Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.
çünkü sevginin sınırları yoktur.
Batı kafası
(Bakınız :
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] )
Albert Einstein, hiç bir şeyin ışıktan hızlı olamayacağını da söylemişti.
Bugün ışıktan hızlı parçacıklar olduğunu biliyoruz.
Sevgi de sınırlıdır.
Sevgi her sorunu çözer mi?
- Sevgi her sorunu değil, çoğunu çözer.
Sevgisiz yaşamak mümkün mü?
- Sevgisiz yaşayanlar var
(Ben yaşadıklarına emin olamasam da... )
Hayatınıza anlam katan üç şey sorulsa neler olur?
- Bu soru üzerinde düşünmem gerekiyor.
Sevgiyi tanımlayabilir misiniz?
Doğru olarak mı yoksa yanlış olarak mı?
Prof. Dr. Nevzat Tarhan'ın muhtelif kitaplarından sevgi hakkında sözler :
Nasıl doğada ana renkler ve bunların karışımından doğan değişik renkler mevcutsa, üç temel duygumuzdan da farklı duygular ortaya çıkar. Kırmızı, sarı ve maviye benzetebileceğimiz başlıca üç duygu öbeği, sevgi, korku ve güvendir. Bu kümenin içinde alt duygular vardır. Mesela, sevgi duygusunun içinde şefkat, merhamet, iyilik gibi hisler bulunur. Korkunun içinde de nefret, düşmanlık, utanma ve öfke saklıdır. Güven duygu takımının içinde ise sadakat, gayret, doğruluk benzeri alt gruplar mevcuttur.
Nasıl ki, atomun içinde nötron, proton ve elektron varsa ve bunları birbirine bağlayan şey çekim kuvveti ise; canlılar arasında çekimi sağlayan şey de, sevgi duygusudur. Sevgiye ümit eklendiğinde, insanı harekete geçirir ve yaşama sevincini artırır.
Sevgi ile bağlılığın bir araya gelmesi sonucunda aşk oluşur.
Arzu, kendisinin; sevgi, sevgilisinin yararını ortaya koyar. - Gasset
Sevgi, güzele duyulan istektir. - Lorenzo
Sevgi, ruhun yüce olan şeye kaymasıdır. - Eflatun
Sevgi değerlerle birleşirse eyleme dönüşür. Sevginin zıddı, korkudur. Sevgi çoğaldığında korku azalar. Korku arttığında sevgide eksilme meydana gelir.
Art niyetsiz, saf sevgi de diyebileceğimiz şefkatin aşkın, yüce ve insana özgü bir özelliği vardır.
Şefkat, duygusal farkındalıkla kendini gösteren, hislerimizin aktarılmasında biz istemesek de beden dilimizle yansıyan bir haldir. Bunun sonucunda duygusal aktarımın avantajını yakalarız. Sevgi ve şefkat duyan insan karşısındakini istediği konuda kolayca ikna edebilir.
Sevgi, (isim) İnsanı bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu
Sevgi, bir nedene dayandırılamayan duygudaşlık Sevginin en büyük özelliği sevilen ile seven arasında bir BAĞ oluşturmasıdır. Bir çok kişi bu bağın görünmez olduğunu ifade etseler de bu görüşe katılmıyorum. Sadece bağın FARKINA varılma süresi çok uzayabilmektedir.
Sevginin temel özelliklerinden bir başkası insanları harekete geçirebilen nadir duygulardan olmasıdır. Sevgi, ümit duygusuyla beslendiğinde eyleme dönüşebilir. Sevginin bu özelliği aşağıya alıntılayacağım "Derdi olan neylesin?" başlıklı hikayeden daha net anlaşılabilir.
Çoğu kişinin ihtiyaç olarak değerlendirdiği
motivasyon, sevgi ve ümidin karıştırılmasıyla elde edilir. Ümitle beslenmeyen sevgi "çaresizlik" duygusunu yeşertir.
Sevgiyi hissedilen yoğunluğa, sevilene göre gruplara ayırmak mümkündür.
Çoğu zaman "aşırı sevgi" olarak algılanan "aşk", sevgi ve bağlılık duygularının birleşmesi halidir. Bağlılığın ortadan kalkması, aşkın, bazı durumlarda da sevginin tamamen sona ermesine neden olur.
Sevginin FARKINA varan kişinin ilk yapması gereken şey, neden ve neyi sorularını sormaktır. - Neden onu seviyorum / neden beni seviyor?
- Neyi seviyorum? Fiziki güzelliğini? Hoşuma giden sıfatlarını? Davranışlarını? Makamını? Maddi gücünü?
Sevgi karışılık görmediği zaman körelir. Özellikle aile içinde sevgiyi artırmak için içtenlik ve samimiyet içeren davranışlarımızı artırmamız gerekir.
Sevginin devam edip, güçlenmesi için içtenlik ve samimiyet içeren davranışlarla beslenmesi zorunludur.
Sevgi düzeyini bir piramit olarak düşünürsek; - En altta, günlük yaşayan, eşini, ailesini, yemek yemeyi vs. seven kişiler yer alır.
- Ortada, en alttakilerin sevdiklerine ek olarak, yaşadıkları toplumu ve dünyayı seven kişiler yer alır.
- En üstte, ortadakilerin sevdiklerine ek olarak, evreni ve Yaratıcıyı da seven kişiler yer alır.
Sadece dünya şartlarını göz önünde bulundurarak sevmek sınırlı bir sevgidir. Ölüm sonrasını da düşünerek sevebilmek nadir insanların hissedebildiği bir sevgi düzeyidir. Korku ve sevgi arasında ters yönlü bir ilişki vardır. Sevgi çoğaldıkça korku azalır, korku çoğaldığında sevgi azalır.
İnsanın bir kişiyi
hem sevip hem de ondan çekinmesi, o kimseye saygı duyduğunu gösterir. Utanmanın az olduğu bir sevgide, saygı azalması söz konusudur.
Bu sebeple, korku içinde olan bir insana sevgi vermek ondaki güven duygusunu artırır. Eğer korkunun içinde öfke varsa saldırganlık gelişir. Eğer üzüntü varsa, kaçınma ve düşmanlık ortaya çıkar. Sevgi umut, iyimserlik ve kabul edilmeyle birleştiğinde dostluk oluşur. Yani korku düşmanlığı, güven de dostluğu ortaya çıkarır.
Hissi yoğunluğu fazla olan
kadının sevgi ihtiyacı da erkeğe nispeten iki, üç misli fazladır. İnsana özgü en temel his sevgidir.
Duygular sevgiden doğar ve onun ölçüsüne göre şekillenirler. Bu his diğer bir bütün renkleri içinde barındıran beyazla sembolize edilir. Beyazdan sonra ona en yakın olan kırmızı, güveni temsil eder.
Sevinç, umut ve güven birleştiği zaman sevginin temelini oluşturur. Sarı öfkenin rengidir.
Turuncu güven ile sevgi karışımını ifade eder. Yeşil, korku ile sevginin bileşimini yani huşuyu anlatır. Mavi renk, sınırsızlık ve sorumsuzluğun sembolüdür. Bu sebeple mavi, merak ve hayret duygusuyla özdeştir. Fakat nefreti ve üzüntüyü en çok çağrıştıran renkler de mavinin tonlarıdır. Özellikle mavinin siyahla karışımından oluşan mor, üzüntüyü hayal kırıklığını ve nefreti anlatır.
Size göre sevgi güç mü zayıflık mı?
- Güç inanmaktır.
Sevgi öğrenilir veya öğretilebilir mi?
Sevgi duygudur.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkide
Duygu-Düşünce-Davranış arasındaki ilişkiyi irdelemiştim.
Öğeler arasındaki ilişki, birinin ve ikisinin tetiklenmesi diğerlerini etkilemektedir.
Diğer bir deyişle, güzel düşünceler üretilmesine vesile olmak, güzel davranışlarda bulunmak sevgi duygusunu tetiklemektedir.