Birleştirilmiş Sınıf Öğretmenleri Günlüğü 2019-2020

Merhabalar sayın hocalarım. Köy okulunda müdür yetkiliyim.
Ana sınıfına elektrik aboneliği açılmamış. Elektrik şirketinden icra takibi kağıdı geldi. İlçe mem soruşturma açarsa ne ceza alırım?
Her iş öğretmenin işi miymiş hocam, önce onu bir sorun. Öğretmenlikten başka her şeyi yapıyoruz. Kafamız ona yirmiye bölünüyor!

  Birleştirilmiş sınıflarda sınıf yönetimi nasıl olmalıdır? 

   Aynı anda hem 1. sınıflara okuma yazma öğretmek, aynı zaman diliminde 4. sınıflara yazılı sınav hazırlamak, arada kaynayan 2 ve 3 leri sessizce yerinde bekletmek. 
   
  Yeterliliğiniz var mı yok mu buna bakılmadan, üstüne, ingilizce, din kültürü, resim, müzik, spor etkinliği yaptırmak. İdari işlere, temizlik işlerine, Meb' in ve  velilerin desteğine hiç girmeyeceğim bile.

 (Benim en kızdığım taraf, üniversitelerin bizi boş işler boş dersler ile ilerde neler ile karşılaşabileceğimizi anlatamadan, gösteremeden, inanın manav dükkanı idare edemeyecek insanlara akademik yetki verilmesi ve öğrenciyken bizimde bu eğitimi, ailemizin iyi zannetmesi; aile  teşvikiyle kendimizi mevcut konumda bulduğumuz sonuç... )

  BSO'ya en küçük çözüm ararken bile insanın isyan edesi geliyor. Tek iyi tarafı istediğiniz kadar isyan etme şansınız olması. Çünkü nasıl olsa sizi kimse dinlemiyor, İlçenin kadrolu dilencisiyiz, Şube müdürü sizi gördü mü kaçacak yönetmelik arar, İlçe müdürü hep meşguldür, tam size söz verdiği sırada siz sevinirken ya tayini çıkar, ya bir okula müdür olur, ya da yemeğe çıkmış, cumaya gitmiş olur. ( Üstte Torpiliniz, dayınız, arkadaşınız vb... yoksa tabi)

  Sizde elinizde bir dilekçeyle  sobaya odun ararken, batıya veya Karadeniz'e yakınsanız belki kömür, eşek yükü odun, Doğudaysanız kimden tezek (Koyun boku) isteyeceğiniz düşünen, elinden emziği alınmış  çocuk hüznüyle dolaşırsınız. Türkiye'nin doğusu, bazen uzakdoğudan da uzaktır.

 Mevzular derin. Gelelim sınıf yönetimine;

Bsoda 4 sınıf ta bir arada okutursanız okutun, önceliğiniz her zaman 1. sınıftır. Çünkü okuma yazma öğretemezseniz, siz kötü öğretmen olacaksınız. Kimse sizden neler çektiğinizi neler yaşadığınızla ilgilenmez.
BSO'da ilk 2 saat her zaman 1. sınıflarındır.   

 (Bu arada 2.3. sınıflar hatta 4. sınıflarda sizi izler. İzle demeseniz de izler. Hepsi çocuk. ) 
O yüzden hızlandırılmış bir sistem kullanmalısınız. 1'ler bir arada oturmalı. O küçük grupta bile, hızlı gidenler ile yavaş gidenler bir arada olmalı.  1 leri masa başında eğitin, tahta da boşuna kendinizi her kese hitap ediyorum mantığı ile düşünmeyin. 1. sınıf, öğretmen masasında okumayı öğrenir. 

  Bu arada okuma bilmeyen her çocuk, (2-3-4 fark etmez) hepsi 1. sınıf öğrencisidir.  Bso nun nimetlerinden birisi ise zil sesidir.   Tam öğretme kıvamında iken uygunsuz çalan bir telefon gibidir aslında zil sesi. Zil sesini kapatın, blok ders işleyin.

  Bu süre içinde 2. sınıflara 2 renkli hikaye kitaplarından yazı yazdırın. Hem onları meşgule eder, hem de yazarken farkında olmadan, okuma yaparak ta öğrenirler. İşini tamamlayan her öğrenciye cepten para harcayın, şeker alın. Kaliteli olsun. Bu sıralar antişekerci öğretmenler çoğaldı, onlar da başka şey versin banane artık.

  3. Sınıflar okuma ve yazma biliyorsa, onlarla okuduğumuzu anladık mı gibi çalışmalar yapın, Matematikte toplama ve çıkarma ile uğraşsınlar. Sürekli bunu yapın. "Ödevmatik" harika programdır, bir öğretmen mucizesidir. Çok kullanın, yapana da, rahmetli babasına da duayı esirgemeyin. Türkiye'nin en çok kullanılan, en çok indirilen öğretmen yapımlı, öğretmen programıdır bu arada. 

4. Sınıflar, 3. sınıfın genişletilmiş halidir. Büyük olan öğrencilere, küçük olanlara mutlaka abi abla öğretmen olarak, sınıfınızda ki küçüklere tayin edin. Bu size doğru gelen 2 aşırı yükü, bir biri ile çarpıştırmak gibidir. Sizin yükünüz de azalır. 

Paylaştığım dökümanların  kullanın arkadaşlar. İçinde 4. sınıf yada 3. sınıf yazsa da, bir alt sınıfın en önemli alt kazanımlarını da içine ekleyerek hazırlamıştım. Her kesin beğenmediği bir köyden, taşımalı eğitimde gittikleri yerde  çok hatırı sayılır başarılı öğrenciler çıktı. Arada telefonla arıyorlar, her sene yorulan bedenimize, acil durumdaki hastaya  serum gibi geliyor.  Kafa dengi arkadaşlarınız yoksa, kendinize mutlaka bir hobi bulun. Arada çevreyi gezin turlayın, kafanız mutlaka rahat olmalı. İnsan beyni uyurken değil, en çok yeni bir yeri gördüğü zaman gerçek anlamda dinlenir.

 BSO' da Yeniyseniz İşiniz Zor Değil, Çok Zor.  Tüm Bso öğretmenlerimize sadece sağlık diliyorum. Sağlımız yerindeyse, zaman kimin umrunda

Edit; Fırsat bulursam, yakın zamanda, BSO'da kısa süre içerisinde okuma yazma nasıl öğretilir, bunu da bu başlık altından paylaşmaya çalışacağım.

  Birleştirilmiş sınıflarda sınıf yönetimi nasıl olmalıdır? 

   Aynı anda hem 1. sınıflara okuma yazma öğretmek, aynı zaman diliminde 4. sınıflara yazılı sınav hazırlamak, arada kaynayan 2 ve 3 leri sessizce yerinde bekletmek. 
   
  Yeterliliğiniz var mı yok mu buna bakılmadan, üstüne, ingilizce, din kültürü, resim, müzik, spor etkinliği yaptırmak. İdari işlere, temizlik işlerine, Meb' in ve  velilerin desteğine hiç girmeyeceğim bile.

 (Benim en kızdığım taraf, üniversitelerin bizi boş işler boş dersler ile ilerde neler ile karşılaşabileceğimizi anlatamadan, gösteremeden, inanın manav dükkanı idare edemeyecek insanlara akademik yetki verilmesi ve öğrenciyken bizimde bu eğitimi, ailemizin iyi zannetmesi; aile  teşvikiyle kendimizi mevcut konumda bulduğumuz sonuç... )

  BSO'ya en küçük çözüm ararken bile insanın isyan edesi geliyor. Tek iyi tarafı istediğiniz kadar isyan etme şansınız olması. Çünkü nasıl olsa sizi kimse dinlemiyor, İlçenin kadrolu dilencisiyiz, Şube müdürü sizi gördü mü kaçacak yönetmelik arar, İlçe müdürü hep meşguldür, tam size söz verdiği sırada siz sevinirken ya tayini çıkar, ya bir okula müdür olur, ya da yemeğe çıkmış, cumaya gitmiş olur. ( Üstte Torpiliniz, dayınız, arkadaşınız vb... yoksa tabi)

  Sizde elinizde bir dilekçeyle  sobaya odun ararken, batıya veya Karadeniz'e yakınsanız belki kömür, eşek yükü odun, Doğudaysanız kimden tezek (Koyun boku) isteyeceğiniz düşünen, elinden emziği alınmış  çocuk hüznüyle dolaşırsınız. Türkiye'nin doğusu, bazen uzakdoğudan da uzaktır.

 Mevzular derin. Gelelim sınıf yönetimine;

Bsoda 4 sınıf ta bir arada okutursanız okutun, önceliğiniz her zaman 1. sınıftır. Çünkü okuma yazma öğretemezseniz, siz kötü öğretmen olacaksınız. Kimse sizden neler çektiğinizi neler yaşadığınızla ilgilenmez.
BSO'da ilk 2 saat her zaman 1. sınıflarındır.   

 (Bu arada 2.3. sınıflar hatta 4. sınıflarda sizi izler. İzle demeseniz de izler. Hepsi çocuk. ) 
O yüzden hızlandırılmış bir sistem kullanmalısınız. 1'ler bir arada oturmalı. O küçük grupta bile, hızlı gidenler ile yavaş gidenler bir arada olmalı.  1 leri masa başında eğitin, tahta da boşuna kendinizi her kese hitap ediyorum mantığı ile düşünmeyin. 1. sınıf, öğretmen masasında okumayı öğrenir. 

  Bu arada okuma bilmeyen her çocuk, (2-3-4 fark etmez) hepsi 1. sınıf öğrencisidir.  Bso nun nimetlerinden birisi ise zil sesidir.   Tam öğretme kıvamında iken uygunsuz çalan bir telefon gibidir aslında zil sesi. Zil sesini kapatın, blok ders işleyin.

  Bu süre içinde 2. sınıflara 2 renkli hikaye kitaplarından yazı yazdırın. Hem onları meşgule eder, hem de yazarken farkında olmadan, okuma yaparak ta öğrenirler. İşini tamamlayan her öğrenciye cepten para harcayın, şeker alın. Kaliteli olsun. Bu sıralar antişekerci öğretmenler çoğaldı, onlar da başka şey versin banane artık.

  3. Sınıflar okuma ve yazma biliyorsa, onlarla okuduğumuzu anladık mı gibi çalışmalar yapın, Matematikte toplama ve çıkarma ile uğraşsınlar. Sürekli bunu yapın. "Ödevmatik" harika programdır, bir öğretmen mucizesidir. Çok kullanın, yapana da, rahmetli babasına da duayı esirgemeyin. Türkiye'nin en çok kullanılan, en çok indirilen öğretmen yapımlı, öğretmen programıdır bu arada. 

4. Sınıflar, 3. sınıfın genişletilmiş halidir. Büyük olan öğrencilere, küçük olanlara mutlaka abi abla öğretmen olarak, sınıfınızda ki küçüklere tayin edin. Bu size doğru gelen 2 aşırı yükü, bir biri ile çarpıştırmak gibidir. Sizin yükünüz de azalır. 

Paylaştığım dökümanların  kullanın arkadaşlar. İçinde 4. sınıf yada 3. sınıf yazsa da, bir alt sınıfın en önemli alt kazanımlarını da içine ekleyerek hazırlamıştım. Her kesin beğenmediği bir köyden, taşımalı eğitimde gittikleri yerde  çok hatırı sayılır başarılı öğrenciler çıktı. Arada telefonla arıyorlar, her sene yorulan bedenimize, acil durumdaki hastaya  serum gibi geliyor.  Kafa dengi arkadaşlarınız yoksa, kendinize mutlaka bir hobi bulun. Arada çevreyi gezin turlayın, kafanız mutlaka rahat olmalı. İnsan beyni uyurken değil, en çok yeni bir yeri gördüğü zaman gerçek anlamda dinlenir.

 BSO' da Yeniyseniz İşiniz Zor Değil, Çok Zor.  Tüm Bso öğretmenlerimize sadece sağlık diliyorum. Sağlımız yerindeyse, zaman kimin umrunda

Edit; Fırsat bulursam, yakın zamanda, BSO'da kısa süre içerisinde okuma yazma nasıl öğretilir, bunu da bu başlık altından paylaşmaya çalışacağım.

Arkadaşlar ben de 4 sınıf bir arada. Merak ettiğim bir şey var. 4. sınıfların Trafik, İnsan Hakları gibi derslerini de hakkını vererek işlediğini düşünüyor musunuz? Ben o derslerde 4. sınıflara, hangi konuda isek, onu 5 kez okuyun diyorum. Dersin sonuna doğru da anlattırıyorum. Bu yanlış bir uygulama mıdır?

Öğretmenlerim, sayıları tekrar tekrar anlatsam da 3. sınıf iyep öğrencilerim hep karıştırıyor, bana sayıları kavratmak için bir taktik verebilir misiniz?

Deftere sırayla 1-2-3... 100 e kadar sürekli yazdırın. Karıştırdığı sayıdan itibaren sildirip yazdırın.

Öğretmenim, sayfalarca yazabiliyor ama yazdığının kaç olduğunu sorduğumda başka sayı söylüyor. Birinci sınıflarda da aynı durum mevcut. Evde annesi ilgilenen çocuklarda sorun yok ama evde tekrar etmeyen çocuklar sanki hiçbir şey öğretmemişim gibi duruyor.

Bugün cidden umutsuzluğa kapıldım.
Normalde bu kadar verimsiz, bu kadar kontrolsüz değildi bu sınıf; bugün ne oldu anlamadım.

Bugün cidden umutsuzluğa kapıldım hocam. iyep'te 2 ders saatinde 20'ye kadar sayar kazanımını vermem lazım. Bir sonraki günün 2 ders saatinde de 100'e kadar 10'ar saymayı öğrenmesi lazım diyor plan. Çocuklardan biri 2'ye kadar biliyor sadece, diğeri 10'un katlarının isimlerini bilmiyor, 60'a yetmiş diyor, 80'e atmış diyor.

1.sınıflarla ilk iki ders saati ilgilenmem lazım, büyükler kuduruyor, sırf yapıp kurtulmak için çoktan seçmeli kağıdı rastgele işaretleyip konuşmaya başlıyorlar. Okuma bilmeyen büyüklere renkli heceler yazdırıyorum, öğretmenim okumak istiyorum beni dinleyin diyo çocuklar, bu sefer 1.sınıflarla ilgilenemiyorum. Okuma yazmayı ilk kez öğrenenlerden sadece 1'i yeni harfi öğrenmeye hazır, diğerleri el bile yazamıyor. Ve ben haftalarca el, le, ele, elle yazdırdım. Haftalarca.

Normalde bu kadar verimsiz, bu kadar kontrolsüz değildi bu sınıf; bugün ne oldu anlamadım.