Atatürk Diyor Ki;

Çevrimdışı faldov

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.346
  • 46.554
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 4.346
  • 46.554
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 30 Mar 2012 16:33:23
‎"Öğretmenler! Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle orantılı bulunacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister! Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir."
-- MUSTAFA KEMAL ATATÜRK, 1924,

Çevrimdışı eray1974

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 861
  • 6.922
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 861
  • 6.922
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 30 Mar 2012 17:02:39
Bombasırtı olayı çok önemli ve Dünya savaş tarihinde eşine rastlanması mümkün olmayan bir olaydır. Karşılıklı siperler arası 8 metre, yani ölüm kesin. Birinci siperdekilerin hepsi kurtulmamacasına düşüyor. İkinci siperdekiler yıldırım gibi onların yerlerine gidiyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir soğuk kanlılıkla biliyormusunuz? Bomba, şarapnel, kurşun yağmuru altında öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor ve en ufak bir cekinme bile göstermiyor. Sarsılma yok. Okuma bilenler Kur' an-ı Kerim okuyor ve cennete gitmeye hazırlanıyor. Bilmeyenlerse Kelime-i şahadet getiriyor ve ezan okuyarak yürüyorlar. Sıcak cehennem gibi kaynıyor. İşte bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren dünyanın hiçbir askerinde bulunmayan tebriğe değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki Çanakkale savaşlarını kazandıran bu yüksek ruhtur.

Çevrimdışı faldov

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.346
  • 46.554
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 4.346
  • 46.554
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 31 Mar 2012 15:26:49
20 Ocak 1923: TBMM Başkanı Gazi Mustafa Kemal, Bilecik Osmaneli İstasyonu'nda bir öğrencinin okuduğu şiiri dinlerken.

Egemenliğin şiirini okuyan çocuklar

Mustafa Kemal, 20 Ocak 1923’ te, Bilecik- Osmaneli istasyonunda, ellerinde bayraklarla şiir okuyan çocuklarca karşılanmıştı. Bu ilk bakışta sıradan bir olay gibi gelebilir. Ama, toplumun geleceği olan çocuklar, belki de farkında olmaksızın, bir irade beyanında bulunuyorlardı aslında. Çünkü o günden tam iki yıl önce, Meclis Cumhuriyet’ in ilk anayasasını belirlemiş, ilk maddesine de şunu yazmıştı: "Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir. Yönetim usulü halkın kendi geleceğini kendisinin belirlemesi esasına dayanır."

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.098
  • 23.853
  • 5.098
  • 23.853
# 31 Mar 2012 15:55:01
...
Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927


 

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.805
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.805
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 Nis 2012 11:22:53
Atatürk’ün Kayseri ili ile ilgili sözleri

Bazı Heyet-i Temsiliye üyeleriyle beraber Sivas’tan Ankara’ya giderken Kayseri’deki yoğun ilgi nedeniyle, şehirden ayrılırken Kayseri halkına bildirgesinden:

Anadolu’nun ekonomik yaşamında değişmez bir yüksek yeri olan Kayseri’nin, Heyet-i Temsiliye’ye açtığı samimiyet ve dostluk kucağı o kadar sıcak ve o kadar okşayıcı oldu ki, saygıdeğer Kayserililere açık bir gönül borcu ve teşekkürle seslenmeye gerek gördük. Kadın, erkek, çocuk bütün millet bireylerinin genel bir coşku ve heyecan ile gösterdiği yakınlık ve samimiyet, Heyet-i Temsiliye’yi oluşturan naçiz bireylerin kişilikleri bakımından değil, asıl yöneldiği kutsal birlik amacında ayrım yapılmaksızın her kalbin birleşmiş ve her kuvvet ve kişinin anlaşmış ve bağlantı sağlamış bulunması nedeniyle pek değerli ve pek yüce niteliktedir. 1919 (Atatürk’ün T.T.B.IV, s.139)

Çevrimdışı 32ısparta32

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 55
  • 91
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 55
  • 91
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 01 Nis 2012 12:20:30
"Söz konusu vatansa gerisi teferruattır."

Çevrimdışı faldov

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.346
  • 46.554
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 4.346
  • 46.554
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 01 Nis 2012 12:29:27
DÜŞMANDAN KAÇILMAZ

Düşman 18 Mart Donanma Saldırısı'nda başarısızlığa uğraması üzerine, karadan zorlama yapmak üzere Boğaz dışındaki adalarda yığınak yapmaya koyulmuştu. 25 Nisan 1915'te tanyeri ağarırken Arıburnu ve Seddülbahir bölgesine ilk düşman birlikleri çıktı. Arıburnu'na çıkan kuvvet, gözetleme taburunu püskürterek sonradan Kemalyeri adı verilen yere kadar ilerledi.
Düşman çıkarmasını haber alan Mustafa Kemal, Conkbayırı yönünde yürüyen düşmana karşı ordudan emir almayı beklemeden kuvvetlerini harekete geçirdi. Birliklerine kendisi yol bularak Kocaçimen Tepesi'ne vardı. Askerlerine orada kısa bir dinlenme vererek, atla gidilemediği için, yanındakilerle yaya olarak Conkbayırı'na geldi. Orada cephaneleri bittiği için çekilen ve düşmanca kovalanan bir gözetleme bölüğüne rastladı. Devamını Mustafa Kemal anlatıyor:
— Niçin kaçıyorsunuz? dedim.
— Efendim düşman...
— Nerede düşman?
— İşte diye 261 rakımlı tepeyi gösterdiler.
Gerçekten de düşmanın bir avcı hattı 261 rakımlı tepeye yaklaşmış, serbestçe ilerliyordu.
Düşman bana askerlerimden daha yakın. Düşman bulunduğum yere gelse kuvvetlerim pek kötü duruma düşecek. O zaman, bir mantıkla mıdır, yoksa bir içgüdü ile mi, bilmiyorum, kaçan erlere:
— Düşmandan kaçılmaz dedim.
— Cephanemiz-kalmadı, dediler.
— Cephanemiz yoksa süngümüz var, dedim. Ve bağırarak,
— Süngü tak, dedim. Yere yatırdım. Aynı zamanda Conkbayırı'na doğru ilerleyen piyade alayı ile Cebel Bataryası'nın erlerini marş marşla benim bulunduğum yere gelmeleri için yanımdaki emir subayını geriye saldım. Erler yatınca, düşman da yere yattı. Kazandığımız an, bu andır.

Falih Rıfkı ATAY

Çevrimdışı nirsen81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.463
  • 4.060
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.463
  • 4.060
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 Nis 2012 13:18:41
Anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye eski devirlerdeki gibi basit değildir. Bugünün anaları için gerekli vasıfları taşıyan evlat yetiştirmek, evlatlarını bugünkühayat için faal bir uzuv haline koymak pek çok yüksek vasıflar taşımalarına bağlıdır. Onun için kadınlarımız, hattâ erkeklerimizden çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar; eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa.
Mustafa Kemal ATATÜRK.

Çevrimdışı eray1974

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 861
  • 6.922
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 861
  • 6.922
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 01 Nis 2012 13:55:08
Millî egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, yok olur. Milletlerin esareti üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmağa mahkûmdurlar.
1929

Çevrimdışı okulönceci26

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 01 Nis 2012 16:02:54

''Ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim. Böyle doğdum. Böyle öleceğim. Türk birliğinin, bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım. Türk birliğine inanıyorum, onu görüyorum. Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk birliğiyle açacaktır. Dünya sükununu bu fasıllar içinde bulacaktır. Türk'ün varlığı bu köhne aleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek, o zaman görülecek."
 
Mustafa Kemal ATATÜRK

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.805
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.805
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 Nis 2012 07:04:07
23 Nisan Hakkında

23 Nisan 1920 yılında açılan Meclis’in ilk amacı bağımsızlık mücadelesini planlı bir şekilde yürüterek düşmanın ülke topraklarından bir an evvel çıkarılmasını sağlamaktı.

Ülke içerisinde yaşayan bazı azınlıkların çıkardığı sorunlar ve düşman kuvvetlerine verdikleri destek Türk Milletinin işini oldukça güçleştirdi ise de istenilen sonuca sonunda ulaşılmış, cumhuriyetin ilanı ile özgür ve demokratik bir yaşam tarzı benimsenmiştir.

Atatürk, Meclis’in açılış tarihi olan 23 Nisan’ın bayram olarak kutlanmasına karar vermiş, daha sonra bu bayramı Türk çocuklarına duyduğu güvenin bir ifadesi olarak çocuklara armağan etmiştir.

Her yıl 23 Nisan’da ülkemizde geleneksel olarak “Çocuk Şenliği” düzenlenmekte, bu şenliğe birçok ülkeden çocuklar katılmaktadır. Sevginin, dostluğun ve dünya barışının önemini hatırlatan bu organizasyon tüm dünya ülkelerince takdir edilmekte, Atatürk’ün “Geleceğin büyükleri” dediği çocukların kültürel anlamda etkileşimde bulunmaları sağlanarak dünya barışının ne derece önemli olduğu mesajı verilmektedir.


Çevrimdışı faldov

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.346
  • 46.554
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 4.346
  • 46.554
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 02 Nis 2012 19:51:30
BÖYLE BİR AĞAÇ YETİŞTİRDİN Mİ?
Bahçe mimarı Mevlut Baysal anlatıyor:
"Çankaya Köşkü'nde, bahçesini yapıyordum. Bir gün Atatürk, yaveri ve ben bahçede dolaşıyorduk. Çok ihtiyar ve geniş bir ağacın Atatürk'ün geçeceği yolu kapadığını gördük. Ağacın bir yanı dik bir sırt, diğer yanı suyu çekilmiş bir havuzdu. Ata, havuz tarafındaki kısma yaslanarak karşı tarafa geçti. Derhal atıldım:
— Emrederseniz derhal keselim Paşam. Bir an yüzüme baktı, sonra:
— Yahu, dedi, sen hayatında böyle bir ağaç yetiştirdin mi ki keseceksin."

Niyazi Ahmet BANOĞLU

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.805
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.805
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 03 Nis 2012 06:58:55
Atatürk’ün Napolyon ile ilgili sözleri

“Siz Napolyon’a benziyorsunuz!” diyen General Townshend’e cevabı:
Napolyon arkasına bir sürü çeşitli milliyetteki insanı toplayarak macera aramaya çıktı ve bunun içindir ki, yarı yolda kaldı. Ben, bir anadan bir babadan gelen kardeşlerimle kendi vatanını kurtarmak davası yolundayım ve başaracağım! 1922

Çevrimdışı faldov

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.346
  • 46.554
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 4.346
  • 46.554
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 03 Nis 2012 23:22:46
ADNAN MENDERES

Serbest Fırka'nın son günleriydi. Halk Fırkası mutemetlik saltanatına ilk darbe, Aydın'da vurulmuştu ve bu darbeyi vuranların başında, o zaman çok genç olan Adnan Bey (Adnan Menderes) bulunuyordu. O sırada Recep Bey, Vasıf Bey, Halid Bey ve daha birçok zevat sık sık Aydın'a geliyor, vaziyeti tetkik ediyor, temaslar yapıyor, rapor yazıyor, Ankara'ya gidip geliyorlardı. Velhasıl, bir telaştır gidiyordu. Bu gidiş gelişler arasında Gazi'ye; Adnan Bey'den bahsetmişler. Kendisini görmeyi arzu etmiş, görmüş.
Cevdet Kerim Bey'den naklen duyduk. Gazi, Adnan Bey'i gördükten sonra,
— Bu gençte çok iş var, demiş ve derhal milletvekili namzetleri listesine alınmasını emretmiş.

Niyazi Ahmet BANOĞLU

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 04 Nis 2012 16:23:24

    Memleket olmazsa parti kaç para eder. Evvela memleket kurtuluşa ulaşmalı ki, partiler de ondan sonra bir siyasi ve toplumsal esasa dayanılarak kurulsun.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK