Melahat mehveş ablanın

Niko'nun Ercüment efendinin çekildiğini ise

yazmadılar nedense

Ama yok ama yoklar.

 

Ne harma sigarası kaldı geriye

ne olimpos gazozu

ne Sadri alışık.

 

Kalan bir tortuydu belki.

 

Belki kırık bir rüya denizi

belki suya düşürdüğümüz suretimizin

cep aynamıza nüktedan bir yansımasıydı herşey.

Herşey Maltepe sigarasının

her arandığında

her bakkalda bulunabilmesi ile

büyüsünü kaybetmişti belki de.

 

belki de biz bir rüya mı görmüştük?

 

Hadi hepsi yalandı.

Hadi hepsi hayaldi. 

Hadi hepsini ben uydurmuştum

Ama rüyalarımızın melekleri

ve sofralarımızın daim konukları kuşlar?

Ya onlar?

Onları siz de görmediniz mi?

Sizin de sofranıza konup

rüyalarınıza uğramadılar mı?

Onlar da mı yalandı?

Çevrimdışı esracanbaz

  • Üye
  • *
  • 10
  • 3
  • 10
  • 3
# 02 Nis 2008 18:05:15
o günlerde çocuk olmak güzelmiş

Çevrimdışı handsome

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.263
  • 3.457
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.263
  • 3.457
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 Nis 2008 18:08:15
Güzel olmaz olur mu hiç hocam...Şimdi çocuklarımız çocukluk mu yaşıyor...Apartman aralarında ve okul-dersane arasında sıkışan rutin bir hayat sürüyorlar sadece...

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK