Bir Film Bir Yorum

Çevrimdışı black-eagle

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 296
  • 196
  • 296
  • 196
# 01 May 2017 11:53:38
Yıldızlararası(Interstellar) 2014, İngiltere-ABD, Tür: Bilim Kurgu, Konu: Yeni bir dünya arayışı. Bugüne kadar hep dünyayı çeşitli şekillerde kurtarmaya yönelik filmler yapmış olan Hollywood sektöründe nihayet birisi(Cristopher Nolan) uzay-zaman ve diğer gökbilimi terimlerini kullanarak kaliteli bir film yaptı. Film sadece yıldızlar ve galaksiler arası yolculuğu, görsel efektleri ile kalmıyor. Einstein'in genel görelilik ve özel görelilik kuramlarını kullanarak "zaman" kavramının evrenin her yerinde aynı olmadığını, hareketin ve boyutun zamanı etkileyebileceğini bize gösteriyor. Tabi ki kurgulanan unsurlar da var filmde. Solucandeliği ve karadelik gibi teori aşamasında kalmış unsurlar var. Ancak filmde anlatılan yeni gezegen arayışı NASA tarafından halihazırda araştırılmaktadır. Karadelikler de varlığı ispatlanmış olmakla birlikte henüz haklarında detaylı bilgi bulunmuyor. Eğer uzay fiziği ve gökbilime merakınız varsa yıllar sonra bile defalarca izlemekten sıkılmayacaksınız.

Çevrimdışı RAMSES1

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 983
  • 5.117
  • Okul Müdürü
  • 983
  • 5.117
  • Okul Müdürü
# 01 May 2017 22:25:51
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Yorumunuz için teşekkürler öğretmenim.

Bahsi geçen teknokültür, bilim ve teknolojinin olanak ve araçlarını kullanarak ekonomi tabanlı bir gelişim seyri izliyor. Kar marjlı rekabet ekonomisinde insan dahil her şey bir araçtır. Girişimcinin satış yapacağı pazarı tanıması ve rekabet araçlarının giderek daha karmaşık hale gelmesi nedeniyle ruhtan bilinçaltına, dna düzeyinde, nano ölçeklerde derine inmeleri kaçınılmaz oluyor.

Korkarım ki atomlarınızın mahremiyetini korumanız eskisi gibi kolay olmayacak :)

Beynin sırları ve zihin üzerinde harıl harıl çalışıyorlar. Düşünce bir çeşit frekanstır. Yeni çalışma alanı bu. Şunu düşünebiliyor musunuz! Yolda yürürken sadece sizin duyabileceğiniz bir ses...

Yeterince geliştirilmiş bir bilim sihirden farksız olur. İşler o derece yani...
insan cennetten kovulduğu dan bu yana , kendi cennetinin inşası ile meşgul.ilk yazı eğitimi Yunan'da sofistler eliyle yayginlastirilinca, Sokrates te yazının insanın aptallastiracağını dile getirmişti.soyledigi göreli olsada çıktı.bu serüven bitmedi.her gelen yenilige karşı bir Sokrat tutumu içinde olsakta,zamanla onsuz düşünemez olacağız.godotu beklemeye de kimsenin mecali yok,aslında.cenneti var etme gayreti çoğunlugun cehennemi olsa dahi, önüne geçilmiyor malasef.ama dayanabildigim kadar Ömer Lütfü Akadci kalacağım.ve çay içmeyecegim.
fizik bu evrende geçerli olabilir ama ben başka bir evrenin düşüyle yaşamaya devam edeceğim.

Çevrimdışı RAMSES1

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 983
  • 5.117
  • Okul Müdürü
  • 983
  • 5.117
  • Okul Müdürü
# 01 May 2017 22:29:43
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Yıldızlararası(Interstellar) 2014, İngiltere-ABD, Tür: Bilim Kurgu, Konu: Yeni bir dünya arayışı. Bugüne kadar hep dünyayı çeşitli şekillerde kurtarmaya yönelik filmler yapmış olan Hollywood sektöründe nihayet birisi(Cristopher Nolan) uzay-zaman ve diğer gökbilimi terimlerini kullanarak kaliteli bir film yaptı. Film sadece yıldızlar ve galaksiler arası yolculuğu, görsel efektleri ile kalmıyor. Einstein'in genel görelilik ve özel görelilik kuramlarını kullanarak "zaman" kavramının evrenin her yerinde aynı olmadığını, hareketin ve boyutun zamanı etkileyebileceğini bize gösteriyor. Tabi ki kurgulanan unsurlar da var filmde. Solucandeliği ve karadelik gibi teori aşamasında kalmış unsurlar var. Ancak filmde anlatılan yeni gezegen arayışı NASA tarafından halihazırda araştırılmaktadır. Karadelikler de varlığı ispatlanmış olmakla birlikte henüz haklarında detaylı bilgi bulunmuyor. Eğer uzay fiziği ve gökbilime merakınız varsa yıllar sonra bile defalarca izlemekten sıkılmayacaksınız.
daha önce de duydum bu filmi.simdi merak ettim.

Çevrimdışı RAMSES1

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 983
  • 5.117
  • Okul Müdürü
  • 983
  • 5.117
  • Okul Müdürü
# 02 May 2017 00:34:55
...

Çevrimdışı RAMSES1

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 983
  • 5.117
  • Okul Müdürü
  • 983
  • 5.117
  • Okul Müdürü
# 02 May 2017 00:39:32
 :'(

Çevrimdışı black-eagle

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 296
  • 196
  • 296
  • 196
# 04 May 2017 15:49:08
Kimlik(Identity) 2003, ABD, Tür: Psikolojik Gerilim, Konu: Kişilik bozukluğu. Fırtınalı bir gecede tesadüfen yolları kesişen on yabancının yaşadıklarını anlatan, ilk başta birbirinden kopuk olaylar izlenimi veren fakat peyderpey olayların ilintisi anlaşılabilen senaryo var. Son sahneye kadar gerilimi ve gizemi diri tutan filmde oyuncuların performansı üst düzey. Filmi izledikten sonra bu türde daha iyisini bulmak sizin için oldukça zor olacak.

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.799
  • 1.346
  • 2.799
# 07 May 2017 10:33:03
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
insan cennetten kovulduğu dan bu yana , kendi cennetinin inşası ile meşgul.ilk yazı eğitimi Yunan'da sofistler eliyle yayginlastirilinca, Sokrates te yazının insanın aptallastiracağını dile getirmişti.soyledigi göreli olsada çıktı.bu serüven bitmedi.her gelen yenilige karşı bir Sokrat tutumu içinde olsakta,zamanla onsuz düşünemez olacağız.godotu beklemeye de kimsenin mecali yok,aslında.cenneti var etme gayreti çoğunlugun cehennemi olsa dahi, önüne geçilmiyor malasef.ama dayanabildigim kadar Ömer Lütfü Akadci kalacağım.ve çay içmeyecegim.
fizik bu evrende geçerli olabilir ama ben başka bir evrenin düşüyle yaşamaya devam edeceğim.

İnsan kendisine verilmiş akıl ve irade neticesinde (sorumluluğuna katlanmak şartı ile) seçimlerinde hür bırakılmış. Sokrates gibi yaşamak, godotu beklemek, yada beklememek gibi bir zorunluluğumuz yok öğretmenim.

Fiziğin ilkeleri ile şekillenen, yer çekimine bağlı bir dünyada düşüncelerimizin oluşturduğu algı, olgu ve kavramlarımızın şekillendirdiği bir hayatı yaşıyoruz her birimiz. Bir çeşit tasarım hayat biçimi. Daha iyisini yapabiliyorsanız bulup yaşarsınız. Kendini bilen, tanıyan herkes kendi hayat filminin baş rolünde, bunda bir gariplik yok ;)

Bilim ve teknoloji fiziğin berisine dair sınırlı içeriklerle meşgul. Ötesine dair sınır koyma yada engelleme gücüne henüz sahip değil. Öyle bir evren düşleyebiliyor iseniz ne mutlu size... Hayallerin sınırı yok, bildiğiniz üzere :)

Çevrimdışı RAMSES1

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 983
  • 5.117
  • Okul Müdürü
  • 983
  • 5.117
  • Okul Müdürü
# 07 May 2017 13:02:39
Ya fizik yalan söylüyorsa.

Çevrimdışı RAMSES1

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 983
  • 5.117
  • Okul Müdürü
  • 983
  • 5.117
  • Okul Müdürü
# 07 May 2017 13:07:35
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
İnsan kendisine verilmiş akıl ve irade neticesinde (sorumluluğuna katlanmak şartı ile) seçimlerinde hür bırakılmış. Sokrates gibi yaşamak, godotu beklemek, yada beklememek gibi bir zorunluluğumuz yok öğretmenim.

Fiziğin ilkeleri ile şekillenen, yer çekimine bağlı bir dünyada düşüncelerimizin oluşturduğu algı, olgu ve kavramlarımızın şekillendirdiği bir hayatı yaşıyoruz her birimiz. Bir çeşit tasarım hayat biçimi. Daha iyisini yapabiliyorsanız bulup yaşarsınız. Kendini bilen, tanıyan herkes kendi hayat filminin baş rolünde, bunda bir gariplik yok ;)

Bilim ve teknoloji fiziğin berisine dair sınırlı içeriklerle meşgul. Ötesine dair sınır koyma yada engelleme gücüne henüz sahip değil. Öyle bir evren düşleyebiliyor iseniz ne mutlu size... Hayallerin sınırı yok, bildiğiniz üzere :)
hür irade ve evrenin elverdiği imkanlar.sanirim bir çelişki var.sunulan secimler hür iradeye dayanmaz.ve deneysel bilimin bulguları ile yaşamak bilimcilik olur.bilimsel arastirmanin temel ilkelerinden birinin de yanlışlama olduğunu çok iyi bildiğinize eminim öğretmenim.

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.799
  • 1.346
  • 2.799
# 09 May 2017 18:11:59
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
hür irade ve evrenin elverdiği imkanlar.sanirim bir çelişki var.sunulan secimler hür iradeye dayanmaz.
Çelişki olduğunu sanmıyorum öğretmenim. Dayanak noktanızı belirtirseniz daha açıklayıcı bir cevap vermem mümkün sanırım.

Çevrimdışı RAMSES1

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 983
  • 5.117
  • Okul Müdürü
  • 983
  • 5.117
  • Okul Müdürü
# 09 May 2017 20:41:26
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Çelişki olduğunu sanmıyorum öğretmenim. Dayanak noktanızı belirtirseniz daha açıklayıcı bir cevap vermem mümkün sanırım.
dayanak noktası mı.belirttim ama.tesekkurler iyi sohbetiniz icin...iyi akşamlar öğretmenim.

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.799
  • 1.346
  • 2.799
# 11 May 2017 23:43:05
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
dayanak noktası mı.belirttim ama.tesekkurler iyi sohbetiniz icin...iyi akşamlar öğretmenim.
Belirttiğiniz dayanak noktasını zaten önceki mesajımda satır aralarında belirterek sanmıyorum demiştim. Halen de sanmıyorum. İnşallah geniş bir zamanda "sanmama" kısmına açıklık getirmek, yazmak nasip olur.

Çevrimdışı RAMSES1

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 983
  • 5.117
  • Okul Müdürü
  • 983
  • 5.117
  • Okul Müdürü
# 12 May 2017 00:32:43
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Belirttiğiniz dayanak noktasını zaten önceki mesajımda satır aralarında belirterek sanmıyorum demiştim. Halen de sanmıyorum. İnşallah geniş bir zamanda "sanmama" kısmına açıklık getirmek, yazmak nasip olur.
dayanak noktası şu,ilişkiler,bağlam ... baskasina varolmayi öğütleyen bir akıl.gerisi, 'fiziğin berisi' sizin tabirle..yani deneysel ve gozlemsel olan irrasyonaldir,diyorum.
Sinema da başkasına varolmayi ele alan yapıtların ölümsüzlüğünu vurguladim.ama siz ,nacizane fikrimi küçük gören bir değerlendirme yaptınız.fizik bilginize dayanan üstünlük duygusu söylediklerimi yanlış anlamaniza vesile oldu.ozetle, yaratılan sinema toplumsal kültürel tüm edimler gibi bilimin şemsiyesi altında ve biz bu akıldışı ,-ki ilişkilerden soyutlandigi için akıl dışıdır.-durum karşısında çaresiz durumdayız.burada hür irade olamaz.cunku sunum vardır.secimler sunulur ve biz seçeriz.Evrenin imkanları, özgürlüğü kısıtlar.iyi geceler öğretmenim.
Veeeeee bilimin canı cehenneme.sihri bir ilizyondan başka bir şey olamaz.
Not: Karl popper ı okumanızı tavsiye ederim.

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.799
  • 1.346
  • 2.799
# 13 May 2017 18:17:55
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
dayanak noktası şu,ilişkiler,bağlam ... baskasina varolmayi öğütleyen bir akıl.gerisi, 'fiziğin berisi' sizin tabirle..yani deneysel ve gozlemsel olan irrasyonaldir,diyorum.
Sinema da başkasına varolmayi ele alan yapıtların ölümsüzlüğünu vurguladim.ama siz ,nacizane fikrimi küçük gören bir değerlendirme yaptınız.fizik bilginize dayanan üstünlük duygusu söylediklerimi yanlış anlamaniza vesile oldu.ozetle, yaratılan sinema toplumsal kültürel tüm edimler gibi bilimin şemsiyesi altında ve biz bu akıldışı ,-ki ilişkilerden soyutlandigi için akıl dışıdır.-durum karşısında çaresiz durumdayız.burada hür irade olamaz.cunku sunum vardır.secimler sunulur ve biz seçeriz.Evrenin imkanları, özgürlüğü kısıtlar.iyi geceler öğretmenim.
Veeeeee bilimin canı cehenneme.sihri bir ilizyondan başka bir şey olamaz.
Not: Karl popper ı okumanızı tavsiye ederim.
Genel olarak şunu söyleyebilirim öğretmenim:

Yazdıklarımın temel amacı paylaşmadır. Ayrıca düşündürtme amacı da söz konusudur. Bu forumu herkese açık hale getirirken de bunu en başta da belirtmiştim. Hepimizin yazmaktan, konuşmaktan, çizmekten, boyamaktan, tasarlamaktan temel gayesi kendini ifade etme, anlatma, anlama ve anlaşılma çabasıdır. Tümü paylaşmaya yöneliktir.

Bir ücret karşılığında yapmıyoruz. Nihayetinde paylaşma niyeti taşımaktadır. Fakat herhangi bir kıyasla 'küçük görme' amacı yoktur. En azından şahsım olarak, yazdıklarımın tümünde o niyette, (bilgi yarıştırmak, galip gelmek niyetinde) olmadığımı bilmenizi isterim.

İnsanların farklı fikirleri, düşünceleri ele almak, karşılaştırmak, kendi düşüncelerine göre yeniden yorumlamak gereği de buna hizmet eder. Bilgi paylaşımından yeni şeyler öğrenmek gayem olabilir ancak, kendi doğrularımı dayatmak, karşı fikri küçük düşürmek gibi hedefler amaçlarım içinde yer almıyor. Açık bir suçlama yoksa, bunda art niyet aramak da gerekmiyor.

Tartışma, eleştirme gayesinde 'üstün gelme' duygusu en başta beni rahatsız eder. Ukalalık etmemek için çoğu kez düşüncelerimi, bildiklerimi törpülemeyi de prensip olarak tercih ederim. Bu, gönül kırmamak niyetimden ileri gelir. Sabit fikirli değilim. İdeolojilere de inanmam.

Burada yazdıklarımla ben; ne deneysel bilimciliğin, ne dogmatik bilginin ne de din veya başka bir ideolojinin, ekonomik veya sosyal sistemin (tercihlere saygı ile birlikte) tüccarı konumunda değilim, olmak zorunluluğum da yok. Doğrularım budur "herkes uyacak" gibi bir dayatmam da söz konusu değil. Yazdıklarımdan kendinize veya bir başkasına kızacak bir opsiyon da yok sanırım. İçiniz rahat olsun.
............................. ............................. ....................

O bir kaç mesajda söylemek istediklerim; fizik yasaları veya yer çekimi kanunları bana bunu zorla yaptırmıyor. Kendi tercihim ve seçimlerimle inandıklarımı sergiliyorum. Herkes karakter seçimleri ile kendi hayat filminin yönetmeni ve kahramanı konumunda. Söylediklerimin beğenilmesi veya beğenilmemesi gibi bir kaygı taşımıyorum.

Hayata dair seçimlerimizde hür irade benim için vardır, size göre sınırlı bir evrende seçimlerimiz hür iradeye dayanmaz, yoktur. İnsana, hayata, bilime ve evrene bakış açılarımız nedeniyle bazı noktalarda benzer, bazı noktalarda ayrışıyor olmak son derece doğal bir şey. Tasarım bir hayat içinde de olsak, tercihlerimizle onu ve kendimizi şekillendiriyoruz. Sınırlı bir evrende, sınırlı varlıklar olarak yine de hür iradeye sahip olduğumuzu düşünüyorum.

Düşüncelerimiz, seçimlerimiz ne olursa olsun saygıya değer. Çünkü hiçbirimiz; karakterimiz, şeklimiz, tercihlerimiz, beğenilerimiz v.s noktasında bir diğerinin tıpkısı, fotokopisi değiliz. Olmak zorunluluğumuz da yok. Saygılar öğretmenim..

Çevrimdışı RAMSES1

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 983
  • 5.117
  • Okul Müdürü
  • 983
  • 5.117
  • Okul Müdürü
# 13 May 2017 20:13:45
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Genel olarak şunu söyleyebilirim öğretmenim:

Yazdıklarımın temel amacı paylaşmadır. Ayrıca düşündürtme amacı da söz konusudur. Bu forumu herkese açık hale getirirken de bunu en başta da belirtmiştim. Hepimizin yazmaktan, konuşmaktan, çizmekten, boyamaktan, tasarlamaktan temel gayesi kendini ifade etme, anlatma, anlama ve anlaşılma çabasıdır. Tümü paylaşmaya yöneliktir.

Bir ücret karşılığında yapmıyoruz. Nihayetinde paylaşma niyeti taşımaktadır. Fakat herhangi bir kıyasla 'küçük görme' amacı yoktur. En azından şahsım olarak, yazdıklarımın tümünde o niyette, (bilgi yarıştırmak, galip gelmek niyetinde) olmadığımı bilmenizi isterim.

İnsanların farklı fikirleri, düşünceleri ele almak, karşılaştırmak, kendi düşüncelerine göre yeniden yorumlamak gereği de buna hizmet eder. Bilgi paylaşımından yeni şeyler öğrenmek gayem olabilir ancak, kendi doğrularımı dayatmak, karşı fikri küçük düşürmek gibi hedefler amaçlarım içinde yer almıyor. Açık bir suçlama yoksa, bunda art niyet aramak da gerekmiyor.

Tartışma, eleştirme gayesinde 'üstün gelme' duygusu en başta beni rahatsız eder. Ukalalık etmemek için çoğu kez düşüncelerimi, bildiklerimi törpülemeyi de prensip olarak tercih ederim. Bu, gönül kırmamak niyetimden ileri gelir. Sabit fikirli değilim. İdeolojilere de inanmam.

Burada yazdıklarımla ben; ne deneysel bilimciliğin, ne dogmatik bilginin ne de din veya başka bir ideolojinin, ekonomik veya sosyal sistemin (tercihlere saygı ile birlikte) tüccarı konumunda değilim, olmak zorunluluğum da yok. Doğrularım budur "herkes uyacak" gibi bir dayatmam da söz konusu değil. Yazdıklarımdan kendinize veya bir başkasına kızacak bir opsiyon da yok sanırım. İçiniz rahat olsun.
............................. ............................. ....................

O bir kaç mesajda söylemek istediklerim; fizik yasaları veya yer çekimi kanunları bana bunu zorla yaptırmıyor. Kendi tercihim ve seçimlerimle inandıklarımı sergiliyorum. Herkes karakter seçimleri ile kendi hayat filminin yönetmeni ve kahramanı konumunda. Söylediklerimin beğenilmesi veya beğenilmemesi gibi bir kaygı taşımıyorum.

Hayata dair seçimlerimizde hür irade benim için vardır, size göre sınırlı bir evrende seçimlerimiz hür iradeye dayanmaz, yoktur. İnsana, hayata, bilime ve evrene bakış açılarımız nedeniyle bazı noktalarda benzer, bazı noktalarda ayrışıyor olmak son derece doğal bir şey. Tasarım bir hayat içinde de olsak, tercihlerimizle onu ve kendimizi şekillendiriyoruz. Sınırlı bir evrende, sınırlı varlıklar olarak yine de hür iradeye sahip olduğumuzu düşünüyorum.

Düşüncelerimiz, seçimlerimiz ne olursa olsun saygıya değer. Çünkü hiçbirimiz; karakterimiz, şeklimiz, tercihlerimiz, beğenilerimiz v.s noktasında bir diğerinin tıpkısı, fotokopisi değiliz. Olmak zorunluluğumuz da yok. Saygılar öğretmenim..
tesekkurler.guzel duygularınız için.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK