Üç tarafı sularla çevrili memleketim gibiyim. Yalnızım. Yorgunum. Çok hırpalandım. Ağaçlarım ormanlarım kesildi. Göğüm betona kesti. Denizlerim hep pislik…
Dört tarafı yalanlarla çevrili insan parçasıyım ben. Adım yalnızlık. Uğruma savaşanım yok, sokakları ateşe verenim. Molotoflar patlamıyor göbeğinde şehirlerimin. Haritalarda ara ki bulasın suretimi. Terk edilmişim.
Mutlu insan yüzleri basmış her yanı. Efkarımda ortaksızım. Kalıcı hüzünlerle taçlanmış sanki varlığım. Ne yapsam ne etsem de benim için çok gecikildiğini daha yeni anlamışım.
Ne gitmek istiyorum ne kalmak. Ne yaşamak ne ölmek. Ne gülmek ne ağlamak. Aldığım nefes başına buyruk, gülüşlerim emanet. Ne zaman hangi saat başladı kayboluşum? Bilmiyorum. Acıya bile artık duygusuzum.
Dört tarafı yalnızlıkla çevrili insan parçasıyım ben. Gürül gürül şiir okuyuşum hep bundan. En kötü şarkıları iştahla söyleyişim. Kırgınlığıma en çok dokunan kalpte inat edişim, yalnızlığıma en benzeyen yerde konaklayışım. Memleketime benzeyişim çaresizce, bundan.
Yatağındakini değil yüreğindekini aldatan bir kadın gözyaşında, ne kadar bağırsa da çığlığını duyuramayan bir sokak çocuğu ya da. Memleketim gibiyim kendi coğrafyamdan sürgün edildim. Dört tarafı yalnızlıkla çevrili insan parçasıyım ben, hep eksiğim.
Daha güzel şeylere değil güzel şeylere bile hakkım yok sanki. Hangi dala tutunsam en baştan kırık, hangi kalbe sığınsam zalim, kime el uzattıysam kayıp… Hırpalanmış gibiyim bir yaşam macerasında. Umudu yarım kalan, hevesleri kursağında sallanan, kendi enkazında kendine ses veren bir yıkıntı gibiyim. Yokum. Olduğumu zannettiğim en şiddetli zamanlarda bile. Memleketim gibiyim. Düşlerime silah çekilmiş. Umutlarım yok pahaya satılmış. İnançlarım hakir görülmüş yollarım kar buz içinde. Ne yana baktıysam zifiri siyah. Dört tarafı yalanlarla çevrili insan kalanı…
"Unutulmuş gibiyim ben
ve insan
Bir bakıma unutulmuş gibidir
Bilmem ki nasıl anlatmalı
Yalnız bile değilim..."
Edip Cansever