Bam Teli

Biraz yangın,

Biraz ağrı,

Bir şey var içimde.

Boğucu,

Öfkeli,

Öldürmeyen bir hastalık gibi.

"Umutsuzluk, olanaksızı amaç edinmenin bedelidir..."

Ölunce zaten unutulacaktık...
Acele etti insanlar...

   " Cân ü dil kaydını çekmeden özüm kurtardum
     Cânı cânâneye etdüm dili dil-dâra fidâ "

Sen yeter ki çocukluk yap. Gönlümde salıncağın hazır…

Gülüşünle gamzenin içinden bir güneş doğmuş batmayı bile unutan...

Dostum,
Şimdi sen yeni sessiz bir uyanıklıkla hayatı fark et.
Herhangi bir şeyin olmasını bekleme.
Olması gereken zaten bin yıllardır olup duruyor.
Güneş doğuyor, rüzgâr esiyor,insan seviyor.
Sular dağlardan kopup gelerek ırmaklara dönüşüyor.
Sus ve içine dön.
Nefes alıp veriyorsun ya şimdi, bunu hisset.
Her anında hayatın ," kıymetini bil her şeyin".

Biraz Yağmur Kimseyi İncitmez...

Uzun sustum, ey durmadan konuşanlar. Geçmedi üşümem, Ben bir aşkın kar yağışından geliyorum.

Şükrü Erbaş

Sevdiklerinize uçmaları için kanatlar, geri dönebilmeleri için kökler verin.
Ve de yanınızda kalmaları için nedenler...

Yıpranmış kaldırım taşları arasından gülümseyen bir çiçek gibi hayatım...

Her gelen sevmez ve hiçbir seven gitmez unutma. Bil ki; giden dönüyorsa sevdiğinden değil, kaybettiğindendir aslında

...

Siz peygamber çiçekleri toplarken
 Ben çeşme başında uzanmak istiyorum
 Huzur dolu içimde
 Ben sonsuzluğu düşünüyorum
 Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum

Bir terazisi vardır  bu yüreğin, kefelerinden birinde hep sessizlik oturur...

Bugün dağlarına yağan karlar
Yarın açacak çiçeklerini bekleyecektir..

Fırat Kaya