Bugün öğleden sonra çağırdığım bir veli geldi. Gelir gelmez aynen şöyle dedi. Sen neden benim çocuğuma destek olmuyorsun? Hani seninle konuşmuştuk destek olacaktın. Benim öbür kızımın bir öğretmeni vardı diye başladı orada duuuur dedim ben kötü öğretmenim. Arkamı döndüm aşağıya indim kantine bir çay içtim sonra geldim. Baktım hala sınıfta dedim dışarı gelin. Siz bana destek oldun mu diye sordun mu? Yok. Başladı yine benim okumam yazmam yok babası kahveden eve gelmiyor çocuk okuldan geliyor saatlerce çizgi film izliyor benim 5 çocuğum var neden destek olmuyorsun. Dedim o zaman ben okul çıkışında geleyim sizin eve çocuğu ben okutayım bunu mu istiyorsunuz? Yok dedi okuma bilen bir çocuğun yanına oturt bari dedi
Velhasılı kelam bana nasıl öğretmenlik yapacağımla ilgili bir sürü öğütte bulundu. Okuma yazma bilmiyor ama verdiği öğüte bak öbür çocuklara kız diyor yağmuru da okutun de diyor.
Yoksa zaten çocuk sınıfını değiştirmek istiyor diye tehdit ediyor. Bende buyrun hemen değiştirelim dedim yok yok değiştirmem dedi sen destek ol dedi.
Allah'ım iyi bir sınıf öğretmeni nası oluyor? İşte aynen böyle oluyor. Evde saatlerce çizgi film izleyen çocuğu annesi, babası, ablası düşünmüyor. Sınıf öğretmeni düşünecek. Düşünmek de yetmiyor destek olacak. O da yetmez destek olduğunda okumazsa tehdit yiyecek bir başka öğretmenle karşılaştırılacak. vs
İyi bir sınıf öğretmeni olmaz iyi bir öğrencinin öğretmeni olur. Benim sınıfımın velilerinin %80i okuma yazma bilmiyor. Şehrin göbeğindeki okulda ki velilerin %80i üniversite mezunu. Benim sınıfımdaki tek teknoloji usb den mp3 çalan bir 2+1 ses sistemi ve kaynak olarak eğitimhane ailesinden topladığım kullanılmış ses kitapları. Diğer okulda PC yazıcı projeksiyon klima özel dolaplar bir dediğini iki etmeyen veliler ve en kalitelisinden okuma setleri. Ben veriyorum 1 sayfa ödev o veriyor 7 sayfa ödev. Benim gariban öğrenci soba yanan tek odada tv açık uzanıyor halıya zar zor tek başına ödev yapmaya çalışyır. Diğerleri akşam eve geldiğinde anne baba başlıyor çocukla beraber kombili evde masada ödev yapmaya. Bu örnekler çoğaltılabilir.
İyi bir sınıf öğretmeni içinde bulunduğu şartları lehine çevirebilen, yokluklardan mucizeler çıkaran, acımasızca üzerine gelen velilere göğüs gerebilen, sabah okula gittiğinde hangi derste ne yapacğını önceden bilen, ödev verecekse vereceği ödevi önceden hazırlayan son saat geldiğin acaba ne ödev versem diye düşünmeyen, ders zili çaldığında öğrencisinden daha istekli bir şekilde sınıfa koşan, 3. saat öğrencisinin yüz ifadesinden aç olduğunu anlayıp karnını doyuran, onlar üzülünce üzülen onlar sevinince sevinen, kısacası iyi bir sınıf öğretmeni kaç öğrenciyi okuttuğu ya da kaç öğrenciyi sbs sınavı kazandırdığı ile ölçülmez. Bana göre en iyi öğretmen mahrum bölgede 1 metre karın içinde soba yakan tüm o imkansızlıklara rağmen eğitimhaneye girip acaba onlar için daha fazla ne yapabilirim diye düşünen öğretmendir. ( Çok uzun yazmışım )