Batı Ve Doğu Toplumları Arasındaki Farklar Nelerdir?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
24 May 2016 12:21:18
Batı ve doğu toplumları arasındaki farklar nelerdir?

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinde şu cümleleri paylaşmıştırm.

Çünkü öz(üne) güveni olmayan kişiler, kendi milletinin / devletinin yaptıklarını beğenmez, sürekli başka milletlerden örnekler verirler.

Benim özüm, Egitimhane'dir, devletimdir, milletimdir, ailemdir, tarihimdir vs. Ben bunlara güvenirim.

Öz(üne) güveni olmayan kişilerin sürekli batı medeniyetinden örnekler vererek (bilgisizlik nedeniyle) milletimi / devletimi küçük görmesi beni rahatsız ediyor.

Alev Alatlı, "Or'da Kimse Var mı?" dizi kitaplarında batı ve doğu toplumları hakkında tespitlerine yer vermiş.
Bu tespitler Türkiye'nin / Türk insanının konumunu anlamayı kolaylaştırmaktadır.

Bu başlık altında Alev Alatlı'nın kitaplarından alıntılar yaparak, ÖZÜMÜZÜN ne olduğunun FARKINA VARILMASINI sağlamaya çalışacağım.

Batı ve doğu toplumları arasındaki farklar konusunda başka düşünürlerden ifadeler veya kendi düşüncelerini paylaşan forumdaşlarım olursa memnun olurum.

Konu takip edilirken dikkat edilmesi gereken hususlardan biri "Or'da Kimse Var mı?" dizisinin ilk 4 kitabının 1992 - 1994 yıllarında, 5. kitabın 2013 yılında yayınlandığıdır.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 24 May 2016 12:25:12
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Alev Alatlı'nın "Viva La Muerte! • Yaşasın Ölüm" kitabından alıntı :

"Roma imparatorları kullarını gladyatör dövüşleri ile eğlendirirlerdi." dedi
Günay, "Şimdi, televizyonlar cinayet, savaş, terör, her türlü sapıklıkla eğlendiriyor.
Magic Box denilen Türkçe sözlü Amerikan televizyonuna bak!
Sunulan eğlence ve heyecan, 'neş'e değildir!
Coşku, özgürlük gerektirir; ama denetleyen grup buna asla izin vermez!
Sonuçta ortaya çıkan, gittikçe büyüyen bir hortum gibidir.
Denetim altında tutulan kitlenin bireyleri kendilerini bomboş ve iktidarsız hissederler. Türkler gibi."
"'Onların her şeyini tahrip ettik.
Felsefeleri, dinleri mahvoldu.
Artık hiçbir şeye inanmıyorlar.
Derin bir boşluğa düştüler.
Anarşi ve intihar için olgun hale geldiler!" dedim,
"Orient "e nasıl kıyıldığını anlatan Louis Massignon'dan alıntı yapıyordum. Bakınız, "Oryantalizm" Edward Said!
"Evet. Aynen öyle," dedi Günay, "Türk'ün içi boşaldı!
Kendimizi gerçekten de iktidarsız hissediyoruz. Sindik.
Korku içindeyiz; yarın ne olacak korkusu, gelecek korkusu, hiçbir şeyi doğru yapamayacağımız korkusu, asla adam olamayacağımız korkusu.
Çocukluğu, sürgit aşağılanmakla, dayakla geçmiş yetişkinlerin ruh hali bizimkisi.


1992 yılında yapılmış bir tespit.

23 Mayıs 2016 tarihinde Dünya İnsani Zirvesi kapsamında 'Çatışmaların Önlenmesi İçin Siyasi Liderlik' panelinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon'un yanında otururken yaptığı konuşmadan bir bölüm :

Çatışma riski barındıran ihtilafların zamanında tespiti, bunlara vakitlice müdahale edilebilmesi için kritik öneme sahiptir.
Bunun için de kararlı, hızlı, şeffaf çalışan bir (BM) Güvenlik Konseyi'ne ihtiyacımız bulunuyor.
Biz her fırsatta bunu vurguluyor ve dünya 5'ten büyüktür diyoruz.


Uluslararası bir toplantıda,  Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon yanında otururken Cumhurbaşkanımız  "dünya 5'ten büyüktür" diyor, genel sekretere "kararlı değilsiniz, hızlı değilsiniz, şeffaf değilsiniz" diyor.
 "kes sesini", "sen kim oluyorsun da böyle konuşabiliyorsun" diyebilen hiç bir lider çıkmıyor.
Alev Alatlı haklı "Korku içindeyiz; yarın ne olacak korkusu, gelecek korkusu, hiçbir şeyi doğru yapamayacağımız korkusu, asla adam olamayacağımız korkusu. Çocukluğu, sürgit aşağılanmakla, dayakla geçmiş yetişkinlerin ruh hali bizimkisi."

Alev Alatlı haklı, çünkü o cümleleri 1992 yılında yazmıştı, o günkü Türkiye öyleydi.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 25 May 2016 10:59:44
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Alev Alatlı'nın "Viva La Muerte! • Yaşasın Ölüm" kitabından alıntı :

Ne düşündüğünü yüzünden okuyabiliyordum.
'İtaliklerle konuşmak,' diyorduk biz buna.
Karşısındakine, kırmak istemediği ya da anlamayacağını düşündüğü ya da abes bulduğu için dillendirmediği düşüncelerine 'italik nutuklar' derdik.

Son günlerde 'İtaliklerle konuşmaya' başlamamın sebebi :)

Sizin dünyanızın (Amerika'nın) öğrenme azmini kamçılayan tek bir şey vardır, o da bir şeyi biliyor olmanızın size sağlayacağı ekonomik fayda!

"Bu öğrendiklerimiz ne işe yarayacak?" sorusunun son versiyonu "Bu öğrendiklerimizin EKONOMİK FAYDASI nedir?"

"Sizin kültürünüzle baş edecek gücü elde edinceye kadar, Batı ile fazla yüz göz olmamamızda yarar görüyorum!
Niye biliyor musunuz? Bugüne kadar muhteşem ABD sadece kendi kültüründen olanlarla, yani, kendi hısım akrabalarıyla başa çıkabildi de ondan.
Ne zaman ki, bir Vietnam'a, İran'a, hatta Filistin'e çattı, yenildi.

ABD, Vietnam'da yenildi mi? Rambo öyle söylemiyor :)
ABD, 1992 yılında İran'a yenilmiş miydi yoksa 2016 yılında İran'a uygulanan ambargoyu kaldırmak zorunda kalınca mı yenilmiş oldu?
ABD 1992 yılında Filistin'de yenilmiş miydi yoksa  Eylül 2015 tarihinde Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda ilk defa Filistin bayrağı göndere çekildiğinde mi yenilmiş oldu? 

- "Merkezi 'ille de ben' olan, paylaşılmayan her şeye karşıyım,"

Mandıra Filozofu Mustafa Ali duymasın :)

Batılının kafası 'bir şeyin yapılması teknik olarak mümkünse, o zaman yapılmalıdır' kafasıdır.
Yani, nükleer silah yapmak mümkünse, hepimizi yok edecek olsa da yapılmalıdır.

Ay'a gitmek mümkünse, insanlar acından ölse de gidilmelidir.
Bu sibernetik toplumun aksiyomudur; teknotronik toplumun ana kuralı.
İnsancıl değerlere tümüyle tersmiş, onları siler geçermiş, ne gam!
Bu işi becermiş olmanın kibri, kendini beğenmişliği de cabası!"

Türkiye / Türk toplumu İnsancıl değerlerini muhafaza mı edecektir yoksa "nükleer silah" mı üretecektir?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 26 May 2016 11:42:35
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Alev Alatlı'nın "Viva La Muerte! • Yaşasın Ölüm" kitabından alıntı :

"Köle bizde de vardı."
"Hayır. Asya'da köle yoktur!" Kesti, attı!
"Yapma, Günay'cım! İstanbul'da, esir pazarında, para ile satılmıyorlar mıydı insanlar? Bunu nasıl açıklıyorsun?"
"Sen, Süleyman Paşa'nın türbesinde, paşa, lalası ve atının yan yana gömülmüş olmasını nasıl açıklıyorsun?"

Durdum. Günay da durdu.
Asya'da narsizm yoktur! Kendini beğenmiş bir Hintli düşünebiliyor musun? Vedalara bak, Upanişadlara bak.
Köle kültürü, Türklerde de yoktur.
Kölelerin inşa ettiği bir tek yol, bir tek saray, bir tek cami yoktur.
Oysa, Roma'ya bak. Bizdeki köleler daha çok savaş esirleri gibidirler.
Azat edildikleri zaman da gelemeyecekleri mevki yoktur.
Oysa, Batı medeniyetinin tarihi kölelerin tarihidir.

Tabii, şimdi 'köle' deyince senin aklına doğal olarak Amerika'ya satılık olarak zenciler geldiği için bu hükmü doğru değerlendirmeyebilirsin.
Ama, Yunan'ı ve Roma’yı düşün.Roma İmparatorluğunda, Roma vatandaşlarından başka herkes köledir.

Avrupa devletlerinin / milletlerinin SÖMÜRMEDİĞİ / köle olarak kullanmadığı herhangi bir topluluk var mıdır Dünya'nın herhangi bir noktasında?
Avrupa medeniyetin(?) kaynağıdır sömürmek / köle yapmak. Avrupa'nın medeni olduğuna / olabileceğine inananlar hiç tarih okumayanlardır.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 28 May 2016 18:24:28
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Alev Alatlı'nın "Viva La Muerte! • Yaşasın Ölüm" kitabından alıntı :

Bir düşünsene, barışın yüceltildiği bir uzay filmi neden yok?
Neden kitleler daha şimdiden, ortada fol yok yumurta yokken, 'galaksiler arası savaş'a koşullandırılıyorlar?
Anlasana, bu defa da, 'uzaylıları' yansıtılıyor ölü seviciliği. Ters halifelik işliyor yine.

Ters halifelik deyimi, İnsanın yeryüzünde Allah (c.c.)'ın halife olmasına yapılan bir göndermedir.

Uzay filmlerinde sürekli İSTİLA (Dünya'nın istilası veya insanları başka gezegenleri istilası) konu edinilir. Uzayda barış amaçlı seyahat mümkün değildir, illaki ölüm söz konusu olacak.


Öte yandan, 'Âlemlerin Rabbi, Âdem'in Yaratıcısı', insanoğlunu kendisine vekil tayin ediyor!
Kendi adına hareket etme yetkisi veriyor! Batı insanı kendisini böyle bir iltifata asla layık görmedi! Ezikliğinden kurtulamadı!"
İnsanın boyun eğme ve isyan etme özgürlüğünden bahsetti.
İslâm'ın insan görüşünde, insanın kimsenin kölesi filan olmadığını, itaatin ancak 'iyilik emredildiği zaman' şart olduğunu, bireyin iyi ile kötüyü ayırt edebilmek için her an uyanık olmakla yükümlü olduğunu ve kim emrederse emretsin, kötüyü reddetmek gerektiğini anlattı.

Batının İslam'dan öğreneceği çok şey var. İslam'ı öğrenirse özünü kaybedeceğini biliyor.
Mukadder olandan kaçış yok.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 29 May 2016 10:40:53
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Alev Alatlı'nın "Viva La Muerte! • Yaşasın Ölüm" kitabından alıntı :

Bak, teknoloji çığ gibi ilerliyor.
Elektronik çağ da bitti, bilgi çağı başlıyor.
Bu ne demek biliyor musun?
Bugüne kadar bilinen sınıflar kaybolacak, onun yerini 'bilenler' ve 'bilmeyenler', 'eğitilebilenler' ve 'eğitilemeyenler' diye iki sınıf alacak demek."

"Nasıl yani?"
"Bir örnek verirsem daha kolay anlayacaksın. Kaddafi’nin uçaklarını hatırlıyor musun?
İyi uçaklar oldukları halde pilotlar hedefi bulamamışlardı? Neden biliyor musun?
Refleksleri zayıftı. Düğmelere zamanında basamıyorlardı. Bu memleketteki ağırlığın farkında değil misin?
Kalk, bir sokağa bak. Bak, Türklerin hareketleri nasıl ağırdır!
Sürüklenir gibi yürürüz! Oysa, daha şimdiden hıza eğitimli, 'akıllı askerler' var.
Atari oyunlarıyla yetişen kuşakların göz/el koordinasyonlarını, becerilerini, bilgisayar öğreniminin kazandırdığı hızı düşünebiliyor musun?
Yirmi-otuz yıl içinde, tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar vahim bir 'bilenler ve bilmeyenler' ayrımı olacak.
Vahim, çünkü bilgi araçları da tıpkı üretim araçları gibi, sermayenin, yani nasıl anlatayım, Haydar'ın anısı gibi, elle tutulamayan, doğaötesi ama kesinlikle yönlendirici bir 'şey'in elinde olacak.
Bu 'şey' altın yığını değil, elmas yığını da değil, bilgi, ilişki, hırs, senet sepet gibi ('senet sepet'in nihayet 'verilmiş bir söz' olduğunu hatırlatıyordu) bir 'şey' olduğundan, el de konulamayacak.
Aradaki uçurum, bir kitap bulup okumakla, malumat edinmekle de kapatılamayacak.
Bildiğimiz anlamda 'kitap' da kalmayacak 'okuma' da.
Keşişlerin yazmalarını kilitli kapılar ardında sakladıkları karanlık çağlar gibi bir dönem başlayacak.
'Bilginin yayılamaması' hususunda bugüne dek söylenen her şey yeniden gündeme gelecek.
Daha da kötüsü, genetik mühendisliği ilerliyor.
Bu, Batı'nın, belki de herkesten daha vasıflı adamlar üretebileceği demek.
Bütün bunların anlamı şu:
Ya bu adamlar, daha bilgili, daha üstün olmanın sorumluluğunu taşıyacaklar, öğretilecekler, ona göre hazırlanacaklar ya da despot kesilecekler.
Şimdiki halde bir tür tanrıcılık oyunu oynamaları çok daha büyük bir ihtimalmiş gibi görünüyor.
Çünkü, çok güçlü olacaklar. Ve Batı bu gücü insanlığın emrine vermeyi bilmediği için, Türkler gibi 'bilmeyenler' ya da 'eğitilemeyenler' üzerinde mutlak ve sınırsız denetimi kurmak isteyecekler.


Her istenilenin gerçekleşmesi mümkün olmuyor.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 30 May 2016 10:09:08
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Alev Alatlı'nın "Viva La Muerte! • Yaşasın Ölüm" kitabından alıntı :

İkinci Sultan Mahmut'a, 'ilericilik' olsun diye, askerin başına Yunan şapkası giydirten hamakatı (Ahmaklık) düşünüyordum!
Ne diyordu bu kadın? Daha da büyük bir hamakat (Ahmaklık) fesi 'yasaklamak' mıydı?

'ilericilik', 'ilerleme' nedir?
İleride olduğuna inandığını TAKLİT etmek midir?
Peygamber efendimiz dönemindeki (İslam memleketlerindeki) yaşam tarzı ile bugünkü yaşam tarzı kıyaslandığında bir ilerleme olduğu söylenebilir mi?
Teknolojik gelişme, ilerlemeye delil olarak kullanılabilir mi?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 31 May 2016 17:53:11
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Alev Alatlı'nın "Viva La Muerte! • Yaşasın Ölüm" kitabından alıntı :

Almanya'daki Türkleri düşünüyordum. Bana 'ölmez otu'nu çağrıştıran bir direnç yok muydu? "Direniyoruz tabii. Bir kısmımız hâlâ direniyoruz.
Mamafih, Batılı, örneğin, Mevlâna'ya gidince biz de peşinden gideriz! O yüzden diyorum ya, 'ışık da batıdan gelir'."
"Ama, umutlu değilsin?!"
"Kısa vadede, hayır. Bilgi çağına giriyoruz. Ve dediğim gibi, Batılıların hiçbir insanca hazırlıkları yok. Bir Fromm'la, bir Edward Said'le olacak iş değil."
"Seni düşündüren, bu 'eğitilemezler' sınıfı dediğin şey, yanılıyor muyum?"
"Yooo, hayır. Tersine, beni 'eğitilenler' düşündürüyor.
Bilenler'in, bilgili olmanın sorumluluğunu nasıl taşıyacakları düşündürüyor.

'Eşitlik' denilen kandırmacaya sığınıp, bilmeyenlerle sidik yarışına çıkacaklarını ...bilmeyenlerin canlarına okuyacaklarını düşünüyorum."
'Eşitlik'in ilkel bir paylaşım biçimi olduğunu düşündüğünü biliyordum,
"Evet. 'Eşitlik'e değil, 'KARDEŞLİK'e inanıyorum.
'Eşitlik fiilen mümkün olmayan bir kandırmacadır.

İnsanlar kardeştirler ama eşit değil! Küçük kardeşiyle boks yapmaya kalkan bir ağabey düşünsene!
Bazen, bu eşitlik denen şeyin, güçlülerin güçlü olma sorumluluklarını sırtlarından atmak için uydurdukları bir kavram olduğunu düşünüyorum."
'Fraternité' evet, 'égalité' hayır! diyordu.
"İnsanın OPTİMUM (En uygun, en elverişli) pay alması başka şey, eşit pay alması başka şeydir.
Eşitlik olsun diye, bir bebekle bir delikanlının önüne aynı cins ve miktardaki yemeği mi koyacaksın?
Paylaşmak, azami doyumu sağlayacak bölüşümü becerebilmektir, biri aç kalırken ötekinin önüne yiyemeyeceği miktarı koymak değil!
Önemli olan bu bölüşümü gerçekleştirecek biyofilik yapılanmayı gerçekleştirebilmektir. "

'ışık da batıdan gelir' sözü ne kadar doğru?

Risale-i Nur Külliyatı Emirdağ Lahikası isimli eserde şu ifadeler mevcuttur :

Hattâ Hürriyetin birinci senesinde İstanbul'da Câmiü'l-Ezher'in Reis-i Uleması olan Şeyh Bahid Hazretleri (r.a.) İstanbul'da Eski Said'e sordu:
(Sorunun arapçası))
Said cevaben demiş:
(Cevabın arapçası)
Yani, "Osmanlı hükûmetindeki hürriyete ne diyorsun ve Avrupa hakkında fikrin nedir?"
O vakit Eski Said demiş:
"Osmanlı hükûmeti Avrupa ile hâmiledir; Avrupa gibi bir hükûmeti doğuracak. Avrupa da İslâmiyete hâmiledir; o da bir İslâm devleti doğuracak" Şeyh Bahid'e söylemiş.

Osmanlı İmparatorluğunun son zamanlarında konulan teşhisi dikkate alarak 'ışık da batıdan gelir' sözünü değerlendirmek daha isabetli bir sonuç alınmasına vesile olacaktır.
Batı İslam'ı yaşamaya başladığında (İslam'ı yaşayan batılıların) ışığı bize ulaşacaktır.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 01 Haz 2016 18:28:11
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Alev Alatlı'nın "Viva La Muerte! • Yaşasın Ölüm" kitabından alıntı :

"Bir düşün, peygamberler ve Marxlar 'seçim'e girselerdi, ne olurdu?"
Ne dediğini anlıyordum, tabii! İnsanoğlunun elinde paçavraya dönüşen düşleri düşünüyordum!
Uygulamada rezili çıkacaksa, 'teori'nin ne değeri vardı?

Demokrasinin en iyi yönetim biçimi olduğu bir ÖN YARGIDIR.
İyi olanlar, çoğunlukla demokratik seçimler sonucu ortaya çıkmaz.
Bir teorinin / düşüncenin iyi olması, uygulamasının da iyi olacağı anlamına gelmez.
Uygulanmakta olanı (daha) iyi hale getirmek / iyileştirmek mantıklı olandır.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 02 Haz 2016 10:43:42
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Alev Alatlı'nın "Viva La Muerte! • Yaşasın Ölüm" kitabından alıntı :

"Bana hakikati değil, kendini ver," dedi, Cemil Meriç'ten alıntı yapıyordu,
'"Kendini, yani rüyanı! Olmak istediğin gibi görün, olduğun gibi değil!
Zaten nasıl olduğunu, ne olduğunu biliyor musun? Her yalan bir yaratış."

İnsanlar çoğunlukla kendilerini tanımazlar.
Kendilerini tanımadıkları için (gelecekte) kim olabilecekleri hususunda da fikir sahibi değillerdir.
Bu nedenle ÖNCELİĞİN insanın kendisini tanımaya çalışmasında olması gerektiğine inanıyorum.
Bu konuda daha önce yaptığım paylaşımlardan bazıları :

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 03 Haz 2016 09:48:11
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Alev Alatlı'nın "Viva La Muerte! • Yaşasın Ölüm" kitabından alıntı :

Batı medeniyetinin nekrofilik kıyıcılığının alternatifi, biyofilik İslâmiyet'tir.
Erich Fromm, 'Yaşayanı sevmek ya da ölüyü sevmek! Her insanın karşı karşıya geldiği temel bir seçenektir, insanoğlunun yaradılışı biyofilyaya müsaittir; ancak, psikolojisi nekrofilyaya yönelebilir,' derken,
Müslümanların 1400 yıldır söyledikleri bir şeyi tekrar ediyor:
İnsanoğlunun çamur ve Allah'ın nefesi gibi birbirine zıt iki unsurdan oluşmuş olması.
Yaradılışındaki çamura, yani, kıyıcı nekrofilyaya, doğru alçalmak da, Allah'a rahman, rahim ve gaffar olan Allah'a, yani biyofilyaya doğru yükselmek de onun bileceği iştir, çünkü özgür iradesi vardır."

Nekrofili, necro (ölü) kelimesinden türetilmiş bir tür cinsel yönelim bozukluğu çeşididir. Nekrofili insanlar, ölü İNSANLARA karşı ilgi duymaktadır.
Biyofili hipotezi insan benliği ve diğer yaşayan sistemler arasında içgüdüsel bir bağ olduğunu öne sürer. Bu hipotez, Edward O. Wilson'ın Biophilia adlı kitabıyla gündeme gelmiştir.
Biyofili, yaşama ve yaşayan sistemlere karşı duyulan sevgidir.
Alev Alatlı, "nekrofilik" kelimesine yüklediği anlam romanın ana karakteri Günay Ropdoplu'nun ağzından şu şekilde ifade edilir :
- Ben geçmişi yücelten bir ölü-sevici değilim!
Alev Alatlı, tarihin çeşitli dönemlerinde (olumlu / olumsuz) etkili olmuş kişilerin yüceltilmesini eleştirmek / küçümsemek  için kullanır.
"nekrofilik" kelimesiyle, yeni şeyler üretmekte acze düşmeyi, geçmişte yapılanları / söylenenleri tekrar etmeyi kınamaktadır.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 04 Haz 2016 08:24:28
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Alev Alatlı'nın "Viva La Muerte! • Yaşasın Ölüm" kitabından alıntı :

"Yine de, seni dergâha götüremiyorum," diye takıldım, Müslüman olmadığını ima ediyordum, "Örtünmek işine gelmiyor! Kara çarşaf estetik duyarlılığını incitiyor."
Neyin intikamını alıyordum bilmiyorum, ama intikam aldığım kuşkusuzdu! Ne ki, Günay tınmadı,
"Bak, o doğru," dedi, gözlerimin içine bakarak, "Ama, unutma ki, Ku-ran, Burda Model misali, patron vermiyor!"
"Ne demek istiyorsun?"
"Açık, değil mi? Kuranı Kerim'in arkasından, boy boy kara çarşaf patronları çıkmıyor!
Kara çarşaf vahiy değil, bir tür moda! Tesettür, bindallı ile de, kaftanla da gerçekleştirilebilir.

Kara çarşaf gerçekten çirkin bir kılık. Ama, ben de TRT değilim, âlemin zevkini yönlendirmek gibi bir davam olamaz."

TRT'nin objektif yayın yapmadığı her dönemde ifadelendirilmiştir.
TRT'nin "objektif olması gerektiği / objektif olması iyi bir şeymiş" gibi bir ÖN YARGI vardır.
TRT'nin "objektif olması" kuruluş amacına aykırıdır.
Diğer medya kuruluşlarının "sahibinin sesi" olmasını doğal olması gibi TRT'nin de  "sahibinin sesi" olması gayet DOĞALDIR.
Önemli olan TRT'ye kimin sahip çıktığıdır. Devlet sahip çıkarsa devletin sesi olur, millet sahip çıkarsa milletin olur vs.

Türk halkı (Egitimhane ailesi) olarak, TRT'ye sahip çıkmadığımız / sürekli YIKICI eleştiriler yaptığımız için, her dönemde TRT başkalarının sesi olmuştur.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 05 Haz 2016 10:12:05
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Alev Alatlı'nın "Viva La Muerte! • Yaşasın Ölüm" kitabından alıntı :

Dünyanın en kanlı katliamlarını yaratmış, ırkçılıktan, faşizmden, nükleer silahlardan sorumlu bir medeniyetin şakşakçılarının Müslümanlara söyleyeceği bir tek sözleri olamaz!
Kaldı ki, biz Türk’üz, Ortadoğulu bile değiliz!
Biz bu topraklara geldiğimizde İsa doğalı 1071 yıl olmuştu!"
"Yani?"
"Yani, Akdeniz havzası Samileri ile Aryanları çoktan bütünleşmişlerdi. Biz yabancıyız."
"İslâmiyet'e de mi?"
"Resmi İslâmiyet'e de."

"Çok oldun, ama!" dedim, "Batılı değiliz dediğini anlıyorum. Ortadoğulu değiliz de ne demek!"
"Değiliz!" dedi Rodoplu, bir yandan da gülüyordu.
"Yoruldum artık. Bir başka zaman anlatırım, olur mu?"

Türkler olarak, nereye AİTİZ?
  • Yıllardır Avrupa Birliğine üye olmaya çalışıyoruz.
  • Son yıllarda hızlanan İslam Birliği çalışmalarının baş aktörüyüz.
  • [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinde paylaştığım bilgiler dikkate alındığında Türk Birliği için çalışmalar yapılmakta.
  • Son yıllarda yeni açılan büyükelçiliklerin, hangi kıtada yoğunlaştığına baktığımızda ve [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] paylaştığım bilgiler dikkate alındığında AFRASYA (Afrika - Asya Birliği) alanında da çalışmalar yapılıyor.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinde şu ifadeleri paylaşmıştım :
Alıntı
Toplumumuzda çok güçlü bir iletişim mevcuttur, sadece iletişim sağlıklı değildir.
Biraz daha NET söylemek gerekirse toplumumuz ERGENLİK DÖNEMİNE girmiştir.
Bilindiği gibi ergenlik dönemlerinde ebeveynler ile ergenlik dönemine giren arasında sağlıklı bir iletişimin kurulması çok zordur.
Siyasetçiler, öğretmenler, doktorlar vs. toplumun ebeveynleri konumundadırlar.
Toplumun geri kalan kısmı ise ergenlik dönemini yaşamaya başlamıştır ve ergen insan özelliklerini göstermektedir.
Diğer bir deyişle toplumumuz kimlik bunalımı yaşamakta ve kimliğini tanımlamaya/kabul ettirmeye çalışmaktadır.
Daha önce çocukluk döneminde olan toplumumuz, siyasetçilerin, öğretmenlerin, doktorların vs. sözünden çıkmayan bireylerden oluşurken, artık özgürlüklerine sahip çıkma çabasındadırlar.
Türk toplumu olarak nereye AİT olduğumuz konusunda bir ARAYIŞ mevcuttur.
Bu arayışın en geç 2023 yılında sona ermiş olacağını umut ediyorum.
Toplumsal kişiliğimizin oturması, günümüzde yaşanan buhranların asgariye düşmesine vesile olacaktır.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 06 Haz 2016 08:33:11
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Alev Alatlı'nın "Viva La Muerte! • Yaşasın Ölüm" kitabından alıntı :

'Bizimle gel!' diyordu keşiş, yaşlı din adamına, sakin ve baştan çıkarıcı bir sesle. 'Sayımız az ama bir avuç maya bütün hamuru kabartmaya yeter.'

Egitimhane ailesi olarak, hamuru kabartmaya yetecek (aktif katkıda bulunan kişi) sayısına ulaşamadık mı?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 06 Haz 2016 08:34:20
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Alev Alatlı'nın "Viva La Muerte! • Yaşasın Ölüm" kitabından alıntı :

Yaşlı din adamı gelmiyordu.
'Kötüsün,' dedi, genç keşiş, Kötüsün. İnsanlara acıman gerekir. '
'Delikanlı, en yüce şeyin iyilik olduğunu mu sanıyorsun?'
'Evet.'
'Değil işte! En yüce şey özgürlüktür. Daha doğrusu, özgürlük uğruna verilen savaş.'
'Sevgi, değil mi?'
'Hayır. Özgürlük uğruna verilen savaş.'
'Öyleyse neden vaazlarında hep aynı şeyi, sevgi sözcüğünü söyleyip duruyorsun?'
Sevgi, son değil başlangıçtır. Harekete geçmesi için halkı sarsmak gerektiğinden, 'Sevgi, sevgi!' diye haykırıyorum boyuna.
Ama tek başıma ya da Tanrı ile konuşurken, sevgi demiyor, özgürlük uğruna savaş diliyorum.'
'Peki, ama o zaman özgürlüğe yüklediğin görev ne?'
İhtiyar adam, 'Özgürlük,' dedi, titreyen bir sesle, 'Özgürlük, bir hedefe yönetmez.
Yeryüzünde özgürlüğe rastlanmaz.  Yeryüzünde rastlanılan tek şey, özgürlük uğruna verilen savaştır.
Erişilmeze erişmek için savaşıyoruz, insan bu yüzden hayvanlıktan kurtuldu. Ama yeter bu kadarı. Özgürlük ölümdür.'


 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK