Bunları Biliyor Musunuz?

Çevrimdışı seyfi ünaldı

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.186
  • 32.929
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 5.186
  • 32.929
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 02 Eki 2015 21:13:59
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
...

Bu yarışı sizin ülkenizde yapmak için bir o kadar parayı her yıl F1 koordinatörleri istiyor. Yüzü astarını geçtiği için böyle oldu maalesef.

Çevrimdışı Divan-ıMütalaa

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 682
  • 751
  • 682
  • 751
# 02 Eki 2015 21:27:24
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
• İletişimde mesafeli olmak en güzel iletişim şekli midir hocam yoksa çok yüz verdin böyle oldu denecek cevaplar alınabiliyor.
-Herkesle içli dışlı değiliz. Kimini yüreğimize kadar kabul ederiz ve kimini yıldızlar kadar uzağımıza atarız. Herkese ahlakına göre mesafe olur. İnsanları tanımadan, ahlaklarını anlamadan aradaki mesafeye karar vermemelidi
Çok doğru yazmışsin değerli Ablam

Çevrimdışı duyguaydın

  • Moderatör
  • *****
  • 5.415
  • 126.203
  • 5.415
  • 126.203
# 06 Eki 2015 20:30:11
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bu yarışı sizin ülkenizde yapmak için bir o kadar parayı her yıl F1 koordinatörleri istiyor. Yüzü astarını geçtiği için böyle oldu maalesef.
Bizim ülkemizden! isteneceği sonradan mı belli oldu, bak şimdi..

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.795
  • 227.350
  • 28.795
  • 227.350
# 08 Eki 2015 23:08:38
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.795
  • 227.350
  • 28.795
  • 227.350
# 11 Eki 2015 09:24:30
~ Hanım Sahabeler ~

Hafsa bint-i Ömer (r.anha)

Hz. Hafsa, Hz. Ömer’in kızıdır. Peygamberimiz risaletle vazifelendirilmeden evvel Mekke’de doğdu. İlk defa Huneys bin Huzâfe ile evlendi. İlk Müslüman­ların safında yer alan bu bahtiyar karı-koca, müşriklerin dayanılmaz işkencele­rine maruz kaldılar. Birlikte Medine’ye hicret ettiler. Hz. Huneys, Bedir Savaşı’na iştirak etti. Müşriklerle kahramanca savaştı. Bu savaşta aldığı yaradan kurtu­lamadı. Medine’ye dönüldüğü sırada vefat etti. Böylece Hz. Hafsa genç yaşta dul kaldı.

Sevgili kızının dul olarak hayatına devam etmesine Hz. Ömer’in gönlü razı olmadı. Düşündü taşındı, onu Hz. Osman’a nikâhlamaya karar verdi. Çünkü Peygamber Efendimizin sevgili kızı Hz. Rukiyye vefat ettiğinden Hz. Osman da dul kalmıştı. Hz. Ömer hiç vakit geçirmeden Hz. Osman’a gitti. Hz. Osman üzgündü. Hz. Ömer onu teselli etti ve “Yâ Osman! İstersen Hafsa’yı sana nikâ­hlayayım.” dedi. Hz. Osman hemen cevap vermedi. Biraz düşünmek için müsaa­de istedi. Aradan birkaç gün geçtikten sonra da, “Şu günlerde evlenmek istemi­yorum.” diyerek Hz. Ömer’den özür diledi.

Hz. Osman’dan bu cevabı alan Hz. Ömer doğruca Hz. Ebû Bekir’e gitti. Aynı teklifi ona da yaptı. Hz. Ebû Bekir sustu, hiçbir cevap vermedi. Hz. Ömer onun cevap vermeyişine çok üzüldü. Hz. Osman hiç olmazsa cevap vermiş ve özür di­lemişti. Üzüntülü bir şekilde Peygamber Efendimizin huzuruna girdi. Ve “Yâ Re­sû­lal­lah! Ben Osman’a şaşıyorum; Hafsa’yı ona teklif ettim de yanaşmadı!” dedi. Büyük sahabisinin ve yardımcısının böyle üzülmesine Peygamber Efen­dimizin gönlü razı olmadı. Ona çok sevineceği bir müjde verdi, “Yâ Ömer, ben sana Osman’dan daha hayırlı bir damat, Osman’a da senden daha hayırlı bir ka­yınpeder söyleyeyim mi?” buyurdu. Hz. Ömer şaşırmıştı. Hz. Osman’dan ha­yırlı damat kim olabilirdi? Hemen, “Buyur, söyle yâ Re­sû­lal­lah!” dedi. Peygam­ber Efendimiz şöyle buyurdu:

“Sen kızın Hafsa’yı bana nikâhlarsın. Ben de kızım Ümmü Gülsüm’ü Os­man’a nikâhlarım. Çünkü Allah, Osman’ı senin kızından daha hayırlısına, senin kızını da Osman’dan daha hayırlısına nikâhladı.”

Hz. Ömer bu müjdeye çok sevindi. Hemen hazırlıklar tamamlandı ve Pey­gamber Efendimiz, Hz. Hafsa ile Hicret’in 3. yılında Şaban ayında nikâh­landılar.

Böylece Re­sû­lul­lah, Hz. Âişe’yi nikâhlamakla en büyük yardımcısı olan Hz. Ebû Bekir’i taltif ettiği gibi, Hz. Hafsayı nikâhlamakla da Hz. Ömer’i taltif etmiş oldu. Bu büyük sahabileriyle din bağını, akrabalık bağlarıyla pekiştiriyordu. Hz. Ebû Bekir’in, Hz. Ömer’in teklifine karşı sükût etmesinin sebebi, Pey­gamber Efendimizin Hafsa ile evleneceğini bilmesiydi. Re­sû­lul­lah’ın sırrını söylemek istemiyordu. Nitekim nikâh tamamlandıktan sonra Hz. Ömer’e, “Se­nin teklifine müspet cevap vermemem için hiçbir sebep yoktu. Ancak Re­sû­lul­lah, Hafsa ile evlenmek istediğini bana söylediği için, onun sırrını açıklamak is­temedim. Şayet Re­sû­lul­lah, Hafsa hakkındaki düşüncesinden vazgeçseydi, onu muhakkak ben kabul ederdim.” dedi ve ondan özür diledi. [1]

Hz. Hafsa’nın hayatı da Peygamberimizin diğer hanımları gibi fakirlik içeri­sinde geçti. Yatak olarak kullandığı tek bir yorganı vardı. Yazın onu altına serer, kışın da bir tarafını altına serer, bir tarafını da üstüne örterdi. Hz. Hafsa çoğu za­man yemeğin yanında ekmek bulamazdı. Buna rağmen içinde bulunduğu du­rumdan şikâyette bulunmadı. Cenâb-ı Hakk’a şükretti. [2]

Bir defasında bir tulum bal hediye etmişlerdi. Hz. Hafsa her sabah Re­sû­lul­lah kendisine uğradığında o baldan şerbet yapar, Peygamberimize ikram ederdi. [3] Hz. Hafsa ibadete çok düşkündü. Çok namaz kılar, çok nafile oruç tutardı. [4] Başkalarının kendisine hediye ettiği şeylerden kendi yemez, Peygamber Efen­dimize ikramda bulunurdu; onu kendi nefsine tercih ederdi.

Hz. Hafsa, Peygamber Efendimizin vefatından sonra mühim hizmetlerde bu­lundu. Mesela bunlardan birisi, Kur’ân-ı Kerim nüshasını muhafaza etmekle vazifelendirilmesiydi. O bu vazifeyi hakkıyla ifa etti.

Hz. Hafsa, Peygamber Efendimizin mübarek sözlerinin bize kadar ulaşması hizmetinde de bulundu. 60 hadis rivayet etti. Çeşitli hadis kitaplarında yer alan bu hadislerden birisi şu mealdedir:

Re­sû­lul­lah yatağına girdiğinde sağ elini sol elinin üzerine koyar ve şöyle dua ederdi:

“Yâ Rabbi! Kullarını dirilttiğin gün beni azabından koru!”

Bunu üç defa tekrar ederdi. [5]

“Müminlerin annesi” olma şerefine nail olan Hz. Hafsa validemiz, Hicret’in 45. yılında Hz. Muâviye’nin hilafeti zamanında 60 yaşındayken vefat etti.

Allah ondan razı olsun! [6]

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.795
  • 227.350
  • 28.795
  • 227.350
# 11 Eki 2015 09:29:47
Muharrem ayının önemi ve faziletleri
.Elhamdülillah.Allahu Teala Hazretlerine hamdu senalar ve resulüne salatu selamlar olsun.Bizleri bu mübarek zaman dilimlerine kavuşturan Allahu Teala ,inşaAllah bu zaman dilimlerini ibadet ile geçirmeyi biz kullarına nasip eder.
İslam dininin bir takvimi olduğu malumunuzdur.Bu takvimin ismine hicri takvim denilir.Bu takvimin başlangıcı hazreti peygamberin Sallallahu aleyhi vessellem Mekke’den Medine’ye hicret ettiği gün ile başlar.Hicri takvim hazreti Ömer radıyallahu anhın halifelik döneminde kullanılmaya başlanmıştır.Bu takvimde aylar 12 tanedir.Bu aylardan 4 tanesi haram aylardandır. Haram aylardan biri de Muharrem -i şerif ayıdır.Bu ayda savaşmak haramdır.
Muharrem ayının ilk gününde her birinde besmele çekerek,bir defada 1000 ihlası şerif okuyanları cenabı hak , lütfuyla keremiyle huzuruna bu alemden kul borcu ile götürmeyecektir.
Muharrem-i şerif ayının ilk gecesi, akşam ile yatsı namazı arasında Allahu Tealanın rızası için 2 rekat namaz kılınır. Namazın niyeti şu şekildedir;”Yarabbi,bizi yetiştirmiş olduğun,bu seneyi hakkımızda mübarek kılman afv-ı ilahine,feyzi ilahine mazhar kılman, dünyevi ve uhrevi saadetlere nail eylemen için, Allahu ekber”
Her rekatte; 7 Fatiha,7 Ayetel kürsi,7 İhlası şerif okunur.Namazdan sonra; 11 defa (La ilahe illallahu ,vahdehu la şerike leh.Lehul mülkü ve lehul hamdü ,yuhyi ve yumit ve hüve hayyun la yemut, Biyedihil hayr ve hüve ala külli şeyin kadir.) 11 defa İstiğfar,11 Salavatı şerife okunur ve dua edilir.Duada ,geçmiş senenin günahlarının affı ve yeni seneye günahsız girmek için iltica edilir.
Muharrem -i şerif ayının ilk gecesi bir de tesbih namazı kılmalı. Niyeti şu şekildedir;”Ya Rabbi,bu senede beni mağfireti ilahine,rıza-i ilahine, ve hidayet i ilahine mazhar eyle.Yeni açılan amel defterimi rıza-i ilahine muvafık amel ile doldurmayı bana nasip eyle.Beni gadabı ilahine duçar edecek amellerden muhafaza buyur.”
Tesbih namazında şunlar okunur;
1.Rekatte= 1 Fatiha,1 Ayetel kürsi
2.Rekatte= 1 Fatiha, 1 Amener resulu ve Sure-i Ali İmran’ın ilk iki ayeti
3.Rekatte=1 Fatiha,1 Huvallahullezi (haşr suresi)
4.Rekatte=1 Fatiha,1 İhlas
Namazdan sonra istiğfar edilir.Salavatı şerife getirilir.Ve arkasından dua yapılır. İnşaallah amel etmek nasip olsun. Bunlar farz ibadet değildir ama yapılırsa da karşılığını mutlaka verir Allah, Allah zengin biz fakiriz,....
Muharrem- i şerif ayının onuncu günü aşure günüdür.O günün de faziletini bir başka makalede inşaAllah nakledeceğim.Müslümanın yılbaşı olan bu günde,ibadet etmesi gerekir.Aslında müslüman her gecesini her gününü ibadetle geçirmelidir.Dünya telaşı çoğu zaman bizleri kaplıyor da böyle özel gece ve günler, bizlerin ibadetleri yapmamıza bir uyarı bir rahmet oluveriyor...
Hadisi şerifte buyurulduki;" Bir kimse Muharrem ayının ilk günü (aşağıda ki ) duayı 3 defa okursa ,Allahu teala o kimseyi gelecek muharrem ayına kadar bütün belalardan emin kılar..."
O dua budur.”Bismillahirrahmanirrahim.Elhamdülillahi rabbil alemin.Vesselatu vesselamu ala seyyidina muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain.Allahumme entel ebediyyül kadim.El hayyül kerim.El hannanül mennan .Ve hazihi,senetün cedidetün es elüke fi hel ismete mineşşeytanirracim.Vel avne ala hazihin nefsel emmareti bissui. Vel iştigale bima yukarribuni ileyke ya zel celali vel ikram bi rahmetike ya erhamerrahimin.Ve sallallahu ve selleme ala seyyidina ve nebiyyina muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve ehli beytihi ecmain"
Bir kaç tane de oruçla ilgili hadis rivayetiyle makelemi hitama erdireceğim.Resulullah Sallallahu aleyhi vessellem buyurdu ki "Ramazan ayının orucundan sonra, en üstün oruç,Allahın muharrem ayı(nda tutulan)dır" Bir başka hadiste ise "Eğer ramazan ayından sonra (başka bir ayda) oruç tutacaksan,muharremi tut.Çünkü o Allahın ayıdır.".Bir başka hadiste ise" Her kim,Muharremden bir gün oruç tutarsa,ona her güne karşılık otuz gün (oruç sevabı )vardır."
Bir başka hadislerinde buyurmuştur ki Sallallahu aleyhi vessellem "Muharremin ilk cumasını oruçlu geçirenin geçmiş günahları affolur." Başka bir hadislerinde "Zilhiccenin son günü ile muharremin ilk gününü oruçlu geçiren kişi,geçen seneyi oruçla bitirmiş gelecek seneyi de oruçla karşılamış olduğundan Allahu Teala ,ona elli senelik keffaret yazar"
Bir hadislerinde "Muharremin ilk onunu aşure gününe kadar oruçlu geçiren, firdevsi ala ya varis kılınır."buyurmuştur.Allah bu hadislerin müjdesine nail eylesin. Okuyup ,ihlasla amel etmeyi nasip eylesin.Bizleri affeyleyip rahmetiyle muamele eylesin.İnşaallah Allahu teala sizlere ve bizlere rahmet eylesin...
ÖNEMLİ HATIRLATMALAR:
Muharrem-i şerif ayının ilk gecesi 13 ekim salı Gününün Akşam Ezanından Sonra Başlar
Muharrem ayının ilk günü 14 ekim 2015 yani çarşamba günüdür. ,

Çevrimdışı seyfi ünaldı

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.186
  • 32.929
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 5.186
  • 32.929
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 11 Eki 2015 10:04:20
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bizim ülkemizden! isteneceği sonradan mı belli oldu, bak şimdi..

Sonradan belli olmadı sayın hocam, İspanya'da bırakın yarışı antrenman turlarını izlemeye 90 bin seyirci geliyor. Bizde yarış günü 5000 izleyici vardı ve bunlara özel davetle gelenler dahil. Bizdeki spor futboldan ibaret olduğundan sistem çöktü diye düşünüyorum.

Çevrimdışı ilker52

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.884
  • 314.233
  • 10.884
  • 314.233
# 11 Eki 2015 10:45:38
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Sonradan belli olmadı sayın hocam, İspanya'da bırakın yarışı antrenman turlarını izlemeye 90 bin seyirci geliyor. Bizde yarış günü 5000 izleyici vardı ve bunlara özel davetle gelenler dahil. Bizdeki spor futboldan ibaret olduğundan sistem çöktü diye düşünüyorum.
tespitinize katılmakla birlikte, kaynakların yanlış kullanımını da eklemek istiyorum değerli hocam.

Hem İstanbulPark (F1) hem de Olimpiyat Stadı boşa harcanmış milyonlarca dolara mal oldu ne yazık ki.

Olimpiyat Stadı hem de İstanbulPark mevki anlamında İstanbul'un en kötü noktalarında. ulaşım imkansıza yakın. bu tür yatırımlar yapılırken önce ulaşım kolaylaştırılmalı. Bizde kervan yolda düzülür hesabı plansız programsız iş yapılıyor.

En son örneği Galatasaray'ın TT Arena Stadına ulaşımı daha yeni bitti. O stat 4 senedir var ve sağlıklı bir ulaşım bence henüz daha oturmadı.

Çevrimdışı genchakan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.685
  • 3.782
  • 1.685
  • 3.782
# 11 Eki 2015 16:28:30
Bence herkesin öncelikleri farklı. Biz sadece stat yapılsın, yol yapılsın diye bekliyoruz. Bir de yol yapalım, inşaat yapalım diyen bir kesim var.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.795
  • 227.350
  • 28.795
  • 227.350
# 12 Eki 2015 21:17:06
13 EKİM SALI'YI ÇARŞAMBA'YA BAĞLAYAN GECE OKUNACAK HİCRİ YILBAŞI DUASI.
SENE BAŞI VE SONU DUASI.
Hicri yılda okunacak Dua
Muharrem ayının ilk günü aşağıdaki duayı 3 defa okuyanın, gelecek Muharrem ayına kadar bütün belalardan emin olacağı, Aşûre Günü [Muharremin onuncu günü] 3 defa okuyanın ise, ölümden de emin olacağı; çünkü o sene öleceği takdir edilmiş olana, bu duayı okumak nasip olmayacağı bildirilmiştir.Geçmişte işlediği günahları Biiznillah affedilir.
Duanın okunuşu şöyledir:
(Elhamdülillâhi Rabbil-âlemîn. Vassalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn. Allahümme entel-ebediyyü’l-kadîm, el-hayyül-kerîm, el-hannân, el-mennân. Ve hâzihî senetün cedîdetün. Es’elüke fîhe’l-ısmete mineşşeytânirracîm, vel avne alâ hâzihinnefsil-emmâreti bissûi vel-iştiğâle bimâ yukarribünî ileyke, yâ zel-celâli vel-ikrâm, birahmetike yâ erhamerrâhimîn. Ve sallallâhu ve selleme alâ seyyidinâ ve nebiyyinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve ehl-i beytihî ecmaîn.)

Biz Seni Görmeden Sevdik Ey Sevgili -s.a

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.795
  • 227.350
  • 28.795
  • 227.350
# 13 Eki 2015 18:58:35
3 EKİM SALI'YI ÇARŞAMBA'YA BAĞLAYAN GECE OKUNACAK HİCRİ YILBAŞI DUASI.
SENE BAŞI VE SONU DUASI.
Hicri yılda okunacak Dua
Muharrem ayının ilk günü aşağıdaki duayı 3 defa okuyanın, gelecek Muharrem ayına kadar bütün belalardan emin olacağı, Aşûre Günü [Muharremin onuncu günü] 3 defa okuyanın ise, ölümden de emin olacağı; çünkü o sene öleceği takdir edilmiş olana, bu duayı okumak nasip olmayacağı bildirilmiştir.Geçmişte işlediği günahları Biiznillah affedilir.
Duanın okunuşu şöyledir:
(Elhamdülillâhi Rabbil-âlemîn. Vassalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn. Allahümme entel-ebediyyü’l-kadîm, el-hayyül-kerîm, el-hannân, el-mennân. Ve hâzihî senetün cedîdetün. Es’elüke fîhe’l-ısmete mineşşeytânirracîm, vel avne alâ hâzihinnefsil-emmâreti bissûi vel-iştiğâle bimâ yukarribünî ileyke, yâ zel-celâli vel-ikrâm, birahmetike yâ erhamerrâhimîn. Ve sallallâhu ve selleme alâ seyyidinâ ve nebiyyinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve ehl-i beytihî ecmaîn.)

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.795
  • 227.350
  • 28.795
  • 227.350
# 14 Eki 2015 15:08:49
Hicri 1437 yılına girdik. Tüm kardeşlerimizin hicri yeni yılını tebrik ediyoruz. Bu vesileyle, aşağıdaki sorularla ilgili kısaca bilgi vermek istiyoruz:

- Hicri takvim nedir; ne zamandan beri uygulanmaktadır?

- Hicri yeni yılın ilk ayı olan Muharrem ayına özel bir ibadet var mıdır?

- Peygamberimiz yeni yılı nasıl karşılamıştır?

- Aşure günü nedir? Aşure gününe özel bir ibadet şekli var mıdır?

Hicri tarih, Hz. Muhammed (s.a.s.)'in Mekke'den Medine'ye hicretiyle başlar. Ancak takvim başlangıcı olarak bu tarih, Hz. Ömer devrinde kabul olunmuştur. Ondan önce arapların belli bir tarihi yoktu. Bazı önemli hadiseleri (Hz. İbrahim'in ateşe atılışı, Fil vakası vb.) tarihe başlangıç olarak gösteriyorlardı.

Hicretten on altı yıl sonra (638), dönemin halifesi Hz. Ömer'in emriyle Medine'de bir meclis toplanarak, tarih meselesine bir çözüm bulunması istendi. Hz. Ali'nin teklifi ve mecliste bulunanların kabulü ile Hz. Muhammed (a.s)'in hicreti, İslâm tarihine başlangıcı ve Muharremin de bu yılın ilk ayı olması kararlaştırıldı. Böyle bir uygulamanın konulmasına sebep olarak şu iki husus gösterilmektedir. Hz. Ömer devrinde ibraz edilen bir borç senedinde ödeme için vâde tarihi olarak gösterilen Şaban ayının, geçen yılın mı yoksa gelecek yılın mı olduğu kestirilememişti. Ayrıca aynı dönemde Basra valisi olan Ebu Musa el-Eş'arî'den gelen bir yazıda; Hilâfet makamından gönderilen kâğıtların hangisi önce hangisi sonra olduğu ve hangisinin hükmüyle hareket edilmesi gerektiğinin bilinmediği cihetle, bu sorunun acilen halledilmesi isteniyordu. Bu nedenlerle Hicret İslam tarihine başlangıç teşkil etmişti.

Hicrî-Kamerî yıl, on iki aydır. İlk ayı olan Muharrem ile birlikte Receb, Zilkade ve Zilhicceye Araplar "eşhur'i hurum" adı verir ve bu aylarda savaştan ve her türlü şiddetten uzak dururlardı.

Hz. Muhammed (s.a.s), bu ayın dokuz, on ve on birinci günleri oruç tutmayı ashabına tavsiye etmişti. Peygamber Efendimiz buyurur ki: "Ramazan orucundan sonra, tutulan oruçların en faziletlisi Allah'a izafet ile şereflendirilen Muharrem ayındaki oruçtur" (Riyazü's-Sâlihin, II, 504). Diğer hadislerde, Muharrem ayının onuncu gününe rastlayan ve pek çok önemli olayın cereyan ettiği "Aşûra günü'nde tutulan orucun, bir yıl önce işlenen hata ve günahların bağışlanmasına vesile olacağı müjdelenmiştir" (Riyâzü's-Salihin, II, 509).

Emevilerin ikinci hükümdarı Yezid zamanında ve hicri 61/milâdi 680 yılı Muharrem ayının onuncu cuma gününde vuku bulan Hz. Hüseyin'in şehadeti meselesinden dolayı Şiilerce o gün matem günü sayılmış ve bu matem daha sonraları geniş çapta ve resmi bir hüviyete bürünmüştür.

Aşura günü denilen Muharrem ayının onuncu gününde, tarihte pek çok önemli olayın meydana geldiği rivayet edilmektedir. Bunlar arasında şu olayları saymak mümkündür:
- Nuh (a.s)'un gemisinin tufandan kurtulup Cudi dağının tepesine oturması bu güne rastlar. Bilindiği gibi bu olay, Hz. Nuh'a inananların bir gemi vasıtasıyla kurtulduğu ve inkarcıların da bütünüyle yok olup gittiği bir olay olmuştu.
- Bunun yanında, Hz. Adem'in tevbesi,
- Hz. İbrahim'in ateşten kurtulması ve
- Hz. Yakub'un oğlu Hz. Yusuf'a kavuşması bu güne rastlar.
- Öte yandan Muharrem ayının on altıncı günü Kudüs'ün kıble tayin edildiği ve
- on yedinci günde Fil ashabının geldiği gün olduğu nakledilenler arasındadır.

Muharrem ayının Osmanlılar devrinde de ayrı bir yeri vardı. Bu ay dolayısıyla şairlerin yazdığı ve "Muharremiye" adı verilen manzum şiirlerin sayısı oldukça kabarıktır. Ayrıca yeni sene başı olması hasebiyle bu ayda, devlet erkanı, padişahın huzuruna çıkarak yeni yılı tebrik eder ve padişahın "Muharremiye" denilen hediyelerini alırlardı.

Muharrem ayı Osmanlı arşivlerinde "Muharremü'l-Haram" şekliyle geçmekte ve kısaca "mim" rumuzuyla gösterilmektedir. (Mefail HIZLI - Şamil İslam Ansiklopedisinden)

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.795
  • 227.350
  • 28.795
  • 227.350
# 17 Eki 2015 12:12:20
Kevin Hickey henüz 15 yaşında bir çocuk ve Londra’daki “Guy's Hospital”ın çocuk psikiyatrisi servisinde yatıyor.

Yapılan zeka ve kültür testleri Kevin'in aslında son derece aklı başında bir çocuk olduğunu ortaya koyuyor. Doktorları ise Kevin’in ebeveynlerinin kendisini eğitememeleri sonucu bunalım geçirerek hastaneye düştüğünü belirtiyorlar.
Kevin bir gün hasta yatağında kağıdı kalemi eline aldı. Bulunduğu durumu düşünerek yetişkinlere ve tüm eğiticilere hitaben 13 altın öğüt yazdı. Küçük Kevin'in yazdığı bu öğütler şimdi İngiltere'de tüm psikolog, pisikiyatrist, anne-baba ve öğretmenlerin bir numaralı rehberi.

İşte, bir çocuğun ibret alınması gereken ve asla unutulmamasını tavsiye ettiği kurallar:

- Beni şımartmayın, aslında her istediğim şeyi elde edemeyeceğimi biliyorum, sadece sizi deniyorum.

- Bana karşı kararlı davranmaktan çekinmeyin, bunu tercih ederim. Bu, benim kendimi daha güvende hissetmemi sağlar.

- Benim yanlışlarımı benimle uygun bir dille konuşarak kötü huylar edinmemi engelleyin. Bunların erkenden ortaya çıkarılmasında ve önlenmesinde size güveniyorum.

- Benim yanlışlarımı başkalarının önünde söylemeyin, benimle yalnız konuşursanız söylediklerinizi daha iyi anlarım.

- Sizden nefret ettiğimi söylediğimde üzülmeyin. Aslında sizden değil, doğru davranışları öğrenemeyeceğimi düşünerek kendimden nefret ediyorum.

- Herhangi bir olayın sonucunda beni kurtarmayın. Zor işlerden kaçmama fırsat vermeyin. Aslında bana acı vereceğini düşündüğünüz bu yollarla öğrenirim.

- Benim küçük hastalıklarımı büyütmeyin; bunları yenecek güçteyim.

- Düşüncesizce yerine getiremeyeceğiniz şeyleri yapacağınıza söz vermeyin. Bu sözler yerine getirilmediğinde çok kırıldığımı unutmayın.

- Kendimi istediğim kadar iyi anlatamadığımı unutmayın; bunun için ara sıra yanlışlarım olabilir.

- Dürüstlüğümü fazla zorlamayın; kolayca korkup yalan söyleyebilirim.

- Tutarsız olmayın. Bu, benim kafamı iyice karıştırır ve size olan güvenimi sarsar.

- Benden özür dilemeyecek kadar gururlu olmayın. Bazen içten bir özür beni size çok yakınlaştırabilir.

- Unutmayın ki büyümek için sizin anlayışınıza ve sevginize muhtacım, ama bunu size söylemem gerekmez değil mi?

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 17 Eki 2015 15:15:51
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Hicri 1437 yılına girdik. Tüm kardeşlerimizin hicri yeni yılını tebrik ediyoruz. Bu vesileyle, aşağıdaki sorularla ilgili kısaca bilgi vermek istiyoruz:

- Hicri takvim nedir; ne zamandan beri uygulanmaktadır?

- Hicri yeni yılın ilk ayı olan Muharrem ayına özel bir ibadet var mıdır?

- Peygamberimiz yeni yılı nasıl karşılamıştır?

- Aşure günü nedir? Aşure gününe özel bir ibadet şekli var mıdır?

Hicri tarih, Hz. Muhammed (s.a.s.)'in Mekke'den Medine'ye hicretiyle başlar. Ancak takvim başlangıcı olarak bu tarih, Hz. Ömer devrinde kabul olunmuştur. Ondan önce arapların belli bir tarihi yoktu. Bazı önemli hadiseleri (Hz. İbrahim'in ateşe atılışı, Fil vakası vb.) tarihe başlangıç olarak gösteriyorlardı.

Hicretten on altı yıl sonra (638), dönemin halifesi Hz. Ömer'in emriyle Medine'de bir meclis toplanarak, tarih meselesine bir çözüm bulunması istendi. Hz. Ali'nin teklifi ve mecliste bulunanların kabulü ile Hz. Muhammed (a.s)'in hicreti, İslâm tarihine başlangıcı ve Muharremin de bu yılın ilk ayı olması kararlaştırıldı. Böyle bir uygulamanın konulmasına sebep olarak şu iki husus gösterilmektedir. Hz. Ömer devrinde ibraz edilen bir borç senedinde ödeme için vâde tarihi olarak gösterilen Şaban ayının, geçen yılın mı yoksa gelecek yılın mı olduğu kestirilememişti. Ayrıca aynı dönemde Basra valisi olan Ebu Musa el-Eş'arî'den gelen bir yazıda; Hilâfet makamından gönderilen kâğıtların hangisi önce hangisi sonra olduğu ve hangisinin hükmüyle hareket edilmesi gerektiğinin bilinmediği cihetle, bu sorunun acilen halledilmesi isteniyordu. Bu nedenlerle Hicret İslam tarihine başlangıç teşkil etmişti.

Hicrî-Kamerî yıl, on iki aydır. İlk ayı olan Muharrem ile birlikte Receb, Zilkade ve Zilhicceye Araplar "eşhur'i hurum" adı verir ve bu aylarda savaştan ve her türlü şiddetten uzak dururlardı.

Hz. Muhammed (s.a.s), bu ayın dokuz, on ve on birinci günleri oruç tutmayı ashabına tavsiye etmişti. Peygamber Efendimiz buyurur ki: "Ramazan orucundan sonra, tutulan oruçların en faziletlisi Allah'a izafet ile şereflendirilen Muharrem ayındaki oruçtur" (Riyazü's-Sâlihin, II, 504). Diğer hadislerde, Muharrem ayının onuncu gününe rastlayan ve pek çok önemli olayın cereyan ettiği "Aşûra günü'nde tutulan orucun, bir yıl önce işlenen hata ve günahların bağışlanmasına vesile olacağı müjdelenmiştir" (Riyâzü's-Salihin, II, 509).

Emevilerin ikinci hükümdarı Yezid zamanında ve hicri 61/milâdi 680 yılı Muharrem ayının onuncu cuma gününde vuku bulan Hz. Hüseyin'in şehadeti meselesinden dolayı Şiilerce o gün matem günü sayılmış ve bu matem daha sonraları geniş çapta ve resmi bir hüviyete bürünmüştür.

Aşura günü denilen Muharrem ayının onuncu gününde, tarihte pek çok önemli olayın meydana geldiği rivayet edilmektedir. Bunlar arasında şu olayları saymak mümkündür:
- Nuh (a.s)'un gemisinin tufandan kurtulup Cudi dağının tepesine oturması bu güne rastlar. Bilindiği gibi bu olay, Hz. Nuh'a inananların bir gemi vasıtasıyla kurtulduğu ve inkarcıların da bütünüyle yok olup gittiği bir olay olmuştu.
- Bunun yanında, Hz. Adem'in tevbesi,
- Hz. İbrahim'in ateşten kurtulması ve
- Hz. Yakub'un oğlu Hz. Yusuf'a kavuşması bu güne rastlar.
- Öte yandan Muharrem ayının on altıncı günü Kudüs'ün kıble tayin edildiği ve
- on yedinci günde Fil ashabının geldiği gün olduğu nakledilenler arasındadır.

Muharrem ayının Osmanlılar devrinde de ayrı bir yeri vardı. Bu ay dolayısıyla şairlerin yazdığı ve "Muharremiye" adı verilen manzum şiirlerin sayısı oldukça kabarıktır. Ayrıca yeni sene başı olması hasebiyle bu ayda, devlet erkanı, padişahın huzuruna çıkarak yeni yılı tebrik eder ve padişahın "Muharremiye" denilen hediyelerini alırlardı.

Muharrem ayı Osmanlı arşivlerinde "Muharremü'l-Haram" şekliyle geçmekte ve kısaca "mim" rumuzuyla gösterilmektedir. (Mefail HIZLI - Şamil İslam Ansiklopedisinden)

Çevrimdışı caki1910

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.869
  • 6.805
  • 1.869
  • 6.805
# 17 Eki 2015 15:51:23
Bu aşure günü de cumaya geliyor belki de  o cuma bu cuma :)

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK