80'li Yıllarda Çocuk Olmak

Çevrimdışı kera

  • Uzman Üye
  • *****
  • 296
  • 1.363
  • 296
  • 1.363
# 03 Nis 2008 04:43:31
Maltepe sigarası deyince; babamdan ve annemden 'yürüttüğüm' ve apartman boşluğunda komşum olan arkadaşla acemice içtiğim ilk sigaram geldi aklıma. Tadı bir başkaydı. Şimdi ara sıra içen , 'bağımsız' bir içiciyim.

Çevrimdışı humeyra7

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.399
  • 4.171
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.399
  • 4.171
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 03 Nis 2008 08:20:41
Biz çocuktuk ve bunun suyunu çıkarana kadar yaşadık...Şimdi çocuklara baktığım zaman çok üzülüyorum...Onlar neden çocuk değiller.......

Çevrimdışı sedmoon

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 851
  • 611
  • 851
  • 611
# 09 Eki 2010 21:34:01
Süper Baba'nın müziğini flütle çalmışsanız

SHOW TV'nin müziğini hala hatırlıyorsanız dup dıbu dıp dıp dıbı dıp dum...Tabi ki bir de :İyi TV eyç bi bi, eyç bi bi iyi TV

Önce hüplet sonra gümlet' hayat felsefeniz olmuşsa

Bizimkiler dizisi ertesi gun okul oldugunu bi sureligine unutturduysa

Parliament pazar gecesi sinemaları müziğini duyduğunuzda içinizde hala garip duygular uyanıyorsa (yarın okul var hüznü, ailenin seni yatırıyor olmasına duyduğun kızgınlık, o güzel mavinin romantizmi...)

Polis Akademisindeki her sesi çıkaran adama hayranlık duyuyorsanız

Elm sokağında kabus yüzünden hala yatağın altına bakmaktan korkuyorsanız

Chucky yüzünden en sevdiğiniz oyuncağınızı bile göz önünden kaldırmışsanız

Okulda cola kutusunu ezip mac yaptiysaniz (kızlar yan yatırıp üstüne tam ortasına ayagı yerlestirip ustune basıp yururlerdi, topuklu ayakkabı gibi olurdu)

Apartmanin altindaki zil veya taksi diafonuna basmak müthiş heyecanlı bir yaramazlıksa

Tutti frutti çok ayıp ve olağanüstü merak uyandırıcı bir şovsa

Dört tekerlekli ayakkabının üstüne takılan patenlerden sonra roller bladeler size büyüleyici geldiyse

Bakkala gönderilmenin en güzel yanı küçük sarellenin dibini minik plastik kaşığıyla kazımak veya leblebi tozu yiyip konuşmaya çalışmaksa
Aterideki ördek vurmaca oyununda silahın nasıl çalıştığına hala kafa yoruyorsanız


Bayramda harçlıklarla aldığınız ilk şey çokamel se (kağıdını tırnakla yırtmadan dümdüz yapmak da sabır ister doğrusu)

Clementine sizde derin izler bırakmışsa

Kasete kayit yapilabilmesi icin alt tarafinda bulunan karelerin bantla kapatilmasi gerektiğini öğrenmenin önemini biliyorsanız


Anne saat kaç, simiiit, birdir bir, çay kahve gazoz, akşam ebesi, dansa davet, çatlak patlak, yakan top gibi kalabalık oynanan sokak oyunlarından sonra anneniz sizi balkondan yemeğe çağırmışsa

"bandıra bandıra ye beni" şarkısını hızlı söylemeye çalıştığınız günler varsa

Rönesans sanatçılarını ilk kez Ninja Kaplubağaların ismi olarak tanıdıysanız

Tele On diye bir kanalı hatırlıyorsanız

Haftasonları çizgi film izlemek için errken kalkmanın ne demek olduğunu biliyorsanız

Şirinler geyiğini arkadaşlarınızla mutlaka çevirdiyseniz (Şirine aslında Gargamel tarafından yapıldı...)

Beğenseniz de beğenmeseniz de tüm çizifilmleri art arda izliyorduysanız

Bilyalı yapıp arkadaşın yardımıyla sokaklarda hars hars kaydıysan

Gazoz kapağından ateri jetonu yapma hunerine sahipsen

Mahalle arasındaki insasatların onündeki kumlardan topladığın istiridye kabuklarıyla kırmaca oynadıyasa n

Gece yarılarına kadar sokaklarda hayelet avladıysan ve ağzınla hayalet avcılarnın muziğini yapmaya calsımıssan::


İstop diye bağırdığımızda renk yakalamaya çalışırken onun aslında stop olduğunu uzun zaman önce çözmüşseniz

Saçları renkli ve uzun patlak gözlü çirkin trolleri bile bir furyada satın almışsanız.

Capri Sun ın reklamı ve melodisini hatırlıyorsanız.

Fame City cennetle eşdeğerse


Olacak O kadar, Yasemin'in penceresi, Hadi Anlat Bakalım, Adam Olacak Çocuk, Saklambaç.. gibi programları hatırlıyorsanız.

Lambada'nın müziği kulağınızda çalabiliyorsa

"Nereye çufçufluyoruz"un kimin dediğini biliyorsanız.

Sega atari gorduğunde dibin dustuyse
Gençlik hayaliniz Beverly Hills teki havuzlu arabalarsa.

Uhuyla oynamanın zevkini biliyorsanız

Kolalı jelibonun önce kapağını yediyseniz

annenizin poşetler dolusu taso,misket, sporcu kağıtları,
gazoz kapaklarını attığını öğrenince ağladıy


Bilyalı yapıp arkadaşın yardımıyla sokaklarda hars hars kaydıysan (ilkel kaykay )


o yıllarda çocuktun ...

Çevrimdışı sedmoon

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 851
  • 611
  • 851
  • 611
# 09 Eki 2010 21:34:55
bir de 80'lerde futbol kuralları


1-. Iyi oynayan iki kişinin aynı takımda yer almamasına dikkat edilirdi.

2. Maçlar minyatür kalede oynanıyorsa, penaltı boş kaleye ters şekilde topukla vurulurdu.

3. Maçların hayali kale direkleri arası adım ile sayılır, olmaları gereken yerler iki taş ile işaretlenirdi.

4. Hava kararınca, ezan okununca, anne-baba çağırınca maç biterdi.

5. Uç korner bir penaltıydı.

6. Topu patlatan parasını öder, patlak top ikiye kesilip kafaya takılırdı.

7. `Frikiklerde açıl biraz` denince `Burası Ali Sami Yen mi` şeklinde cevap verilirdi.

8. Takımlar kurulurken ilk oyuncuyu seçme hakkı, adım almayı iyi bilenindi.

9. Kaleci topu 3 kere sektirirse rakibe `Açılsana 3 kere sektirdim` derdi, rakip açılırdı; efendilik vardı.

10. Top insanın pek münasip olmayan bir tarafına gelirse herkes `işe işe!` diye bağırırdı.

11. Penaltılarda kaleci değiştirilirse 2 penaltı atılırdı. Eğer ilk penaltı gol olursa ikincisi atılmazdı.

12. Abanma ve burun vurmak yoktu, vurulursa eleştirilip kınanırdı.

13. Tanju, Rıdvan, Metin, Ali, Feyyaz, Hagi, Hakan, Hami gibi dönemin popüler futbolcularının adı alınırdı.

14. Topun sahibi tüm kuralları koyar, takımı kurar, kaleyi seçer, istemediği kişileri topuyla oynatmazdı.

15. Klişe laflar vardı: `At bakayim abinin kıllı göğsüne!`

16. Elin avantajı olmazdı.

17. Bel üstü gol sayılmazdı.

18. Taçtan kendi önüne atıp başlatılınca, taç değişirdi.

19. Maçı izleyen küçük bir grup varsa, penaltı olup olmadığına o karar verirdi, saygı vardı.

20. Maçlarda eğer iddia varsa ödüller genel olarak Algida Max, eskimo, meybuz, 2,5 litrelik kola vb. ürünlerden oluşurdu.

21. Pas vermeden sadece çalım atarak gol atılırsa sayılmazdı.

22. Frikiklerde baraj mesafesi, frikiği kullanacak olan kişinin koca bir zıplayışının akabinde 3 koca adım atmasıyla belirlenirdi... Büyük atılan adıma karşılık olarak rakip takım "sen tuvalete de mi böyle gidiyon?" diyerek ortalığı kızıştırırdı.

23. Top, oyun alanı içerisindeki herhangi bir arabanın altına kaçarsa büyük bir şevkle arabanın altına yatılıp top alınırdı. Topu ilk kim kaparsa o takımda başlardı.

24. Gol olduktan sonra eğer tartışmalar olursa ve golü yiyen takımın bir oyucusu golü kabullenirse rakip takım direk o kişiyi yüceltip "adamın gol diyo" diyerek golü alırlardı. Golü kabullenen kişi de kaleye veya defansa alınırdı.

25. Varsa hakeme yapılan en dolu dizgin hakaret: "hakeme gözlük, eline de sözlük" tü.

26. Oynayacakların sayısı eğer tek ise, güçsüzlerden biri devre değiştirerek gönlü alınırdı.

27. Penaltılarda eğer takımınız açık ara farkla öndeyse kaleciye vurdurulurdu. Ama en güçlü forvetiniz penaltıyı kullanacaksa, hemen rakip kalecinin gönlü alınırdı: "Merak etme olm, teknik vuracam."

28. Sabit bir kaleci yoksa 2 golde bir veya dakika usulü oyuncular aralarında değişirdi. Kalecilik sırası "Sonum bir Allah" diye kim başlarsa o kişiden geriye sayılırdı.

29. Dizde veya ayak ucunda top sektirerek de sıra belirlendiği olurdu (genellikle 9 aylık veya 21 aylık gibi oyunlarda). Bu durumlarda ilk sektirmek isteyen "Birim bir Allah, kırmızı bayrak, yeşil kitap" derdi.

30. Kaleci oyuncu kavramı vardı. Takımların genellikle iyi oyuncuları bu kutsal göreve kendilerini adarlardı.

31. Eğer bir oyuncu faule maruz kalmışsa ama devam etmek istiyorsa, rakip futbolculardan birinin yürümesini dahi bahane ederek: "Adamın devam ediyor." derdi.

32. Milli birlik ve beraberliğimiz mahalle maçlarında başlamıştır. Önce maçlar yapılır... Centilmenlik skora yansımazsa sopalar, taşlar konuşurdu.

33. Atan alır spor vardı. Eğer top kime çarpıp çıkmışsa topun gittiği yer neresi olursa olsun koşa koşa gidip alırdı.

34. Mahallenin abileri kaleci alıştırırlardı ve buna göre puan verirlerdi. Aralarında kavga eden çocukların puanı kesilirdi.

35. Skor ne olursa olsun akşam!? saati yaklaştığında "Golü atan kazanır." kuralı işlerdi.

36. Maçlardan sonra su sırasına girmek ayrı bir davaydı ve mutlaka koşa koşa gidilirdi. Genellikle yaşlı amca veya teyzeler, zemin katta oturanlar bu işin acımasız kurbanlarıydı.

37. El kasti değilse o top direkt kaleye kullanılmaz, "kasti değilki oğlum, gol olmaz." denirdi...

38. Eğer kaleci dahil herkes çalımlanmışsa; o top çizgiye kadar götürülür ya popo dürtmesi yada yere yatıp kafa, burun, alın gibi vucut kısımlarının dürtmesi ile gol atılırdı.

39. Kalecinin degajla gol atabilmesi bir yetenekti fakat gene de gol sayılmazdı. Karşılıklı atışmaların sonunda yoldan geçen herhangi biri hakem yapılırdı ve sonuca o karar verirdi.

40. Para o zamanlar kolay bulunmadığından maçın hangi takım tarafından başlatılacağına; bir tarafına tükürülmüş yassı bir taşın havaya atılıp, yaş mı,kuru mu seçiminde doğru tarafı bilen tarafın başlaması yöntemi ile karar verilirdi.

41.Kaleler taştan olduğu için atılan şut önce defansa çarpıp sonra taşın üstünden geçtiyse şutu atan takım gooll diye yaygara çıkarırdı.Rakip takımın gol değil kale üstü cevabına,gol yoksa korner o zaman ver topu diyerek racon kesilirdi.

Çevrimdışı başak20

  • Uzman Üye
  • *****
  • 966
  • 1.016
  • 966
  • 1.016
# 09 Eki 2010 21:45:43
güzel yıllardı bende çocukluğumu o yıllarda yaşadım köydeydik annem ve babam öğretmendi şimdiki gibi geliş gidş yoktu köylerde yaşadık yıllarca lojmanın önüne kilim sererdi annem 5 taş oynardım kardeşimle çok mutluyduk bilgisayar falan yoktu tek teknolojik alet televizyondu o bile lükstü ağaçlardan az düşmedim  :D

Çevrimdışı sedmoon

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 851
  • 611
  • 851
  • 611
# 09 Eki 2010 21:48:42
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
güzel yıllardı bende çocukluğumu o yıllarda yaşadım köydeydik annem ve babam öğretmendi şimdiki gibi geliş gidş yoktu köylerde yaşadık yıllarca lojmanın önüne kilim sererdi annem 5 taş oynardım kardeşimle çok mutluyduk bilgisayar falan yoktu tek teknolojik alet televizyondu o bile lükstü ağaçlardan az düşmedim  :D

evden çıkmayan bilgisayar bebeleri değildik
trt 1 vardı
pazar günü banyo saatim trt 1 deki PAZAR KONSERİ saatiydi
tv hayatımızın en önemli eğlencesiydi ama suyunu da çıkarmazdık
7o tane çocuk kanalı yoktu

çizgi film bitince herkes birbirne 48 kere çizgi filmi anlatırdı sanki bi tek o izlemiş gibi

Çevrimdışı yenibetşe

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.338
  • 3.551
  • 3.338
  • 3.551
# 09 Eki 2010 21:57:22
Cenk Koray'ın pazardan pazarası.Erkan Yolaç'ın evet hayır oyunu izlenirdi.Lassie çarşamba günü olurdu hatırlıyorum.Tatlı cadı cuma akşamı.Dallas pazar akşamı.Hipermarketler yoktu.Mahalle bakkallarından kiloyla gramla alınırdı her şey.Gofret teraziye girerdi.
 Sedmoon hocam ne güzel nostalji yaşattın bize.Şimdi her şey var ama o tatlar yok.Ben 25 kuruşa şişede gazoz içmek istiyorum yine.

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.799
  • 1.346
  • 2.799
# 09 Eki 2010 22:12:55
O zamanki çizgi filmlerde de masumiyet vardı. Kalimero, heidi, tarzan, clemantine; şimdi:star wors, karanlıklar prensi, cadı avı, robocop yeni tema karanlık ve savaş.

Çevrimdışı yenibetşe

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.338
  • 3.551
  • 3.338
  • 3.551
# 09 Eki 2010 22:15:02
30 yıl sonrada bugünleri arayacağız.Kaybettiğimiz tatları ve değerleri...

Çevrimdışı ER-DA-L

  • Üye
  • *
  • 20
  • 4
  • 20
  • 4
# 09 Eki 2010 22:19:21
voltranı susam sokağını ve kit dizisinihiç unutamıyorum

Çevrimdışı AYNALI

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 09 Eki 2010 22:25:35
eski günlere hepimiz özlem duyuyoruz acaba hayatımız git gide kötüleşiyor mu  bu teknoloji çağında..... yoksa eskiden en ufak şeylerden mutlu oluyorduk ondan mı?? hatırlıyorum da babam bana bir plastik yop almıştı o gece yatağımda onunla beraber uyumustum..... geçenlerde yiğenime bir top aldım hiç umrunda olmadı sadece aldı biraz  baktı sonra bir kenara attı.... oysa bizim zamanımızda öyle miydi......  keske eski günlerin bir gününü tekrar yaşayabilseydim......!!!!  belki de 15 - 20 yıl sonra bugünleri de arıyacağız kim bilir....

Çevrimdışı reyhan44

  • Yeni Üye
  • 1
  • 1
  • 1
  • 1
# 09 Eki 2010 22:26:47
haklısınız

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.799
  • 1.346
  • 2.799
# 09 Eki 2010 22:26:54
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
30 yıl sonrada bugünleri arayacağız.Kaybettiğimiz tatları ve değerleri...
Evet öğretmenim katılıyorum ama her nedense hızlandılmış bir yaşam tarzı gelişiyor. İnsani duygular olabildiğince köreltiliyor, farkına varmadan kendinizi ona uymuş gidiyor buluyorsunuz. Tüketim seçeneklerimizi bizden çok reklamcılar belirliyor mesela...Zaten düşünmeye bile vaktiniz olmuyor, bu çok ilginç gerçekten...

Çevrimdışı eylulada1

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.164
  • 47.317
  • 4.164
  • 47.317
# 06 Şub 2011 12:36:20
Vikingleri ,şeker Kız Candy , Küçük Evi izlemek bir başkaydı..
 ve sokokta akşam ezanına kadar oynamak,ezan sesiyle evlere koşuşturmak...
  kokulu silgilerin tadına bakma isteği,
  kartpostal,peçete kolleksiyonu yapmak...
güzeldi o günler...

Çevrimdışı Elif Doğanay

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.479
  • 3.242
  • 5. Sınıf Öğretmeni
  • 1.479
  • 3.242
  • 5. Sınıf Öğretmeni
# 06 Şub 2011 12:38:02
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Vikingleri ,şeker Kız Candy , Küçük Evi izlemek bir başkaydı..
 ve sokokta akşam ezanına kadar oynamak,ezan sesiyle evlere koşuşturmak...
  kokulu silgilerin tadına bakma isteği,
  kartpostal,peçete kolleksiyonu yapmak...
güzeldi o günler...
beni mi anlattınız ne :D

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK