[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] öğretmene sonuna kadar katılıyorum bir veli olarak. Herkes birbirini anlamak istediği kadar anlıyor. Burası hak arama merci değilki. Dogru bilgiye ulaşmak ya da hakkını aramak isteyenler ilgili kurumların gerekirse kapısını aşındırabilmeli.
Aynen. Bunu yaparken de bilinçli davranmalı. Bir haksızlık varsa sonuna kadar gitmeli. Mülakat yapıldığına göre kesin torpil dönüyordur, kimin çocuklarının girdiğini biliyoruz vb. söylemlerle insanları itham altında bırakmak olmaz. Bazı veliler işi öyle bir boyuta vardırıyorlar ki aklınız hayaliniz durur. Kanser hastası öğretmeni rapor alıyor diye şikayet eden mi istemezsiniz, kendi çocuğunu tablet sınavına soktu diyen mi... Ben de öğretmenim, ikinci aşamanın sorularını söyleseniz diye RAM'ı arayan bile var ki söylerken utanıyorum bunu yapan da öğretmen. Yani mesleği fark etmiyor. Bir de velilerimizi iyice bilinçlendirmemiz lazım. Çocuk ikinci aşamayı geçemediyse bu onun zeki olmadığını göstermiyor. Belki o gün hastaydı, erken kalktı, yoruldu, tam sınırda kaldı. Bilemeyiz. Belki testörün soğuk tavrından etkilendi, belki gözetmen çıkabilirsiniz deyince çıkması gerektiğini düşündü. Karşımızdakiler çocuk, çabuk etkileniyorlar. Ailelerin veya öğretmenlerin tavırlarından dolayı kötü etkilenmemeliler. Çocuk masaya çarptığında masayı döversek ilerde araç kullanırken yayaya çarptığında arabama zarar verdin deyip çarptığı insanın üzerine yürür. Sen herşeyin en iyisine layıksın tavrıyla yetiştirirsek ilerde insanlardan aynı davranışı bekler ve çok üzülür. Bilsem sınavına girmeden önce oraya girmenin ne kadar önemli olduğunu davranışlarımızla hissettirsek çocuk giremediği zaman çok üzülür. Haksızlıklarla sonuna kadar mücadele etmeli ama haklı gerekçelerle ve kırıp dökmeden yapmalı.