Sevgili meslektaşım bu Atatürk anısı benim uydurduğum bir anı değildir.Lütfen ;Atamızın her anısını doğru kabul ediyor da buna niçin şüpheci yaklaşıyorsunuz? Bu anının ana fikri sanırım; "gerçek dindar ile din adı altında çıkar peşinde koşanları ayırt etme" olmalıdır.Ve yine lütfen , ecet Atatürk din alimleri adı altında çıkar peşinde koşanları aşağılamıştır.Çünkü; sahte dindarlık en tehlikelidir..
Lütfen diyorum; bu gerçek yaşanmış bir olaydır ve üzerine şüphe bulutları ekmeyiniz.Eğer gönderdiğim yazının yalan olduğunu düşünüyorsanız teessüf ederim.Bir yalancı değil bir eğitimciyim...Dostça kalınız...
Hocam , elbetteki sizi yalancılıkla itham etmiyorum .
Ancak her yazılan hikayeyi gerçekten yaşanmış diye anlatırsanız burda sorun var demektir.
Öğretmenlerin en azından biraz olaylara eleştirel bakması gerekmez mi?
Anlattığınız olay tamamen bir hayal ürünü ve muhtemelen zamanında ideolojisi doğrultusunda insanları yönlendirmek isteyen birisinin bir uydurmasıdır. Bunu anlamak için çok da kafa yormaya bile gerek yok.
Bakara suresinin kaç ayet olduğunu daha kuran kursuna ilk başlayan bir öğrenci bile bilirken , bunu din alimlerinin bilmediğini söylemek ve bu yolla cumhuriyet kurulurken yaşayan din alimlerinin aslında dini hiç bilmediğini (yalancı ve sahtekar ) olduklarını söylemek en basit tabiri ile insanlara birşeyleri kabullendirmek için birilerine iftira etmeyi bile normal görmektirki , buna öğretmenlerin alet olması beni gerçekten üzmektedir.