Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.
Alev Alatlı'nın Schrödinger'in Kedisi 1 (Kabus) isimli eserinden alıntılar :
Onca karmaşanın arasında tutunabileceği, iki kere ikinin dört olduğu kadar tartışmasız bir doğru, bir yol aramıştı Toprak.
Bu yoldan çıkarsa, nihai doğruyu, Allah'ın nizamını, gözden kaçıracağına inanmıştı.
Bu bağlamda, 'doğrusal mantık olmazsa uzayda uyduları kaybederiz, füzeler hedefi bulamaz,' diyen Rudolf Kalman gibiydi.
Dini metodolojide en ufak bir sapmaya yanaşmayacaktı.
Kalman, fuzzy'ye, çokdeğişkenli mantığa, 'Bilim disiplin, sabır, sahih düşünce gerektirir, saçaklı düşünce oynaklıktır, bilimin altını oyar,' diye karşı çıkmıştı.
...
Hal böyle olunca, bana öyle geliyordu ki, Schrödinger'in Kedisi'nin, Allah faktörü olduğunu, kuantum fiziğinin, çokdeğişkenli mantığın Allah'a işaret ettiğini en çabuk, en kolay anlayanlar da bizler olacaktık.
Postmodernizme en çabuk uyum sağlayanlar da bizler olacaktık.
Sanki tarih ayağımıza gelmişti ve bütün yapacağımız topu havalandırmaktı!
Madem ki diyordum, foton, hem dalga hem de parçacık gibi hareket etmektedir.
Biz, onu ister dalga, ister parçacık kabul edebiliriz.
Schrödinger'in Kedisi'nin ölü ya da diri olması, bizim onu nasıl görmek istediğimize bağlı.
Canlı olmasını istiyorsak, bütün yapacağımız ölçüm aletlerimizi ona göre ayarlamaktır.