Sen Söyle Ey Halkım Sen Söyle,
sularında Çoktur Senin
bütün Herşeyi Paklarda,
neden Barışı Kirletir?
doğurgan Olsun Coğrafyanda Sevdalar
ekili Toprak Ekili Umut
çalışan El Düşünen Kafa
tarlada,okulda Fabrikada,
ve Nice Güzel Bulutların
sıcak Özgür Koynunda Ve Kardeşçe
yeşil Örtü ,mavi Gökyüzü, Yıldızlar,
öten Kuş,solunan Hava ,akan Irmak
ve
hep Beraber Toplanan Baldan
parmak Parmak
özgürlüğün Yüzbir Çeşit Sorfası,
sen Söyle Ey İnsanlık Sen Söyle,
geleceğin Çoktur Senin,
yakışmaz Mı?
güneşin Hamile Kalıp
barışın Çıcuklarını Doğurması.
baksana Elli Yıldan Sonra Anılacakmış Ölüler.kimbilir Hangi Kahpe Günahlar Hangi Soysuz Sevdalara Yenildi.ıslık Çalsan Donacak Havada Bir Mevsim,işte Böyle Bir Havada Yoruldu Kaderleri Ve Tanrı En Kutsal Mahluk Diye Armağan Ettiği Dünyanın Herhangi Bir Yerinde En İğrenç Canlılar Olarak Sürdüler,birer Onar Yüzer.
duyacak Hiç Kimse Kalmamıştı Çığlıklarını,gecenin Bilmem Kaçıncı Vakti Ölüm Melekleri Tura Başladı,doktor Oldular Gözlere Doktorlar,küçük Küçücük Çocuk Bedenlerde,yahudi Ve Çingene Virüs Aradılar Kanlarında.yine Bu Küçük Bedenler Yanarlarken Hiç Üşümediler.
çünkü O Ulu Irkın Zarif Ve Güzel Kızlarına Çantalarında Taşıdıkları Hoş Kokulu Beyazımsı Kremler Oldular.ölü İnsanlar Sırtında Toplandı Milyonlar,yeminler Edildi.insana Ait Ne Varsa Bir Daha Yaşanmayacak ,onlar Gibi Yapışık Kaldı Ağıtlarda.
elbette Doğru Değildi Bunlar.tarihin Kör Kuyularında İlk Değildiler Sonuda Gelmeyecekti Dünyanın Herhangi Bir Yerinde.
mesela Bosnada,çeçenistanda,afganistanda,filistinde Irakta Ülkemde;
ve Bilmediğimiz Adını Hatırılayamadığımız Bir Çok Yede Kan Kusuyordu İnsanların Yüreklerine.kim Bilir Belki O Masum Çocuklar Bu Ülkelerin Yalçın Dağlarında Hala Yaşıyor.
bu Acıdan Daha Büyük Acılar Da Var,bu Dünya Daha Büyük Suçları Da Gördü,ama Hepsi Aynı Noktada Kesişen;
herkes İçin Aynı Doğrulardı.