Bütün Şiirlerim - Osman Ali Aydın

   ÖĞRENCİLERİM

Sizin tertemiz sevginiz,
Bana iyi geldi çocuklar,
Sıcacık olan her ilginiz,
İçimi deldi çocuklar.

Tatlı masum sözlerinize,
Yüzüm güldü çocuklar
Yaş dolu gözlerinize,
Kalbim üzüldü çocuklar.

Her birinizin tek tek adı,
Aklımda kaldı çocuklar.
Bana verdiğiniz güzel tadı,
Geçen zaman çaldı çocuklar.

Siz büyüyüp gelişirken.
Çiçekleriniz soldu çocuklar.
Dünya hep değişirken,
Önce sizi sordu çocuklar.

Kâğıttan bir arabayla,
Mutlu oldu çocuklar.
Hayallerindeki çabayla,
Geleceği sordu çocuklar.

Size hiçbir zaman kızmadım.
Ama her şey zordu çocuklar.
Bunları ben yazmadım.
İlham veriyordunuz çocuklar.

İyi ki aranızda öğretmenim.
Gönlüm huzur buldu çocuklar.
Helal olsun tüm emeklerim.
Gençlik kayboldu çocuklar.

          Osman Ali AYDIN

15 Temmuz Şehitler Marşı

Temmuzun onbeşi şehitler ölmez.
Bu millet liderinin sözünden dönmez.
Türkiye'm haini asla affetmez.
Düğün niyetiyle biz ölüme gideriz.

Durmak yok bizlere bugünden gayrı,
Hepimiz Mehmediz biz ayrı ayrı,
Tanklara siper olan bedenler ile,
Düğün niyetiyle biz ölüme gideriz.

Sular uyusa da düşman uyumaz,
Bu vatan uğruna göz uyku tutmaz,
Öyle bir destan ki; hiç unutulmaz,
Düğün niyetiyle biz ölüme gideriz.

Ya Allah,Bismillah,Allahu Ekber,
Kahraman milletim meydanda bekler,
Kutsal bir görev bu iyi nöbetler,
Düğün niyetiyle biz ölüme gideriz.
       Osman Ali AYDIN-Yusuf DÜLGER

DEĞERLİ   MİLLETİM

Sevgi insan olmanın gereği,
Vücudumuzun manevi direği,
Şefkatle dolduralım şu yüreği,
Sevgisiz kalbi taşımak yüktür.

Sevgi ümidin ilk merdiveni,
Değerleri koruyan eldiveni,
Allah sever, insanı seveni,
Allah, sevgide en büyüktür.

Yapılanı unutmamaktır ahde vefa,
Teşekkür duygusunu gönülde yaşatır.
Hatırda kalmalı bize yaşatılan sefa,
Şükran duygusu bütün bedeni kuşatır.

Nankörlük yakışmaz yapılan iyilik için,
Yapılan iyiliğe sen de bir iyilik düşün,
Çevrendeki bütün canlılarla iyi geçin,
Aldığın duayı içimizdeki melekler işitir.

Bir ölçüdür verilen sözü tutmak,
Doğru oturup, doğru kalkmak,
Yapmadığımız bir şeyi anlatmak,
İnsanı aldatmak büyük hiledir.

Değerleridir toplumu değerli yapan,
Kültürüdür bir milleti ayakta tutan,
Yıkılmaya başlar değerlerinden kopan,
Türk Milleti değerleriyle bir numunedir.
                              Osman Ali AYDIN

TARİHİM   TALİHİMDİR
Kahramanlık doldurmuş sayfalarını,
Tarihim benim en büyük talihimdir.
Motiflerle işlemiş, ecdadım safhalarını,
Tarihim benim en büyük talihimdir.

Nice zahmetlerle yazılmış destanlar,
Nice emeklerle yeşillenmiş bostanlar,
Yavuz, Fatih, Kanuni ve Alparslanlar.
Tarihim benim en büyük talihimdir.

Anadolu’nun kapısı Türk’e açıldığında,
Fatih, İstanbul sevdasına kapıldığında,
Yavuz’un hilafeti Dünya’ya saçıldığında,
Tarihim benim en büyük talihimdir.

Sevindirir, gurur verir tarihim,
Türk olma kıvancı en büyük talihim.
Tarihini öğrenmesi çocuğuma tarifim.
Tarihim benim en büyük talihimdir.
                          Osman Ali AYDIN

ZORUNDAYIM

Bedenim hasta olsa da
Okula gitmek zorundayım
Aklım yatağımda kalsa da
Çocukları gütmek zorundayım.

Fatma, bugün gelmese de olur,
Ömer, bir konuyu bilmese de olur,
Benim yüzüm gülmese de olur,
Hepsine yetmek zorundayım.

Önceden bilmiyorlar kıymetimi,
Sonradan çekiyorlar hasretimi,
Yaşadığım tüm şikâyetlerimi,
İçime atmak zorundayım.

Zorundayım ayakta kalmaya,
Vicdanen rahat olmaya,
İlmimi sürekli artırmaya,
Bire bir katmak zorundayım.
        Osman Ali AYDIN

ÇANAKKALE   GERÇEĞİ
Metrekareye altı bin mermi,
Metrekareye 5 litre kan,
Toprağa düştü,
Beş yüz bin can,
İki yüz elli bin Türk,
İki yüz elli bin düşman,
Çanakkale bir savaş değil,
Bir destan…
Çanakkale’de düşman,
Geldiğine pişman,
Çanakkale bir mezar değil,
Bir hüsran.
Çanakkale, bir tarih.
İmkânsızı başaran.
Çanakkale, bir sahih.
Gönüllerde yaşayan.
     Osman Ali AYDIN

ÖĞRETMENİM   BEN
Yarının büyükleri okusun diye,
Dağlarda yalnız kalanım ben.
Mum olur eririm, beklemem hediye,
Dillere düşüp ün salanım ben.

Çocuklara anneyim ya da baba.
Evlatlarımı kucağıma alanım ben.
Fark etmez köy ya da kasaba.
Her koşulda çalışanım ben.

Bir rehber olurum köyde kalırsam
Şehirde topluma örnek olanım ben.
Okulda mutluyum, kokusunu alırsam.
Unutulup gidince solanım ben.

Gerekirse şehit olurum vatan için,
Cehalete karşı koyanım ben,
Güzel vatanımın her köşesinde,
Hünerlerimi sayanım ben.

Duyarsam bir öğrencim başarmış,
O zaman ödülünü alanım ben.
Engelli öğrencisine gözü yaşarmış,
Bir kahramanım ama yalanım ben.
                     Osman Ali AYDIN

Tebrik ederim öğretmenim.
Yüreğinize sağlık.

SENSİN   İSTENEN

Kaç nesil değişti yeryüzünde,
Kaç nebinin anlatıldın sözünde,
Basiretli insanların kalp gözünde,
Görülen yine sen.

Çiçekler açıp soldu, seni anarak,
Mutluluklar arandı, sen sanarak.
Mevlana göçtü, aşkla yanarak.
Övülen yine sen.

Diller seni tenzihten geri kalmadı,
Adının geçmediği bir yeri kalmadı.
Milyarlar yaşayıp gitti, diri kalmadı.
Var olan yine sen.

Resulullah sevgilindi, yanına geldi,
İbrahim halilindi gülistana girdi,
Musa kelimindi, Turda gördü.
Yar olan yine sen.

Günahkâr kullarında seni ister,
Seninle olmayı bekler.
Lütfedip cemalini göster.
Nursun çünkü sen.
       Osman Ali AYDIN

ORMAN VATANDIR
Ülkeme bereket dolmaz,
Ormansız yurt vatan olmaz,
Kuşlar, böcekler gelmez,
Ormansız yurt vatan olmaz,

Orman yurdun süsü,
Kara toprağın örtüsü,
Mutlu hayvanların sesi,
Ormansız yurt vatan olmaz,

Her canlının yuvası,
Oksijen dolu havası,
Yokluğu içimizin yarası,
Ormansız yurt vatan olmaz,

Piknik alanı gölgesi,
Huzur dolu bölgesi,
Medeniyetin belgesi,
Ormansız yurt vatan olmaz,
     Osman Ali AYDIN

GERİ   DÖNÜŞ

Maneviyattır kişinin ilacı,
Gönüller üzgün, sözler acı,
Geri dönüp takalım tacı
Gönüller üzgün, sözler acı,

Emanet verildi bize bu din,
Davası olmalı her yiğidin,
İyiliktir karşılığı iyiliğin,
Gönüller üzgün, sözler acı,

Nasıl yaşadı bak ecdadımız,
Sözde İslam olmasın adımız,
İbadettir, evlerdeki tadımız,
Gönüller üzgün, sözler acı,

Kendimize geldiğimiz gün,
Yaşanacak büyük düğün,
Kılmazsak günde beş öğün,
Gönüller üzgün, sözler acı,
           Osman Ali AYDIN

MALAZGİRT   SAVAŞI
Anadolu bereketli ülke,
Kapıları açılmalıydı Türk’e,
Bizans’ı yenmek tek ilke,
Sultan Alparslan Malazgirt’te.

Orduya hitabı dillere destan,
Şu anda ben değilim sultan,
Tek hükümran âlemleri yaratan,
Sultan Alparslan Malazgirt’te.

Kazandık bu önemli savaşı,
Anadolu’nun dindi gözyaşı,
Türkler bu toprakların sırdaşı,
Sultan Alparslan Malazgirt’te.

Ağustos ayındaydı zaferler,
İsmi bilinmeyen gizli neferler,
Daha içeriye yapılsın seferler,
Sultan Alparslan Malazgirt’te.
                 Osman Ali AYDIN

İSTANBUL’UN   FETHİ

Peygamberimiz yapınca methi
Şart olmuştu, İstanbul’un fethi,
Bu hangi komutana kısmetti?

Müjdeye erecek hangi milletti?
Çok ordular denedi fethi,
Ümitler hep sonrakine gitti.
Sultan Mehmet yemin etti.

İstanbulsuz yaşamak zilletti.
Hedefi değiştirmekti tarihi,
Akşemseddin’in duasıydı talihi,
İstanbul’un genç fatihi,
Adını cihana belletti.

Ayasofya şimdi iman etti,
Tekbir sesleri içini inletti.
Mucize olan hadisi şerifi,
Bütün Dünya’ya dinletti.
    Osman Ali AYDIN

OKUL   YOLUNDA

Çantalar taşınırken sırtta,
Mutluluk vardır okul yolunda,
Evde, sokakta, tüm yurtta,
Hareket vardır okul yolunda.

Sabahları yaşanan heyecan,
Sevinç vardır okul yolunda,
Bilgiye koşar yola çıkan,
Bereket vardır okul yolunda.

Dünya’nın çiçeğidir çocuklar,
Gül kokar okul yolunda,
Şefkatin gerçeğidir analar,
Tacını takar okul yolunda.

Gelince uzun yaz tatilinde,
Sessizlik çöker okul yolunda,
Kavuşmak için eylül ayında,
Hasret çeker okul yolunda.
            Osman Ali AYDIN

GÜNAYDIN
Gülerek başlayalım yeni güne,
Gördüğüm herkese Günaydın.
İşine koştururken aceleyle,
Duyduğum her sese Günaydın.
Hayat devam ederken yine,
Aldığım her nefese Günaydın.
Çoktandır alıştığım mahallemde,
Yaşadığım adrese Günaydın.
Karanlığın bittiğini fark edince,
Yükselen Güneş’e Günaydın.
Yüzüme bakarken tebessümle,
Selam veren kardeşe Günaydın.
Havada kanat çırparken şükürle,
Gökte uçan kuşa Günaydın.
Haydi Bismillah ile dükkanına,
Umutla giren esnafa Günaydın.
Fabrikadaki yorgun işçiye,
Alnındaki terine Günaydın.
Şu Dünya’da selam varken,
Mahrum edene de Günaydın.
        Osman Ali AYDIN